Masonlar.org - Harici Forumu
Site, Forum ve Uyeler Hakkinda => Masonlar.org`a Teklifler ve Öneriler => Konuyu başlatan: Mandıra Filozofu - Nisan 09, 2022, 10:35:37 öö
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Sayın Mandıra Filozofu, yaşama dair bütün hikayelerin eli, kendi zamanının çırağı, o gününün cahili elindedir. Tüm baharların diğer baharlara karışmış olduğu bu zamanlarda,Dünya kendi iradesizlerinden irade dersleri dinlerki, hikayesi olmayan o yitik yılların bu çağda baharı olabilsin. Siz bu ilkbaharı da "özsaygı"nızdan ödün vermeden atlatın ki bu evrenin içindeki mücevher yaratımı olan dünyanın "özgüven"i çağlara taşınabilsin.
Ben size nick olarak, tüm deneyimlerinizden ve o çektiğiniz acılarınızdan dolayı bu yolda isminize "çırak"... Bir nefs savaşından sonra kapı ardındaki duvara çarpılmışlara da "usta" derdim.Siz bu zahir dünyada kapıyı onca ızdırabın içinde bulduğunuz halde onlar açmayı bırak, acımasızca yargılayanlar,yargılananlar,o yolu geçemeden acımasızca başkasını yargılatanlar...
Saygılar
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Sayın Mandıra Filozofu, yaşama dair bütün hikayelerin eli, kendi zamanının çırağı, o gününün cahili elindedir. Tüm baharların diğer baharlara karışmış olduğu bu zamanlarda,Dünya kendi iradsizlerinden irade dersleri dinlerki, hikayesi olmayan o yitik yılların bu çağda baharı olabilsin. Siz bu ilkbaharı da "özsaygı"nızdan ödün vermeden atlatın ki bu evrenin içindeki mücevher yaratımı olan dünyanın "özgüven"i çağlara taşınabilsin.
Ben size nick olarak, tüm deneyimlerinizden ve o çektiğiniz acılarınızdan dolayı bu yolda isminize "çırak"... Bir nefs savaşından sonra kapı ardındaki duvara çarpılmışlara da "usta" derdim.Siz bu zahir dünyada kapıyı onca ızdırabın içinde bulduğunuz halde onlar açmayı bırak, acımasızca yargılayanlar,yargılananlar,o yolu geçemeden acımasızca başkasını yargılatanlar...
Saygılar
Sevgili Tık Tık Tak önerileriniz için çok teşekkürler. Sözleriniz karanlıkta parlıyor desem yeridir. :)
Yargı konusu şöyle, eleştiri ve ya yargı terimi benim bünyeme çok uygun değil, zorda kalmadıkça bunlara başvuramam, başvurmam. Yani birini kolay kolay eleştiremem.
Ama doğrusu hangisi onu da bilmiyorum, eleştirmek mi, yoksa susmak mı, gerçekten bilmiyorum. Ben olsam, direk eleştiri yerine, dolaylı yolla kişinin yaptığı hataların kökenini kendisinin görmesini sağlar, bu hataların nelere yol açacağını kişiye anlatmaya çalışırdım. Kısaca bunların ne tür hatalar olduğunu kişinin kendisinin farketmesine fırsat verirdim.
Bir de şu var, ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim, çoğu zaman etraflıca düşünmeden harekete geçiyorum. Sanırım düşünceyi çoğunlukla erteliyorum, hatta düşünmeden yazıyorum. Dolayısıyla eleştirilmemi de doğal görüyorum.
Sevgiler sayın Tık Tık Tak.
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Sayın Mandıra Filozofu, yaşama dair bütün hikayelerin eli, kendi zamanının çırağı, o gününün cahili elindedir. Tüm baharların diğer baharlara karışmış olduğu bu zamanlarda,Dünya kendi iradsizlerinden irade dersleri dinlerki, hikayesi olmayan o yitik yılların bu çağda baharı olabilsin. Siz bu ilkbaharı da "özsaygı"nızdan ödün vermeden atlatın ki bu evrenin içindeki mücevher yaratımı olan dünyanın "özgüven"i çağlara taşınabilsin.
Ben size nick olarak, tüm deneyimlerinizden ve o çektiğiniz acılarınızdan dolayı bu yolda isminize "çırak"... Bir nefs savaşından sonra kapı ardındaki duvara çarpılmışlara da "usta" derdim.Siz bu zahir dünyada kapıyı onca ızdırabın içinde bulduğunuz halde onlar açmayı bırak, acımasızca yargılayanlar,yargılananlar,o yolu geçemeden acımasızca başkasını yargılatanlar...
Saygılar
Sevgili Tık Tık Tak önerileriniz için çok teşekkürler. Sözleriniz karanlıkta parlıyor desem yeridir. :)
Yargı konusu şöyle, eleştiri ve ya yargı terimi benim bünyeme çok uygun değil, zorda kalmadıkça bunlara başvuramam, başvurmam. Yani birini kolay kolay eleştiremem.
Ama doğrusu hangisi onu da bilmiyorum, eleştirmek mi, yoksa susmak mı, gerçekten bilmiyorum. Ben olsam, direk eleştiri yerine, dolaylı yolla kişinin yaptığı hataların kökenini kendisinin görmesini sağlar, bu hataların nelere yol açacağını kişiye anlatmaya çalışırdım. Kısaca bunların ne tür hatalar olduğunu kişinin kendisinin farketmesine fırsat verirdim.
Bir de şu var, ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim, çoğu zaman etraflıca düşünmeden harekete geçiyorum. Sanırım düşünceyi çoğunlukla erteliyorum, hatta düşünmeden yazıyorum. Dolayısıyla eleştirilmemi de doğal görüyorum.
Sevgiler sayın Tık Tık Tak.
Özsaygınızı belkide sütlerini karartıcak kaşığı bile ayırt edemiyenlerde arıyor olamaz mısınız?
Sevgiler
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Sayın Mandıra Filozofu, yaşama dair bütün hikayelerin eli, kendi zamanının çırağı, o gününün cahili elindedir. Tüm baharların diğer baharlara karışmış olduğu bu zamanlarda,Dünya kendi iradsizlerinden irade dersleri dinlerki, hikayesi olmayan o yitik yılların bu çağda baharı olabilsin. Siz bu ilkbaharı da "özsaygı"nızdan ödün vermeden atlatın ki bu evrenin içindeki mücevher yaratımı olan dünyanın "özgüven"i çağlara taşınabilsin.
Ben size nick olarak, tüm deneyimlerinizden ve o çektiğiniz acılarınızdan dolayı bu yolda isminize "çırak"... Bir nefs savaşından sonra kapı ardındaki duvara çarpılmışlara da "usta" derdim.Siz bu zahir dünyada kapıyı onca ızdırabın içinde bulduğunuz halde onlar açmayı bırak, acımasızca yargılayanlar,yargılananlar,o yolu geçemeden acımasızca başkasını yargılatanlar...
Saygılar
Sevgili Tık Tık Tak önerileriniz için çok teşekkürler. Sözleriniz karanlıkta parlıyor desem yeridir. :)
Yargı konusu şöyle, eleştiri ve ya yargı terimi benim bünyeme çok uygun değil, zorda kalmadıkça bunlara başvuramam, başvurmam. Yani birini kolay kolay eleştiremem.
Ama doğrusu hangisi onu da bilmiyorum, eleştirmek mi, yoksa susmak mı, gerçekten bilmiyorum. Ben olsam, direk eleştiri yerine, dolaylı yolla kişinin yaptığı hataların kökenini kendisinin görmesini sağlar, bu hataların nelere yol açacağını kişiye anlatmaya çalışırdım. Kısaca bunların ne tür hatalar olduğunu kişinin kendisinin farketmesine fırsat verirdim.
Bir de şu var, ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim, çoğu zaman etraflıca düşünmeden harekete geçiyorum. Sanırım düşünceyi çoğunlukla erteliyorum, hatta düşünmeden yazıyorum. Dolayısıyla eleştirilmemi de doğal görüyorum.
Sevgiler sayın Tık Tık Tak.
Özsaygınızı belkide sütlerini karartıcak kaşığı bile ayırt edemiyenlerde arıyor olamaz mısınız?
Sevgiler
Belki özsaygı terimi de iyicil olmayabilir. Bize lazım olan özsaygıdansa, özsevgi terimidir. Özsevgim var bu da bana fazla fazla yetiyor şükür.
(Dip not; Özsaygı egosantriktir, bencillik de içeren bir terimdir. Ama özsevgi öyle değildir. Özsevgi oluştuğunda diğer özlere de sevgi başlar. Topluma ve bireye gereken şey, yararına olan şey, bana göre özsaygıdan çok özsevgidir.)
Sevgiler sayın Tık Tik Tak.
-
Bir yola girmeye ihtiyacım var. Birşeyler eksik kalıyor, hissediyorum. Bu 'yol' olursa sevinirim, ama illa olacak diye birşey yok. Misal melâmilik de çok güzel görünüyor.
Sevgiler
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Sayın Mandıra Filozofu, yaşama dair bütün hikayelerin eli, kendi zamanının çırağı, o gününün cahili elindedir. Tüm baharların diğer baharlara karışmış olduğu bu zamanlarda,Dünya kendi iradsizlerinden irade dersleri dinlerki, hikayesi olmayan o yitik yılların bu çağda baharı olabilsin. Siz bu ilkbaharı da "özsaygı"nızdan ödün vermeden atlatın ki bu evrenin içindeki mücevher yaratımı olan dünyanın "özgüven"i çağlara taşınabilsin.
Ben size nick olarak, tüm deneyimlerinizden ve o çektiğiniz acılarınızdan dolayı bu yolda isminize "çırak"... Bir nefs savaşından sonra kapı ardındaki duvara çarpılmışlara da "usta" derdim.Siz bu zahir dünyada kapıyı onca ızdırabın içinde bulduğunuz halde onlar açmayı bırak, acımasızca yargılayanlar,yargılananlar,o yolu geçemeden acımasızca başkasını yargılatanlar...
Saygılar
Sevgili Tık Tık Tak önerileriniz için çok teşekkürler. Sözleriniz karanlıkta parlıyor desem yeridir. :)
Yargı konusu şöyle, eleştiri ve ya yargı terimi benim bünyeme çok uygun değil, zorda kalmadıkça bunlara başvuramam, başvurmam. Yani birini kolay kolay eleştiremem.
Ama doğrusu hangisi onu da bilmiyorum, eleştirmek mi, yoksa susmak mı, gerçekten bilmiyorum. Ben olsam, direk eleştiri yerine, dolaylı yolla kişinin yaptığı hataların kökenini kendisinin görmesini sağlar, bu hataların nelere yol açacağını kişiye anlatmaya çalışırdım. Kısaca bunların ne tür hatalar olduğunu kişinin kendisinin farketmesine fırsat verirdim.
Bir de şu var, ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim, çoğu zaman etraflıca düşünmeden harekete geçiyorum. Sanırım düşünceyi çoğunlukla erteliyorum, hatta düşünmeden yazıyorum. Dolayısıyla eleştirilmemi de doğal görüyorum.
Sevgiler sayın Tık Tık Tak.
Özsaygınızı belkide sütlerini karartıcak kaşığı bile ayırt edemiyenlerde arıyor olamaz mısınız?
Sevgiler
Belki özsaygı terimi de iyicil olmayabilir. Bize lazım olan özsaygıdansa, özsevgi terimidir. Özsevgim var bu da bana fazla fazla yetiyor şükür.
(Dip not; Özsaygı egosantriktir, bencillik de içeren bir terimdir. Ama özsevgi öyle değildir. Özsevgi oluştuğunda diğer özlere de sevgi başlar. Topluma ve bireye gereken şey, yararına olan şey, bana göre özsaygıdan çok özsevgidir.)
Sevgiler sayın Tık Tik Tak.
Her öz yaratılış içinden bir parçadır."Kendinizi sandığınız kişiyi bulmaya çalışırken, o kişi olmaya çalışmak,o nu insanlara kanıtlamaya çalışmak" ve ya "paranoya yı engellemek için olumlama yapmak",arasından yitirdiğiniz özveriler inanın açılacak yeni kapıların düşmüş kolları... Siz siz olduğunuz için değerlisiniz Sayın Mandıra Filozofu...
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Sayın Mandıra Filozofu, yaşama dair bütün hikayelerin eli, kendi zamanının çırağı, o gününün cahili elindedir. Tüm baharların diğer baharlara karışmış olduğu bu zamanlarda,Dünya kendi iradsizlerinden irade dersleri dinlerki, hikayesi olmayan o yitik yılların bu çağda baharı olabilsin. Siz bu ilkbaharı da "özsaygı"nızdan ödün vermeden atlatın ki bu evrenin içindeki mücevher yaratımı olan dünyanın "özgüven"i çağlara taşınabilsin.
Ben size nick olarak, tüm deneyimlerinizden ve o çektiğiniz acılarınızdan dolayı bu yolda isminize "çırak"... Bir nefs savaşından sonra kapı ardındaki duvara çarpılmışlara da "usta" derdim.Siz bu zahir dünyada kapıyı onca ızdırabın içinde bulduğunuz halde onlar açmayı bırak, acımasızca yargılayanlar,yargılananlar,o yolu geçemeden acımasızca başkasını yargılatanlar...
Saygılar
Sevgili Tık Tık Tak önerileriniz için çok teşekkürler. Sözleriniz karanlıkta parlıyor desem yeridir. :)
Yargı konusu şöyle, eleştiri ve ya yargı terimi benim bünyeme çok uygun değil, zorda kalmadıkça bunlara başvuramam, başvurmam. Yani birini kolay kolay eleştiremem.
Ama doğrusu hangisi onu da bilmiyorum, eleştirmek mi, yoksa susmak mı, gerçekten bilmiyorum. Ben olsam, direk eleştiri yerine, dolaylı yolla kişinin yaptığı hataların kökenini kendisinin görmesini sağlar, bu hataların nelere yol açacağını kişiye anlatmaya çalışırdım. Kısaca bunların ne tür hatalar olduğunu kişinin kendisinin farketmesine fırsat verirdim.
Bir de şu var, ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim, çoğu zaman etraflıca düşünmeden harekete geçiyorum. Sanırım düşünceyi çoğunlukla erteliyorum, hatta düşünmeden yazıyorum. Dolayısıyla eleştirilmemi de doğal görüyorum.
Sevgiler sayın Tık Tık Tak.
Özsaygınızı belkide sütlerini karartıcak kaşığı bile ayırt edemiyenlerde arıyor olamaz mısınız?
Sevgiler
Belki özsaygı terimi de iyicil olmayabilir. Bize lazım olan özsaygıdansa, özsevgi terimidir. Özsevgim var bu da bana fazla fazla yetiyor şükür.
(Dip not; Özsaygı egosantriktir, bencillik de içeren bir terimdir. Ama özsevgi öyle değildir. Özsevgi oluştuğunda diğer özlere de sevgi başlar. Topluma ve bireye gereken şey, yararına olan şey, bana göre özsaygıdan çok özsevgidir.)
Sevgiler sayın Tık Tik Tak.
Her öz yaratılış içinden bir parçadır."Kendinizi sandığınız kişiyi bulmaya çalışırken, o kişi olmaya çalışmak,o nu insanlara kanıtlamaya çalışmak" ve ya "paranoya yı engellemek için olumlama yapmak",arasından yitirdiğiniz özveriler inanın açılacak yeni kapıların düşmüş kolları... Siz siz olduğunuz için değerlisiniz Sayın Mandıra Filozofu...
Doğru bir analiz sevgili Tık Tik Tak. Bir bakmışsınız izlediğim yol beni yeni bir kapıya götürür, ya da içsel açıdan yeni bir karaktere evrilmemi sağlar.
Her şerde bir hayır vardır, her hayırda da bir şer.
Sevgiler sayın Tık Tık Tak.
-
Aziz dostum Mandıra Filozofu'nun nickini değiştirip değiştirmeleri tamamen kendi bileceği bir şeydir. Bildiğim kadar da yönetimimiz buna olumlu bakmaktadır.
Benim dikkatimi çeken "Melamilik" ibaresi.
Geçmişte biraz araştırmıştım, hiç te fena bir inanç değil bence. Osmanlı zamanında büyük zulümlere uğramışlar. Bir çok değerli veli bu camiada yer almış. Polemik olsun diye belirtmiyorum aklımda kaldığı kadarı ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 'ün de Melami olabileceği bile yazılmıştı ( Dediğim gıbı bunu polemik olsun diye yazmıyorum, sadece bir iddia olabildiğini belirtmek için yazdım).
Demem o ki, Melamilik bence hurafeye yer vermeyen bir çok mezhep ve tarikattan çok daha evladır.
Saygılar-sevgiler.
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Unutulmasın lütfen.
Sevgiler
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Unutulmasın lütfen.
Sevgiler
Dönem dönem çok ciddiye almakla birlikte dönem dönem komik olduğunuzu düşünüyorum. Gerçi hepimiz öyle değil miyiz zaten
-
'Mandıra Filozofu' olan nickimin, Anima Mundi olarak değiştirilmesini istiyorum. Uygun görülürse sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler.
Unutulmasın lütfen.
Sevgiler
Dönem dönem çok ciddiye almakla birlikte dönem dönem komik olduğunuzu düşünüyorum. Gerçi hepimiz öyle değil miyiz zaten
Öyleyiz elbet. Komiklik, mizah olmadan hayat çekilmez hale gelir. En başta kendim olmak üzere dünya üzerindeki herşeyle alay edebilirim. Bana şaka yapılması da hoşuma gider açıkçası. Benliğini kırmayan insan şaka kaldıramaz sevgili Özgürefe :).
Ciddi şeyler ciddiye alınmalı ama totalde hayat kocaman bir şaka. Bizler dünyaya gelerek en büyük şakaya maruz kaldık zaten :). Ah dünyevi hayat ah... :)
Dünya hayatı demişken, burası (dünya) ve buranın zevkleri paganlıkta önemlidir. İnsani zevkler şeytanlaştırılmaz. Ama tamamen de zevklerin peşinde hayat yaşanmaz. Bunun için de semavi dinler ve benzerleri çıkmıştır. Terbiye, hâyâ ve sabır, erdem olmuştur, 'din' kavramının temelini oluşturmuşlardır.
Yani semavi dinler de gereklidir, dünyevi zevklerde. Ama dünyevi zevklerde kurallar olmalıdır. Çünkü kuralllar olmadığı zaman zevklerin kölesi olunabilir, özgürlüğün sınırı da zorlanmaya başlanabilir. Dünya kaosa doğru yol alabilir.
Buradan da özgürlük kavramı nerede başlamalı nerede bitmeliye gelebiliriz. Özgürlük için sınır kısaca başka bir canlının ve hatta doğanın hakkına girmemek olmalıdır denilebilir.
Şakayla başladığım iletiyi anlamsız bir şekilde nerelere getirdim. Belki de hiç alakasız bu konulara girmem de evrenin bize bir şakasından başka birşey değildir :).
Sevgiler Özgürefe.