Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Atatürk’ü Tanımak  (Okunma sayısı 19612 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 01, 2011, 08:42:06 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Son zamanlarda ülkemizde birileri, ulu önderimiz Atatürk’ü sorgulamaya kalkışıyor.

Kuşkusuz her lider gibi Atatürk’ün de iyileri ve doğrularının yanı sıra yanlışları ve yanılgılı kararları olmuştur. Bunlardan ötürü eleştirilebilir.

Eleştirilerin amacı, geçmişte olmuş bitmişler artık düzeltilemeyeceğine göre, tarihten ders alarak bundan böyle benzerlerinin yinelenmemesine çalışmak olmalıdır.

Sözünü ettiğim o birilerinin kimler, hangi nitelikteki kişiler olduğumu biliyoruz. Niyetlerinin geçmişten ders alarak gelecekteki olası yanlışları gidermek olmadığını da biliyoruz. Belli bir art niyetle, kötüleme stratejisi yürüterek, bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ne bir başka çehre kazandırmaya yöneldiklerini de biliyoruz.

Nitekim onlar bu nedenle eleştirmiyor; sorgulamaya girişiyor. Orta Çağdaki Engizisyon gibi; kendince sonucu önceden belli.

Biz onları da eleştirebiliriz. Ancak günümüzde buna girişmek, hem eğrileri hem doğruları belirtmek olacağı için, sadece başımıza dert açar, özgürlüğümüzün kısıtlanması tarzında.

O birilerinin kulakları eleştiriye baştan kapalı. Her şeyin en iyisini ve en doğrusunu sadece kendilerinin bilip kendilerinin yaptığını, bunun dışındaki hiçbir şeyin hiçbir koşul altında geçerli olmadığını ileri sürerek, kandırabildikleri kadar çok insan kandırıyorlar.

Bütün bu gibi tutumlara dünya çapında genel bir benimseyiş olarak ne denir?

Atatürk’ün gerek yaşam dönemi gerekse az sonrasında, Avrupa’nın kimi ülkelerindeki benzer uygulamaları, bunların sonuçlarını bilmiyor muyuz sanki?

Atatürk bize hitabesinde bunun böyle olacağını söylememiş miydi? Bugünün değil çünkü bugünü kaçırdık ama umarım yarının gençliğinin damarlarında o asil kan olur!

Bu arada acaba ulu önderimiz Atatürk’ü ne denli biliyor, ne denli tanıyoruz? nunla ilgili, bağlantılı birtakım ayrıntılara ilişkin bilgimiz var mı?

Elime bir çalışma geçti. Gördüm ki ben Atatürk’ün birçok özelliğini bilmiyormuşum; onunla ilgili birçok bilgiyi duymamışım/kaçırmışım.

Burada, bu forumda bu bilgileri paylaşmak istiyorum.

Örneğin Atatürk dünya yüzünde "Başöğretmen" niteliğini taşıyan tek lidermiş. Bu biliyor muydunuz? Bilenlere ne mutlu! Ben bilmiyordum.

Örneğin Atatürk'ün bir geometri kitabı yazmış olduğunu bliyordum da, bu kitaptaki geometrik terimlerin Türkçelerinden 48'ini (üçgen, açı gibi...) dilimize onun getirmiş olduğunu bilmiyordum.

Örneğin "Atatürk gibi olmak" diye bir deyim olduğunu duymamıştım çünkü bu deyim dilimizde değil de bunun karşılığı Norveççede kollanılıyormuş.

Bunun gibi daha birçok bigi var.

Ne dersiniz? Bunları paylaşmakla iyi bir şey mi yapmış olurum, yoksa böyle bir işe girişmek boş bir çaba, gereksiz bir derleme, forumda alan doldurma mı olur?
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 01, 2011, 12:41:06 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sayin ADAM,
belki Atatürk hakkinda bilmediginiz bir seyide ben burda yazayim. tarihte antiemperyalist ilk savasi verdigi ve kazandigi icin Küba"da ( bildigim kadariyla) sosyalist ve komunist önderler disinda büstü olan tek yabanci devlet adami.


Aralık 01, 2011, 04:12:40 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Yazılması gerekenleri görmek gerçekten insanı huzur içinde başını aşağı yukarı sallayarak olması gereken oldu demeye itiyor.Dünya'nın birçok ülkesinde alakaları olmamasına rağmen karakteristik özelliklerinden ve liderlik vasfından dolayı engin hoşgörüsünden dolayı Atatürk'ü seven insanlar varken kendi ülkesinden insanlarınsa sorgulanması gerektiği başkalarına hizmet ettiği masa başında uydurma bir ülke yarattığı üzerine bildirdiği görüşleri duymak beni bir bulgaristan cumhuriyeti vatandaşı olarak şaşırttı ilgincime gitti.
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Aralık 01, 2011, 08:05:30 ös
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

sn.BULGARIA

Hoşgörünüze sığınarak sormak istiyorum türkçeye çok hakimsiziniz acaba siz tam bulgarmısınız yoksa oradaki soydaşlarımızdanmısınız.

Konu ile ilgili ise bakışl açınızı anlayabiliyorum sizin osmanlıdan koptuktan sonraki döneminizin içine sadece todor jivkovun adı var hafızalarda sadece atatürk gibi bir liderle kıyaslayınca yanyana durduramıyorsunuz.Bazı yönlerden haklısınız lakin sizcede malumki sizinde tarihiniz hiçte bildiğiniz size okutulan gibi çıkmazssa ve dayattırılan bir tarih olgusu ile başbaşa iseniz sizde gerçekleri merak eder sorgularsınız.Bizde son dönemlerde tarihimiz ile yüzleşme bilinci ortaya çıktı.okadar doğa bir süreçki islamda güzel bir laf vardır emin olmayanın imanı olmaz diye severim bu sözü.Tam emin olma durumu yani o zaman konuya vakıf olur acabaların ortadan kalkar ama bunu yaparkende vicdani yargılamayı bugüne ve bugünün şartlarına göre değil o günkü şartların içinde en doğrusu nasıl yapılkabilirdiden bakmalıyız.

Ben burdan bakınca eğer ben atatürk olsa idim aynen yaptıklarını yapmakta sakınca görmezdim hatta daha ileri gider dersimi bugün herne kadar zulüm olarak görüyorsakta o zamanki şartlarda yeni kurulmuş bir cumhuriyetin en ufak bir kalkışmaya başkaldırıya yada isyana tahammülü yok hel heleki dış güçlercede kaşınıp destekleniyorsa aynen atatürk kadar sert olurdum.Nacizane atatürk olsam ne yapardım empatisi yaptım umarım polemik olmaz.Bunun haricinde ise herşey bir yana isa peygamberin sözü gibi gerçeği bilmek seni özgür kılacaktır.Aynen öyle herşey olduğu gibi dursun ama ben gerçeği bileyim  merak ettiklerimin aslını bileyimki ileride yazılacak tarihe bir katkısı olsun.

Yaslanlar üzerine dayatılan bir tarihi ancak o ülke insanını fukara beyinli yapar morondan farkımız kalmaz.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 01, 2011, 09:16:51 ös
Yanıtla #4

   
     Atatürk Orman Çiftliği'nin Hikayesi
     
Tahsin COŞKAN, o zamanın genç bir ziraat mühendisi. Atatürk, “Gel Tahsin seni bir yere götüreceğim fikrini almak istiyorum” diyor. Giderler, gösterdiği yere bakar Tahsin Bey. Bataklık, sivrisinek salgını, hayvan leşlerinin olduğu berbat bir arazidir. “Ya paşam hayrola” der. Atatürk, “Buraya bütün masrafı cebimden olmak üzere bir orman çiftliği yapmak istiyorum” der. Tahsin Bey, “Ya paşam buranın ıslahı ya sizin paranızı tüketir ya da zamanınızı, neden bu kadar mümbit topraklar varken gelip de burayı tercih ettiniz?” der.



ATATÜRK’ün cevabı ATATÜRK’çedir. Derki; ”Ben en zor olanı yapayım da siz arkamdan kolayları nasıl olsa yaparsınız.”



Bu arada Tahsin ÇOŞKAN “Paşam burada hiçbir şey yetişmez, pek uğraşmayın” der. Atatürk ise, “Tahsin buraya ziraatçileri getir ve incele bana resmi bir yazı getir burasıyla ilgili” der.



Tahsin COŞKAN kendi dediği çıktığı için çok mutlu. Üzerinde “Burada hiçbir şey yetişmez“ yazılı, altında da ziraatçilerin imzasının olduğu bir belgeyi Mustafa Kemal’in önüne koyar.



ATATÜRK biraz mütebbessim okur bu yazıyı. Kalemi alır, bu kağıdın yanına aynen şunları yazar;


“BURASI VATAN TOPRAĞIDIR, KADERİNE TERK EDEMEYİZ”.


Etmez de. Aynı Sakarya savunması gibi akasya savunmasını ele alır. Ve istediği orman çiftliğini Ankara’ya kazandırır. Ve 25 Mayıs 1933 tarihinde ATATÜRK ne yaptı biliyor musunuz? İlk Çevre günü kutlamasını yaptı.


Bütün Ankara halkını bedava trenlerle buraya getirtir. Ağaçlar boy vermişler, insanlar altında dinlenmektedirler, havuz yapılmıştır, çocuklar yüzmektedirler.


Hatta bütün masrafı cebinden ödemiştir ama kârı da almamıştır, buraya bir fabrika yaptırmıştır, süt ürünleri üretilmektedir, herkes yemektedir. Herkes çok mutlu ama en mutlusu Mustafa Kemal ATATÜRKT’tür.


Bunu nasıl başardığını merak mı ettiniz? İşte bu başarının sırı;

Atatürk’ün Nebizade diye bir arkadaşı vardır. Atatürk’ün bu yaptığı karşısında Nebizade’nin kafası çok karışıktır ve Atatürk’e sorar,


“Yahu paşam senden başka bir tek kişi burada bir ağaç yetişeceğine inanmadı. Peki sen nasıl anladın burada orman olacağını?” der.


Gel Nebizade gel, şimdi anlatayım sana. Hani Tahsin ÇOŞKAN’ın burada bir şey yetişmez dediği günün akşamı tebdili kıyafetle Çankaya’dan kaçtım, buradaki köylülere geldim. Köylüler beni tanımadılar. Köylülere, ağalar dedim burada ağaç yetişip yetişmeyeceğini bana en kolay yoldan nasıl ispat edersiniz dedim. ‘Al dediler’, bana bir testi su verdiler, bir de kazma kürek. ‘Kaz orayı iki gün sonra gel biz sana ne olacağını söyleriz’ dediler.


Ah o iki gün Çankaya’da nasıl geçti bir Allah bilir bir de ben. İki gün sonra gittim testiyi çıkardım, testinin içinde su bitmişti, köylülere uzattım. Dediler ki bana ‘ağa testide su kalmamış, toprak su emiyor, bakma bunun üstünün kurak olduğuna, biraz uğraş burada ne ekersen biçersin’.


Ve hani Tahsin COŞKAN’ın o raporu bana getirdiği gün ben çoktan projeye başlamış epey de ilerlemiştim” diyecektir.


Dünya lideri olmak öyle kolay değil biliyor musunuz. Hani ATATÜRK’e kimdi en çok karşı çıkan, evet Tahsin COŞKAN’dı. Onu da ATATÜRK buraya müdür tayin eder. Evet lider olmak hakikaten kolay iş değil.

sevgiler...saygılar...
yenilmek te iyidir, mühim olan her seferinde yenilsende , daha iyi olarak yenildiğini bilmektir


Aralık 01, 2011, 09:51:31 ös
Yanıtla #5
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 379
  • Cinsiyet: Bay

Doğru insanlar, yanlış yerlerde ideallerini asla gerçekleştiremezler. En nihayetinde herkesin gördüğü gibi gerçekleşmemiştir de.
Lütfen olaylara yanlış yerden bakmayalım!

Saygılarımla.
Odi Profanum Vulgus Et Arceo.


Aralık 01, 2011, 10:42:31 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
Sayin ADAM,
belki Atatürk hakkinda bilmediginiz bir seyide ben burda yazayim. tarihte antiemperyalist ilk savasi verdigi ve kazandigi icin Küba"da ( bildigim kadariyla) sosyalist ve komunist önderler disinda büstü olan tek yabanci devlet adami.
Evet, yukardakimcümleyi bu sabah ben yazdim ve aksama kadar bekledim ve simdi soruyorum, biz 7 yasinda karga kovalayan akabinde Trablusgarp ta asker olarak padisaha hizmet veren ve akabinde padisah tarafindan karadeniz bölgesine gönderilen ( Samsuna cikma hikayesi)akabinde iki tane kongre yapan ve kurtulus savasini baslatan ve düsmani yurdumuzdan kovan bu insani resmi tarih haricinde nekadar taniyoruz. Aklima gelen ilk soruyu sorayim, "yine bir aksam arkadaslari ile yedigi ve ictigi bir sofradan kalkarken birden durup " Beyler yarin cumhuriyeti ilan edecegiz" dedi". Sahi bu cumhuriyet nasil bir cumhuriyetti ve nekadar cumhuriyetti?

Alıntı
Doğru insanlar, yanlış yerlerde ideallerini asla gerçekleştiremezler. En nihayetinde herkesin gördüğü gibi gerçekleşmemiştir de.
Lütfen olaylara yanlış yerden bakmayalım
!
Sayin agnusdei biraz daha acsaniz su söylediginizi, rica etsem


Aralık 01, 2011, 11:25:19 ös
Yanıtla #7
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 379
  • Cinsiyet: Bay

Çok alıngan olan insanlarımızın hassasiyetlerini düşünerek ancak okadar yazabildim S.n Tij!

Saygılar.
Odi Profanum Vulgus Et Arceo.


Aralık 02, 2011, 02:39:07 öö
Yanıtla #8
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Atatürk ile ilgili Anektotları merak edenlere Duruş kitabını tavsiye dederim Atatürk'ü daha yakından tanımak için güzel bir kitap.


Aralık 02, 2011, 09:08:09 öö
Yanıtla #9
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu başlık altında elbette katılımcılardan isteyenler ulu önderimiz Atatürk ile bağlantılı çeşitli bilgiler verebilir. Birtakım zümrelerin padişahlık propagandalarının etkisi altında kalıp, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ni içlerine sindiremeyen, milletin değil ümmetin bir öğesi olmayı yeğleyen tutsak kafalılar, at gözlüğü takarak zihinlerini de kiraya vermiş olanlar, Atatürk’ü gerekiyorsa eleştirmek yerine eleştiriyi beceremedikleri için salt kötüleyici nitelikli sorgulamalarını sürdürebilir.

Biz özgür düşünceden yana olduğumuz için onlara da toleransla bakarız.

Benim bu başlığı açışımın nedeni biraz farklı olduğu için, bu niyeti kavramış ve benim bulduklarım arasında yer almayan çok güzel bir örnek vermiş olan Sayın Tij’e teşekkür ederek, bir diğer örnek ekleyeyim.

Dünyada bir çiçeğe adı verilmiş olan tek bir lider var: Atatürk.




1933 yılında ilk kez ABD’nde Chicago’da özel olarak üretilmiş bu çiçeğe botanikteki bilimsel adının yanı sıra “Ataturk” adı verilmiş. Bu ad, Dünya Gıda ve Tarım Organizasyonu FAO tarafından da onaylanmış.

Tekrar etmeliyim:

Yeryüzünde adı bir çiçekle anılan dolayısıyla güzelliğin yansıması sayılan bir başka lider yok.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
11027 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 01, 2007, 02:54:39 öö
Gönderen: Ittihatci
2 Yanıt
3559 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 08, 2009, 03:05:25 ös
Gönderen: Saygın
0 Yanıt
6378 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2012, 12:39:31 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5055 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2012, 09:54:56 ös
Gönderen: NOSAM33
18 Yanıt
13199 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 01, 2012, 04:00:11 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3507 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2012, 05:42:18 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5367 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 30, 2012, 02:08:10 ös
Gönderen: karahan
38 Yanıt
20141 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 09, 2017, 06:15:42 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
5261 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 08, 2012, 06:56:14 ös
Gönderen: karahan
2 Yanıt
5868 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2012, 11:38:05 ös
Gönderen: Alşah