Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MASONLUĞUN OLUŞUMU - 1  (Okunma sayısı 5777 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 22, 2009, 04:57:45 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Masonluğun oluşumu denilince elbette tarihçesinden söz edilecek. Masonluğun tarihi, hiç kuşkusuz başlı başına bir konu. Öylesine ki Masonluk ile ilgili kitaplarda bu bağlamda sayfalar dolusu anlatımın bulunmasının ötesinde, sırf bu başlık altında ciltler kapsayan yapıtlar yazılmış.

Herkes Masonluğun tarihçesini öyle uzun uzun okuyamaz. Masonların bile bunu yaptığından kuşkuluyum. Aralarından belki birkaç meraklı çıkar.

Ancak öyle olmasa da, bunu özetle, ana hatlarını öğrenmek üzere şöyle birkaç soru sorulsa ve onların yanıtları verilse kısa kısa, acaba nasıl olur, bir yarar sağlar mı diye düşündüm. Şöyle bir soruyla giriştim işe:



Masonluğun tarihi ne zaman başlar?

Kimileri Masonluğun tarihini 18. yüzyılda başlatır. Bu durumda, doğrudan ve yalnızca Çağdaş Masonluktan söz ediliyor demektir.

Kimileriyse “Masonluk” kavramını çok daha geniş tutar ve tarihçesini “İnşaatçılık Mesleği ve Sanatı’nın Avrupa’daki Tarihi” ile bağdaştırır. Bu tarih ise, kimine göre 13. yüzyılda, kimine göre ise ondan en az 2500 yıl kadar daha önce başlar.

Masonluğun tarihinin başlangıcına ilişkin başka benimseyişler de vardır.

Öte yandan, eğer Masonluk salt bugünkü niteliği (ülküsü, ilkeleri ve öğretisi) bakımından düşünülecek olursa, yaklaşık altı bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu da söylenebilir.

Bütün bunlar, aslında Masonluğun başlangıcının kesinlikle belirli bir tarihe bağlanamayacağını, “Masonluk” terimi kullanıldığında bundan her ne anlaşılıyorsa başlangıç tarihinin de buna göre belirlenmesi gerektiğini göstermektedir.

Eğer Masonluk “tüm insanların ve tüm toplumların barış ve mutluluğunun, gönenç ve esenliğinin sağlanmasını amaç edinmiş bir kurum” olarak benimsenecek olursa; bu olgunun başlangıcı, insanların ve toplumların barış ve mutluluğu, gönenç ve esenliği yitirmiş oldukları tarihtir.


Masonluğun tarihteki birtakım gizli örgütlerle bir ilgisi olmuş mudur?

Tarihteki birtakım gizli örgütlerle Masonluğun salt örgütsel nitelikleri bakımından yer yer bağlantıları kurulabilir; daha doğrusu birtakım benzerlikleri gösterilebilir. Yakın ilgisi olduğu da ileri sürülmüşse de, bu savlar kanıtlanamamıştır. Benzerlikleri “ezoterik sistem”e uyarak çalışmış olan bazı kurumlarda aramak çok daha yerinde olur.

“Ezoterik Sistem” nedir?

Bu elbette bambaşka bir alanın konusudur ama madem yine yeri geldi özetle belirtelim.

Ezoterik, “apaçık olmayan” ya da “dışa kapalı ve kendi içine dönük” yani “içrek” demektir. Ezoterik bir kurum kendine özgü bir çalışma yöntemi ve öğretisi olan, öğretisini aşamalı olarak ve simgelerden yararlanarak veren, fakat kendi üyesi olmayan kimseleri çalışmalarına almayan bir kurumdur.

Bir ezoterik kurumun bir gizli örgütten farkı nedir?

Elbette bu da aslında bu başlığın konusu değil ama edilmiş lâf  öyle getiriyor.

Bir ezoterik kurumun bir “gizli örgüt” olması gerekmez. Çünkü ezoterik kurumun varlığı, amaçları, ilkeleri, üyelerinin kimler olduğu, çalışmalarını nerede ve nasıl yaptığı ya bilinir ya da kolay öğrenilebilir şeylerdir. Yalnızca üyelerinin kendi aralarında yaptıkları toplantılardaki görüşmeleri ile ritüelik eğitim ve öğretiminin ayrıntıları “gizli” olarak nitelenebilecek şeylerdir.

Buna karşılık, bir gizli örgütün nerede, kimlerle, ne gibi işler yaptığı hatta belki varlığı bile saklı tutulur. Üstelik herhangi bir öğretisinin, bir eğitim programının ya da ritüelinin bulunması da gerekmez.

Ezoterik Sistem'in ne gibi özellikleri vardır?

Kendi kendimize bu başlığa yakalandık bir kere, devam etmek zorundayız.

Genel olarak ezoterik sistemin özellikleri şunlardır:

a) Örgütün üyeleri, seçilerek, incelenerek, haklarında soruşturma yapılarak, birtakım sınama evrelerinden geçirilerek alınır.

b) Gerek örgüte ilk giriş, gerekse daha sonraki aşamaların edinilişi, belli bir ritüelik tören uygulanarak yapılır.

c) Öğretim, bilgiler ya da beceriler, tümüyle ve topluca değil, yavaş yavaş ve azar azar, bir aşamalar silsilesi’ne (derecelere) bağlı olarak verilir.

d) Öğretim, doğrudan doğruya ve açık seçik olarak değil, dolaylı bir yöntemle iletilir. Bunun için özellikle simgeler ve öz deyişler kullanılır. Böylece kişinin, kendisine anlatılanları öğrenmesi değil, bilgiyi kendi çalışmasıyla edinmesi öngörülür.

Masonluğun hangi ezoterik örgütlerle ilgisi vardır?

Günümüzde Masonluğun herhangi bir başka ezoterik örgütle ilgisi ve bağlantısı yoktur. Fakat tarihteki birçok ezoterik kurumdan esinlenmiş olduğu söylenebilir.

Bunların başında özellikle “Hermetizm” gösterilir. Ona genel olarak "Eski Misterler" olarak anılan çeşitli kurumlar eklenebilir. Çeşitli şövalyelik tarikatları ve meslek ya da sanat kurumları da bu listeye eklenebilir. Belli bir örgüt adı verilmesi yanlış olur. Tarihte birçok meslek ve sanat kurumu da ezoterik bir nitelik taşımıştır.


Bu aşamada konu ister istemez Hermetizm ve Eski Misterler’e girdi. Ancak onu sonraki bölüme bıraksak daha iyi. Belki bu aşamaya kadar başka sorular ve katkılar gelir.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 22, 2009, 06:17:14 ös
Yanıtla #1

d) Öğretim, doğrudan doğruya ve açık seçik olarak değil, dolaylı bir yöntemle iletilir. Bunun için özellikle simgeler ve öz deyişler kullanılır. Böylece kişinin, kendisine anlatılanları öğrenmesi değil, bilgiyi kendi çalışmasıyla edinmesi öngörülür.






Sayın ADAM,

Yazınızı oldukça beğendim, çok açık ve açıklayıcıydı. Bir çok konuyu net bir şekilde dile getirmişsiniz.

Ancak yukarıda sizden yaptığım alıntı en çok dikkatimi çeken ve bir yandan da kafamı kurcalayan nokta oldu;

Ezoterik örgütlerin (örgüt demek ne kadar doğru olursa), seçilmiş kişilere verdikleri eğitimlerde dolaylı ifadelerle (özdeyiş ve çeşitli sembollerle) bilgiye ulaşmasının sağlandığına değinmişsiniz.

Bu bağlamda zaten iyi olanları seçiyorlar ve onların daha iyi olmasını amaçlıyorlar.

Fakat hayatta bu şekilde değilmidir çeşitli semboller, ders çıkartılabilecek olaylarla insanları daha iyi olma yoluna sürükler. Bana kalırsa, hayat zaten ezoteriklerin seçmiş olduğu insanlar için böyledir.

İşte tam da burada kafamı kurcalayank noktaya geliyorum;

Ezoterizmin amacı, belki kendi çabalarıyla hayatta zaten öğrenebilecekleri şeyleri, ihtimallere yer vermeden öğretmek mi?

Yoksa bireyin tek başına öğrenemeyeceği şeylerde var ve bunları öğretebilmek mi?

Saygılarımla...
Ben, ben olanım


Kasım 23, 2009, 07:50:50 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Rigormortis'e aslında benim başıma geldiğinde almaktan hiç de hoşlanmadığım yanıtı vermek durumunda kalıyorum: "Ezoterizm ya da ezoterik sistem konusu forumda zaten daha önce enine boyuna incelendi."

Bu yanıtın bence hoşnutsuz yanı, ortaya bir soru koyan tkmatılımcıyı âdeta atlatıp, onu forumda önceki çalışmalar içinde bir arayışa yönlendirmek. Oysa onlar geçmiş çalışmalar; şimdi canlı olana, şu andakine bakmalı.

Böyle düşününce, yapılacak iş Sayın Rigormortis'in sorusu üzerine Ezoterizm'i özetleyerek de olsa baştan sona  bir kez daha anlatmaya girişmek olmamalı elbette.  Ne soruluyorsa ona yanıt vermeye çalışmalı.

Ezoterik sistemde çalışan bir kurum ya da örgütün mutlaka bir öğretisi vardır; bu olmazsa o kurum ya da örgütün ezoterik olduğu söylenemez. Kimileri buna Türkçe'de "doktrin" karşılığı olan öğreti değil de "öğretim" diyor. Aradaki fark küçük bir ayrıntı bence ama bunu şu nedenle söylüyorlar: Öğreti kesindir; tartışılacak bir yanı yoktur; öyledir ve öylece kabul edilir; bu bakımdan dogma sayılır. Öğretim ise bir birikimin aktarılmasıdır; değiştirilebilir, düzeltilebilir, geliştirilibilir; bir esnekliği vardır.

Şayet bir kurumun öğretsel  ya da eğitsel içeriği belirli bir öğreti üzerine kuruluysa; o zaman evet, kurumun inisiyelere bunu aktarmaktaki amacı dışarıda çok çeşitli yönlerden edineceği (kim bilir belki de sadece kurumun kendi içinde bulunabilecek) bir bilgiyi ona başka olasılıklara yer vermeden yapmak olabilir.

Ancak bu Masonluğa uymuyor. Çünkü Masonlukta edinilebilecek bilgiler başka yerlerde zaten var. İşte o zaman ötekine geliyoruz. Kişi bunları tek başına bulabilir, öğrenebilir, edinebilir. Ancak bu hayli zor olur ve tek başına analizler, sentezler yapmak zorunda kalacaktır. Bu olanaksız bir şey değildir ama hem zor hem çok zaman alıcıdır. Çünkü böyle bir çalışmada ister istemez asıl yoğunlaşması istenilen konu ya da konular (Masonluğun benimsediği) kadar, gereksiz ya da önem bakımdan daha düşük düzeyde (Masonluğa göre) yönlere açılmak da söz konusu olacaktır.

Masonlukta, kişinin kendi başına kendi girişimleriyle öğrenemeyeceği hiçbir şey yoktur. Hele günümüzde, bir zamanlar "büyük sır" gibi tutulan birçok şey bile açıktadır. O zaman Masonluğa tek bir şey kalmaktadır: İnisiyalerin bunları birbirlerine bir kardeşlik dayanışması ortamında aktararak, hep birlikte geliştirmelerinin sağlanması.

Bu bağlamda, birim zaman içinde kimi mason kuruluşlarının bir saman sapı kimilerinin ise ancak bir arpa boyu ilerledikleri görülmektedir. Hatta o birim zaman daha da dar tutulursa, bu ilerlemenin sıfıra yakın olduğu bile görülebilmektedir. Burada söz konusu birim zamanı en azından bir nesil süresi olarak almak gerekir. Hepsi ilerler, hepsi gelişir, hepsi evrimleşir; kimisi daha hızlı, kimisi daha yavaş.

Konuyu bir inisiye, Masonluk söz konusu olduğuna göre bir mason açısından alırsak, hiçbir mason Masonluğa girmeden önceki gibi değildir. Mutlaka bir değişim göstermiştir. Bu da pek doğaldır; evrensel diyalektik yasanın kaçınılmaz gereği sonucudur.

Hatta kimi masonlar vardır ki, sadece inisyasyon töreninden geçmiş, bir daha locanın semtine bile uğramamışlardır. Onlar bile Masonluğa tek bir gün girip çıkmış olmakla bir şeyler öğrenmiş, bir şeyler edinmişlerdir.

Sevgiler.
 


 
 
 

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3665 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 14, 2008, 08:08:16 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
2475 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2009, 02:53:08 ös
Gönderen: akasya
3 Yanıt
10074 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 03, 2016, 11:33:58 ös
Gönderen: hyperbolic metamaterial
0 Yanıt
3622 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 10:33:58 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5144 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 09, 2014, 09:06:03 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
13092 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 23, 2009, 05:56:33 ös
Gönderen: lucifer
2 Yanıt
5690 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 21, 2014, 03:28:45 ös
Gönderen: ADAM
24 Yanıt
67338 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 01, 2010, 11:53:32 öö
Gönderen: ADAM
10 Yanıt
11380 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2009, 05:40:25 ös
Gönderen: ADAM
17 Yanıt
10969 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2012, 07:58:37 öö
Gönderen: ADAM