Bu sözün niçin edildiği anlaşıldı.
Yanıtım hayli sert olacak. Bu nedenle lütfen kızmayınız. Kimse hedefim değildir. Lütfen gocunmayınız. Yanlış sözler, yanlış kaynaklardan edinilen yanlış bilgilerden ileri gelmektedir. Biz bunun öyle olduğunu biliyoruz. Fakat yine de şunları söylemekten kendimizi alamıyoruz:
Türkiye'de mason localarının nasıl ve kaç üye alacağına, toplamının ne olacağına hiç kimse karışamaz. Hele yabancı ülkelerdeki masonlar ve mason örgütleri hiç karışamaz. Türkiyedeki mason dernekleri tümüyle bağımsız ve ulusal örgütlerdir. Hiç kimseden, hiçbir kurumdan, hiçbir devletten, hiçbir merciden, diğer hiçbir mason örgütünden herhangi bir yönerge hatta bir öneri bile almadan çalışırlar. Böyle bir işe kalkışacak olanın vay olur haline!
Bu birincisiydi.
Gelelim ikincisine...
Mason localarının üyelerinin sayısı öteden beri Türkiye'deki masonlar açısından yetersiz görülmekte ve bunun artırılabilmesi için elden gelen hiçbir çaba esirgenmemektedir. Bu nedenle de Türkiye'deki masonların sayısının sınırlandırılması düşünüsü diye bir şey hiçbir zaman olmamıştır; şimdi de yoktur. Sadece bir loca üyelerinin sayısının çok artması ya da birtakım başka gerekçelerle üye alımını durdurma kararı alabilir. Öte yandan bir başka loca da iki yıl içinde üye sayısını ikiye katlamak gibi bir hedef belirlemiş olabilir. Masonlanın sayısının yetersizliği ve bunun artırılabilmesi için neler yapmak gerektiği sık sık gerek özelde locaların gerek genelde büyük locaların gündemine getirilmiş bir konudur. Bunun böyle olduğu, bu konuya çok önem ve ağırlık verildiği, Mason Dergisi, Mimar Sinan, Tesviye gibi dergilerde yayınlanan yazılarda da ara sıra görülür.
Dolayısıyla Türkiye'deki masonların sayısı yetersiz ise, bunun çeşitli nedenleri olabilir ve bu başlık altındaki paylaşımların bazılarında o nedenlere değinilmektedir. Bunların arasında asıl çok etkili olan fakat pek kimsenin değinmediği bir neden ise, bir yandan doldurulan havuzun diğer yandan boşaltılması gibi, bir yandan Masonluğu yeni girenler varken diğer yandan ayrılanların oluşudur.
Bunun tam olarak ortaya konulabilmesi için ise büyük locaların matrikül numaralarının şu andaki durumuna bakmak gerekir. (Ben şu andaki rakamları bilmediğim için bu konuda kesin bir şey söyleyemiyorum.) Bunun ne anlama geldiğini bilmeyen ve soran olursa, yanıtını verebilirim. (Ancak bu konuya gerçekten meraklı olanlar kendileri de bulabilir; çok kolay.)
Ötesi Türkiye'de masonların sayısındaki gelişim belli iki dönem dışında hiçbir zaman kesintiye uğramamıştır. (İstenirse o belli iki dönem üzerinde de görüşebiliriz.) Bugün Türkiye'de Masonluk pozitif bir ivmeyle yani giderek artan bir hızla gelişim içindedir. Bazı Batı ülkelerinde Masonluğun kan yitirdiği, Masonluğa gösterilen ilginin azaldığı görülebilmektedir. Bunun da nedenleri vardır; gerekirse üzerinde ayrıca durulabilir. Fakat Türkiye'de böyle bir durum söz konusu değildir. Bu forum bile Masonluğun Türkiye'de ilgi çektiğinin göstergelerinden biridir. Ancak bu forum, Masonluğun Türkiye'de niçin yeterli ölçüde ge niteliksel gerek niceliksel gelişme gösteremediğini de göstermektedir.