Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yüce Türk Milletinin Şerefli Komutanları İstifa Etti!!!  (Okunma sayısı 28658 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 01, 2011, 04:56:24 ös
Yanıtla #30
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Bakıyorum da "Daha Karpuz kesecektik" diyen taraflı vatansever(!)lerden burada da varmış... Ne güzel, ileri demokrasi bu olsa gerek...

Fazlasıyla yetti ama devam...


sN.mUSTAFA kEMAL

Ben karpuz kesecektik daha diyenlerin zihniyetinde değilim olmadım hiç bir zaman.Ben bu fikre yıllardır sahibim ordu hakkındaki fikirlerim askerlik yaptıktan sonra hep negatif idi.Zaman beni bir çok konuda doğruladı.Orduyu değil sadece seni bile yıpratmak istemem ben mizaç olarak.Ülke insanın yarısından çoğu sefillik çekerken bu mesleği yapan insanların can tehlikesi olmadığı için moralli olsunlar diye her tür sosyal olanak ile donatıldı yılalrdır.Doğal olarak asli görevini bekleyen  ordudan bir sivilim ben.Bugün belki eski dirayetli gücü olsa 50 kere darbe yapmaktan çekinmezlerdi her darbe olduğunda yada muhtıra bunun bedelini senle ben ödedik,anayasa kitapçığını fırlatan insan sizce ne kadar sorumluluk duydu yada sizin benim kadar kriz yaşayarak bedel ödedimi.

Ne olursa bu ülkede senle bana olur yapana değil,yapan ise hiç bir zaman sorumluluk almadı bu ülkede onurluca istifa bile düşünmediler.Şimdi şehit ana babaları artık evladım vatana feda olsunun yanına hayır sorumluları istiyorum demeye başladılar.Savunalımda neyi savunalım sende bende herkeste bal gibi biliyorki ordununda acil dönüşüm geçirmesi gerekiyor.Bence bu forumda şu ana kadar okuduğum yorumlarda sorulmayan bir soru var onuda ben sorayım çünkü gerekli olduğuna inanıyorum.

Soru şu adı herne olursa olsun bir ordunun başkumandanı savaş alanından savaşı bırakır gidermi harp esnasında kızsa istifa etse ne olur.Bir genelkurmay başkanı istifa etmelimi?orası herhangi bir kurum değil çünkü.Görüşü olan varsa bu konuda merak ediyorum.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 01, 2011, 09:04:34 ös
Yanıtla #31
  • Ziyaretçi

Halkın karşısına geçse ne olur sizce ? Halk, olanlar konusunda bir şekilde manüpüle edilmiş durumdadır. Astsubay olanlar zamanında ezilmiş psikolojilerinin etkisiyle, ihtilal zamanı içeride yatan, mağdur olanlar, zamanında köyler jandarmanın ceberrut uygulamalarına muhatap olmuş olanlar, askerde komutanlarına ah edenler herkes şimdi askerin bu düştüğü durumda içten içe seviniyor.  "Oh olsun" diyorlar. " Bizim canımızı zamanında çok yaktılar" diyorlar.

Herkesin ayrı bir yaşanmışlığı var ama sonuçta herkes cumhuriyetimizin 80 yılının bazı uygulamaları ile sorunlu bir ilişkiye sahip ve sallandırılan her kurum için sevinen de çok, üzülen de. Bu insanların hepsi haksız demek de ayrı bir haksızlık ama sonuçta bu duyguları kendisine rüzgar yapan güçlerin sistemle sorunu bence o insanların duyguları kadar doğal ve namuslu değil. Asla Değil!!!!


Ağustos 01, 2011, 09:25:44 ös
Yanıtla #32
  • Ziyaretçi

Sayın SERIM, bazen elit kesime hak verdiğim oluyor ve demokrasi bana da bazen saçma geliyor. Yani iyi eğitim almış kendini yetiştirmiş bir profesörün tek oyuyla bir çobanın tek oyunun eşit olması dengesiz bir durum. Yani demokrasi yöntemiyle cahil insanların oylarıyla cahil insanlar gücü eline geçirebilirler. Elit kesimin haykırışları bunun gerçek olacağı komplo teorilerine dayalıdır.

Bu nedenle hakikaten de TSK nın subay yetiştirmesi sırasında verilen eğitimin kalitesinden dolayı komutanlarımızın üst düzey kalitede olma ihtimallerinin yüksekliği nedeniyle bu istifalarla çok büyük bir kayıp verdik ya da bunlar tepki veriyorsa bizim fark edemediğimiz endişe verici boyutta bir durum söz konusudur diye düşünmeleri doğaldır. Zaten TSK da verilen eğitim ve disipline hayranlığım ve Türk halkının orduya olan sarsılmaz güven ve muhabbeti  neticesindedir ki ben militarist bir yönetim demokrasiden daha iyi netice verebilir diye düşünürüm hala öyle düşünüyorum.

Bakınız askeri kanunları çok iyi bilmem fakat ben askerde yazıcılık yaptığımda bana gelen emirlerde dikkatimi çeken husus, askeri hukukta erlere bırakın dövme gibi şiddet uygulamayı hakaret etmek küfretmek bile yasaktır. Fakat bu şiddeti hala uyguluyorlar. Ben örneğin acemi birliğindeyken binlerce askerin önünde bir uzman çavuşun bir eri dakikalarda tokatlayıp hırsını alamayıp yere düşen çocuğun hayalarına 5 kez tekme attığına şahit oldum. Bundan gocunup da hiç kimse orduya küfretmiyor. Sonuçta biz vatan için haksız yere dayak yemeye de razıyız.

Bu arada çocuğunu askere yollayacak ailelere işlerine yarayacak bir bilgi vermek isterim. Genelde yaşandığı için utanarak söylüyorum. Çocuğunuz şiddet ve baskı görüyorsa bir üst komutana gidip şikayet ederse bu şikayet genelde hasıraltı edilir. Bu nedenle çocuğun ailesini telefonla arayıp gerekli isimleri ailesine verip, ailesinin bir askerlik şubesine şikayet dilekçesi vermesi tek çözümdür. Bu şekilde yapılırsa çocuğunuz özel bir ekip tarafından o birlikten alınır ve başka bir birliğe gönderilir, şikayet unsuru olan birlik soruşturmaya tabi tutulur.

Sorun sadece TSK da yok. Siyasette de çok sorun var. Örneğin siyasetçi olabilmek için paranız ve çevreniz olması gerekiyor. Halbuki siyasetçiler üniversitelerde yetiştirilebilir ve çok zeki yetenekli öğrencilerden geleceğin siyasetçileri üretilebilir.

Saygılarımla.



« Son Düzenleme: Ağustos 01, 2011, 10:08:14 ös Gönderen: Masor1976 »


Ağustos 02, 2011, 08:50:37 ös
Yanıtla #33
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

Oncelikle butun degerli uyeleri tekrardan selamliyorum. Uzun bir donemden sonra tekrar forumda bulunmaya calisiyorum. Geri donusumude bu konu hakkindaki yorumlarla yapmak istiyorum. Ben tsk komutanlarinin emekliligini iki goruste iki farkli anlatimla yorumlamak istiyorum.
Birincisi TSK acisindan. Turk tarihinde gorulmemis bir emeklilik yasanmakta. Tsk tarihinde ilk defa hukumete karsi geri adim atmis daha dogrusu uzaklasmi olarak nitelendirerek caresiz kaldiklarini belirtmek isterim. Yas toplantisinda genellurmayin sunacagi listenin cumhurbaskani tarafindan reddedilmesi ve atanmasi istenilen komutanlarin gozaltilarina alinmasi askeri son derece psikolojik olarak cokertmistir. Basinda bu ters darbe olarak cok guzel bir telafuzla ozetlenmistir. TSK emeklilik istemlerini hukumete karsi bir kriz ortami olusturmak icin almisda olabilir ki cumhurbaskanida bu reste karsilik normol seyrinde bir kriz ortami oldugunu ve g.kurmaylik makamina hemen ardindan vekaleten yapilan atma ile komutanlara karsi elindeki kozu acmistir. Turkiye cumhuriyetinin en saygin kurumlarindan olan tsk nin su anki durumu gercekten son derece kritik. hukumetin son hakkari sehitlerinden sonra doguta harekat polislerini sicak bolgede kullanmak icin genelkurmaya bile danisilmadan yapilan bu calisma tsknin turk milletinin gozunde guven kaybi yasamasini askerin basarisiz ve yetersiz kalmasi gibi gostetilmeside ve gelisen yas krizi butun bunlara sebeptir.
Ikinci bir acidan bakacak olursak buda genel bir bakis acisi yani askeri caresiz birakanlar acisindan.
Denirki TSK varliigni saygisi devam ettirebilmek icin pkk ya ihtiyac vardir hatta pkk ile cogu sicak bolgede karsilasilmasina ragmen ankaradan yada bolge komutanliklarindan ates acilmamasi emirleri gelmistir. Sunu soyle anlamlandirdim kafamda yanlis olabilirde asker guvenilirligini azaldigini hissedince zit gucu ulke tehdidini kullanmakta ve tekrar kullanilan tehdide karsi kendilerini one cikarip bu ortami lehine cevirmekte. Bu dusunceye ulasmam sakin bu dusuncenin dogrulugunu kabul gordugum mantuginda anlasilmasin. Bu konuyada isim hatirlayamiyorum bu baslik altinda saygideger bir uyemizin yazdiklari dolayisiyla ulastim.
Son cumlelerimi soyleyip kendimce toparlamam gerekirse. Bu yapilan ters darbe hukumetin gucunu tazalemesini saglamistir. Evet yapilanlara karsi komutanlarin emeklilik istemesi onurluluk gostergesi olabilir. Fakat ordu bu kadar sessiz bukadar ice kapandigindan bugunku ortama zamin hazirlamistir. Bundan sonra benim beklentim bu gelismelerin ardindan tsknin milli savunma bakanlina baglanilacagini dusunmemdir
Saygilarimla,


Ağustos 03, 2011, 09:52:55 öö
Yanıtla #34
  • Ziyaretçi

Demokrasinin ileri seviyelere ulaşması demek, halkım seçimlerle gösterdiği iradenin ülke yönetiminde her nokta hakim olması demek değil midir ? Vesayetçi uygulamaların olmadığı, halkın sözünün her yerde egemen olduğu demokratik bir ülkede herhalde en çok gerekli olan şeylerden birisi de nicelik değil niteliktir. Halkın nicel çoğunluğunun yanısıra nitelikli karar vererek kaderi konusundaki sorumluluğu, gelecek konusundaki sorumluluğu yerine doğru şekilde yerine getirmesi gerekmez mi ?

Askerin ülkeyi kuran kurum olarak, halkın koşulsuz sınırsız itaatçi tarafından da güç alarak, hoyrat tutumlara girmesi, ülkenin gerçek sahibi benim havasıyla olaylara yaklaşması sonucu oluşmuş negatif enerji işte şimdi taşmış durumda. Bir kısmımız askerin düşürüldüğü durumdan içimiz kan ağlarken, diğer bir kısım ise "oh olsun" diyor.

Peki ne olacak şimdi ? Halk iradesinden üstün güç tanımayacağız tamam da nicel çoğunluğun niteliksiz uygulamalara sessiz kalmasını nasıl açıklayacağız ? Bir sinema filmi uzunluğunda televizyon dizilerini hergün mutlu mutlu seyreden, borç ile kuşatılmış, nitelikli karar verme yeteneği elinden alınmış bu çoğunluk askerin durumundan keyif alır duruma getirilmiştir.

Kurumların hataları ile yüzleşme zamanı gelmiştir,belki de geçmiştir ama bu durumun hepimizin geleceği konusunda sonuçlar yaratacağı ortadadır.


Ağustos 03, 2011, 10:06:17 öö
Yanıtla #35
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Demokrasinin ileri seviyesi nedir? hayat boyu anlayamadım.Biri çıkar derki dağdaki çoban ile profun oyu bir olurmu der demokrasiyi küçümser ordaki oyu eşit görmez,bir başkası çıkar istifayı ileri demokrasi olarak görür ve daha neleri.Şu demokrasi denen şeyin ne olduğunu hala anlayabilmiş değilim.İşine gelen şey ne ise karşısındakini ona inandırmak için söylenen bir kılıfmıdır acaba,hergün yeni bir tarif hem laiklik tarifi hem demokrasi şöyle olursa demokrasi olur böyle olursa şu olur,sanki yemek tarifi yapılıyor.

İnsanlarda bu nefs,insanlarda bu deli ego,insanlarda bu hertürlü istismar olduğu müddetçe demokrasi sadece benim işime ve çıkarıma ne uygunsa odru modelinin dışına çıkmaz belki tarifinin bile yapılması yanlış.Kabak tadı bile verdi.Dikkat ettimde 2 cümlenin artık teleffuzu beni aşırı rahatsız ediyor laiklik ve demokrasi.Hababam vurgu yapılıyor kafa almıyor sanki millette.Valal arkadaşlar  ben çözemedim işi bu yaştan sonrada pek olmayacak sanırım.Benim bir tek demokrasim var oda vicdanım ona inanır ona güvenirim o bana şu olay yanlı kariı tarafın hakkını yiyorsun derse onu yapmam oda bana aferin sana tam demokratik bir yaklaşım oldu der.Vicdanımın kurallarını başkası değil vicdanım kendisi koyuyor anlayacağınız.

Saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 03, 2011, 10:18:28 öö
Yanıtla #36
  • Ziyaretçi

Demokrasinin ileri seviyesi, yönetimde halk iradesinin her noktada hakim olması, vesayetin olmaması, halkın nitelikli kararlarla ortak geleceği konusunda sorumlu davranmasıdır herhalde. Ben öyle algılıyorum bu tanımı. Bu tanımları herkesin değişik anlamda kullanması bunların anlamında bir eksilmeye sebep olmaz. Şu anda bu ülkede yapılan her uygulamam sizin duymaktan haz almadığınız o iki kavram alet edilerek yapılıyor. Sizin söylediğiniz insan kusurları bu ülke toplumunda egemen ise, o zaman bu ülke insanlarının çoğunluğunun aldığı kararların ne kadar sağlıklı olduğundan nasıl bahsebiliriz. Ama bu kararlar çoğunluk tarafından alındığı için demokratik kararlar oluyor.


Ağustos 03, 2011, 10:42:32 öö
Yanıtla #37
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 89
  • Cinsiyet: Bay


Ben karpuz kesecektik daha diyenlerin zihniyetinde değilim olmadım hiç bir zaman.Ben bu fikre yıllardır sahibim ordu hakkındaki fikirlerim askerlik yaptıktan sonra hep negatif idi.Zaman beni bir çok konuda doğruladı.Orduyu değil sadece seni bile yıpratmak istemem ben mizaç olarak.Ülke insanın yarısından çoğu sefillik çekerken bu mesleği yapan insanların can tehlikesi olmadığı için moralli olsunlar diye her tür sosyal olanak ile donatıldı yılalrdır.Doğal olarak asli görevini bekleyen  ordudan bir sivilim ben.Bugün belki eski dirayetli gücü olsa 50 kere darbe yapmaktan çekinmezlerdi her darbe olduğunda yada muhtıra bunun bedelini senle ben ödedik,anayasa kitapçığını fırlatan insan sizce ne kadar sorumluluk duydu yada sizin benim kadar kriz yaşayarak bedel ödedimi.

Ne olursa bu ülkede senle bana olur yapana değil,yapan ise hiç bir zaman sorumluluk almadı bu ülkede onurluca istifa bile düşünmediler.Şimdi şehit ana babaları artık evladım vatana feda olsunun yanına hayır sorumluları istiyorum demeye başladılar.Savunalımda neyi savunalım sende bende herkeste bal gibi biliyorki ordununda acil dönüşüm geçirmesi gerekiyor.Bence bu forumda şu ana kadar okuduğum yorumlarda sorulmayan bir soru var onuda ben sorayım çünkü gerekli olduğuna inanıyorum.

Soru şu adı herne olursa olsun bir ordunun başkumandanı savaş alanından savaşı bırakır gidermi harp esnasında kızsa istifa etse ne olur.Bir genelkurmay başkanı istifa etmelimi?orası herhangi bir kurum değil çünkü.Görüşü olan varsa bu konuda merak ediyorum.

yazdıklarınıza satır satır cevap verme gereksinimini duyuyorum gerçekten :
"Ben karpuz kesecektik daha diyenlerin zihniyetinde değilim olmadım hiç bir zaman.Ben bu fikre yıllardır sahibim ordu hakkındaki fikirlerim askerlik yaptıktan sonra hep negatif idi.Zaman beni bir çok konuda doğruladı" demişsiniz her cümle birbirinden tezat ilk cümlede bu zihniyetde degilim demissiniz 2. cumlende hep negatif demissiniz.

Ordu her türlü sosyal imkanla donatılması gereklidir çünkü orduda moral çok önemlidir.Buyüzden fiili operasyondan önce psikolojik operasyon yapıldı zaten.Eski gücünde olsa darbe yapmaktan çekinmezdi diyorsunuz.. ordu 3-5 sene arayla darbe yapacak gücü kaybedermi sizce?3-5 komutanın istifa etmesiyle 1milyonluk Türk ordusu gücünü kaybedermi, aksine askeriyede olan arkadaşlarımdan öğrendiğime göre son yıllarda modernizasyona gayet önem verilmekte yıllardır verilmediği kadar..

Ülke savaş içerisinde değilki harp var demişsiniz?Genelkurmay başkanının istifadan sonra yaptığı yazılı açıklama metninin tamamını okuduysanız, "görevi sürdürecek imkanım kalmadığından istifa ediyorum" ifadesini görmüşünüzdür..Kaldıki bu tamamen bir tepkisel istifadır, KKK, DKK ve HKK görevleri zaten YAŞ'dan sonra sona erecekti.

Önemli olan istifalarının sebepleridir..Askeriye ye karşı duyulan gözü kapalı, araştırmadan, düşünmeden yapılan yorumlar karşısında dehşete düşüyorum gerçekten.
Bunu yalnızca bu olay için değil her türlü konu ile ilgili belirtmek istedim.Sadece tek bir tarafın haberlerini dinleyerek gerçekleri öğrenemezsiniz.
Haberlerde yazılan çizilen şeyleri dikkate almamak gerektiğini sanırım epeyce bilmeniz gerekir bknz Albay Çiçek'in dün ki TV'de çıkan haberleri ile bugün gazete söylediği tam metin aradaki 2 kelime tüm paragrafın anlamını değiştiriyor.

Uslubum biraz sert olduysa özür dilerim kimseyi kırmak yada rencide etmek istemedim
Saygılar
Omnia in numeris sita sunt/her şey sayılarda gizlidir


Ağustos 03, 2011, 11:17:43 öö
Yanıtla #38
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.hailstorm

Uslubunuz sert değil eleştiri sınırları içinde iyide hatta o yüzden müsterih olun.Siz ordu deyince ne anlıyorsunuz bilmiyorum ama zaten fark herzaman en başında başlıyor.1980 yılında kuleli askeri lisesi sınavına girmiştim sınav günü sivil ve öğrenci olduğumuz halde tam bir askeri nizam içerisine sokularak sınava alındık.Sınavı beklerken ilk darbeyi aldım yüzlerce kişinin gözleri önünde bir subayın bir askeri haşat edişini gördüğümde karar verdim asker olmamaya.Uzun uzun anlatmayacağım bu benim ilk negatifimdi,öğrencilik yıllarımda yaşadım ilk darbeyi ve saflığımın ateşi ile çok sevinmiştim çünkü hergün 30-40 kişi ölüyordu hoşuma gitmişti bile bilemeden gerçekleri.

Sonra askerde iken negatifliğim devam etti gereksiz ve anlamsız sebeplerle falakaya yatırıldım,bölük komutanım tam 45 dakika dövdü sadece bir tek soruya inadına cevap vermediğim için.Sonrasında askerliği korku ve kaos içerisinde tamamladım çok onurlu bulmadım negatifim düzelmedi hiç.Bu negatifliğim daha sonraki yıllardada akil olmaya başladığımda ordunun siviller için ne anlama geldiğini ve asıl varlık sebebini sorguladığımda hayretim daha arttı,sonra bu negatifliğim polis teşkilatınada sıçradı.

Benim için askerinde polisinde oluş ve varoluş gayesi gayet açık ve belli.Patronunda kim olduğu belli aslında işin komiği ve tutarsızlığıda tam burda ortaya çıkıyorSen polisin patronusun ama polis seni kazımıyor bile canını okuyor.Sen askerinde patronusun aynı şekilde ama aynı zulüm aynı mantıkta oradada işliyor.Patronsun parayı sen veriyorsun ama ezilen hakarete uğrayan yine sen oluyorsun bu aradaki farkı çözen varmı bilmiyorum.Bir işletmem var işçim bana aynı muameleyi yapsa başına ne geleceğini bilir.Şurda haksızlık yapmamak lazım devletin işleyen tüm kurumlarında durum hemen hemen budur tamda beni bir insan olarak rahatsız edende budur.

Sizler beni aykırı bulabilirsiniz şovenist duygularla ordu millet sakarya diyebilirsiniz lakin gerçek ne kadar acıda olsa gerçektir.Problem ana yapıda var bizler bu yapıyı meydana getiriken güvenliğimiz için birim oluştururken toplum olarak tek kaygımız bizi korusunlar ve bu işi yaparken ticaret yapamayacakları için ekonomik olarak finansı biz yapalım ama iş tersine dönmüş koruma adı altında bizim canımızı okuyorlar kabul edemediğim budur.

Bir sivil olarak fenerbahçe orduevine eşinizi alıp bir kafesinde oturamazsınız bu en iyi olanağı biz sağladığımız halde.Oyüzden kendimize karşı tutarlı olmalıyız diyorum.Ordunun tarihsel sürecine bir bakınız hep isyanlar ve ihtilallerle doludur,hangi idari sistem altında olursa olsunlar bu işleyiş bu başıbozukluk hep var kudretli bilinen padişah yavuz selim bile bu ordudan aşırı tırsmış ve alabildiğine sert olmuş.

15 gün sonra benim oğlumda askere gidecek aynı görevi yapacak benim burda bu serzenişlerim orduyu bitirmek değil eziklemek haddime değil ama demokrasi demokrasi diye bağıran insanlarda biraz ne dediklerini anlasınlar istiyorum.Demokratik bir toplum her kurumu ile demokratik olur askeri yada polisi bunun dışında tutaamazsınız.

Genelkurmay başkanının istifa etmesi hernekadar demokratik görüyorlarsada ben etik ve doğru bir davranış olarak bulmuyorum ve şu soru aklıma geliyor ya harb esnasında olsa idi ordu başsız kalsa idi demokratik bir tavır sergiledi diyebilirmiyiz.

Saygılar.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 03, 2011, 11:33:29 öö
Yanıtla #39
  • Ziyaretçi

Sayın KARAHAN, ben size katılmıyorum. Ordunun başındaki kişi savaş sırasında bu demokratik hakkını kullansaydı bile ordu yapısı içinde onun yerini alacak ve en az onun kadar deneyim ve gerekli bilgilere sahip ikinci bir kişi her zaman vardır ve sistem zaten bu tür durumları öngörerek kurulmuştur diye düşünüyorum.

Ama bu istifa harb sırasında olağan bir istifa değildir. İkincisi ordunun artık muhtıra yayınlamak posta atarcasına mesajlar vermek gibi bir imkanı çok şükür kalmamıştır. Artık yapılacak tek şey de budur o da yapılmıştır diye düşünüyorum ve kesinlikle onaylıyorum. Bu kadar onuru, prestiji hırpalanmış bir yapıda birisinin onurlu bir davranış göstermesi ordu mensupları için moral olmuştur diye düşünüyorum. AKsini düşünelim, ordu bir muhtıra yayınlasa ve abuk sabuk bir tarzda hükümete çatsaydı ne olurdu. 12 Martta olanlar hatırlardadır. Memduh Paşanın muhtıra mektubunu isterseniz bulabilirsiniz. Şunları yapın yoksa yönetime el koyacağız demişlerdi.  Bence bu onurlu ve demokratik bir davranıştır. Sisteme, sürece zarar vermeden tepkinizi onurlu şekilde gösterdiniz ve mensuplarınıza moral verdiniz demektir.

Ben diğer kavramlar ile ilgili yılgınlık ve ileti bombardımanından oluşan kafa karışıklıklarını da anlıyorum. Ama sonuçta bu ordu bu ülkenin ordusu ve bu ordu olmasaydı bu ülke olmayacaktı ve biz müstemleke olacaktık. Asker kaçakları sayısı 200.000 e yaklaştığı için istiklal mahkemeleri kuruldu bu ülkede hem de kurtuluş savaşı sırasında hatırlatmak isterim.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
9299 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2008, 12:25:21 öö
Gönderen: tcorbaci
Bergman vefat etti

Başlatan Deadly Sinema

0 Yanıt
2436 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2007, 08:32:21 ös
Gönderen: Deadly
0 Yanıt
3063 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2007, 09:53:43 ös
Gönderen: shemuel
15 Yanıt
24823 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2017, 10:43:05 öö
Gönderen: Ankara
4 Yanıt
4875 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2012, 09:52:22 öö
Gönderen: Tij
7 Yanıt
8219 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2011, 01:58:58 ös
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
4101 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2009, 11:32:02 ös
Gönderen: asoraman
0 Yanıt
8679 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 18, 2010, 08:36:19 ös
Gönderen: Onien
7 Yanıt
8472 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2015, 11:19:00 öö
Gönderen: irukanji
4 Yanıt
2245 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 31, 2015, 03:07:28 öö
Gönderen: MEDUSA