Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: VOLTAIRE  (Okunma sayısı 14789 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 25, 2006, 01:25:23 ös
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

“Sizlere gerçeği,
özgürlüğü ve erdemi öneririm!”
VOLTAIRE 
Yüce Kardeşimizin adıyla Tüm Masonlar zafer yaşıyor,
O bizden Nur almışsa Tüm dünya Nur'u ondan alıyor.
(La Diximerie) 

• “Söylediklerinden nefret ediyorum; ancak onları söyleyebilme hakkını savunmak için hayatımı vermeye hazırım."
• “Ölüler eşittir, yalnız maskeleri farklıdır."
• “Özgürlük olmasaydı ruhlarımız ne olurdu?"
• "Vatandaşlarım doğruyu aradıkça, özgürlüğü seveceklerdir. Özgür olmak, gerçekten nedir? Doğru muhakeme yürütmek ve insan haklarını tanımaktan başka bir şey değildir. İnsan haklarının ne olduğu öğrenilince de onları savunmak doğaldır. Sizlere gerçeği, özgürlüğü ve erdemi öneririm; yalnız bu üç kavram için yaşam sevilmelidir."
• "İnsanlar hırs sahibi olduklarından, hiçbir zaman mükemmel hükümet gerçekleşememiştir; hırsları olmasaydı, zaten hükümete de gerek olmazdı. Rejimlerin arasında en kabul edilebilir olanı, insanları doğal eşitliğe en çok yaklaştıran Cumhuriyettir."
• "Özgür insanların, tıpkı içinde yaşadıkları evleri kendileri inşa ettikleri gibi, egemenliklerinde yaşadıkları yasaları da yapabilmelerini istiyorum."
• “İnsanlar henüz yeterince akıllanmadılar. Tüm dinleri hükümetlerden ayırmanın şart olduğunu henüz bilmiyorlar; insanların mutfaklarında yemeği pişirdikleri yönteme karışmayan devlet, dinlerine de aynı şekilde karışmamalıdır; insanlar damak zevklerine göre yemek yedikleri gibi, kendi tarzlarında Tanrılarına dua edebilmelidirler; yasalara uyma koşuluyla, mide ve vicdan tam özgürlüğe sahip olmalıdır."
• "Tüm haksızlıklarına rağmen, Vatan sevilmelidir."
• "Kültüne şerefsizlik getirebilecek bâtıl itikatlar ve fanatizme rağmen, Ulu Varlığı sevmek ve O’na hizmet etmek gerekir."
• Ben, sefillerin Don Kişotuyum."

Bu sözler, anladığınız gibi, Voltaire'indir.


1775 yılında, 81 yaşındaki filozof, d’Argental'a hitaben yazdığı mektupta, "Masumun öcünü almaya kendimi vakfetmekle kariyerimi tamamlamak istiyorum" diyordu.

Voltaire, misyon olarak Hürmasonluğun ideallerini kabul etmişti.
Callas(1) ve Sirven(2) davalarında yoksulları zenginlere karşı savunarak, halkın büyük sevgisini kazanmış; Büyük Frederick'den Büyük Katerina'ya kadar hükümdarları etkisine almıştı. Les Neuf Soeurs Locası’ndaki tekris günü 7 Nisan 1778 olarak tespit edilmişti ve bu nedenle, yaşlı filozof Paris seyahatini göze almıştı.

30 Mart günü Fransız Akademisi’ni, sonra da Kraliyet Komedi Tiyatrosu’nu ziyaret edecekti. Programını bilen halk sokaklara dökülmüş, alkış ve sevgi tezahüratıyla arabasının ancak adım adım ilerlemesine imkân tanımıştı.
Akademi'ye vardığı duyulunca, piskopos akademisyenlerin dışın-da kalan akademisyenler, ilk defa, krallara ve prenslere yapmadıklarını yaparak, Voltaire'i kapıda, ayakta karşıladılar, başkanlığı ona verdiler, koltuğunun arkasına, duvara tablosunu astılar.
Tiyatroda, locasına girer girmez seyirciler “taç”, "taç" diye bağırmaya başladılar. Brizard isimli aktör, Voltaire'in başına bir taç koymaya çalıştı, Voltaire bırakmayınca, Beavau Prensi, "Fransız Sofokles'inin başına bu tacı koyuyorum" deyince, Voltaire artık itiraz edemedi.

Sahnede Voltaire'in iki komedisi oynandı, ilki, İrene oynandıktan sonra, Houdon'un yaptığı Voltaire'in büstü sahneye merasimle getirildi, çiçeklerle süslendi, ve ikinci oyun, Nanine'in süresince sahnede kaldı. Oyunun sonunda, kadın seyirciler onu neredeyse kollarında arabasına kadar taşıdılar,

“Voltaire çok yaşa” nidalarıyla arabanın yanında yürüdüler.
7 Nisan 1778 tarihinde Voltaire'in tekrisi, Paris'de ve tüm Avrupa'da olay oldu.
La Diximerie, aşağıdaki mısraları bu olay için yazdı ve besteledi.


Yüce Kardeşimizin adıyla
Tüm Masonlar zafer yaşıyor,
O bizden Nur almışsa
Tüm dünya Nur'u ondan alıyor.

Mâbet, altın ve gümüş simli mavi ve beyaz kumaşlarla, muhtelif Locaların sancaklarıyla ve Büyük Üstat Chartres Dükü, Prusya Kralı II Frederick ve Filozof Helvetius'un büstleriyle süslenmişti.

Üstadı Muhterem astronom Lalande, 1. Nâ. Büyük Katerina'nın özel danışmanı ve Mabeynci (Chambellan) Kont Strogonoff, 2.Nâ. Yarbay Laroche, Hatip Le Changeux, Sekreter Court de Gebelin idi.

Büyük Konservatör Arcambal Markisi, Büyük Üstat Temsilcisi Saisseval Markisi, Büyük Hatip Bacon de la Chevalerie, Büyük Sekreter Parlamento danışmanı ve Kraliyet Hazine Müdürü Savalette de Langes, Büyük Merasim Üstadı Mareşal Noe Vikontu, Taşra Odaları Başkanı giyotinin mucidi Dr. Guillotin, Bilimler Akademisi’nden Piskopos Pingre, Paris Odası Merasim Üstadı ve Loca delegesi Ört Markisi, Jüriskonsült Henrion de Pansey, A.B.D. Büyükelçisi fizikçi Benjamin Franklin'in de aralarında bulunduğu 250 den fazla Kardeş sütunları süslüyordu.

Yaşı ve sağlık durumu göz önüne alınarak, Loca, merasimi kısaltma ve Voltaire'in gözlerini bağlamama kararını aldı. Göz bandı yerine locanın girişine bir siyah perde çekildi. Üstadı Muhterem, adayı karşılamak ve hazırlamak üzere, Strogonoff Kont'u başkanlığında, 9 Kardeşlik bir heyeti görevlendirdi. 1. Nâzır koltuğuna, vekâleten, Cubieres Şövalyesi oturdu. Aday, Merasim Üstadı Villar Şövalyesi tarafından Franklin ile Court de Gebelin'in kollarına dayanmış olarak Locaya alındı.

Kendisine felsefi ve ahlâki sorular soruldu, verdiği ilginç cevaplar üzerine Kardeşler tezahürat yapmaktan imtina edemediler; kendisi de etkilenmiş gözüküyordu. Siyah perde açılıp kendisine Nur verildiğinde, Doğu’da gördüğü ünlü kişilerin çokluğu da kendisini şaşırttı. Meşhur kemancı Capron, 3 Kardeş’in eşliğinde Guenin'in 3.cü senfonisinin 1. muvmanını çaldı, Comédie Française'den Larive, başına defne yapraklarından bir taç koydu (Voltaire tacı hemen çıkardı) Üs. Muh. kendisine Helvetius'un önlüğünü takmak istediğinde, Voltaire ilk önce önlüğü dudaklarına getirerek Helvetius'a olan saygısını ifade etti, Kadın eldivenlerini Belle et Bonne'a verilmek üzere Lalande'a teslim etti, bu aralarda da Caravaglio, Olivet, her iki Sallentin, Paza ve Turschmidt'den parçalar çalındı. Üstadı Muhterem. alışılmışın dışına çıkarak Voltaire'i Doğuya davet etti ve Les Neuf Soeurs Locası’nın bir Apollo kazandığını, Voltaire'in Kardeşler’e örnek olan davranışlarını, yoksulları savunması ile doğru bildiğinden şaşmamasını ifade eden bir konuşma yaptı. Voltaire'in kısa teşekküründen sonra muhtelif Kardeşler söz aldı; bu arada Kralın ressamı Monnet, Voltaire'in portresini yaptı. Agap sofrasında ilk tostlardan sonra, Voltaire ayrılmak üzere izin istedi. Kardeşler onu evine götürürken sokakta bekleyenler korteje katıldı.

26 Nisan günü, üyesi olmadığı Bilimler Akademisi, başlarında Franklin olmak üzere, alkışlarla Voltaire'i misafir etti.

Mayıs’ın son haftasında, Fransız Akademisi’nin çalışmalarına katılarak lügatinin yeni baskısının değişik bir tarihsel plâna göre düzenlenerek yayınlanmasını istedi. Bu çalışmayı Littre üstlendi ve bildiğiniz meşhur "Dictionnaire de la Langue Française" veya kısaca Littre lügati böyle doğdu.

Birkaç gün sonra, ölüm döşeğinde, kendisinden mutlaka günah çıkartmasını isteyen papaza verdiği cevabı Condorcet kaydetti:

"Soru: Hz. İsa'nın tanrısallığına inanıyor musunuz?
Cevap: Beyefendi, Tanrı adına, bana artık bu adamdan bahsetmeyin ve sulh içinde ölmeme izin verin."

Kilise onu hiç affetmeyecekti

30 Mayıs gecesi 11'de Voltaire Ebedi Maşrık’a intikal etti. Kilise cenaze merasimine izin vermedi; okullarda Voltaire'den söz etmeyi yasakladı; sahnelerde oyunlarını engelledi.
Her Akademi mensubunun vefatında, Cordeliers Kilisesi’nde, özel bir âyinin yapılması âdet olmuştu. Voltaire için bu mümkün olamayınca, Akademi artık hiçbir üyesi için özel âyin yapılmayacağını kararlaştırdı; bu karar hiç bozulmadı.

25 Ağustos 1778'de Akademi’de, sahnede Voltaire'in Houdon tarafından yapılan büstü ile bir anma töreni yapıldı. Bütün düşünen Paris oradaydı. 28 Kasım 1778 günü les Neuf Soeurs Locası Voltaire için olağanüstü bir matem celsesi tertip etti. Oturumun başında beş ünlü kişi, Prens Emmanuel de Salm-salm, Turpinerisse Kontu, Bilimler Akademisi’nden Milly Kontu, edebiyatçı d'Ussieux, Şair Roucher, astronom piskopos de Chaligny'nin Loca’ya katılma törenleri ile, Kralın ressamı Greuze'ün tekris töreni yapıldı. Bundan sonra, matem ışıklarının yandığı büyük bir salona geçildi, altın ve gümüş süslemelerin arasına Voltaire'in eserlerinden vecizeler asılmıştı. Siyah tüllerle çevrili tribünde, zamanın ünlü bestekârı Puccini'nin yönetiminde tanınmış müzisyenlerden oluşmuş bir orkestra matem müziği çalıyordu.

1878'de Voltaire'in ölümünün 100. yıl dönümünde, Fransa’nın her tarafında anma törenleri tertip edildi. Paris'de, la Gaîté tiyatrosunda Victor Hugo 2500 kişiye Voltaire üzerine çok alkışlanan bir konuşma yaptı. Paris Belediyesi’nin tertiplediği anma töreninde ise, rahiplerin bitmeyen kinini dile getiren yazar - senatör Laurent Pichat konuşmasında aşağıdaki sözlerle olayı özetledi:
“Özgürlüğü yasaklayanlar tarafından ölümünden 100 yıl sonra halâ nefret edilmek, şerefin doruğu değil midir? Kitaplarını okuyun, düşüncenizi daha iyi ifade edeceksiniz.”

Aradan 126 yıl daha geçti, ve Voltaire bize halâ gereklidir.

Margaret C. Jacob’a göre, Voltaire İngiltere’ye geçmemiş olsaydı, Aydınlanma hareketi bu denli güçlü ve etkili olamayacaktı. Voltaire tarafından yorumlanan Newton’cu Aydınlanma, Batı Avrupa’da bilimsel düşüncenin güçlü bir şekilde uygulanmasını sağladı.

İngiltere’de 1720’li yıllarda yaşayan Voltaire, bu ülkede Kral sarayında, Kraliyet Bilimler Akademisi’nde ve Hürmasonluk’ta kilit görevlerde olan Newton’cu Aydınlanmacılar’la tanışmıştı. Margaret C. Jacob, “The Radical Enlightenment: Pantheists, Freemasons and Republicans” adlı tezinde, bu Aydınlanmacılar’a “Radikal Aydınlanmacılar” adını vermişti. Radikal Aydınlanmacılar, Spinoza’nın ve Bruno’nun etkisinde olan Felemenk Cumhuriyeti Cumhuriyetçileri, o ülkeye sığınmış Fransız Protestan düşünürleri ve Mason yayıncılarla çok yakın ilişkiler içindeydi. Voltaire’in Aydınlanmaya en büyük katkısı Newton’cu Aydınlanmayı İngiliz köklerinden soyutlayarak, İngiliz bilimi ile parlamentoda seçimle gelen partiler arasında muhalefetin de temsil edildiği meşrutî devlet yönetimini “Evrensel Aydınlanma”ya model olarak göstermiş olmasıdır.

Voltaire, Cumhuriyetçiliğin pratikten uzak olduğunu iddia ederek meşrutiyeti öneriyor ve Newton’cu mekanik biliminin evrenin tüm sırlarını izah edebileceğini ileri sürüyordu. Bu arada Panteistlerle materyalistlere karşı da cephe alıyordu.

Voltaire Felemenk Cumhuriyetine yaptış olduğu ilk ziyaretlerinde cumhuriyetçiler ve Newton’cu Aydınlamacılar’la, Spinozacılar’la tanıştı ve sonra da onların etkisinde 1726 yılında Lahey’den Londra’ya geçti.

Margaret C. Jacob’a göre, Voltaire İngiltere’ye geçmemiş olsaydı, Aydınlanma Hareketi bu denli güçlü ve etkili olamayacaktı. 1726 yılında Başbakan Walpole’e tanıştırıldı, Newtoncular’ın ileri gelenleri ile yakın ilişkiler kurdu ve hükümetin korumasına alındı.
Voltaire’in “La Henriade” adındaki epik eseri Kral I. George’e ithaf edildi (1728). Metin mutlakiyetin temsili Fransa Kralı IV. Henri (1598 – 1610) yönetimi ile tolerans ve Aydınlanma’ya adanmış İngiliz meşrutî monarşisi arasında kıyaslama yapan epik bir şiirdir; totaliter rejimde büyü ve dinsel fanatizm başı çekerek halkın baş kaldırmasına sebep olur. Politikada düzen ve istikrar ancak yeni bilimlerden kaynaklanabilir.
Voltaire tarafından yorumlanan Newton’cu Aydınlanma, Batı Avrupa’da bilimsel düşüncenin güçlü bir şekilde uygulanmasını sağladı. Aydınlanma’nın yayılması Mason Locaları ile Mason yayıncıların yoluyla oldu. Newtoncular yeni geliştirdikleri, tüm dinlere toleranslı yaklaşan mekanik dünya felsefesinde, Tanrı’ya, Evrenin Ulu Mimarı adını verdiler.

1720’li yıllarda Felemenk Cumhuriyeti ile İngiltere’de Masonlar’la bu denli yakın temasta yaşayan Voltaire için, o yıllarda tekris olduğunun tahmini de yürütülmektedir. Bu sav doğruysa, yaşamının sonuna doğru Paris’te gözleri açık olarak gerçekleştirilen tekris merasiminde, gözlerinin bağlanmaması belki de bu nedenden kaynaklanmaktadır.

1) Callas: Protestanlığını inkâr etmesini önlemek üzere oğlunu öldürmüş olmakla suçlanmış, 1762'de Toulouse'da, bu şehrin parlamentosu tarafından tekerlek işkencesine tabi tutulmuştur. 1765 yılında Voltaire 'in meşhur savunması sonucunda itibarı iade edildi,
2) Sirven: Kızının Katolik olmasını önlemek üzere onu öldürdüğü iddia edilmiş, 1764 yılında Toulouse parlamentosu tarafından idam cezasına çarptırılmış, ancak Voltaire'in olağanüstü savunması ile, 5 yıl sonra beraat ettirilmişti.

- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.