Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonların Din otoriteleriyle geçmişe dayalı organik bir bağı var mı?  (Okunma sayısı 36652 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 07, 2012, 10:44:55 ös
Yanıtla #40
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sayin agnusdei

Alıntı
Semavi Dinlerin( en azından) kuruluşlarında, kesinlikle Mason'ların payları vardır. Milletleri bir hizaya sokmanın en iyi yolu buy(muş) du ozamanlar.

Bunun için de, en çok kabbala öğretisindeki gizli öğretileri kullanmışlar...

Her nekadar taraflarca kabul edilmemişse bile.

bu yazdiklariniz tamda konu basligi ile alakali ve sanirim bu cerceve icinde tartisilmali diye düsünüyorum, ama daha önceki paylasimlariniz ( genelin ) pekte bu tarzda degildi gibi anladim.

Saygilarimla


Ocak 07, 2012, 10:47:56 ös
Yanıtla #41
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 379
  • Cinsiyet: Bay

Sayin agnusdei

Alıntı
Semavi Dinlerin( en azından) kuruluşlarında, kesinlikle Mason'ların payları vardır. Milletleri bir hizaya sokmanın en iyi yolu buy(muş) du ozamanlar.

Bunun için de, en çok kabbala öğretisindeki gizli öğretileri kullanmışlar...

Her nekadar taraflarca kabul edilmemişse bile.

bu yazdiklariniz tamda konu basligi ile alakali ve sanirim bu cerceve icinde tartisilmali diye düsünüyorum, ama daha önceki paylasimlariniz ( genelin ) pekte bu tarzda degildi gibi anladim.

Saygilarimla

Bazen "sonuç"tan "neden"e gitmek gerekiyor S.n Tij.

Saygılarımla.
Odi Profanum Vulgus Et Arceo.


Ocak 07, 2012, 11:26:59 ös
Yanıtla #42
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Yazılanlar sadece kızlarınla alakalı değil,sadece oraya bağlamak gereksiz,tıpkı birilerinden sorunuzu yanıtlanmasının ısrarla beklendiği gibi..Kimilerin inanmaya ihtiyacı vardır inanır,çünkü inanacak başka şeyleri olmadığından;kimileri ise önce en yakın olan kendilerine inanmalarıdır.Aslında bu daha zordur,daha emek ister.Eh..kimileri yazmış biçmiş,diğerleri sazan gibi hazıra atlamış..
Verdiğim benzetme için  özürlerimi belirtirim.
Sevgi ile kalın


Ocak 07, 2012, 11:28:10 ös
Yanıtla #43
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

"Vur ama dinle beni"


Ocak 07, 2012, 11:37:37 ös
Yanıtla #44
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

        Tam yazmaya başlarken yine bir yerde birşey oldu ve ekran uçup gitti. Neyse.
        Bu konuyu dikkatle izliyorum. Güzel tespitler var. Muhtemelen bir çoğunuz okumuştur ama bu değerlendirmeleri yaparken Muazzez İlmiye ÇIĞ hanımefendinin  " Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökenleri" isimli kitabından da istifade etmenizi, bu kitaptaki bilgiler ile bilgilerinizi harmanlamanız  halinde çok daha güzel sonuçlar çıkacağını düşünüyorum.
        Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Ocak 07, 2012, 11:43:13 ös
Yanıtla #45
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 379
  • Cinsiyet: Bay

Şahsen tavsiyenizi dikkate alacağım S.n Alşah...

Saygılarımla.

Odi Profanum Vulgus Et Arceo.


Ocak 08, 2012, 12:48:28 öö
Yanıtla #46
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 319
  • Cinsiyet: Bay

Sn. agnusdei,

Büyücülerin dinler de yeri yoktur. O zatlar büyücü değil, onurlu ve erdemli, hayatın sırrına ermiş insanlardır. Söylediklerinizin aksine can yakan değil can dostudurlar.
Tabi bu düşünceyi anlamak, her şeyi dünya hayatında bulacağına veya şahitlik edeceğini düşünenler için imkansızdır.

Dinler özünü yitirmeye başladı. Dinin özü insandı fakat insanlık giderek algı, zeka, inanç, düşünce, şuur eksikliği yaşadığı için insanlar benliğini yitirmeye başladı.

3.6 milyar inanan insan diyorsunuz. Bu gün Mekke'de Kabe'nin etrafındaki gök delenleri bilirsiniz, 1.2 milyar Müslüman olsaydı, sayıyı vs. bıraktım, gerçekten inanan Müslümanlar olsaydı buna izin verir miydi? Hz. Muhammed'in ve dönemde yaşayan kaç tane büyük insanlar varsa evleri yıkıldı. Yerlerine otopark, oteller yapıldı. Tüm bunlar yapılırken ben dünya da Müslüman olduğu konusunda şüpheye düşüyorum. En kutsal ibadethaneler, özünü, vicdanını, ruhunu yitirip turistik amaçlar yerini aldı.

Avrupa'da gerçek Hristiyan çok az var. Amerika'da her 10 kadından 3'ü kocasını aldatıyor. Algı seviyesi, mevcut bozuk sistemin kurbanlarından biraz fazla çalışan her şeyi çözdüğünü sanıyor. İnsanlar birer robot oldu, sadece kredi ödemek için yaşıyor. Düzeni bozulmasın diye en yakın ailesini tanımıyor. Vurdum duymazlar. İnsanlar seks ve uyuşturucu kölesi olup çıktılar. Hz. İsa bunları mı öğretti?

Ben ortada din otoritesi göremiyorum. Tam aksine dinin reddettiği oluşum ve otoriteler bulunuyor.
Yanlış anlaşılmak istemiyorsanız daha doğrusu konunun doğrusal gitmesini istiyorsanız bence bunlara dikkat etmeniz gerekir.
Sayın Barbaros, kurdukları düzenbaz sistem çöküyor efendim, çöküyor..! Verdiğiniz örnekler, dalavere üzerine inşa ettikleri maneviyatın etkilerinin artık bittiğini işaret ediyor...

Ya yeni bir Din inşa edecekler ya da gerçeği anlatacaklar. Her ikisinin de Küresel anlamda toplumsal bir ruhsal çöküntü yaratacağından korkuyorlar! Ama bu böyle de gitmez değil mi?

Her yıl milyonlarca yaşlı insanı "Hac farızası" adı altında, anlamını yitirmiş bir bahaneyle arabistana çek, her birinin cebinden de en az 10 bin TL al, bu paralarla da haremler kurup içinde ahlaksız cinsel münasebetler yap, efendim Hilton oteller kur. Bizde bu kepazeliğe seyirci kalalım öylemi?

Ben, bunun Allah'ın isteği olmadığını çok iyi biliyorum. Bir rant tekelinden başka bie şey olmadığını çok iyi biliyorum! eğer benimsediğiniz İslan dini, bunun dışında manevi bir gerçeklik vad ediyorsa, buyursunlar ozaman erdemli ve onurlu ulemalarınız asıl gerçeği anlatsınlar...

Yoksa korkuyorlar mı?
Sayın agnusdei,


Söylemlerinizin aksine düzenbazlar sistemi yürütüyor. Evet din sistemi çöküyor, bunların olacağı İslamiyet'in başlangıcında da haber verilmişti.


Verdiğim örnekler söylediğiniz gibi manevi ve inançların etkilerinin azaldığını gösteriyor.


Her yıl yeni dinler zaten ortaya çıkıyor. En son kopyala yapıştır dini çıkmıştı :) Bunlar aslında sonun habercisidir.


Gerçeği kim anlatacak sayın agnusdei? Gerçeği bilen kaç alim kaldı? Sözünü ettiğimiz onurlu ve erdemli insanlar, sandığınız gibi Dünya hayatına fazla önem vermediler. Benim bildiğim alimler, son 4-5 asırda pek bulunmuyor.


Siz düşünen, sorgulayan, mantıklı bir insansınız. Sizce, din bir ritüel midir? Saldırdığınız nokta sadece ritüeller üzerine?
Benim inancıma göre, gerçek din özümüzdedir. Dinlerin kaynağı bunu anlatır. Allah ise 1'dir. Hepimiz ondan geliyoruz. Çoğul gibi gözüken fakat özünde 1 olan canlılarız. Din ritüel değildir, 1 insan ömür boyu namaz kılar fakat başka 1 insan hayatında bir kere camiye gider ve kıldığı namaz gönüldendir, Allah katında o kişi, ömür boyu namaz kılan insandan daha değerli olabilir. Bunu Allah bilir. Önemli olan içten ve samimi olmaktır. Ne yazık ki bu duygu pek kalmadı.


Olmayan duygunun hesabını hangi otoriteler hesaplayabilir? Şunu bilin ki, mantıksal çerçeve de her şey yenilenmeye mecburdur.
Sizin düşündüğünüz gibi, bir otorite dinleri yönetiyor olsaydı... Çoktan patlak vermişlerdi....


Yukarı da anlatılan ensest ilişkiye giren peygamber diye iddia edilen zat ve yaşadıkları beni ilgilendirmiyor. Aradan 4 bin yıl geçmiş, zaten yazılanlar hikaye gibi. Gerçek olduğunu düşünmüyorum.
Beni ilgilendiren yüreğime dokunabilen gerçekler! Hava da kalmayan, sorgu verdirmeden kalbe dokunan öz eylem ve hisler beni ilgilendirir.


Ateistler çoğalıyor, bunun olacağı zaten mevcut dindar insanların, dini doğru algılayamadıkları, dolayısıyla da yanlış öğreti ve yaşamları sonucu, sorgulayan insanlara din olgusunu cehalet olarak benimsetildi. Lakin ateist geçinenlerin bir çoğunun da o insanlardan bir üstünlük yanı yoktur. Dünya'da bir denge üzerinde, düşünceler de öyle. Düşüncelerin, düşünenlerce yanlış anlaşılması sonucu bu düşünceye zıt düşüncelerin oluşumunu sağlar. Bu da böyledir.


Dünya hayatı olsun 70 yıl... Küçümsediğiniz zatların ömrü insanlara doğru yolu göstermek ve Allah yolunda geçti.


O insanların düşünce ve yaşadıklarını, dünya mal serveti karşılayamaz.



Günümüzde din alimi geçinenler insanı dinden soğutur vaziyet de oldukları için sizlere de hak veriyorum.


Ocak 08, 2012, 01:43:27 öö
Yanıtla #47
  • Ziyaretçi

Diyelim ki Tevrat'da böyle bir ensest olayın yaşandığı anlatılıyor. Bundan Tevrat'ın özendirme yaptığı ve alkışladığı anlamını çıkarmak bana mantıklı gelmedi. Ki ensest tecavüzler ortaya dökülmesi yani tespiti en zor tecavüz şekli olduğu için çok fazla yaşanıyor her toplumda fakat hasıraltı ediliyor. Çoğu kadının muzdarip olduğu vajinusmus gibi sorunların nedeni çocukken yaşadıkları tecavüz ve taciz olaylarıdır. Yani örneğin karşımızda biri limon yerken biz yemesek de ağzımız buruşur. Benzer şekilde bu tarz tecavüze uğrayan bir kadın eşiyle cinsel yaşamında aklına tecavüz anı geleceği için kendini kasarak vücut olumsuz şekilde kasılır.

 Bazı günahlar ve cezaları semavi dinlerde farklı farklı değerlendirilir. Örneğin şarap Kuran'da kademe kademe kaldırılmıştır. Yani başlangıçta sarhoşken namaza yaklaşmayın la başlayıp sonraları sarhoşluk veren maddeler yasaklanıyor. Yani Lut kavmi sapık bir kavimde yaşadığından dolayı Lut ve kızları arasında alkol ve sonrasında bir ensest ilişkinin yaşanmış olması olayı doğru olabilir. Yani  ensest ilişki o zamanın şeriatında göz zinası gibi ufak günahlardan olabilir ve alkol de serbest olabilir. Bu Kuranda geçmiyor diye Tevrat'daki bu ayetleri tahrif edilmiş olarak algılama hatası yapılıyor olabilir. Bu konuyu Tevrat konusunda uzman bir ilahiyatçıya danışmakta yarar vardır.

Saygılarımla.


Ocak 08, 2012, 01:50:36 öö
Yanıtla #48
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

      Sayın Barbaros,iyi niyetinizden asla şüphe etmiyorum. Ancak, anlatılarınız sadece sizin temenni ve dileklerinizden öteye  ne yazık ki geçmemektedir.     
       Ben yine kısa ve öz birşeyler ifade edeceğim. Her zaman olduğu gibi.
       Mutlaka kitap okuyorsunuzdur. Artık somut verilere dayanmayan görüşler pek anlam taşımıyor. 4 bin yıl öncesinde olmuş olayların sizi pek ilgilendirmeyeceği gibi bir ifade kullanmışsınız. Unutmayın ki bu gün 3 bin sene öncesinde ki inançlar hala egemonyalarını sürdürmektedir.
       Nacizene, sizin de bir önceki yazımda sözünü ettiğim eser ile Prof. İlhan ARSEN'in "Aydın ve Aydın " isimli kitabını da okumanızı öneririm.
         Toplumumuzun en zayıf yönlerinden biri bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmasıdır.
         Düşünün;  1400 yıldır hala daha  mensubu olduğu dini, İslamiyet'i öğrenememiş bir toplumun gerek islamiyet ,gerekse Musevilik ve  Hıristiyanlık veyahut diğer dinlerle ilgili fikirleri nelerdir? Ne olabilir ?
         Sorgulayın sayın Barbaros.   Neden , Nasıl  ve Ne için sorularını bol bol sorun.  Bakın bir çok şeyin anlatıldığı gibi olmadığını göreceksiniz.
         Saygılar-sevgiler. 
"Vur ama dinle beni"


Ocak 08, 2012, 03:03:05 öö
Yanıtla #49
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 319
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Alşah,
İyi niyetinizden dolayı çok teşekkür ederim. Forumda bulunan mesajlarından olumlu anlam çıkardığım ve fayda gördüğüm ender insanlardansınız.

Sizinde söylediğiniz gibi anlattıklarım benim şahsi temenni ve dileğimdir. Çünkü ben böyle huzurluyum. Varlığımda bulunan enerjiyi bu şekilde dingin ve anlamlı hale getiriyorum. Hepimiz aslında kendi varlığına göre faydalı ve tutarlı bir inanç belirlemiyor muyuz? Benim üzerine durduğum "öz varlık" sözü de buradan geliyor. Hepimizin özü temizdir. İyi niyetlidir. İçerisinde öfke, kin, fitne ve fesat olmaz. Lakin bu olmayan duygu ve davranış şekillerini, sürecin yanlış gitmesi ile var eden etmenler oluşmaktadır. Hepimizin savaştığı tam olarak bu noktadır. Ben bunun farkındayım peki sizler?

Benim inancımı, diğer insanların nasıl inandığı etkileyemez. Lakin, şahsi olarak üzüntü vericidir. Sebebi ise, inandığı değerin ne anlatmak istediğini tam olarak anlayamayıp inanıyor gibi olmalarıdır. Bu benim gözümde değer değildir.

Hayat da gördüğüm, düşündüğüm her şeyi sorguladım, hatta bir gün sorgulanmayı bile!
Çocuk gibi şu niye böyle, bu niye şöyle değil demek bana pek tutarlı gelmiyor. Her şeyin bir sebebi var. Hayal ettiğimiz, olmasını istediğimiz gibi olabilecek olsaydı her şey, buna karşı çıkmak yerine çıkar kendimiz icra ederdik. Ben bu yolu da seçmiştim. Ve ciddi düşünceler katetmiştim. Fakat, insan bir yere kadar gidiyor ve sonunda muhakkak kendi kurduğunu kendi yıkıyor :)

Bu kadar yorucu ve kaos yaşantı içerisinde ben daha kendimi tanıyamadım beni sorguya çekmek ne kadar adil olabilir? diye düşündüğüm gün hayat sıkıcı, geçici, boş, sahte gelmeye başladı. Bu hayat da yapılması gereken ne varsa bizden önce ki insanlar tarafından zaten icra edilmiş. İnsanların bu boşlukta, satranç oynar gibi davranışları, yaşamları bana sahte ve sıkıcı gelmeye başladı. Genç yaşta fazla şey yaşamanın vermiş olduğu doruk, sonunda beklentilerinin aslında beklenmeyecek kadar değersiz olması. O halde en doğrusu rotayı değiştirmek ve bende öyle yapıyorum.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
5812 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2007, 04:16:39 öö
Gönderen: Supeluta
5 Yanıt
15694 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 28, 2008, 10:54:15 ös
Gönderen: Dino
25 Yanıt
22068 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2013, 11:43:22 ös
Gönderen: evvah
64 Yanıt
42530 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2016, 09:36:17 ös
Gönderen: night manager
99 Yanıt
52965 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2014, 05:03:17 ös
Gönderen: Etimolog
10 Yanıt
15195 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2014, 04:35:55 ös
Gönderen: mday23
3 Yanıt
5239 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2009, 06:19:47 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
12419 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 27, 2013, 11:28:15 öö
Gönderen: Melina
20 Yanıt
21300 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 18, 2011, 02:49:08 ös
Gönderen: smyrnali
16 Yanıt
5529 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 19, 2016, 11:37:30 ös
Gönderen: Waldow