Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: GİZLİ HAZİNE: BOR!  (Okunma sayısı 3075 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 07, 2014, 11:45:06 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 291
  • Cinsiyet: Bay

             2030 yılında bitme noktasına gelmesi beklenilen petrolün yerini “hidrojen yakıtı” alacak. Hidrojen yakıtının ucuz yolla üretilebildiği tek maden ise Bor'dur.

             Türkiye bor rezervlerinde %72’lik pay ile birinci sırada gelmekte, %8.50 ‘lik pay ile Rusya ikinci ve %6,80 ‘lik pay ile amerika üçüncü sıradadır. Ancak MTA ( Maden Tetkik Arama ) tarafından yapılan rezerv arama çalışmaları sona erdiğinde Türkiyedeki bor rezervlerinin daha da artacağı tahmin edilmektedir. Yaklaşık 40 yıl sonra ise Türkiye dünya üzerinde bor rezervine sahip tek ülke olacak ve Türkiyenin dünya üzerindeki popüleritesi artacaktır bu sebeple bor’un ülkemiz açısıdan stratejik önemi oldukça fazladır.
 
             Kullanım alanı bu derece geniş olan bor elementini Amerika uzay teknolojilerinde ve askeriye sistemlerinde kullanırken Türkiye deterjan ve sabun yapımında kullanmaktadır. Birçok bilim insanının “21.yüzyılın Petrolü ve Sanayinin Tuzu” diye tanımladığı bor, bazı yerel kaynaklarda fazla abartıldığı, aslında bor’un ekonomik açıdan pek öneminin olmadığı vurgulanmaktadır ancak bütün bu söylemler yanlıştır, çünkü bor’un kullanım alanı dünyadaki birçok doğal kaynaktan daha fazla ve önemlidir. Örneğin günümüzün en önemli doğal kaynağı olan petrol; gaz yağı, akaryakıt, makine yağı, fuel oil, jet yakıtı gibi alanlarda kullanılırken Bor, bütün bu alanlarda kullanılabildiği, bilgisayar sistemlerinde ve askeriye sistemlerinde dahi kullanılabilmektedir. Bunun yanında sürtünmeye ve ısınmaya dayanaklı olduğu için uçaklarda ve uzay araçlarında da kullanılmaktadır.

              Dünyadaki petrolünün bitmesiyle ülkemiz, Emperyalist ülkelerin saldırısına bir kez daha uğrayacaktır. Ulusal Stratejik önemi olan Bor madenlerimiz, ülkemizin yarınları için gereklidir. Bor sayesinde, ülkemiz inanılmaz derecede ekonomik açıdan çağ atlayabilecektir. Şu an uyutulup, unutturulan bor madenlerimiz için, yeniden kurtuluş savaşına hazırlanmamız gerekiyor.

              Bu konuda görüş ve önerilerinizi almak istiyorum, saygılarımla
fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla vazgeçmez


Aralık 08, 2014, 08:01:16 ös
Yanıtla #1
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 512
  • Cinsiyet: Bay

''Bor ve türevleri uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Tarihçesine bakılınca, Bor tuzlarının 4 bin yıl önce ilk kez Tibet’te kullanıldığı, Babiller tarafından değerli eşyaların ergitilmesinde, Mısırlılarca mumyalamada, Eski Yunan ve Romalılarca da zemine serpilerek arena temizliği için kullanıldığı saptanmıştır. 875 yılında ise, Araplar ilk kez bor tuzlarından ilaç yapmışlardır.

Modern bor endüstrisi, 13. yy’ da Marco Polo tarafından Tibet’ ten Avrupa’ya getirilmesiyle başlamıştır. 1771 yılında, İtalya’nın Tuscani bölgesindeki sıcak su kaynaklarında Sassolit bulunduğu anlaşılmıştır. 1830 yılında İtalya’da borik asit üretimi başlamıştır. Aynı zaman diliminde 1852’ de Şili’ de endüstriyel anlamda ilk boraks madenciliği başlamıştır. Daha sonra, Nevada, California, Caliko Moutain ve Kramer yöresindeki yatakların bulunarak işletilmeye alınmasıyla ABD dünya bor gereksinimini karşılayan birinci ülke haline gelmiştir.

Türkiyede ilk işletmenin 1861 yılında çıkartılan Maadin Nizannamesi uyarınca 1865 yılında bir Fransız şirketine 20 senelik işletme imtiyazı verilmesiyle başladığı bilinmektedir.

1850’li yılların başında, Bebek’te mermer işleri ile uğraşan Polonya’lı mülteci Henri Groppler eski ortağı fransız mühendis Camille Desmazures’e alçı taşından yapıldığını sandığı heykeller hediye eder. Heykellerde yüksek oranda boraks olduğunu anlayan fransız Camille Desmazures, ortağı ile birlikte Türkiye’de boraks aramaya başlar ve Balıkesir ili Susurluk ilçesi yakınlarındaki Sultançayırı mevkiinde bulurlar. Buldukları “PANDERMİT” adı verilen bir bor minerali türüdür. Esasen bu saha 13 ve 14. Yüzyıllarda romalılar tarafından işletilmiş bir sahadır. Bu pandermitin işletilmesi için 1856 yılında Sultandan 37 dönüm arazi üzerine “alçıtaşı” madeni çıkarmak üzere 20 sene süreli işletme izni alırlar.

Bor Osmanlı döneminde yabancı firmalar tarafından “ALÇITAŞI” olarak işletilmiştir.

1950 yılında Sultançayırındaki cevherler Desmond Aber Smith’den 3/12002 sayılı Kararname ile bu yıllarda dünya tekeli firma durumundaki Borax Consolidated Ltd’ye devredilmiştir. Borax Consolidated 1951 yılında 11.000 ton’a yakın ihracat yapsa da 1954 yılında bor cevherinin tükendiğini ileri sürerek, Sultançayırı Ocağını kapatır. Ancak pasalardaki düşük tenörlü cevherin satışını 1961 yılına kadar sürdürerek Türkiye’deki faaliyetlerine devam eder.

14 Haziran 1935 tarihinde kurulan Etibank'da Bor Madenleri ile ilgisini sürdürmektedir.

MTA’nın Kütahya/Emet yöresinde Tersiyer Linyit Arama adı altında yürüttüğü çalışmalarda kolemanit yatağı bulunur. İlk jeolojik tespitlerden sonra alınan ruhsat 15 Mayıs 1958 de Etibank’a devrolunur. Etibank ruhsatı aldıktan sonra 1958 ve 1959 yıllarında aramalarını sürdürürken üretime de geçer.

Borax Consolidated Ltd. 1955 yılında yabancı sermayeyi teşvik kanunlarından yararlanmak için Türk Boraks Madencilik Anonim Şirketini kurar. Bu tarihten sonra Türkiye’de bu yeni şirket vasıtasıyla madencilik faaliyetlerini yürütecektir. Bu şirketin hisselerinin %94’ü Borax Consolidated, % 2 si Türk hissedarlar, % 4’ ü İngiliz hissedarlara verilmiştir. Bu arada başka bir kararname ile iki yabancı şirkete daha arama ve işletme izni verilir. Bunlardan biri American Potash And Chemical Co. , diğeri ise Ugine Kuhlman’dır.

Eskişehir Kırka’da bor tuzu aramaları maden arama ruhsatı sahibi yerli madenciler adına 1950 li yılların sonlarına doğru MTA uzmanlarınca başlatılmıştır. Bu aramalar devam ederken 1961 Ağustos ayında Borax Consolidated Ltd. Maden Dairesinden kendi adına bir arama ruhsatı alarak hissesinin büyük bir kısmı kendisine ait Türk Boraks Madencilik A.Ş.'ne devir ederek aramaları başlatır. Şirket ürettiği TİNKAL ürününün fiyatlarını önce 30-35 $/ton’a bilahere 17 $/ton’a kadar düşürmüştür. Şirketin Maden Dairesine ruhsat için müracaatları eksiklikler nedeniyle neticelenmez. Aynı şekilde aldıkları 6 ruhsattan 5’i iptal edilir. Bu boraks yataklarının ruhsatı 1968 yılından itibaren Etibank’a geçmiştir.

Etibank tarafından bu yatakları işlemek için gerekli çalışmalara 1969 yılında başlanarak 1970 yılında tesisler kurulmaya başlanmıştır.

Balıkesir’in Bigadiç İlçesi yakınlarında da 1950 yılından beri bor tuzu (KOLEMANİT ve ÜLEKSİT) üretip ihraç eden Türk Girişimcileri (Bortaş, Ali Şayakcı, Rasih-İhsan, Yakal Madencilik) vardı. 1976 yılında burada faaliyet gösteren Fransız KEMAD Ltd. (Kimya Endüstri Madenleri Ltd. Şti.) nin saha sınır anlaşmazlığı nedeniyle Bakanlar Kurulu Kararıyla 13/02/1976 da Tülü Açık İşletmesinin bulunduğu sahanın Etibank’a verilmesi ile Etibank bölgede madencilik faaliyetlerine başlamış ve 08/04/1976 tarihinde Emet Müessesesine bağlı “Etibank Bigadiç Madenleri İşletmesi Şantiyesi” kurulmuştur.

Bursa Mustafa Kemalpaşa’da Kestelek civarındaki bor tuzu yatakları (Kolemanit) MTA Enstitüsünün Linyit Araştırmaları esnasında 1954 yılında bulunmuştur. Diğer tüm bor tuzu sahalarının imtiyazı hakkında olduğu gibi 4 Ekim 1978 tarih ve 2172 sayılı Devlet’çe işletilecek Madenler ile ilgili yasa gereği 21/08/1979 tarihinde saha o tarihteki adımız ile Etibank’a devredilmiştir.

Bugün için bu görev 1983 yılında çıkartılan 2840 sayılı Devletçe işletilecek madenler kapsamında Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. 1978 öncesi gerek yabancı gerekse yerli özel sektör, Bor üretim faaliyetlerinde, katma değeri fazla olan rafine ürün üretmek için herhangi bir yatırım yapmadan ürünleri ham cevher olarak satma yoluna giderken, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Etibank) 1980 yılından günümüze kadar, yatırımlarını artırarak rafine bor üretim kapasitesini yükseltmektedir.

Ayrıca Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü olarak yeni bor ürünleri tesisleri yatırımlarımız devam etmekte olup, mevcut rafine ürün kapasitesini daha üst seviyelere yükseltmek için yoğun bir yatırım atağı süreci devam etmektedir.(www.etimaden.gov.tr)''

Türkiye'de bor madeni hakkında güzel bir açıklama yapmış olan Eti Maden'in Kütahya/Emet tarafındaki tesislerini görmüştüm.Merakla öğrenmek istediğim bu değerli maden hakkında ayak üstü söyleşimlerim olmuştu..Bor madeni bahsettiğiniz gibi birçok alanda kullanılmakta fakat tek başına da kullanılmamaktadır.Bunun yanı sıra her çıkartılan bor madeni yakıt veya  savunma sanayisinde kullanılması mümkün değil.Çıkartılan bor madeni ise tek başına bu işlemi görmemekte ve bir takım kimyasal birleşmeler ile birlikte yakıt veya savunma sanayisinde kullanılabilmektedir.Amerika'nın geçtiğimiz senelerde bor madeninden uçak-jet yakıtı için çalışmalar başlattığını fakat hem maliyet hem de çevreye vereceği zarardan dolayı sonuçlanmadığını,çalışmaların durdurulduğunu biliyorum.Ülkemizde belirttiğiniz gibi özellikle yalıtım,sabun-deterjan,seramik sanayi alanlarında kullanıldığını biliyorum.Saygılarımla
Görmek, varlığın yükselişidir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
30 Yanıt
43262 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 02, 2016, 04:01:31 öö
Gönderen: hyperbolic metamaterial
21 Yanıt
19779 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 18, 2007, 05:17:05 ös
Gönderen: just_McCann
16 Yanıt
10324 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2008, 07:32:57 ös
Gönderen: Prenses Isabella
5 Yanıt
8323 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 14, 2008, 08:59:21 ös
Gönderen: Prenses Isabella
4 Yanıt
10458 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 02, 2013, 10:55:47 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
4556 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 27, 2009, 12:59:00 ös
Gönderen: asoraman
5 Yanıt
10371 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2009, 03:37:37 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
8070 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 07, 2010, 05:22:52 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6334 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 08, 2010, 11:34:29 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
34786 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2011, 02:40:41 ös
Gönderen: 418