Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ulu mimar kavramı masonlukla çelişmez mi?  (Okunma sayısı 21998 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 12, 2011, 05:33:12 ös
Yanıtla #10
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Mustafa Kemal yaptığı açıklama ile,

EUM'a inanmakla,

Herşeyi Tanrı'nın emri olduğu inanılan dinlerin emrettiği şekliyle yapmayı, birbirinden ayırmak gerektiğini vurguluyor,sanırım.

Eğer doğru anladıysam,Deistlerin mason olmalarında,daha doğrusu HKMBL sına kabulünde bir sakınca görünmüyor.

Daha öncede tartışılan bu konu,bukez de tekris esnasında yemin kürsüsüne konan kutsal kitaplar konusunda yaşanacaktır.Gerçi sayın SukullG,yanılmıyorsam bu kitaplarında birer simge olarak algılanmasının sorunu çözeceğine yönelik bir açıklama yapmıştı.

Bu durumda da,yemin eden aday doğal olarak kendisiyle çelişecektir.Düşünsenize,hiçbir dini kabul etmiyorsunuz ama yemin ederken elinizin altında o dinin kutsal metni var.Durumunuzu diğer üyelerinde bildiğinin farkındaysanız,bu çelişki utanma duygusuna bile yönelebilir.

Daha önce de belirttiğim gibi,bazı locaların yemin kürsüsüne boş kitap bırakmaları bana daha rasyonel geliyor.


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Ocak 12, 2011, 05:48:51 ös
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

Sayın Oya,

Bunları söylerken, bir varsayımda bulunuyorsunuz o da şu;

"Bir tanrıya inanan kişi, sağlam mantık sistemi üzerinde değildir. Geniş perspektifi olamaz, bilime ve akıla önem veremez"

Bu varsayımınız hatalıdır. Tanrıya inanan bir kişi, her şeyden evvel mantığını kullanarak tanrıya inanan kişidir.  O kişinin, bilimsel metodla da bir sorunu olamaz. Tanrıya inanmakla, bilimsel metodun çeliştiği bir nokta yoktur. Birçok inançlı insan da laboratuara girip araştırma yapabilir. Bilim denilen şey, gözlemlemek, veri toplamak, tümevarımda bulunmak ve önceden yapılmış tümevarımlardan, tümdengelmektir. Bundan öte bir şey de değildir. Ben, inanan bir insan olarak, şu anki bilimle çelişebildiğim hiçbir nokta göremiyorum. Dolayısıyla "her inananın gözleri bağlıdır" türünden materyalist bir perspektifle olaylara bakıyorsunuz. Bu bakış açınız hatalıdır.

Değineceğim bir başka konu da şu;

"bilime ve akıla bukadar önem veren bir topluluk  olarak ulu mimar kavramına inanıyorlar."

Bilim ve Akıl.

Bunlar aslında çoğu kez yanyana, pekiştirmek amaçlı kullanılır. Ama tarih boyunca bilim ve akıl birbirleriyle çatışmışlardır.

Belki size garip gelecek ama, günün hakim trendi, paradigması "bilim ve akıl" değildir Sayın Oya.

Günün hakim trendi, sadece "bilim"dir.

Akıl da, ancak bilimin verilerinden yararlandığı sürece kullanılır. Daha fazlasının kullanılması, pozitivist paradigmada kelimenin tam anlamıyla YASAKtır.

Rasyonel Mantık, insanın akıl yürütmesidir. İnsan, o mantığı kullanarak, rasyonel olarak bir tanrıya da inanabilir, tanrıdan da uzaklaşabilir. Bunların ikisi de "rasyonel"dir. Dikkat edin "bilimsel" demiyorum. Sadece "rasyonel"dir. Yani mantıklıdır. Bilimsel diyebilmek için sınama gerekir.

Aklın, somut veriler dışında çalıştırılması demek olan felsefenin metafizik kolu, yasaklıdır. Yaklaşık 80-90 yıldır, özellikle Viyana Çevresi ile beraber, daha da eskilere gidersek Hume ile beraber, felsefenin, bilimin somutluk dışında akıl yürütülen dalı olan metafiziğe girmek, itibar görmez.

Fakat Descartes, Kant ve Nietzsche rasyonel mantık yoluyla inanmışlar ve inanmamışlardır.

Masonları bilmem, ama kendi adıma konuşursam, ben mevcut bilimsel paradigmayı, aklın bu alanını reddettiği için eksik buluyorum. Bu mantık biraz daha ilerletilirse, sosyal bilimlerin tümünün üzerinde dayandığı akıl yürütme mantığı yıkılacak. Eksiktir. Ve bence Feyerabend'in dediği gibi, bilim böyle üst kurallar koyamaz. Veya Popper'ın dediği gibi, bilim, ancak yanlışlanabilir olani gösterebildiği ölçüde bilimdir. Sınırları hakkında kesin hüküm koyamaz.

İşte aklı başında, geniş perspektifli, bilime ve akıla güvenen insanlar içinden tanrıya inananın çıkması da bu yüzden; rasyonel mantık kullanıyorlar. Bir şeyin doğrulanması için ille de laboratuar ortamında test edilme gerekliliğine inanmıyorlar. Ve subjektif bir kanaate sahip olma sorumluluğunu üstleniyorlar. Bu da onları bilim karşıtı, yobaz yapmıyor. Aksine bence daha geniş perspektife sahip olabiliyorlar.

Saygılar.





Sayın Popperist,

     Ben "Bir tanrıya inanan kişi, sağlam mantık sistemi üzerinde değildir. Geniş perspektifi olamaz, bilime ve akıla önem veremez"  demedim. Bu sizin benim sözlerimi yorumlama şeklinizdir.
    Ayrıca bilim adamı inançlı olamaz da demiyorum.  Tüm sözlerimi farklı yorumlamışsınız. Sanırım bu  benim kurduğum cümlelerden kaynaklanıyor .  Keşke   yazma yeteneğim daha iyi olsaydı  kendimi daha iyi ifade edebilirdim.  Sayın Popperist  bende inançlı biriyim ve " Her inananın gözleri bağlıdır"  şeklinde bir yorumla diğer  inançlı insanlara  haksızlık edemem.

   Konuya dönücek olursam ortada  bilimle bukadar   içiçe,  herşeyi akıl süzgecinden geçiren  bir düşünce sistemi varsa ve oturttuğunuz zeminde bu kavramlar varsa  çıkış noktanız , ulaşmaya çalıştığınız şey hoşunuza gitmeyecek ama ulu mimar olmamalıdır bana göre...  iyiakşamlar

 Saygılar ve sevgiler...


Ocak 12, 2011, 05:53:42 ös
Yanıtla #12
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bay

Degerli Kardeslerim ve Sn. Uyeler,

Ben de bu guzel tartismanin icinde yeralmak ihtiyacini hissettim. Oncelikle Sn. Oya'nin celiskiye dustugu noktayi belirginlestirelim. Masonluk ASLA bir yaratana varmayi - kurtulusu - vaad etmez, zira bu oge bir felsefi gorusun din olmasi icin olmazsa olmazdir. Masonluk, mensubu oldugu centilmenlerin belirli egitimler sonucunda daha iyi insan olacaklarini, topluma ve ulkesine daha iyi vatandas olacaklarini ve insanlarla olan diyalogunu en ust mertebeye cikaracagini vaad eder. Bunu ahlaki ve kisisel bir gelisimin vaadi olarak tanimlayabiliriz. Bu yazdiklarimin semsiyesi altinda net bir sekilde Masonlugun bir din veya tarikat olmadigi asikardir.

Gelelim bilim ve Evrenin Ulu Mimari celiskisine. Evet; haklisiniz, Masonluk bilimimin onemini vurgular ve her uyesine bilimi dogru kullanmayi ogutler fakat bilim ile yuce yaratanin celistigi fikri bence Masonlukla ilintili degildir. Bu her bireyin kendi kendine yargilayabilecegi bir unsurdur. Sahsi kanaatim - ben de bir fizikci, muhendis ve akademisyen olarak - bilim ile yuce yaratanin asla celismedigi yonundedir. Hatta guzel bir ornekle savgimi pekistirmek isterim; bence Dirac tan sonra en buyuk fizikci olan Einstein'in relativity teorisini bulmadan once koyu bir ateist oldugu herkesce bilinen bir gercektir. Ancak Bambaska bir boyuta kapi acan o muazzam bulusundan sonra kendisi "Tanri'yi - biz yuce yaratan diyelim - inkar etmek butun bunlari gordukten sonra mumkun degildir" diyerek yeniden Musevi olmustur. Beni sakin yanlis anlamayin amacim teolojik bir tartisma ve huzursuzluk ortami yaratmak degil, sadece fikrimi desteklemektir.

Gelelim uzun bir yazinin ardindan asil anlatmak istedigime. Evrenin Ulu Mimari daha once bahsedildigi gibi bir semboldur. Bence bu sembolun bu sekilde olmasinin tek bir sebebi yok. Bu sebeplerden en onemli ikisinden birisini zaten Mustafa Kemal Kardesim cok net bir sekilde ifade etmis, ben de ikinci sebebe degineyim. Kardeslerimiz arasinda cesitli dinlere mensup centilmenler mevcuttur ve bizi biz yapan en onemli ozelligimiz aramizdaki Kardeslik bagi ve ahenktir. Bu Harmoniye zeval gelmemesi icin Evrenin Ulu Mimari ifadesini Yuce Yaratana itafen kullaniriz. Boylelikle, Musluman bir Kardesimiz bu ifadeden kendisine Allah'i alir, Hristiyan bir Kardesimiz Isayi, Musevi bir Kardesimiz Yah-Weh vs. Bu vesile ile aramizdaki ahenk korunmus olur. Simdi Sn. ADAM'in yazdigi Yuce Yaratan yorumunu genisletmeyi ve hatta ustunde tartismayi cok isterdim ancak konu basligimizdan sapacagimiz endisesi ile bir baska zamana birakiyorum.

Sevgi ve Saygilarimla,

MMC

 
Behold! How good and how pleasant it is for brethren to dwell together in unity.


Ocak 13, 2011, 09:00:27 öö
Yanıtla #13
  • Ziyaretçi

Degerli Kardeslerim ve Sn. Uyeler,

Ben de bu guzel tartismanin icinde yeralmak ihtiyacini hissettim. Oncelikle Sn. Oya'nin celiskiye dustugu noktayi belirginlestirelim. Masonluk ASLA bir yaratana varmayi - kurtulusu - vaad etmez, zira bu oge bir felsefi gorusun din olmasi icin olmazsa olmazdir. Masonluk, mensubu oldugu centilmenlerin belirli egitimler sonucunda daha iyi insan olacaklarini, topluma ve ulkesine daha iyi vatandas olacaklarini ve insanlarla olan diyalogunu en ust mertebeye cikaracagini vaad eder. Bunu ahlaki ve kisisel bir gelisimin vaadi olarak tanimlayabiliriz. Bu yazdiklarimin semsiyesi altinda net bir sekilde Masonlugun bir din veya tarikat olmadigi asikardir.

Gelelim bilim ve Evrenin Ulu Mimari celiskisine. Evet; haklisiniz, Masonluk bilimimin onemini vurgular ve her uyesine bilimi dogru kullanmayi ogutler fakat bilim ile yuce yaratanin celistigi fikri bence Masonlukla ilintili degildir. Bu her bireyin kendi kendine yargilayabilecegi bir unsurdur. Sahsi kanaatim - ben de bir fizikci, muhendis ve akademisyen olarak - bilim ile yuce yaratanin asla celismedigi yonundedir. Hatta guzel bir ornekle savgimi pekistirmek isterim; bence Dirac tan sonra en buyuk fizikci olan Einstein'in relativity teorisini bulmadan once koyu bir ateist oldugu herkesce bilinen bir gercektir. Ancak Bambaska bir boyuta kapi acan o muazzam bulusundan sonra kendisi "Tanri'yi - biz yuce yaratan diyelim - inkar etmek butun bunlari gordukten sonra mumkun degildir" diyerek yeniden Musevi olmustur. Beni sakin yanlis anlamayin amacim teolojik bir tartisma ve huzursuzluk ortami yaratmak degil, sadece fikrimi desteklemektir.

Gelelim uzun bir yazinin ardindan asil anlatmak istedigime. Evrenin Ulu Mimari daha once bahsedildigi gibi bir semboldur. Bence bu sembolun bu sekilde olmasinin tek bir sebebi yok. Bu sebeplerden en onemli ikisinden birisini zaten Mustafa Kemal Kardesim cok net bir sekilde ifade etmis, ben de ikinci sebebe degineyim. Kardeslerimiz arasinda cesitli dinlere mensup centilmenler mevcuttur ve bizi biz yapan en onemli ozelligimiz aramizdaki Kardeslik bagi ve ahenktir. Bu Harmoniye zeval gelmemesi icin Evrenin Ulu Mimari ifadesini Yuce Yaratana itafen kullaniriz. Boylelikle, Musluman bir Kardesimiz bu ifadeden kendisine Allah'i alir, Hristiyan bir Kardesimiz Isayi, Musevi bir Kardesimiz Yah-Weh vs. Bu vesile ile aramizdaki ahenk korunmus olur. Simdi Sn. ADAM'in yazdigi Yuce Yaratan yorumunu genisletmeyi ve hatta ustunde tartismayi cok isterdim ancak konu basligimizdan sapacagimiz endisesi ile bir baska zamana birakiyorum.

Sevgi ve Saygilarimla,

MMC

 




Sayın master_mason_cleveland,

Yaptığınız açıklama için teşekkür ederim benim için tatmin edici olmuştur.  Fakat belirtmek istediğim bir husus var, sorumun altında masonluğu tarikat veya din gibi göstermek gibi bir başka niyet yoktur. Bu konuda kesinlikle yanlış anlaşılmak istemem. tamamen içten gelerek sorulmuş bir sorudur.  Verdiğiniz tatmin edici cevaptan ötürü -konu sapıcaktır fakat- bir soru daha yöneltmek istiyorum  masonlukta inanılan "ruhun ölmezliği" neyi ifade ediyor?


Ocak 13, 2011, 09:31:20 öö
Yanıtla #14
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Oya,

Yazdiklarimi tatmin edici bulmaniza sevindim, emegimin bosa gitmedigini gormek benim icin mutluluk verici. Sanirim ben ulu mimara ulasmak kavramina takilarak bir aciklama yapmak ihtiyaci hissettim, yanlis anlasilmadan dolayi ozur diliyorum.

Sormus oldugunuz "ruhun olmezligi" sembolizmasini aciklamanin forumun 17. maddesini ihlal edebilecegi kanaatinde oldugum icin uzulerek sorunuzu - anlayisiniza siginarak -  yanitsiz birakmayi tercih ediyorum. Kabaligimi mazur gorunuz. Umarim sorunuzu yanitsiz birakmak kararim ile yanlis bir degerlendirme yapmamisimdir.

Belki bu noktada MASON Kardesim beni yanlis dusundugum icin duzeltmek ister..

En icten sevgi ve saygilarimla,

MMC
Behold! How good and how pleasant it is for brethren to dwell together in unity.


Ocak 13, 2011, 09:39:07 öö
Yanıtla #15
  • Ziyaretçi

Sn. Oya,

Yazdiklarimi tatmin edici bulmaniza sevindim, emegimin bosa gitmedigini gormek benim icin mutluluk verici. Sanirim ben ulu mimara ulasmak kavramina takilarak bir aciklama yapmak ihtiyaci hissettim, yanlis anlasilmadan dolayi ozur diliyorum.

Sormus oldugunuz "ruhun olmezligi" sembolizmasini aciklamanin forumun 17. maddesini ihlal edebilecegi kanaatinde oldugum icin uzulerek sorunuzu - anlayisiniza siginarak -  yanitsiz birakmayi tercih ediyorum. Kabaligimi mazur gorunuz. Umarim sorunuzu yanitsiz birakmak kararim ile yanlis bir degerlendirme yapmamisimdir.

Belki bu noktada MASON Kardesim beni yanlis dusundugum icin duzeltmek ister..

En icten sevgi ve saygilarimla,

MMC



Sayın Master_Mason_Cleveland,

      Sorumu yanıtlayamasanız da bunu belirtme şeklinizdeki incelikten ötürü çok teşekkür ederim :)

  Sevgilerimle...:)


Ocak 13, 2011, 10:39:41 öö
Yanıtla #16
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Soruyla ilgili olarak Masonluk ve Onun Nurundan Faydalanmak İsteyen İcin Sınır Var Mıdır? Başlıklı yazıma bakilabilir.

Ruhun olmezligi, ruhun olumsuzluğu demektir.

Sevgi ve Saygilarimla


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
7347 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2007, 08:34:01 öö
Gönderen: Fraternis
2 Yanıt
12320 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2007, 08:47:28 öö
Gönderen: MASON
8 Yanıt
11125 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 09, 2009, 05:57:12 ös
Gönderen: semsin
26 Yanıt
16963 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 05, 2013, 10:32:08 öö
Gönderen: Arais
25 Yanıt
21557 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2011, 03:17:38 ös
Gönderen: agnusdei
8 Yanıt
11328 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 19, 2009, 08:58:49 ös
Gönderen: cardiffmonster
6 Yanıt
12855 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2010, 10:46:15 ös
Gönderen: Thoth
6 Yanıt
6996 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2011, 10:47:11 ös
Gönderen: Maledictum
28 Yanıt
49867 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 28, 2015, 01:04:48 öö
Gönderen: Risus
3 Yanıt
7880 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 03, 2011, 02:46:29 öö
Gönderen: Mozart