Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: hailstorm - Aralık 09, 2012, 09:43:09 öö

Başlık: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: hailstorm - Aralık 09, 2012, 09:43:09 öö
"G harfinin anlamı" konu başlığında Sn.Adam'ın benim yorumuma vermiş olduğu cevabın sonunda yapmış olduğu değerlendirme sonucu Sn.Noah, Sn.Adam'a bir soru yöneltmişti. Bahsi geçen başlıkta konuyu dağıtmamak için burda devam etmemiz uygun olur diye düşündüm

Öncelikle yorum ve soruları hatırlayalım :

Sn.Adam demişki ;

"İsterseniz buna bir kehanet deyin ama ben derim ki 21. yüzyılda kendilerini yenileyemeyen ve çağdaşlaştıramayan, G harfine de bu yüzyılın gerekleri uyarınca yeni bir anlam veremeyen masonların üye olduğu kuruluşlar, ne yazık ki varlıklarını koruyamayacaktır."

Bunun üzerine Sn.Naoh şöyle bir soru yöneltmiş ;

"Sn. Adam gercekten guzel bir aciklama yapmis. Fakat benim dikkatimi ceken son paragraftaki kehaneti oldu; tabi bu kehaneti biraz daha detaylandirmasini istirham etmek gibi bir hakkimiz doguyor. Acaba kendisi yok olacaklarini ongordugu Masonik kuruluslara ornek verebilir mi? "


Sn.Adam bunun üzerine bir cevap vermişti fakat konunun dağılmaması için detaya inmemişti.

Sn.Adam'dan bu konunun detayına inmesini ve eğer varsa diğer katılımcılarında fikrini ortaya sunmasını isterim

Özellikle Sn.Adam'ın şu yorumu sanırım yeni bir tartışmaya yol açıcak gibi görünüyor ;
 "Hangi kurum, hangi örgüt kendini çağın gereklerine uyarlayamaz, kendini geçmişte yaşamaya zorlayan bağlardan kurtulamaz ise, o çağ içinde tutunamayarak yaşamını yitirme yolunu tutar."
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: Felix Steiner - Aralık 09, 2012, 11:08:15 öö
Sn. Adam bence güzel noktaya değinmiş. Sonuçta hepimiz günümüzün sembolleriyle düşünüyoruz. 10 yüzyıl önceki insanların dünyaya bakış açısı çok farklı. 20.yy'da başlayan yoğun bilgi akışı, internet sayesinde doruğa ulaştı. İnsanlar artık birçok bilgiyi saniyeler içinde edinebiliyorlar. Kaldı ki bu da insanların daha çok bilinçlenmesine ön ayak oluyor. Eğer bir kurum sırf kurallarına bağlı kalıp disiplinini bozmamak amacıyla kendisini yenileyemiyorsa bu yeni nesille aralarında iletişimsizliğe yol açacaktır. Bu nedenle kurum toplumdan tamamen soyutlanarak yalnız kalabilir, yeni üye bulamayabilir ve uzun vadede yok olabilir.
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: gnothi - Aralık 09, 2012, 02:23:26 ös
Bir yaratıcının varlığını kabul etme şartı 21'inci yüzyıla uyum sağlayamamak ise, bırakınız "masonlar" haricilerin gözünde uyum sağlayamıyor olsun.

Bu forumun amacı mesleğimiz hakkındaki önyargıların azaltılması ve bilgi eksikliğinin giderilmesi.

Saygıyla.
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: Makbenah - Aralık 09, 2012, 03:53:17 ös
Sayin Felix Steiner,

Masonlugun kendi ilkeleri ve ogretileri,her yuzyila uyum saglamis ve saglayacaktir ancak kendini degistirmeden,ozunu bozmadan ve geleneklerine bagli kalarak.Masonluk belli bir ulku yolunda calisir hedefleri,ilkeleri bellidir,insanlik icin vardir,insanca yasamak icin vardir simdi bana soyleyin lutfen biz kim oluyoruz da dis kapinin dis mandali olarak masonlugun eger ilkelerinden taviz vermezse bitecegini soyleyebiliyoruz?Masonlugun ne itibarini korumak ne de ona omur bicmek biz haricilere kalmamistir hem de yuzyillardir gelenekleriyle isik sacan bir kuruma bunlari yapmak ne kadar talihsizce.Fikir yurutmek tabi ki normaldir hatta kadinlar mason olabilir mi olamaz mi diye de tartisabiliriz ancak sonuc hep olamaz olacaktir.Ben nasil 5 yasindaki kardesime sen mason oldun deyip sonra masonlara donup bakin olamaz diyordunuz ama ergin yasta olmayan biri de mason olabiliyor degisin artik asin bunlari diyemezsem siz de yuce yaraticiya inanmayanlar da mason oluyor degisin artik diyemezsiniz.Sayin gnothinin yaniti ozet olarak cok manidar.Biz masonlugun gelisimini tartisamayiz cunku ne oldugunu bile bilmiyoruz ustelik belki kendini belli noktalarda revize ediyordur,etmedigine nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz?

Saygilarimla.
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: enelsır - Aralık 09, 2012, 05:44:39 ös
Eleştiri konusuna kurumsal boyutta bakdığımda, eleştirmenin uygun olmayacağı hususunda yazılanlara hak veriyor, bunu anlayabiliyorum. Eğer herhangi bir kurum ( hangi konuda çalışmalar yapıyor olursa olsun) " Ben şu şu özelliklere uymayanları üye olarak kabul etmem" derse buna kimsenin bir diyeceği olamaz. İsteyen istediği kuruma üye olur, her kurum da kendi tüzüklerini kendi belirler. Bunu bulunduğu ülkenin yasalarını da gözeterek yapar... Tamam. Sorun yok.

Fakat öte yandan Masonluğa kabul edilmenin ( Dikkat! Mason olmanın değil kabul edilmenin) koşulu olarak herhangi bir dayatmayı ( bu ister Tanrı inancı ister cinsiyet veya başka birşey) anlayamıyorum. Anlayamadığım için de kaçınılmaz olarak sorular soruyor, cevaplar bulmaya çalışıyorum. Eh, bu durumun da bir sorun yaratacağını düşünmüyorum. Özellikle masonlar için, özellikle bu forumda. Amacı Masonluğu anlatmak olan bu forumda, "Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir" önermesini kendine motto olarak almış bu forumda. Bu sepeple sorgulama ve sorma konusunda çekinceleri olan üyelerin bunu aşmalarını öneririm. Forumumuz bu şekilde daha da güzelleşir.

Uzatmadan bu konu hakkında merak ettiklerimi sormak isterim:

Masonluğa kadınların ve Tanrı( Yaratıcı) inancı olmayanların alınmadığını dahası bu kişilerin mason dahi olamayacağını öğrendik anladık. Tamam.

Ben bunun nedenini masonlar değil Masonluk açısından merak ederim. Bizim bilemediğimiz Masonik sırlar mı buna mani oluyor acaba? Mesela Masonluğun öğretisinin herhangi bir aşamasında öyle bir noktaya geliniyordur ki, orada açıkça ve özellikle Tanrı veya yaratıcı olgusu işleniyordur, yani eğer bu inanca sahip değilseniz öğretinin o aşamasını algılamanız dahası içselleştirebilmeniz olası değildir. Eğer böyleyse inançsızları arasına kabul etmeyen Mason kruluşları haklıdır... Böyle midir?

 Masonluk öğretisinin bir yerinde öyle bir noktaya geliniyordur ki, orada kesinlikle erkek olmak gerekiyordur, kadınların yapamayacağı veya başaramayacağı bir  durum yaşanıyordur. Eğer böyleyse kadınları kabul etmeyen Mason kuruluşları haklıdır... Böyle midir?

Bütün bunlar bir haricinin kafasında dönüp duran kurgusal sorulardır. Bu durum masonlar için böyledir de, Masonluk için nasıldır?
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: Noah - Aralık 09, 2012, 06:02:45 ös
Degerli forum uyleri,

Son birkac gundur gozlemledigim muntazam Masonlugu ima ederek yapilan kehanetler cok ilgimi cekti. Resmi olarak 300 yila yakin, gayri resmi olarak yaklasik 400 yillik koklu bir kurumun kendini yenileyemedigi icin yok olacagini ongeren uyelerimizin kehanetlerinin Maya'lilarin 21 Aralik kehanetinden bir farki olmadigini belirtmek isterim. Bunu defaaten soyledik, bizi biz yapan geleneklerimize olan bagliligimiz ve bagnazlikla savasmamizdir. Simdi bu cumleyi bir oxymoron olarak gorenler olabilir ama hayir efendim oxymoron falan degildir.

Sayin enelsir cok guzel sormus, gercekten cok begendim sorularini. Masonluktan Evrenin Ulu Mimari ifadesini cikarin geriye hicbir sey kalmaz. Dolayisiyla evet, Masonluk bir yuce yaratana inanc ve ruhun olmezligine inanmadan hicbir sey ifade etmez. Olmaz. Esyanin tabiatina aykiri. Kadinlar icin rituelik acidan ayni seyi soylemem zordur ancak toresel olarak kadinlarin Mason olarak tekris edilmesini de kabul edemem. O da olmaz. Isteyen istedigini demekte ozgurdur, gerekli entellektuel birikime sahipolerdir, gerekli adab-i muhaseret kurallarina hakimlerdir ama olmaz. Toresel olarak olmaz.

En icten sevgi ve saygilarimla
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: gnothi - Aralık 09, 2012, 06:10:45 ös
Bakınız,

Bu soruları artık neredeyse karnından konuşurcasına ısrarla sormaktaki nedeni anlayamıyorum. Muntazam masonluğun kuralları belli, gayrımuntazam kabul ettiğimiz ancak mason olduklarını reddetmediğimiz obediyansların da kuralları belli, hala sorgulamaktaki ısrarın nedenini herhangi birine sorsanız bilinçli olduğunu düşünecektir. Sonuçta biz de harici alemde karşılaştığımız insanların belli bir süre sonra Kardeşimiz olup olmadığını anlayabiliyorsak, karşılaştığımız masonların muntazam olup olmadıklarını da farkedebiliyoruz.

Kimse haklı ya da haksız değil, kimsenin fikri daha doğru değil. Sadece adına fikrimi söyleyebileceğim Hür(ve kabul edilmiş)masonların hiçbir obediyansla sorunu yok; karşılıklı masonik ilişkide bulunmamak dışında bir sıkıntısı da yok. Bizler hırslarımızı, çekişmelerimizi geride bırakarak, kendimizi her gün daha da törpülemek için o kapıdan giriyoruz. Başka kuruluşlara mensup kişiler hala ısrarla kendilerinin daha doğru, daha güncel, daha mantıklı, daha 21'inci yüzyıla uyumlu kuruluşların üyeleri olduğunu düşünüyorlarsa tamamen kendi tasarruflarıdır, herhangi yorum yapmaya benim ne haddim ne de dünya görüşüm yeterlidir.

Saygılar.
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: Waldow - Aralık 09, 2012, 06:40:51 ös
21. yy a uyum sağlamak denilince konunun sadece tanrı inancına bağlanmasını yanlış buluyorum. Muntazam Masonluğun geleneklerine değer veren ve bağlı kalan bir kurum olduğunu biliyoruz. Uyum sağlamak denilince bence bizim konuşmamız gereken bu değerleri de koruyarak üzerine neler koyabilir ve ne kadar toleranslı (esnek olabiliriz).
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: Genius Loci - Aralık 09, 2012, 06:49:29 ös
Evet çağa ayak uydurmayan sonumlenir ve ihtimal ki sonunda yok olur veya lafi bile edilmez bir yapı olurlar. mesela Masonluk açısından B. loca- Y. Şura iliskisini tam ve doğru dürüst oturtmayan Mason kuruluşları gibi
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: Alşah - Aralık 09, 2012, 08:52:27 ös
       Daha önce de bu konuya benzer bir konu gündeme gelmişti.  Masonluğun ilkelerinde değişiklik olması halinde, bu günkü esprisini kaybedeceğini o zaman da belirtmiştim. Gerçekten bir kere ödün vermeye başlanırsa, sonu gelmez diye düşünüyorum.
       Bu gün sayın Noha'nın yazısını okuduktan sonra bunu daha iyi anladım. Yani her şeyde yenilik maalesef olamıyor.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: ADAM - Aralık 10, 2012, 10:37:21 öö


İlginç tartışmalar…

Ben bir başka başlık altında bu konuyu ortaya atarken, genellikle bu tartışma alanında söylenenlerden farklı şeyler düşünmüştüm.

Masonlukta muntazam denilen kanadın Türkiye’deki uygulamasını (HKEMBL) bir yana bırakalım. Benim deyişimde o büyük loca bir hedef değildir.

Türkiye’deki Masonluk dünyadaki mason nüfusunun o kadar küçük bir bölümüdür ki, evrensel açıdan bakıldığında en azından şimdilik göz önüne alınmaya bile değmez. Belki gelecekte göz önüne alınacaktır çünkü bu gidişle Masonluk “gelişmiş” denilen ülkelerde gerekli önlemler alınmaz ise 21. yüzyılda giderek varlığını yitirme yolunu tutacak ama üçüncü dünya ülkelerinde giderek daha çok tutulup gelişecektir.

Elbette üçüncü dünya ülkelerinin masonluğu da onlara daha önce dikte ettirilmiş olan o Anglo-Amerikan tarzı değil, kendi kültürlerine özgü bir tarz olacaktır.

Bu kehanet nereden mi çıkıyor?... Masonluktaki yapıp etmelerin bazı ayrıntılarına göz atılacak olursa, böyle bir sonucu tasarımlamak pek zor olmaz.

Örneğin Masonluğun Amerika Birleşik Devletleri’ndeki uygulamasının bir öğesini ele alalım.

Bu tek bir öğe tümü için bir yargıyla varılmasına yetmez. Üstelik bu durum sadece Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Masonluk için, sadece o ülkeye özgü de değildir. Fakat Amerika Birleşik Devletleri’ndeki masonların sayısının hâlâ dünyadaki tüm masonların sayısının yarısından çok olduğu göz önünde tutulursa, bu ülkedeki Masonluğu geleceğin geneli için örnek almak yanlış sayılmayabilir.

Nedir bu örnek?

İki aşamalı bir örnektir bu…

1.   Loca toplantılarında sadece ritüel ve şayet varsa gündeme alınmış idari işlemler uygulanır.
2.   Loca görevlileri ritüeli ezberlemek ve ezbere uygulamakla yükümlüdür.


Bunların konumuzla ilgisi ne?

Bir ilgisi varsa söyleyeceğim ama önce bu dediklerim doğru mu bakalım onu anlayalım.

Bu sitenin üyeleri arasında Amerika’da yaşayan birçok mason bulunduğunu, hatta Sayın MASON’un da onların arasında olduğunu biliyoruz.

Dolayısıyla ben şimdi onlara soruyorum:

Bu yukarıda belirttiğim iki uygulama doğru mu, yanlış mı? Doğru değilse, doğrusunun nasıl olduğunu belirtiniz (Bu Forumun 17 maddesine aykırı düşmez) ve ben de bu konuya ondan sonra devam edeyim.


Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: Felix Steiner - Aralık 10, 2012, 11:41:29 öö
Sayin Felix Steiner,

Masonlugun kendi ilkeleri ve ogretileri,her yuzyila uyum saglamis ve saglayacaktir ancak kendini degistirmeden,ozunu bozmadan ve geleneklerine bagli kalarak.Masonluk belli bir ulku yolunda calisir hedefleri,ilkeleri bellidir,insanlik icin vardir,insanca yasamak icin vardir simdi bana soyleyin lutfen biz kim oluyoruz da dis kapinin dis mandali olarak masonlugun eger ilkelerinden taviz vermezse bitecegini soyleyebiliyoruz?Masonlugun ne itibarini korumak ne de ona omur bicmek biz haricilere kalmamistir hem de yuzyillardir gelenekleriyle isik sacan bir kuruma bunlari yapmak ne kadar talihsizce.Fikir yurutmek tabi ki normaldir hatta kadinlar mason olabilir mi olamaz mi diye de tartisabiliriz ancak sonuc hep olamaz olacaktir.Ben nasil 5 yasindaki kardesime sen mason oldun deyip sonra masonlara donup bakin olamaz diyordunuz ama ergin yasta olmayan biri de mason olabiliyor degisin artik asin bunlari diyemezsem siz de yuce yaraticiya inanmayanlar da mason oluyor degisin artik diyemezsiniz.Sayin gnothinin yaniti ozet olarak cok manidar.Biz masonlugun gelisimini tartisamayiz cunku ne oldugunu bile bilmiyoruz ustelik belki kendini belli noktalarda revize ediyordur,etmedigine nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz?

Saygilarimla.

Sayın erim, ben  Masonluğu ele almamıştım. Sadece bahsedilen konuya genel anlamda yaklaştım. Yeniliğe açık olmayan her kurum var olduğu dönemin nesliyle iletişimsizlik sorunu yaşayabilir demiştim mesela.  Ama "yenilikler" derken ana ilkelerin değişmesi anlamında değil, belki yorumlanma şekli olabilir. Zaten binlerce yıldır da aynı şey yapılmıyor mu? İnsanlığın her dönemi farklı ezoterik ya da felsefik akımlara sahne oldu fakat bunların birçoğu aslında aynı "Gerçeği" öğretmek için ortaya çıkmıştı.  Sadece ezoterik öğretilerin insanlara aşılanma sürecinde, o öğreti bulunduğu kültüre göre şekil alıyordu diye biliyorum.
Başlık: Ynt: 21. Yüzyıl ve Masonlukta Gelişim
Gönderen: Noah - Aralık 10, 2012, 04:07:21 ös
Sn. Adam'in iki madde halinde ortaya koydugu ornek dogrudur ancak 1. maddeye kucuk bir ilave yapmak zorundayim. Sirf rituel ve idari isler degil egitim maksatli konferanslar da Localarimizda verilmektedir. En azindan her Locada senede iki defa olmak uzere egitim maksatli bir calisma yapilmasi benim mensubu oldugum obediyansin bir uygulamasidir.

Sevgi ve saygilarimla