Bu başlığı daha önce biraz yüzeysel geçtiğimizi fark ettim. Oysa üzerinde durmaya değer noktaları olabilir.
Deniyor ki “forumda en çok tartışılan konulardan biri şüphesiz Masonluğa kabul şartları”
Pek değil. O da var ama en çok değil.
Deniyor ki “tanınmış saygı duyulan çevresi olan maddi durumu iyi olan biri olmak” gerek.
Doğru. Ne var bunda? Masonluk bir yardım kuruluşu değil. Herkesin mason olması gerekmiyor. Masonluğa girenin elbette çevresinde iyi tanınmış bir kişi olması gerek. Fakat hangi çevrede? Hırsızlığın erdem sayıldığı, töre cinayetinin geçerli tutulduğu, bağnazlığın kol gezdiği, bilgisizliğin egemen olduğu bir çevrede değil. Öyle çevrelerde masonların bulunmasına gerek var; o çevrelere iyi, doğru ve güzelin yolunda katkıda bulunmak bakımından.
Maddi durumu iyi olma konusuna gelince, bu da en azandan masonlukta bir maddi çıkar aramamak için gerekli ama asıl gereklilik mason olacak kişinin, masonik çalışmalarda bulunurken kendisini geçim kaygısından sıyırabilmiş olmasının gerekliliği…
Deniyor ki, “karanlık işler yapıp hatta ustaca yapıp adaletsizce hukuksuzca yükselip Türkiye'nin önde gelen isimlerinden olsak masonlukta önümüzmü açılacak?”
Kesinlikle hayır. Öyle kişiler Masonluğa alınmaz ki… Kim söylüyor alındığını? Masonluğu bilmeyen ve bu kurum hakkında bilir bilmez atıp tutanlar.
Deniyor ki “Masonlar nasıl bu noktaya geldiğini önemsemeyip kişilerin sadece pozisyonlarını güçlerini mi değerlendirir?”
Hayır. Hiç öyle bir şey yapmazlar. Zaten pozisyonlarını ya da güçlerini önemsemezler. Fakat onu nasıl elde etmiş olduğunu da özenle incelemekten geri kalmazlar.
Soruluyor: “Çok uzun zamandır belirlenen şartlar değiştirilebilir mi”
Evet. Değiştirilebilir. Zaten değiştiriliyor. Ancak bu değişimi öyle 15-20 yıl gibi kısa bir süre içinde izlemek olanaklı değil. 40-50 yıl gibi bir süre içinde değişime uğrar. Çünkü sosyal ve toplumsal değişimler, bir insanın yaşam süresine bile sığmaz.
Şöyle bir öneri var: “Bence Masonların gençler öğrenciler için masonluğa kabul şartlarında bazı esnetmeler yapmaları gerekiyor.”
Peki. yapsınlar. Ancak bunun böyle kuru kuru söylenmesi yetmez. Önce bu sözü edilen “esnetmeler” nelerdir, bu açıklanmalı. Sonra da gerek masonluğun geleneksel gerek mason derneklerinin yasal yapıları göz önünde tutularak bunun yöntemi, nasıl yapılacağı da önerilmeli.
Deniyor ki, “Masonluğu en iyi anlayacak katkıda bulunacak önünü açacak olanlar gençler bence”
Doğru… Kesinlikle öyle. Ancak insanın gençliği 21 yaşında henüz başlama aşamasında. Ondan önceki, kimse kusura bakmasın, gençlik bile değil. Ona “çocukluk” denir. biraz sabırlı olmayı da bilmeli. Sabırlı olamayan hâlâ çocuk demektir.
Deniyor ki, “hep bizim önümüzü kesen şartlar var”
Hayır önünüzü kesen yok. Siz henüz hazır olmayabilirsiniz. Henüz erken olabilir. Önünüzde daha uzun bir yaşam süresi var. bu kadar acele niye? Bu arada siz kendinizi hazırlayın. Bu işi o kadar önemliyse, o hazırlık zaten en azından birkaç yıl sürer.
Endişe: “Sivas ta doğdum büyüdüm ünlü olamadım tanınamadım diye ömrüm boyunca red mi edileceğim?”
Hayır. Ne münasebet. Bir kişinin başvurusu böyle bir nedenle reddedilmez. Yok böyle bir şey.
Deniyor ki “günün birinde ünlü olsam maddi durumum iyi olsa neden katılıyım beni eski halimle dışlayan bir topluluğun hedeflerine ne kadar güvenebilirim?
Cümlenin grameri düşük ama ona aldırmayalım… Masonluk ille de bu kuruma katılanlar olsun diye bir arayışta değil ki? Üstelik tersine. Masonluğun gerekleri dışında böyle arayışları olanları zaten istemiyorlar.
Bundan sonra da bir ulusal yakınma görüyoruz.
Sayın İlteriş haklı… O kötü durumları gidermek için uğraşmak gerek. Uğraşıyor mu? Yoksa sadece izleyerek saptamada mı bulunuyor?
Fakat Masonlukta onun dediği gibi bir “filtreleme” sistemi söz konusu değil. Seçerek alma elbette var. Hatalar da yapılıyor. Kimileri kısa bir süre sonra tası tarağı toplayıp ayrılıyor. Demek ki Masonluk için gerektiğince hazırlamamışlar kendilerini. Masonluğun kişilere göre uyarlanması söz konusu olamaz. Masonluğa girmek isteyen, o kardeşlik birliğinde yer almayı dileyen kişi, kendisini Masonluğa göre uyarlamalı, hazırlamalı.
Bu işin başka çıkar yolu görünmüyor.
Var mı?