Sayin Isabell,
Her yazinizda "mazlum halk" kisvesi altinda inceden inceye siz-biz tartismasi yaratiyorsunuz. Hatirlayin, sozde Ermeni soykirimi konusunda da bu boyleydi, Yahudi'lerin Gazze'ye girip insanlar olurken de, Kurt'lerle ilgili de.
Bakiniz Hanimefendi, yanlis bilmiyorsam Turkiye Cumhuriyeti sinirlari icinde 60 kusur etnik yapi bariniyor. Ve Ataturk buna, "Turkiye halkina Turk denir" demis, butunlugu, birligi ve kardesligi bu yolla saglamistir. Bu lafi ederken "hepiniz Turksunuz" dememis, Turkluk kelimesini ortak payda olarak belirtmistir. Turkiye'deki etnik yapilar, dinlerini ve dillerini istedikleri gibi kullanmaktadir, kimse bir Ermeni'ye Kiliseye gitti diye saldirmamis, Bosnaklar kendi aralarinda Bosnakca konustuklari icin uyarilmamislardir. Ama bu ulkenin de ortak kurallari vardir ve buna uyulmak zorundadir. Kamudaki dil tektir, Turkcedir. Ve bu ulkede Kurtlerden baska da kendi dilinde Radyo-TV yayini isteyen baska bir etnik yapi yoktur. Nedenini dusunun lutfen ve bizimle de paylasirsaniz sevinirim.
Ayrica, "Bir milleti yok etmek istiyorsanız kültürünü ve dilini yok saymanız gereklidir. Nasıl, size birşey ifade ediyor mu?" derken Kurt halkinin kulturunun yok edildigini, dilinin yok sayildigini mi soyluyorsunuz? Eger bunu iddia ediyorsaniz buna da verilecek cevaplarim var.
Birilerinin oturdugu evin karsisinda oldukca buyuk bir apartman yapildi, 1923'de. Bu apartman gunesi kesiyor, azameti ile korkutuyordu. Dusunduler, dediler ki; "bu binayi ortadan kaldirmamiz gerek, yoksa bize gun yuzu gormek haram". Ama nasil yapacaklarini bilemiyorlardi. Bildikleri tek sey, disaridan kazma kurekle bu binayi yikmak mumkun degil, denenmisi tekrar denemek aptalca. O zaman yapilacak tek sey, apartman sakinlerini birbirine dusurup apartmani yasanmaz hale getirmek. Once binayi disariya borclu hale getirip yoneticilerini ele gecirmeyi denediler, basardilar. Ama bina hala gunesi kapatiyordu. Sag tarafta oturanlarla sol tarafta oturanlari birbirine dusurduler, bina yine yikilmadi. Sonra etnik yapilari, agizlarina bir batman bal calarak ayaklandirdilar, yine yikilmadi apartman, hatta sanki yillar gectikce binanin betonu daha da saglamlasiyordu. En sonunda da apartmanin inanci ile oynamaya basladilar. Bunda da husranla karsilacaklarini bilmiyorlar henuz. Bu apartmani yikmak icin temeline dinamit bile konsa temeli atan ustanin adinin ATATURK oldugunu bilmiyorlar herhalde.
Sozun ozu su hanimefendi; bu ulkeyi hepimiz kurduk ve yasatacagiz. Dis destekli kiskirtmalarin neticesi onlarin istedikleri gibi olsa bile projenin yasama sansi sifirdir. Bu nedenle, yasadiginiz apartmana sarilin, icinde yasamaktan mutlu olun, digerleri ile kavga etmek sizi mutsuz edecektir...
Saygi ile.