Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluk Kendini İfade Etmede Yetersiz mi?  (Okunma sayısı 6166 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 28, 2015, 01:45:39 ös
Yanıtla #10
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Ben de yazılanları okuduktan sonra fikrimi birkaç paragrafla ifade etmek istiyorum. Ancak derdimizin ne olduğuna ilişkin de bir şeyler söyleyip onu daha net hale getirmek işe yarayabilir.  Yani 'biz ne istiyoruz' sorusuna öncelikle cevap verilmesi gerekiyor.

Kendini ifade etmesini mi ?

Açılmasını mı ?

Oluşan kötü yargıları yıkmaya çalışmasını mı ?

Hangisini istiyoruz ?

En başta bunları mercek altına almak ve aynı şeyler olmadığını idrak etmek gerekir. Aksi takdirde Miyopi hastalığına yakalanmış oluruz ki, bu da bize uzak olan Masonluğun bu sorununu net bir şekilde göremiyişimize sebep olur. Zaten ilginçtir ki, bu hastalığa yakalananlar uzun süre bunun farkına varamıyor. Cisimleri yakından net gören bu kişiler, cisimlerden uzaklaştıkça onların bulanıklaşmasını doğal karşılar. Bu kırma kusurlarının cisimden değil, gözden kaynaklandığını düşünür. Bu önemli...

Diğer yandan duvarın bize uzaklığı ne ise, bizim de duvara olan uzaklığımızın o olduğunu aklımızın bir köşesind sürekli diri tutmalıyız. Çünkü bu dirilik bize bir ölçü, kendini ifade etmede bir ölçüt sağlar.

Diğer bir hastalık ise, hipermetropdur. O da Masonların kendi aralarında bazı şeyleri halledemiyor olmalarıdır. Yani bildiğimiz biçimiyle, yakını görememe hastalığı. Kişi kıymetini bilmediği bir şeyin, onu tanımayanlar tarafından sevilmesini beklerse ne kadar doğru yapmış olur ? Ve Masonluğun harici zihinlerde hak ettiği doğru konuma oturtulmasını beklemesi nafile bir çaba olur.

Yani önce çırpınacaksak kendimizi, kendimize ifade edebilmek için çırpınmalıyız.

Henüz bunu başarmamışken, kendimizi dış aleme anlatmak ; henüz kendi içimize sefer düzenlememişken dış aleme sefer düzenlemek bu fetihin en kritik stratejik hatası olur diye düşünüyorum. Zaten bu iş büyük çoğunluğu ile halledilmediği müddetçe yapılacak olan fetihler ; fetih değil işgal olur...

Peki bunları anlatıyoruz da, Masonluk bize fetih mi yapın diyor. Gidin bazı cemaatler gibi otogarlarda, standlarda, üniversite kantinlerinde kendinizi anlatın, örnek olmaya çalışın mı diyor.

Bence demiyor.

Ama  50 yıldır 'AÇILALIM' diyenler var. Acaba hangi niyetle bunu söylüyorlar.. Kutuyu açıp gizlilikten taviz mi verelim ; yoksa bir geminin denize açılması gibi bir şeyler mi edelim diyorlar.

Bunu bilmiyoruz. Niyet de okumak istemiyoruz.

Ancak bildiğimiz bir şey var. O da geminin denizin ortasına alınsa da hücumların bitmeyeceğidir.

Bu bombardıman eskiden nasıl devam ediyorsa limanda ; şimdi de olduğu gibi devam edecektir.

Kaldı ki, bütün bombardımanlara rağmen kendimizi ifade edelim, açılalım, bu yargılara cevap verelim demek Masonluğa yeni bir icat getirmektir. Çünkü bu çırpınmayı savunmak, bu saldırıların aslında bir nebze haklı olduğunu kabul etmekle yorumlanabilir.Onun için burada yapılması gerekenin bir çığlık halinden ziyade yine sükut hali olması inancındayım.

Sükut bozulursa da büyü bozulabilir.

Bundandır ki, Masonlar tarafından bir slogan olacaksa ;

''Bu ülkü mabedi bizleriz, kendi içimiz,kendi vicdanımızdır.

Bu da yeterli bir şereftir.''  olmalı diye düşünüyorum.

Tabi kendileri daha iyi bilir.Biz bilemeyiz.






 


« Son Düzenleme: Ağustos 28, 2015, 02:08:47 ös Gönderen: İNSAN »


Ağustos 28, 2015, 02:18:04 ös
Yanıtla #11
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 512
  • Cinsiyet: Bay

Masonluk kendini ifade etmede yeterlidir.Birtakım asılsız iddaalar ile uğraşmak için ise yetersizdir.Hoş doğru olan budur.

Masonluk hakkında bilgi edinmek isteyen kişinin ulaşamayacağı bilgi yoktur.Kitap,dergi,internet vs. birçok yerden kişi masonluk hakkında bilgi edinebilir.Masonluğun ayrıca kendi tanıtımını yapmasına çok gerek yoktur.Asılsız, yalan yanlış düşünceler ile boğuşmasına hiç gerek yoktur.Çünkü bir sonuç çıkmaz.

Masonluk kendini devlete ifade etmelidir sözüne ise katılamayacağım.Hangi topluluk,dernek kendini devlete ifade etmeye çalışıyor?  Masonluk yasalara uygun olarak kurulmuş, amacı, ilkeleri belli bir dernektir.Devletin denetleme yetkisi vardır. Mason olanların kaydı bellidir.Mason derneklerinin ülkenin varlığına,bütünlüğüne, topluma zarar verecek bir çalışması yoktur...

Bunları devlet zaten biliyor.Masonluğun topluma yararlı bir kuruluş olduğunun anlatılması devletin işine yaramaz.Bizim devlet anlayışımızda her zaman iç ve dış düşmanlar olacaktır. Bunların içinden masonluğu çıkartmak devleti yönetenlerin işine gelmez.Devleti yönetenler sürekli değiştiği fakat kafa yapısı olarak aynı devam ettiği için masonluk hep koz olarak kullanılmıştır. Devlet yöneticilerinin kimi masonluğu cephe alır, kimi ilgilenmeyebilir.Ama geneli cephe almış ve kullanmıştır.

Gelecekte durum daha kötü. Masonluğun kötü bir topluluk olduğu düşüncesi yıllardır devam etmiş, halk kabullenmiştir. Hangi devlet yönetimi çıkar ve masonluğun zararsız olduğunu anlatabilir ? Bence şuan bunu yapabilecek,halka bunu kabul ettirecek bir sistem var.Ama onlarında işine gelmez.

Daha Türkiye Cumhuriyetinin kurucusunun(Türk milletinin devrimini yapan,evrimine yol gösteren)  elindeki rakı kadehini eleştirenlerin bulunduğu bir topluma masonluğu anlatmak bence komik bir fıkra gibi..
Görmek, varlığın yükselişidir.


Ağustos 28, 2015, 10:57:35 ös
Yanıtla #12
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 323
  • Cinsiyet: Bay


TV kanallarındaki iki olayı hatırlatmak isterim.

Bunlardan birincisi yıllar önceydi. Hanı o Kanal 7’deki gizli kamera görüntülerinin verilip olmadık yorumların yapıldığı, ardına bir de keçi kesme görüntülerinin eklenip işin cılkının çıkarıldığı sıralarda.

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nın o hakkında çok söz edilmiş olan eski En Muhterem Büyük Üstadı Enver Necdet Egeran, tüm bu konularda açıklama yapmak üzere canlı yayına çıkmaya razı olmuştu.

Adı canlı yayın… Banda alınan yayın, orası burası kesilip doğranılarak, orasına burasına eklemeler ve yamalar yapılacak bir kepazeliğe dönüştürülmüştü.

Bu arada telefonla sorular ve katkılar… Sayın Enver Necdet Egeran’ı âdeta bir paçavraya dönüştürürcesine silkelemişlerdi. Anlatanın anlattıklarındaki doğruları, ancak kafaları örümcek ağlarıyla doldurulmamış olanlar anlayabilmişti.

İkinci olay, ancak birkaç yıl önce…. Bu kez televizyondaki yayına aynı büyük locanın o tarihteki En Muhterem Büyük Üstadı Remzi Sanver çıkmıştı.

Bu yayından ötürü, Masonluk üzerine demagoji yapmaya hazırlananlar, işi her zaman olduğu gibi polemiğe sürüklemek niyetinde olanlar havalarını almıştı.

Çünkü Remzi Sanver’in, Fatih Altaylı okul arkadaşı olduğu için, hatırını kıramadığı için katılmaya razı olduğu bu program ile bağlantılı koşulları olmuştu:

1 - Program gerçekten canlı yayınlanacak. Bu canlı yayın banda da alınacak fakat bir daha yayınlanmayacak.

2 - Bu programa, son zamanlarda alışılagelmiş olan ve Teke Tek’i Teke Tek’likten çıkarmanın ötesinde pişmiş aşa su katıp rezil etmekte mahir Murat Bardakçı katılmayacak.

3 - Hiçbir soru ya da tartışma için dışarıyla bağlantı kurulmayacak.

Bunun üzerine Fatih Altaylı sadece kendi bireysel manevralarıyla Remzi Sanver’i güya zor duruma sokmaya çalışmıştı. Bir noktada bunu başarır gibi olmuştu da fakat kendisi bile farkına varamadı öyle olduğunu; ilgili konu kapanıp gitti. Yoksa, o gibi sorularla röportaj boyutunun dört beş katına çıkabilirdi.  Remzi Sanver’e göre (sanırım) varsın çıksındı. Kamuoyu bilsin, öğrensin, aydınlansındı. Ancak öncelikle temel bilgiler üzerinde aydınlanmalıydı ki, sıra ayrıntılara gelsin.

Bu ikincisi medya açısından başarısız bir program oldu. Çünkü tartışılmıyordu, boğuşulmuyordu, sansasyondan uzaktı, sadece bilgi vardı, rating düştü.

Masonlar, kendilerini ifade etmekte hiç de sıkıntı çekmez. Fakat bizim insanlarımızın Masonluk ile bağlantılı olmak üzere öğrenmek istedikleri, Masonluk’ta var olan ve olmayan gerçekler değil, kendi kafalarındaki yaratılmış varsayımların doğrulanması, heyecanlar oluşturulması, hatta Masonluktaki çirkefliklerin (!) ortaya dökülmesi, mason olan ünlü kişilerin adlarının açıklanarak “Vay anasın!” denilmesi… Bunun gibi şeyler.

Masonların işi gücü var. Bir yandan kendi geçimlerini sağlama kaygısı içindeyken, bir yandan da masonik amaçlar doğrultusunda ellerinden gelen çalışmaları yapıyorlar. Yaşamlarında Masonluk birinci sırada değil… Masonluk onların mesleği ya da işi değil, bir sosyal uğraşı, bir gönül birliği ortamı… Ona bile zor zaman ayırabildiklerini bu Forumun yazılarında görüyoruz. Masonlar, bunun dışında bir de böyle saçmalıklarla, hiçbir işe yaramayacak çekişmelerle uğraşarak, değerli zamanlarını boşa harcayamaz, harcamamalı.

Bunu belki sıradan insanlar haklı bulmayabilir. Onları bu bağlamda sorumlu hatta zorunlu tutabilir. Fakat bu Forumun Masonluk ile ilgili ciddi bölümlerini, o bölümdeki paylaşımları izleyenlerin, birazcık bile olsa masonları haklı bulacağı kanısındayım.


 


Sayın Adam,

Teşekkürlerimi aldığınız tekrardan her zaman olduğu gibi. Doyurucu yorum olmuş ki bende bunu bekliyordum. Soruma su serpildi beni rahatlattı. Yanıtınıza yönelteceğim farklı bir soru ortaya çıkmadı. Bu da beni istenilen cevap konusunda tatmin ettiğini gösterir.

Sevgiler.
Dünya üstündeki en üstün yaşam formu olduğumuza ama yine de sözcüklere sığmayacak kadar mutsuz olduğumuza,çünkü başka hiçbir hayvanın bilmediği şeyi,ölmek zorunda olduğumuzu bildiğimize dair bir ironi


Ağustos 28, 2015, 11:04:45 ös
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 323
  • Cinsiyet: Bay

Yazılanları okudum. Ama benim fikrim yine de Masonluğun kendini ifade etmede yetersiz olduğu yönünde. Şu soru önemli... Kime karşı yetersiz? Evet, eğer Sn. ADAM'ın bahsettiği kitleden bahsediyorsak, o zaman Masonluğun bunun ötesinde yapabileceği bir şey gerçekten yok. Masonlar enerjilerini bu tip çekişmelere harcamamalılar. Peki, buraya kadar hemfikiriz.

Fakat bu işin bir de devlet kısmı var. Devlet geleneği, sokaktaki cahil adamın akıl yapısıyla aynı seviyede midir? Hayır olmamalıdır. Komplo teorilerine meraklı, sansasyon ve gizem (!) peşinde koşan halk kitlesinin davranış biçimi devlete yansırsa ne olur? Devlet masonları kendi bünyesinden aforoz etmeye başlar. Mecliste mason oldukları düşünülen bürokratlar için isimleri zikredilerek soru önergeleri verilir... İnsanlar fişlenir. Mason olan memurun gittiği iş yeri kafeteryasında insanlar onun hakkında konuşmaya başlarlar. Bir politik partide masonsanız, yükselmenize ve ülke yönetiminde söz sahibi olmanıza izin verilmez. Örnekleri çoktur. Bu durum, İnsan Haklarına aykırı olmasının yanında, "Masonlar hep en tepedeler, dünyayı yönetiyorlar" gibi saçma sapan söylemlerin ne kadar yalan olduğunun da bir göstergesidir. Buradaki ayrımcılığı görebiliyor musunuz?

Türkiye'de Masonluk kendini DEVLET'e karşı ifade etmede de yetersiz mi? Evet, yetersiz. Türk Masonluğu, yukarıda anlattığım mekanizmanın kırılmasını sağlayabiliyor mu? Hayır sağlayamıyor. Bu durum Masonluğun yaşamakta olduğu ülkelerden sadece Türkiye'de böyle. Bu yetersizlik, II. Abdülhamid Han'ın bu ülkeye bırakmış olduğu gizli ve paranoidçe bir mirastır. Ne yaparsa yapsın Mason kötüdür, dinsizdir, siyonisttir, ara bozucudur, ülkeyi kötü yola düşürmek istemektedir, savaşlardan nemalanmaktadır, Illuminati uşağıdır...

Benim fikrime göre Masonluk önce kendisini Devlet'e ifade edebilmelidir ki, daha sonra halka da edebilsin.


Sayın Spock,

Forumun aktif bir katkı sağlayan kişilerinden olan sizi bu soruya beklemeyi ümit ediyordum ki oldu. Yanıtınız gerçekten şahsım tarafından hemfikir onayını aldı diyeyim. Sayın ADAM'ın bahsettiği kitleler konusunda bende aynı düşüncede olduğumu belirteyim. Sizin bahsettiğiniz devlet seviyesi ise gerçekten bu işin kilit noktası ki Masonluğun yetersiz olduğu konusuna değinerek sorumu pekiştirdiğiniz için ayrı bir teşekkürlerimi sunuyorum. Peki Sayın Spock bahsetmiş olduğunuz devlete ifade edebilme konusunu Masonluk nasıl başarabilir. Halka uzanmaya çalışıldığını Sayın ADAM'IN yazmış olduğu yanıtta gördük. Peki ya Devlet için bir çalışma örneği var mı?

Sevgiler.
Dünya üstündeki en üstün yaşam formu olduğumuza ama yine de sözcüklere sığmayacak kadar mutsuz olduğumuza,çünkü başka hiçbir hayvanın bilmediği şeyi,ölmek zorunda olduğumuzu bildiğimize dair bir ironi


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
8 Yanıt
11120 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 09, 2009, 03:14:08 öö
Gönderen: KUZEYDOĞU
10 Yanıt
8557 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 13, 2011, 02:47:55 ös
Gönderen: ceycet
5 Yanıt
6550 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2018, 01:31:05 ös
Gönderen: Mandıra Filozofu
13 Yanıt
12798 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2011, 01:08:39 öö
Gönderen: genius_md
3 Yanıt
8621 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 17, 2012, 01:43:04 ös
Gönderen: NOSAM33
13 Yanıt
9019 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 18, 2013, 11:22:35 ös
Gönderen: Makbenah
0 Yanıt
2347 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 18, 2012, 09:29:12 ös
Gönderen: karahan
11 Yanıt
5157 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2013, 12:17:58 öö
Gönderen: NOSAM33
37 Yanıt
27130 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2013, 02:05:02 öö
Gönderen: Arais
7 Yanıt
8480 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 18, 2015, 07:59:51 ös
Gönderen: karahan