Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bilge - Bilgelik  (Okunma sayısı 13068 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 15, 2012, 04:19:29 ös
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Bana uyar...İlk açılımı bekleyelim.
Sevgi ile kalın


Mart 15, 2012, 04:51:41 ös
Yanıtla #11
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Selamlar,
madem bu konuda biryerlere gitmek niyetindeyiz ben öncelikle bircok konuda kaynak kisi ve kitap olarak basvurdugum bence bir bilge olan
 ORHAN HANCERLIOGLU"nun  FELSEFE ANSIKLOBEDISI"nden bu iki deyimle ilgili bölümleri aktarmakla bir katkida bulunayim.

BILGE:Bilgili , ahlakli, olgun ve örnek kisi. Bilimsel bilgiyi bilen anlamindaki bilgin deyiminden farkli bir anlam tasir. Bu fark, Osmanlicadada birinciye hakim ve ikinciye alim denilmekle belirtilmistir. Bir bilgin uzmanca bilgililigi disinda örnek bir kisi olmaya bilir. Ama bilge herhalde örnek bir kisidir. Bilge tarihsel bir kisidir ve özellikle ilk cagda gecerli bir tip olmustur. Bilgisi yari Tanribilimsel, yari gizemli, yari metafiziksel, yari törebilimsel bir bilgidir. Ilk cag Hintlilerinin, Cinlilerinin, Yunanlilarinin bilgeleri ünlüdür.


BILGELIK: Bilgililik....Bilgelik terimi tarih boyunca cesitli anlamlarda kullanilmistir.  Felsefenin ilk adi BILGELIKti.  Antik cag Yunan felsefesinde bilgelik, akla uygun davranmak"ti. Sokrates bu terimi kendini tanimak anlaminda kullandi. Stoacilara göre bilgelik dogaya uygun davranmaktir. Törebilim bu terimi tutkulara kapilmama anlamina cekmistir. Bilgelik bilgenin niteligi oldugúna göre ayni zamanda ahlakliligi ve örnek insanligida icerir.  Epikuros"a göre de bilgelik erdem yoluyla varilan yüksek bir sarsilmazlik durumudur, salt dinginlik ve aldirmazliktir.  Tanribilimsel anlamda bilgelik, Tanrilik bir niteliktir ve Tanriya özgüdür. Felsefesel düsünceye ünlü yedi bilgesinin - ki ilk yunan düsünürü olan Thales de bunlardan biridir- özdeyisleriyle baslamis olan antikcag Yunan felsefesi bir bilgelik felsefesidir ve bilgelik aylayisina göre bilgelik erdemsel ülküyü gerceklestirir, en üstübn iyi"dir ve mutluluktur. Bilgelik tarihsel bir olgudur ve cagdas bilginlikle karistirilmamalidir..

Saygilarimla




Mart 15, 2012, 05:10:11 ös
Yanıtla #12
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Orhan Hançerlioğlu'nun Türk yazın ve düşün birikimine katkısı yadsınamaz. Hiç kimse onun kadar çok sözlük yazıp yayınlamamıştır. Ancak Sayın Tij'in dediğini yani onun bir bilge sayılıp sayılamayacağı konusunu biraz çekimserlikle karşılarım. Bilgisine bir diyecek yoktur ama erdemi sorgulanabilir. Zaten erdem kişiye göre değiştiğine göre, herkesinki sorgulanabilir.

Madem Orhan Hançerlioğlu'nun tanımlarıyla açtı Sayın Tij, Bugünkü Özgür Masonlar Büyük Locasının ilk büyük üstadı olduğunu da göz önünde tutarak, şu sitelerinde yazılanları alıp buraya getirmek farz oldu.     
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 15, 2012, 05:19:29 ös
Yanıtla #13
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Gittim baktım ki, orada pek de fazla bir şey yazdığı yok. Hepsi hepsi şu:

Bilge (Hakîm)
Hikmet sahibi yani bilgileriyle erdemlerini ve aklıyla duygularını birleştirip, olgunluğa yükselmiş seçkin kişi.

Bilgelik  (Hikmet)
Bilgi ve erdemin birleşiminden oluşan olgunluk.
Bilgelik, insanın öz varlığını bilmesinden doğan bir içsel aydınlıktır. Şiddetli istek ve tutkulara gem vurmak suretiyle, ruhsal bütünlüğe kavuşabilmektir. Özveri ve tolerans ile egemenlik ve gelişme buyrultusunu bir araya getirebilmektir.

Bunları zaten biliyoruz ama şu öz varlığı bilmekten doğan içsel aydınlık dikkat çekici. Ardından ruhsal bütünlüğe kavuşmak… Sanki Sayın hypatia’yı doğrular gibi. Ben de zaten onun pek yanlış bir şey söylediğini ileri sürmemiştim ama konuya biraz daha diyalektik/bilimsel açıdan bakılabilir bence.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 15, 2012, 08:01:55 ös
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Konfüçyüs'ün şu sözlerini hep hatırlarım,özellikle arkadaşlarla sıradan konuşduğumuz yada bilimsel sohbetlerimiz arasında:

-"Gerçekleşmiş şeyler hakkında konuşmak, geçmişte kalmış şeyler hakkında pişmanlık duymak boşunadır." ve bilgi üzerine sözleri ise şöyledir, " adaletli olan şey, diğerine göre haksızlıktır, birine güzel olan diğerine çirkindir, birine göre bilgelik olan, diğerine göre çılginlıktır."

Bilgelik ve bilgi kelime anlamları arasındaki farklılıklarından çok her ikisinin birleştiği tanımlamalara bakmış olursam aklıma şu ders geliyor. Tabii şu an sesli düşünür gibi yazımsal düşünüyorum. Aslında hepimiz böyle yapabilirsek daha orji ve saf oluruz;komik de olabiliriz hiç sakıncası yok :)..evet şu an sesli düşünüyorum.

Haftalık toplantıların bir dersinde bilgiden çıktık yola ardından bilgeliğe dayandık;bilgi  hakkında şöyle bir tanımlama getirmiştim, ve benim kendimin de kulağıma  küpe oldu, hepimizin olması gibi;tabii sınıftakiler için diyorum. Peki bu tariflemeleri kendi içinde  yaşamadan ve özeleştiri getirmeden ifade edebilirmiyiz? Hayır.

  İnsan üç aşamadan geçer,
   birincisi cehalet,
   ikincisi bilgi,
   ve en tehlikeli olan bilgiden sonraki aşama. Bu aşama, bilgilenmiş olan insanı ya kendi içinde aydınlığa götürür ve etrafına ışık yayar bilge diye tasfir edilir yada bilgi eşiğinde yükünle kalıp egosuyla ezilir.
Çünkü bilgi'nin tehlikeli bir yanı vardır,onunla birlikte egoda yükselir. Bunun önlenmesi  ve dengelenmesi çok zordur.Adeta bilinçlerimiz parlar ve asıl dengelenmesi gereken  durum o an ki durumdur. O parlaklığı  ya egomuza transfer ederiz ki bu daha kolaydır ama en kötüsüdür, ya da çok zoru olan iç odalarımıza naklederiz ki bu daha iyidir.

Evet getirdiğim tanımlama hoca tarafından da beğenildi;evet ben bilgiliydim ve konular  esnasında ince ve pratik bir zekaya sahip olduğum ifade edilirdi zaman, zaman...Amaa! hayatıma ne kadarını geçirmiştim ve ne kadarını geçiriyorum. Geçirmiyor olursak onca bir bilginin ne değeri kalırdı ki..Bazen bildiğimizin yada keşfettiğimiz çalışmalarımızın üç de birini bir başkasına aktardığımda, bir bakıyoruz bizden daha az tecrübeli olan o acemi kişi,bilgilendiğinin üzerine bizden daha fazla emek sarfeder olur.

Umarım karmaşa olmamıştır ama benim de gerçeğim bu. Aslında kendi düşüncelerimizi, hiç kimseye ait olmayan içsel hislerimizi kendi adlandırmalarımızla paylaşmış olsak, bu konuya daha uykun düşer gibi bir fikir edindim;kimsenin ne düşündüğü yada nasıl karşılar çekincesi taşımadan, dürüstçe ve özgürce. Varsın dalga geçilsin, varsın saçma bulunsun, bu sebeble mizahi duygularımızı da yaşar, birazcık çocuk oluruz...Kimbilir belki günah da çıkartırız belli mi olur. Ama bilgecilik oynamanın ne zararı var....Evet, ciddiyetin aralarında bu oyunu oynamak hiç de fena değil. Bazen kendimizin bile  zaman,zaman çekindiği iç odalarımıza belki birbirimize de açar oluruz. Konfücyüsün dediği gibi belki birazda çılgınlıktır Bilgelik ;)
« Son Düzenleme: Mart 15, 2012, 08:23:14 ös Gönderen: hypatia »
Sevgi ile kalın


Mart 16, 2012, 08:04:19 öö
Yanıtla #15
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın hypatia'nın bu konudaki şu son iletisini beğendim.

Forum üyelerinden kimileri ara sra bana bir yazıyı beğendirmenin zor iş olduğunu söylüyor. Beğendirmeye kalkışırsanız öyle olabilir. Nitekim hypatia'nın yazısının kapsamında gerek tapaj  gerek tümce kurulumu bakımından yanlışlar var. Fakat özgün bir yazı. İçinden geldiğince dökmüş özgür düşüncesini. Bu nedenle de beğendim. Yazıları üzerine eleştiriler alır, öteki noksanlarını/yanlışlarını giderir zamanla.

Bugün bi başlık altında birşeyler yazacaktım ama durdum. Önce Sayın hypatia'nın yazdıklarını belki pek iyi izleyememişsinizdir; bir daha yavaş yavaş bir okuyun. Ben sonra yazarım.


 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 16, 2012, 08:25:56 öö
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

Selamlar ;

Bilgelikten bahsederken , ona temel oluşturan '' bilgi '' den bahsetmeninde gerekliliğini hatırlatmak istedim değerli büyükler

şöyleki ;

Bilgelik (Hikmet), bilgi edinme, idrak, görgü, sağduyu ve sezgisel anlayış ile birlikte bu hususiyetleri özümseyebilme ve uygulayabilme kapasitesi. Bilginin, sağgörülü ve muhakemeli mantık ile tatbiki.

Bu durumda bilgi ve bilgelik arasında ki fark, bilginin kişiyle özdeşip somutlaşmasıdır.Bilgi veridir, bilgelik verinin kullanılmasıdır.
Özetle bilgelik sayfalarca yazılacak saatlerce düşünülecek bir kavram olması dolayısıyla özünde ; bilginin sezgisel tatbikidir diyebiliriz.

Saygılarımla
İç Mimar


Mart 16, 2012, 01:23:57 ös
Yanıtla #17
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Sn Adam'ın  farkettiği  gibi tümce kurulumu bakımından yanlışlıklar oldu. İçten akan özgün ifadelerde bunlara dikkat edemediğim  zamanlar oluyor;ama nihayetinde  yazdıklarımı sevmiş olması beni memnun etti.
Sevgi ile kalın


Mart 20, 2012, 04:40:22 ös
Yanıtla #18
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bu konuda çok şey yazıldı; çok şeyin çoğu güzeldi.

Fakat başından beri benim de yazacaklarım vardı.

Kişi olarak “bilge” kavramı üzerinde pek durmak istemiyorum. Bu bağlamda “Bilgelik sahibi kişiye bilge denir.” biçiminde bir tanım ile yetinmek istiyorum.

Böylece asıl üzerinde durulması gereken kavram bilgelik ya da eskilerin deyişiyle hikmet oluyor.

Ben ilke olarak Öz Türkçeden yanayım. Bu nedenle de hikmet sözcüğü yerine bilgelik sözcüğünü yeğlerim. Ancak bunu bağnazlığa vardırmamalı. Öyle bir durumla karşılaşırsınız ki, orada bilgelik değil hikmet kullanmak gerekir. Örneği şöyle bir tümce alalım: “Onun öyle yapışında mutlaka bir hikmet vardır.” Şimdi burada ne demek istendiği gayet iyi anlaşılıyor değil mi? Aynı tümcede hikmet yerine bilgelik sözcüğünü getirin; bu sözün  nasıl anlamından çok şey yitirdiğini görürsünüz.

Buna karşın, öncelikle bilgelik.

Eski çağlarda bu kavram kişinin tüm isteklerini dizginlemesi, ayırım yapılmaksızın her türlü tutkusunun giderilmesi şeklinde tanımlanırmış.

Oysa şimdilerde hiç de öyle değil çünkü böyle bir bilgelik insanı insanlıktan uzaklaştırır. O zaman bilgeliğin değeri nerede kaldı.

Gene eski çağlarda bilgeliğin ancak gizemci (mistik) bör yöntemle edinilebileceği öngörülmüş. Bilincin tutku, buyrultu, arzu ve sevgiden oluşan güçlerinin tümü, gerçeğin üstünde olduğu benimsenen bir tanrısal ereğe yöneltilmiş olarak benimsenirmiş. Bilincini bu erek ile birleştirilebilen kişi bilge olarak nitelenirmiş.

Böyle olunca bilgeliğe ille de bir uhrevi nitelik kazandırılmış oluyor. Neden ki?... Bana göre hiç de öyle değil. Dünyevi nitelikli bilgelik de olabilir ve beni işte o ilgilendiriyor. Öteki türlü bir bilgeliğin belki kişiye bir yararı olabilir ama topluma hiçbir yayarı olmaz. Ben ne edeyim öyle bir bilgeliği. O türlüsü bu çağın bilgeliği değil.

Neresinden bakarsak bakalım, eski çağların anlayışına uygun bir bilgeliğin, insanın doğal yaşamına uymadığı, yaşamı durgunlaştırdığı, dondurduğu hatta yapaylaştırdığı söylenebilir.

İsteyen kendi kendisiyle baş başa kalarak iç evrenine kapanabilir. Miskinleşerek evrensel yaşamdan kopabilir. Bu onun kendi bileceği bir şey. Kusura bakmayın ama ben öyle bir kişiye bilge diyemiyorum.

Benim çağımızın koşul ve gereklerine uygun bir bilgelik tanımlamam var. Bu tanımda bilge kişinin bilinç gücü önce doğaya ve çevresine, sonra topluma, giderek tüm insanlığa yönelmiş olmalı. Ben gizemcilik ya da mistisizme karşı değilim ama bilgeliği onunla zorunlu olarak bağdaştırılmış göremiyorum. Bilge olmak için bir gizemci (mistik) mistik kişi olmak zorunlu değil bence. Tümüyle pozitivist bir kişi de bilge olabilir; yeter ki bilgeliğin gereğini yerine getirsin.

Bence bilge olabilmek için olumlu ve çağdaş bilgilerle beslenip gelişmiş akıl ilkelerinin doğacı (natüralist) ve insancı (hümanist) erdemlerle birleşmesi gerekli.

Bu tür bilgelik, gerçeklere, akılcı ve bilimsel gelişime, evrimsel doğrultuda ilerlemeye, olgunlaşmaya, giderek yetkinliğe doğru yönelmeye olanak sağlar.

Dikkat ediniz lütfen… Burada sözünü ettiğim salt bilgi sahibi olmak değil. Bilgi gerekli ama yetersiz. Salt bilgi sahibi olan kişiye bilgili diyebiliriz. Çok çok bilgiliyse bilgin bile diyebiliriz ama bilge değil. Çünkü bilgelikte bilgi ile birlikte adalet, töre, tolerans sevgi ve tün insancı erdemler toplanır. Bilgili ya da bilgin kişiden söz ederken tinsel kavramlara değinmeden geçeriz ama bilge kişiyi bilgeleştiren onlardır işte.


Bu konuda daha yazar mıyım?

Yazarım. Çok yazarım yazmasına da biraz durayım. Belki başka katılımcılarımızın da bir diyeceği vardır benim burada kadar yazmış olduklarımın üzerine…


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 20, 2012, 06:42:29 ös
Yanıtla #19
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Merhaba,

Sn ADAM'ın bu konuda yazdıklarını çok beğendim doğrusu. BU konuya bakış açımız bana göre tamamiyle aynı. Bilgiden yana tavır almak, bilimselliği övmek ve bunların yanında hikmet sahibi olmak ne hoş birşey.

O zaman bir soru sorayım, hatta iki soru olsun. Sn ADAM bir şekilde konuyu masonluğa bağlamayı seviyor ya.

1-Mason kişi bilge kişi midir?

2- Masonluk bilgelik midir?

Saygılarımla.
Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Bilge Karasu

Başlatan akasya Siirler ve Sairler

0 Yanıt
2801 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 25, 2009, 10:34:11 ös
Gönderen: akasya
12 Yanıt
11413 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 07, 2014, 09:35:57 ös
Gönderen: emreg
0 Yanıt
5210 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2010, 10:02:38 öö
Gönderen: alcyone
3 Yanıt
5888 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 29, 2019, 06:48:51 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
2 Yanıt
3264 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 09, 2012, 02:43:50 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5232 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 10, 2013, 01:55:01 ös
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
2603 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2015, 03:24:05 ös
Gönderen: ARARAT
0 Yanıt
1770 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 26, 2015, 01:11:31 öö
Gönderen: evvah
0 Yanıt
1688 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 26, 2015, 01:15:40 öö
Gönderen: evvah