Masonlar.org - Harici Forumu

 

Anket

Kutsal Kasenin varligina inaniyor musunuz?

ever
hayir
bilmiyorum
boyle bi sey yok

Gönderen Konu: Siclere gore Kutsal Kase nerede?  (Okunma sayısı 14071 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 19, 2008, 07:51:13 ös
  • Ziyaretçi

Kutsal Kase Ayasofya’da mı?



Kutsal Kase’yi yüzlerce yıldır kimler aramadı ki? Kral Arthur’un şövalyesi Percival’den başlayan süreç, Dan Brown’a kadar uzandı. Kutsal Kase neydi? Daha da önemlisi neredeydi?

06 Ocak 2008


Uğruna tarikatlar kuruldu, kitaplar yazıldı, filmler çekildi, sayısız tartışma yaşandı. Peki, aslında Kutsal Kase neydi, gerçekten var mıydı; yoksa sadece bir sembol müydü? Daha da önemlisi neredeydi?

Geçtiğimiz aylarda yayın hayatına başlayan http://www.gradale.com sitesinde, sitenin kurucusu turizmci Ferhat Kanarya, Kutsal Kase’nin yerini bulduğunu iddia ediyor ve bu keşfini nasıl yaptığına dair ayrıntılı veriler sunuyordu. Ferhat Kanarya ile buluşup, belki de Türkiye’nin kaderini değiştirebilecek iddialarını konuştuk.

Kutsal Kase var mı, yoksa bu bir sembol mü?

Kutsal Kase’nin bir kap, kase, kadeh gibi bir nesne olmadığına ve gizli bir bilgiyi sembolize ettiğine inanıyorum. Eğer sadece böyle bir nesne olsaydı onu mutlaka büyük müzelerden birinde veya bir kilisede ya da katedralde teşhir ediliyor olarak görürdük. Bir dinin önde gelenlerine hele de peygamberine ait kutsal bir emanet saklanmaz, mutlaka gözler önünde olur.

Peki, öyleyse bu gizli bilgi nedir?

Teorime göre bu, Vatikan’ı temellerinden sarsabilecek nitelikte. İşte bu nedenle saklanıyor ya da yerinin bulunması istenmiyor.

O halde bu aralar sıkça rastladığımız ‘Kutsal Kase’ veya Hıristiyanlığa dair çeşitli teoriler üreten yayınlar çok da boş değil...

Bence hepsi komplo teorisinden ibaret. Bu eserler tamamen konuyu başka bir yöne çekmek ve insanların düşüncelerini kendi istedikleri noktalara odaklama amacını güdüyor. ‘Da Vinci Şifresi’ isimli romandan sonra Kutsal Kase hakkında büyük tartışmalar başladı. Bugün Avrupa ya da Amerika’da yaşayan insanlar arasında Kutsal Kase’nin ne olduğu hakkında bir anket yapılsa eminim büyük bir çoğunluk Hz. İsa’nın kan bağıyla ilgili bir şey olduğu yönünde oy kullanacaktır. İşte istenen de budur.

O zaman sır, Tapınak Şövalyeleri ile Vatikan arasında, bunu biraz daha açabilir misiniz?

Tapınak Şövalyeleri Tarikatı, 1307 yılında Fransa Kralı 4. Philip ve Papa Clement tarafından dağıtıldı ve mallarına el konuldu. Yakalanan üyeleri ise yakıldı. Aslında tamamen tarih sahnesinden çekilmediklerine ve gizlenmeyi tercih ettiklerine inanıyorum. Geçenlerde Vatikan’ın gizli arşivlerinde ‘şans eseri’ bulunan belgelerden yola çıkılarak hazırlanmış bir kitap yayınlandı. Bu kitap, Tapınak Şövalyeleri’nin mahkeme kayıtlarını içeriyor ve suçsuz oldukları gösterilerek, sanki kendilerinden af dileniyor. Yaklaşık 700 yıl önce olan bir olay için Vatikan’ın böyle bir tutum sergilemesi aslında çok ilginç.

‘Şifreler’ meselesine gelirsek... Özellikle Dan Brown’dan sonra ortalıkta bir sürü şifre uçuşmaya başladı. Siz de çalışmanızı böyle bir şifreden yola çıkarak şekillendirdiniz. Sizce neden şifrelendirme yolu seçildi?

Sonraki kuşaklara aktarmak için. Bunlar, Tarikat’ın büyük sırlarıydı ve bu bilgilerin geleceğe aktarılması için bir yöntem gerekiyordu. Böylece Tarikat’ın büyük üstatları arasında yer alan isimler, önemli eserlerine bazı sırlar yerleştirdiler. Leonardo Da Vinci’nin ‘Son Akşam Yemeği’ duvar resmi; Nicolas Poussin’in ‘Arkadyalı Çobanlar’ tablosu ve Tarikat’ın üstatları ile yakın ilişkisi olduğu öne sürülen Anson Ailesi’nin inşa ettirdiği ‘Çoban Anıtı’ gibi... Sanat değeri yüksek eserlerin korunmasına özen gösterildiğini bildikleri için bu yöntemi seçmiş olabilirler.

Sitenizde yer alan bilgilere göre, saydığınız bu eserler de sizin çalışmanıza ışık tutmuş. Peki, siz araştırmalarınıza nasıl başladınız?

2004 yılının Kasım ayında BBC’de yayınlanan ve İngiltere’deki Shugborough Hall malikanesinin bahçesinde yer alan Çoban Anıtı ile ilgili bir haber üzerine araştırmalarıma başladım. Haberde, 1748 yılında Anson Ailesi tarafından inşa ettirilen anıtın gizemli kitabesinin Kutsal Kase’nin yerini işaret eden bir şifre olduğuna inanıldığı belirtilmekteydi. 250 yılı aşkın süredir aralarında Charles Dickens ve Charles Darwin’in de yer aldığı birçok teolog, bilim adamı, yazar ve şifre çözücü, gizemi aydınlatmaya çalışmış ancak başarılı olamamışlardı. Anson Ailesi’nin Tapınak Şövalyeleri’nin büyük üstatlarıyla yakın ilişkisinin olması; anıtın rölyefinin temasının Tapınak Şövalyeleri’nin büyük üstadı olduğuna inanılan ünlü Fransız ressam Nicolas Poussin’in ‘Arkadyalı Çobanlar’ olarak adlandırılan tablosundan alınması; gizemli kitabe ve Kutsal Kase arasında bir bağlantı olması yönündeki iddiaları kuvvetlendiriyordu. Poussin’in tablosu Tapınak Şövalyeleri’nin bir kanadı olduğuna inanılan Sion Tarikatı üyelerinin kullandığı bir yöntem olan, terslik yöntemiyle (aynadaki yansıma gibi) rölyef üzerine işlenmişti.

ANAHTAR FRANSIZCA ANAGRAMDA GİZLİ

Siz de buradan yola çıkarak şifreyi çözdünüz… Sitenizde çok ayrıntılı olarak anlatmışsınız ama kısaca şifreyi nasıl çözdüğünüzün özetini istesek sizden...

Anıtın rölyefinin fotoğrafını baş aşağıya çevirdiğimde diz çöker durumda resmedilmiş yaşlı çoban figürünün sandaletinin bağcıklarının ‘LI’ ve ‘CAX’ yazılarını gösterecek şekilde hazırlandığını belirledim. Bu harflerin anagramı Latince kase anlamına gelen ‘calix’ kelimesini vermektedir. Artık bu noktadan sonra Çoban Anıtı’nın Kutsal Kase’nin yerini işaret etmek amacıyla inşa ettirildiğine tamamen ikna olmuştum. Çalışmalarıma hız verdim. Ünlü kahin Nostradamus, 866 numaralı kehanetinde ‘D.M.’ harflerinden oluşan bir kitabeden bahseder. Bu karakterler Çoban Anıtı’nın kitabesinin ikinci satırında aynen kullanılmıştır. Ayrıca kehanette bir kadın ve üç erkekle ilgili bilgi verilir. Çoban Anıtı’nın rölyefinde de bir kadın ve üç erkek figürü vardır. Bu ilişki üzerine yaptığım inceleme sonucunda Çoban Anıtı, Arkadyalı Çobanlar tablosu ve Nostradamus’un kehanetleri arasında bağlantılar olduğunu tespit ettim. Araştırdıkça bu bağlantıları kuvvetlendiren birçok ipucunu ortaya çıkardım. Çoban Anıtı’nın kitabesi, aslında üç parçadan oluşan gerçek şifreyi bulmamızı sağlayan bir anahtardı. Bu şifrenin çözümü ise Kutsal Kase’nin yerini verecekti… Çözüm, karmaşık matematik işlemler ve detaylar içeriyor, bunları nasıl bulduğumu internet sitesinde detaylı olarak yazdım. Üç parçadan oluşan gerçek şifre aslında Fransızca olarak hazırlanmış bir anagram. Okunduğunda ortaya çıkan cümle şu: ENRICO DANDOLO A ECRİT CLEF MONTRE SUR MUR SOUS LUNE QUE GARDE ST GRAEL. Türkçesi: Enrico Dandolo gösterilen anahtarı Kutsal Kase’yi koruyan ayın altındaki duvara yazdı.

KASE’NİN YERİ NASIL BULUNDU?

En önemli soruya geldik o zaman. Herkesin aradığı Kutsal Kase nerede?

Burnumuzun tam da dibinde; İstanbul’da Ayasofya’da.

Bu sonuca nasıl vardınız?

Ayasofya’da yaptığım incelemeler sonucunda yaşlı çoban figürünün sandaletlerinde yer alan ‘LI’ ve ‘CAX’ yazılarının, üst galeride ünlü Deesis Mozaiği ile İstanbul’un yağmalandığı 4. Haçlı Seferi’nin önderlerinden olup, ölümünden sonra Ayasofya’ya gömülen Henricus Dandolo’nun mezarı arasında kalan bölümde duvarlara kazındığını belirledim. Çoban Anıtı’nın rölyefinde, Nicolas Poussin’in Arkadyalı Çobanlar tablosundan farklı olarak, lahdin üzerinde defne dallarından oluşan bir taç süslemesi bulunmaktadır. Bu figür, Deesis Mozaiği’nin hemen yanı başında yer alan pencerenin alt kısmına mermer üzerine işlenmiştir ve bu süsleme Ayasofya’da sadece bu bölümde yer alır. Deesis Mozaiği ile Henricus Dandolo’nun mezarının tam ortasında yer alan bölümde dört sütun üzerinde yarım ay şeklinde kapalı bir bölme vardır. İşte Kutsal Kase buraya saklanmıştır.

Kutsal Kase’yi saklamak için neden Ayasofya seçildi sizce?

İyice incelendiğinde Ayasofya’nın Kutsal Kase’yi saklamak için en uygun yerlerden biri olduğu kesindir. Ayasofya ya da Bizans dönemindeki adıyla Hagia Sophia, ‘Kutsal Bilgelik’ anlamına gelir. Gizli bir bilginin ‘Kutsal Bilgelik’te saklanması insana anlamlı geliyor... 1204 yılında yapılan 4. Haçlı Seferi’nde İstanbul ele geçirilerek yağmalanıyor. Elbette Ayasofya da bundan nasibini alıyor. Aslında bu yağma ve talanlar bir anlamda Ayasofya’yı tarih önünde temize çıkarıyor. Çünkü yağmalanan bir yerde kimse Kutsal Kase’yi aramaz. Akademisyenler ya da araştırmacılara sorulacak olursa büyük bir çoğunluğu Kutsal Kase’nin Ayasofya’da olamayacağını çünkü yağmalandığını öne sürecektir. Bir kısmı ise “Ayasofya’da olsaydı onu Bizanslılar bulurdu” cevabını verecektir.

Çemberlitaş’ta değil

“İmparator Büyük Konstantin’in annesi Helena, 326 yılında Kudüs’e haç ziyaretinde bulunuyor. Amacı ise kutsal emanetleri bulmak... Helena’nın Kudüs’te olduğu dönemde çeşitli kazılar yapılıyor ve bazı emanetler ele geçiriliyor. Bu emanetlerin bugün Çemberlitaş’ın altında yer alan gizli odalarda saklandığına inanılmaktadır. Belki de bugün bu odada hiçbir şey bulunmamaktadır. 4. Haçlı Seferi sırasında şehrin düşeceğini anlayan Bizanslılar, emanetleri buradan çıkarıp emniyetli başka bir yere saklamış olabilir. Çünkü Haçlılar da emanetlerin Çemberlitaş’ın altında saklandığını biliyordu ve şehri alınca ilk baktıkları yerlerden biri de burası olmuştu. Daha sonra şehir kurtulunca, kutsal emanetler ve Kutsal Kase Ayasofya’ya gizlice götürülerek güvenli yerlerine yerleştirilmiştir.”

Kutsal Kase simge

“Kutsal Kase, Hıristiyan mitolojisinde Hz. İsa’nın son akşam yemeğinde kullandığı ve ölümünden sonra Arimatealı Yusuf’un, onun kanını koyduğuna inanılan kadeh. Bu kavram, 1180-1240 yılları arasında yazılan kitaplarda ortaya çıkmış. İlginç olan, yüzlerce yıl konunun hiç ele alınmaması ve bu dönemlerde aniden popüler olması. Bu yıllar, Haçlı Savaşları’nın var gücüyle devam ettiği ve Tapınak Şövalyeleri Tarikatı’nın en güçlü zamanlarını yaşadığı dönem.”


Ocak 19, 2008, 08:42:02 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

bu paylaşımınız için çok teşekkürler sn.Ulu mason.
gerçekten ne can alıcı konular bunlar.Devirler önce günümüzde bile peşine düşülen öyle gerçekler saklamışlarki tam içlerimize.Tabiki ayasofyada olup olmadığı tartışılır kutsal kasenin ama daha birçok benzeri örnek çok merak uandırıcı


Şubat 28, 2008, 12:02:11 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 76
  • Cinsiyet: Bay

Her zaman bir ''sır'' vardır...
אלי


Şubat 28, 2008, 12:06:22 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

bence kutsal kase nın ne oldugu onemlı.Bir kase mi yoksa baska bir sey mı?


Şubat 28, 2008, 12:07:09 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Bu konular hakkında her kes konusur ama bi şeye varamaz oldular


Şubat 28, 2008, 12:10:55 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

sanırım kutsal kase DaVinci nin gizli yaptıgı resimlerde bunu iyi anlatıyor sanırım...


Şubat 28, 2008, 12:13:50 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

İşte kimse bu şifreli resmleri, yazıları bile açamadığı için her kes Kutsal Kasenin peşindedir


Şubat 28, 2008, 06:45:13 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi

Verilen siteyi tam olarak inceleyemedim ama neden yine kutsal kase konusu Türkiye' ye dayandı anlamıyorum. Mutlaka bu çalışma için mesai harcamışlardır ve emeklerine saygı duyuyorum ama olayın dönüp dolaşıp tekrardan Türkiye' ye dönmesi bana garip geliyor...


Şubat 28, 2008, 06:45:35 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Teşekkürler Sn. Ulu Mason paylaşımınız için..


Şubat 28, 2008, 09:09:36 ös
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

Bu gibi konular hep dikkatimizde olan ve merak ettiyimiz konulardır. Ben kendim bile bu utsal Kaseni çok merak ediyorum ki, bu Kase nerden çıkacak.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
4561 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 28, 2008, 01:09:13 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
3595 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 08, 2010, 08:05:39 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
6466 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2016, 12:31:03 ös
Gönderen: kurt
0 Yanıt
2756 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 12, 2010, 02:36:07 ös
Gönderen: MASON
41 Yanıt
31993 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 12, 2011, 09:16:56 ös
Gönderen: Cin Ruhi
13 Yanıt
12799 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2011, 01:08:39 öö
Gönderen: genius_md
9 Yanıt
8638 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 05, 2012, 01:56:49 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
4206 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 20, 2012, 12:53:43 öö
Gönderen: Genius Loci
11 Yanıt
17376 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 04, 2013, 01:41:17 öö
Gönderen: Arais
10 Yanıt
9127 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2015, 05:54:28 ös
Gönderen: karahan