Burada benim “Rozkrua Tarikatı” olarak adlandırmış olduğum kurum, dünya yüzünde Masonluğa benzer kuruluşların başında gelir.
Ben bu tarikatın üyelerine “ROZKRUACILAR” demeyi yeğliyorum ama kimileri de “ROZİKRUSİYENLER” diyor. Hepsi Batı dillerinden dönüştürme. İngilizcesi “Rosicrucians”, Fransızcası “Rosicruciennes”, Almancası “Rozencreuzer”.
Bu tarikatın incelenmesini tek bir bölümde yapamayacağımı öngördüğüm için bunu bölümlere ayıracağım.
Pek genel tanımlamasıyla Rozkruacılar, mistik nitelikli bir tarikatın üyeleridir.
Bazı masonik yazarların yazılı çalışmalarında bu tarikat ile Masonluk âdeta özdeşleştirilmiştir. Kimisi, 17. ve 18. yüzyıl Rozkruacılarının, Masonluktaki Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin 18. derecesi olan Rozkrua Şövalyesi ya da Rozkrua Prensi (Chevalier de Rose-Croix, Prince Rose-Croix) derecesini oluşturduklarını belirtmiştir. Kimileri Masonluktaki Rozkrua dereceleriyle de yetinmemiş, günümüzün Masonluğunu eski inşaatçı masonluğun örgütsel düzeni üzerine kuranların, doğrudan Rozkruacılar olduğunu ileri sürmüştür. Kimileri daha da ileri giderek, bir varsayımsal Orta Çağ Rozkrua Tarikatı’nı, Masonluğun asıl temeli olarak nitelendirmiştir.
Ben ise bu bağlamda yaptığım araştırmalara dayanarak şunu söyleyebilirim: Tümüyle ele alındığında, bu tür görüş ve iddiaların hepsi de yanılgılıdır. Bunların yanılgısı, özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olan dikkatli ve ayrıntılı araştırmalarla da kanıtlanmıştır.
Ancak, bu tür görüş ve iddiaların kapsamında hiçbir gerçek öğesi bulunmadığı da söylenemez. Bu gerçek öğeleri, 17. ve 18. yüzyıllarda Rozkruacıların spekülatif nitelikli masonlar ile yakın ilişikler içinde bulunmalarından kaynaklanmaktadır. Hatta 17. yüzyılda, inşaatçılık mesleğinden olmadıkları halde localara alınan “kabul edilmiş masonlar”dan kimileri, aynı zamanda birer Rozkrua Tarıkatı üyesidir; bunu biliyoruz. . Daha sonra adlarına değinmeyi öngördüğüm ünlü Rozkruacılardan kimileri, 17. yüzyılın ikinci yarısında operatif mason localarındaki spekülatif eylemin gelişip yaygınlaşmasında hayli etkili olmuştur; bunu da yadsıyamayız.
Birçok masonik literatürde 17. yüzyıl Rozkruacılarının yanlışlıkla “Rozkrua Şövalyeleri” olarak anıldığı görülüyor. Doğal olarak buradan hareketle, Rozkrua Tarikatı ile Masonluktaki Rozkrua dereceleri bağdaştırılıyor.
Bence bu bağdaştırma da bir yanılgıdır; çünkü yalnızca isim yakınlığından kaynaklanmaktadır. Bu isim yakınlığı, tam bir benzerlik değildir. Esinlenme olduğu doğrudur ama işte o kadar. Rozkrua Tarikatı’nın geçmişinde de bugününde de “şövalyelik” unvanı yoktur. Bu unvan 18. yüzyılda Masonlukta ortaya çıkarılmıştır.
Sözlük anlamı bakımından Rozkrua (Rose-Croix) Gül-Haç demektir. Aslı Fransızca olan bu sözcük, diğer dillerin birçoğunda hiç değiştirilmeksizin hatta dilin özelliklerine göre dönüştürülmeksizin kullanılmıştır. Ancak kimi yerde bunun Latincesi olan “Rosae Crucis” kullanılmıştır ki,Masonluğa benzer kurum da bunu benimsemiştir. İngilizce literatürde ^”Rosy Cross” teriminin kullanıldığı da görülür. günümüzdeki
Gül-Haç ya da Güllü Haç, çapraz yerine bir kırmızı gül yerleştirilmiş olan ve düşey kolu yatay kolunun iki katı olarak standartlaştırılmış bulunan bir haç şeklindeki simgedir. Bu tür haç Lâtincede Crux Emmissa ya da Crux Capitata olarak anılır. Genellikle Hıristiyan dininin simgesi olarak kabul edilmekteyse de, yalnızca Hıristiyanlığa özgü olmadığı gibi bu dinin doğuşundan da çok daha eski bir kökene sahiptir.
Bu simgenin kökeninde Lâtincede Crux Ansata denilen “Halkalı Haç” vardır; kimi yerde özellikle Eski Mısır bağlantısı kurulduğunda “Ankh” olarak da anılır. (Bunun üzerinde apayrı bir konu başlığı olarak durmaya değer.) Ondan daha eskisi ise Tau olarak anılan ve “T” harfine benzeyen simgedir.
Bu simgelerin hepsi de Batı’ya Doğu’dan gelmiştir.
Haçın yalnızca Hıristiyan dinine özgü bir simge olmadığı gerçeğinin yanı sıra, Batıdaki ezoterik kurumlara ilk girişinin dinsel etkilerle olduğu da yadsınamaz. Günümüzde bile bu gibi örgütlerin birçoğunda haçın yalnızca dinsel nitelikli bir simge olarak benimsenerek değerlendirilmesi yanılgısı sürdürülmektedir.
Buradaki konu, haçın bir simge olarak tarihsel oluşumunu ve gelişimini incelemek değil.
Ruzkrua’nın Latincesi yani “Rosae Crucis” esas alındığında, kimilerine göre bu özgün terim öteki dillerde sonradan yozlaştırmaya uğramış ve anlamı değiştirilmiştir. “Rosae” sözcüğünün ilk hecesi olan Lâtince ros, “pak”, “saf”, “temiz”, “arı”, “bozulmamış” gibi anlamlara gelir. Bunun gül ile ilgisi olmadığı ileri sürülür.
Masonluğa benzer bir kurum olarak Rozkrua Tarikatı’nı doğrudan anlatmaya girişmenin pek doğru olmayacağı görüşündeyim. Bu gibi kurumlar ancak gerçek ya da benimsenen tarihçeleri ile birlikte bir anlam taşıyor. Bu nedenle de önce bu tarikatın gerçek ya da varsayımsal olan tarihçesine şöyle bir göz gezdirmek istiyorum.
Ancak önce bir mola… Bu arada anlatmış olduklarımda birtakım yanlışlar varsa bunlar eleştirilebilir.