Mason Düşmanlığı
The US Holocaust Memorial Museum’da Almanların işgal ettikleri ülkelerde Judeo Masonluk sorununu halletmek üzere yaptıkları çalışmaların binlerce belgesi muhafaza ediliyor. Bu çalışmada, bu belgelerin içinden Hürmasonlukla ilgili olanlar değerlendirilmiştir.
Mike Martin’in konferansından derleyen Celil LAYİKTEZ SSCB 1917’de, Bolşeviklerin ilk eylemlerinden biri Rusya’da bulunan tüm Locaları kapatmak oldu. Moskova’da tertip edilen 4. Enternasyonal Komünist Kongresi tüm Komünist Masonların Loca üyeliklerini iptal etmelerini emretti. Yasaya göre, bu Kardeşler Localarından istifa ettikten ancak iki yıl sonra önemli görevlere getirilebilirlerdi. 1925’te Telepneff şöyle yazıyordu: "Bolşevik hükümetin aldığı zecri tedbirler nedeniyle, her çeşit muntazam Masonluk Rusya’da faaliyetini sona erdirdi.” Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, Rusya’da Hürmasonluk yeniden teşkilatlanmaya başladı.
Finlandiya 1822 yılında Çar 1. Alexander Finlandiya’da, Hürmasonluk dahil olmak üzere, her çeşit gizli cemiyetin faaliyetini yasakladı. Sonuç olarak, Hürmasonluk ancak 1920’li yıllarda, Rus işgali bittikten sonra, New York Büyük Locası’nın verdiği beratlarla yeniden teşkilatlanmaya başladı ve Finlandiya Büyük Locası 1924 yılında kuruldu.İkinci Dünya Savaşı’nın başında Finlandiya tarafsızlığını ilân ettiğinde SSCB bazı toprak taleplerinde bulundu. Bu talep reddedilince, 1939 Kasımında Sovyet ordusu Finlandiya’yı işgal operasyonuna girişti. “Kış Savaşı” diye bilinen bu dönemde Büyük Loca tüm Locaların faaliyetini tatil etti. 1941 yılında Almanya Rusya’ya saldırınca Finlandiya tekrar tarafsızlığını ilân etti. Ancak Finlandiya topraklarına Almanların girmesi üzerine Rusya Fin kentlerini bombaladı. Savaş sonrası Hürmasonluk yeniden faaliyete geçti.
İtalya Mussolini İtalya’da Hürmasonluğu yok etmek üzere, 1924 yılında Faşist Parti üyelerinin Mason oldukları takdirde, partiden veya Masonluktan istifa etmelerini emretti. İleri gelen Faşistlerden ve aynı zamanda İtalya Grand Orient’ının Büyük Üstat Kaymakamı olan General Cappello, Masonluktan ayrılmayı reddederek Kardeşlerine ve idealine ihanet etmedi. General Cappello bu hareketini pahalı ödedi: bir yıl geçmeden Mussollini’ye suikast tertip etmekle suçlanarak 30 yıl hapse mahkûm edildi. 1925 yazında Mussolini İtalya Hürmasonluğunu resmen kapattı. İl Duce’ye (Mussollini) yazdığı bir açık mektupta Grand Orient’ın Büyük Üstadı Domizio Torrigiani, demokrasi ve düşünce özgürlüğünü savunma cesaretini gösterdi, sonucunda Lipari adasına, yüzlerce tanınmış Masonla birlikte, sürgün edildi. Mason düşmanlığı hareketinin zirvesine ulaştığı 1925 – 27 yıllarında, siyah gömlekli holiganlar (Faşist Partisi Gençlik Kolu) Milano, Floransa ve diğer büyük kentlerde yaşayan ünlü Masonların evlerini yağmaladı ve yüzden fazla kişiyi katletti.
İspanya Faşistler Orta Avrupa’da kontrolü ele geçiriyorlardı ve egemen oldukları ülkelerde Masonları hedef alıyorlardı. 1925’te, İspanya’nın ilk diktatörü General Primo de Rivera Hürmasonluğun kapatılmasını emretti. 1936 isyanıyla başlayan iç savaşta, General Franco egemen olduğu bölgelerde Masonları ve sendikacıları tutuklatıp idam ettirdi. İdam edilen 75000 kişinin içinde Masonların çoğunlukta olduğu kanaati yaygındır. 1937’de General Franco, "Tüm enternasyonal etkisiyle, Hürmasonluğun İspanya’nın politik işasının mimarı olduğunu” iddia etti. Mart 1940’da Franco Hürmasonluğu yasakladı ve Mason olmanın, hâttâ Masonluk ilkelerini savunmanın suç olduğuna dair bir kararname imzaladı ve bu kişilerin tüm maddi varlıklarına el konulmasını emretti.İstifa etmiş Masonlar dahil, tüm Masonlar artık suçlu sınıfına girmişti ve otomatik olarak 12 yıl hapse mahkûm edildiler. Büyük Loca Görevlileri ile İskoç Riti’nde 18 derecenin üzerinde olanların cezaları ağırlaştırıldı. Tüm Masonlara kararnamenin ilânından sonra teslim olmak üzere iki aylık bir süre tanındı. Başka Masonları ihbar edenlerin cezaları hafifletildi.
Almanya Büyük Harpte iki kere yaralanan Hitler küçük çapta bir harp kahramanıydı. Hürmasonluk hakkındaki paranoyası ilk önce “Mein Kampf” (Kavgam) adlı kitabında kendini gösterdi. Mein Kampf’ı Hitler, Kasım 1923 tarihli başarısız Münih Birahane İsyanı’ından sonra 5 yıl hapse mahkûm edildiğinde, 1924’te, hapiste yazmaya başladı. Kitabında Hitler, Enternasyonal Yahudilikle onun aleti olduğunu iddia ettiği Hürmasonluğu hedef alıyordu. Kitaba göre, 1917 – 18 yıllarındaki marksist ve masonik komplo ve grevler Almanya’nın harbi kaybetmesine neden olmuştu. Mein Kampf’ın “Irk ve İnsanlar” başlıklı 11. bölümünde Hitler Hürmasonluğu şöyle değerlendiriyordu:
Sözde entelektüellerin sinesinde Hürmasonların yaptığı propaganda ile bunların barışçı düşünceleri milletin kendini savunma duyusunu felç etmiştir.” Birinci Dünya Savaşında Alman denizaltılarının başarısının mimarı olan General Erich Ludendorff, Hitler’in gözünde büyük bir kahramandı, Nazi Partisinin ileri gelenlerindendi ve 1923 yılındaki darbeye Hitler’in yanında iştirak etmişti. Ludendorff 1918 sonrasında, Hürmasonların etkisinde Almanya’nın mağlup olduğunu ispatlamak için tüm zamanını harcamış ve bu arada “Sırlarının Açıklanması ile Hürmasonluğun Yok Edilmesi” başlıklı kitabını 1924’te yayınlamıştır. Hürmasonluğun sırlarını açıkladığı bu kitapta “Halkın Yahudilere karşı savaşmasını önleyerek, Yahudiliğin yedek kuvveti olan Hürmasonluğun çalışması mümkün olmuştur” demektedir. Nazi’ler 1934’te iktidarı ele geçirince, Prusya Başbakanı Herman Goering ilk icraat olarak, bir kararname ile Büyük Locaları kapatmıştır. Kararnamede, “Nasyonal Sosyalist Almanya’da Hürmasonluğa yer yoktur” denilmektedir. 1935 yılında Hitler Üçüncü Reich’ın kontrolünde olmayan tüm dernekleri ve 10 Büyük Locayı kapatarak Masonluğu kanun dışı faaliyet olarak tanımladı. Tüm Mason Localarının devlet aleyhinde çalışmış olduklarını beyanla, mallarına el koydu. Masonluğun ileri gelenleri tutuklanarak toplama kamplarına gönderildiler. Gestapo Büyük Locaların üye listelerini ele geçirdi ve masonik kütüphane ve obje koleksiyonlarını yağmaladı. Bu yoldan elde edilen malzeme Goebbels’in Münih’te 1937’de açtığı “Anti-Masonik Sergi”de teşhir edildi. Sergide tüm tezyinatları ile Mason mâbetleri de sergilendi. Nazi Partisi “Hürmason” ve “Loca” kelimelerinin kulanımını ve her türlü masonik dış ilişkiyi yasakladı. Gayrı muntazam “Üç Küre” Büyük Locası “Büyük Frederik’in Millî Hıristiyan Nizamı (Order)” adını aldı. Büyük Üstat Dr. Otto Bordes masonik merasimlerin icra edilmeyeceğini ve hiçbir tekrisin yapılmayacağını kabul etti. Bu gayrı muntazam cemiyet arî mitlerine dayalı dereceler geliştirdi. Almanya’da takriben 70.000 muntazam Mason vardı. Eichmann’ın bunların öldürülmesi için bir gizli emir verdiği söylenir. Sonuçta yaklaşık 65.000 Alman Mason toplama kamplarında öldü, Büyük Locaların matrikül cetvellerinde gözükmeyen 5000 kadar Mason da kaçabildi veya yeraltı teşkilâtlarına katıldı.
Avusturya Avusturya 1938’in Mart ayında Üçüncü Reich’a katılır katılmaz Viyana Localarının Üstadı Muhteremleri ve ileri gelenleri tutuklanarak, çoğu Bavarya’da Dachau toplama kampına olmak üzere, muhtelif toplama kamplarına yollandılar.
Çekoslovakya Almanya 1939’un Mart ayında Çekoslovakya’yı ilhak etti ve Nazi birlikleri Bohemya ve Moravya’yı işgal ettiklerinde, Avusturya’da uygulanan sistem aynen tekrarlandı. 1938 yılının Çek Locaları matrikül cetvelleri Nazilerin elindeydi. Slovakya!’da özgür faşist cumhuriyet ilân edildi ve olaylar orada da aynen tekrarlandı.
Polonya Eylül 1939’da Nazi birlikleri batı ve merkez Polonya’yı işgal ettiler, Sovyet birlikleri de Doğu’dan Polonya’ya girdiler. Ülke ikiye bölündü. Almanlara karşı direnmeye çalışan Polonya halkı cezalandırıldı, Hürmasonluk da kapatıldı. Sovyet işgal bölgesinde binlerce Polonya’lı Sibirya’ya sürüldü, çok kişi de öldürüldü. Nazi’ler 1941’de SSCB’ye saldırdıklarında Sovyet işgalindeki Polonya’yı ele geçirmekle işe başladılar. Naziler Polonya halkına zulmederken, milyonlarca Yahudi’yi ve bu arada Masonları, toplama kamplarında sistematik şekilde yok ettiler. 1939’da Nazi birlikleri batı ve merkez Polonya’yı işgal ettiler, Sovyet birlikleri de Doğu’dan Polonya’ya girdiler. Ülke ikiye bölündü. Almanlara karşı direnmeye çalışan Polonya halkı cezalandırıldı, Hürmasonluk da kapatıldı. Sovyet işgal bölgesinde binlerce Polonya’lı Sibirya’ya sürüldü, çok kişi de öldürüldü. Nazi’ler 1941’de SSCB’ye saldırdıklarında Sovyet işgalindeki Polonya’yı ele geçirmekle işe başladılar. Naziler Polonya halkına zulmederken, milyonlarca Yahudi’yi ve bu arada Masonları, toplama kamplarında sistematik şekilde yok ettiler. 1939’da Nazi birlikleri batı ve merkez Polonya’yı işgal ettiler, Sovyet birlikleri de Doğu’dan Polonya’ya girdiler. Ülke ikiye bölündü. Almanlara karşı direnmeye çalışan Polonya halkı cezalandırıldı, Hürmasonluk da kapatıldı. Sovyet işgal bölgesinde binlerce Polonya’lı Sibirya’ya sürüldü, çok kişi de öldürüldü. Nazi’ler 1941’de SSCB’ye saldırdıklarında Sovyet işgalindeki Polonya’yı ele geçirmekle işe başladılar. Naziler Polonya halkına zulmederken, milyonlarca Yahudi’yi ve bu arada Masonları, toplama kamplarında sistematik şekilde yok ettiler.
Hollanda Hollanda Mayıs 1940’da işgal edildi. Nazi birlikleri derhal Hürmasonluğu yok etmeyi görev edindiler. Büyük Locanın arşivleriyle banka hesaplarına, Masonların kişisel varlıklarına el konuldu, mâbetler yıkıldı. Arşivler Almanya’ya nakledildi, bina ve mobilyalar açık artırma ile satıldı. Büyük Üstat H. van Tongeren üç ay sonra Almanya’daki bir toplama kampında öldü.
Belçika Belçika Mayıs 1940’da işgal edildi. İşgal hazırlığında Naziler Belçika Masonları hakkında 2000’den fazla kişisel dosya hazırlamışlardı. Masonluk kapatıldı. Brüksel’de 82 sandık dolusu masonik kitap, sanat eseri ve Loca mobilyasına el konuldu. Belçika’nın tamamından 179 sandık yağmalanmış masonik eşya Almanya’ya yollandı.
Norveç Norveç Haziran 1940’da işgal edildi. Norveç ordusunun yenilgisinden sonra vatan haini Binbaşı Quisling hükümetin başına geçti. Onun da icraat gündemindeki ilk madde Masonluğu yok etmekti.
Fransa Fransa, Haziran 1940’da Nazilerle mütareke imzaladı. Kukla Vichy hükümeti Grand Orient ve Grande Loge de France ile diğer masonik kuruluflları kapattı, mallarına el koydu. Daha sonra bu mallar açık artırma yöntemiyle satıldı. 1942’de Paris’te, Petit Palais’de tertip edilen anti Masonik ve anti Yahudi sergide bu mallardan örnekler sergilendi.
Yunanistan Yunanistan Nisan 1941’de işgal edildi. Yunan Masonlar Kuzey Epirus dağlarında Almanlara karşı aktif olarak savaştılar, Localar savunmaya ellerinden gelen lojistik desteği verdiler. 1941’de Yunanistan Kralı ve Başbakanı Mason’du. İşgalin başladığından 21 gün sonra Naziler Atina’ya girdi. İlk icraatlarından biri Mason merkezine gidip tüm evrak ve kayıtlara el koymak oldu, mal ve mülke ağır hasar verdiler. Daha sonra ülke genelinde aynı uygulama yapıldı. Büyük Üstat Philotas Papageorgiou çok ağır şartlarda hapse atıldı. Birkaç ay sonra serbest bırakılmasına rağmen kaybettiği sağlığını tekrar kazanamadı ve 1947’de öldü.
Romanya Savaşın başında Romanya tarafsızlığı seçti, ancak iç politikasını Miğfer güçlerinin hizasına getirdi, Nazi’lere dostluk gösterisinde Hürmasonluğu yasakladı. Haziran 1940’da, Almanya itiraz etmeden SSCB Besarabya ile Bukovina’yı işgal etti. Romanya’nın petrol tesisleri Almanya için önemliydi, SSCB’ye karşı harekete geçen Almanya, ilk önce Romanya’yı işgal etti.
Bulgaristan ve Yugoslavya Nisan 1941’de Nazi’lere uyumlarını ispat etmek zorunda kalan bu iki ülke Yahudilere ve Masonlara karşı yasalar çıkardı. Bu kararı beklemeden Yugoslavya Büyük Locası 2 Ağustos 1940’da faaliyetini tatil etti. Bu Büyük Loca, Alman işgalinden sonra Komünist yönetim döneminde de kapalı kaldı. Ancak 23 Haziran 1990’da uyanabildi.
Macaristan Mart 1919’da iktidarı ele geçiren Bela Kun tüm sanayi ve ticari işletmeleri, bankaları devletleştirdi, birçok gazeteyi ve Hürmasonluğu kapatarak proletarya diktatörlüğünü ilân etti. İkinci Dünya Savaşı çıkana kadar Macaristan’da birçok hükümet değişikliği yaşandı, ancak Masonluk tekrar açılamadı. İkinci Dünya Savaşı başında Nazilere yakınlığı ile bilinen Macaristan tarafsız kalmayı yeğledi. Almanlar 1944’de Macaristan’ı işgal ettiklerinde, zaten aktif bir Masonluk bulunmadığından, Masonlukla ilgili bir tedbir almak ihtiyacını hissetmediler.
İngiltere Savaşın çıktığı 1939 yılında İngiltere Birleşik Büyük Locası kısa bir süre faaliyetini tatil etti, aynı yılın Aralık ayında da tüm düşman ülkelerinde doğmuş olan veya vatandaşı olan üyelerinin, Kardeşler arasında ahengi korumak maksadıyla, muvakkatten ayrılmalarını istedi. Manş Denizi’ndeki İngiltere’ye ait adalar Naziler tarafından işgal edildi, Masonlara ait binalar talan edildi ve Masonluğun ileri gelenleri Almanya’ya esir kamplarına yollandı. Alman propagandası İngiltere’de de faaliyette bulundu. Oswald Mosely’nin “Faşistlerin Britanya Birliği” ile Spencer Leese’nin “Imperial Faşist Ligi” anti-semit veanti-masonik propogandaya alet oldular. Savaş sonrasında, Nazi istihbaratının İngiltere’nin işgalini öngörerek “Büyük Britanya için Özel Arama Listesi” (Sonderfahndanglist G.B.) hazırladığı anlaşıldı. Bu listede ileri gelen Masonların isim ve adresleri, el konulacak masonik mülklerin yöneticileri Mason olan şirketlerin ayrıntıları bulunuyordu. Tabiidir ki listede, Sir Winston Churchill, Kent Dükü’nün ve Kral 6. George’un isimleri de vardı.
Notlar • Konferansçı Mike Martin Kardeş, 1940 yılında işgal edilen Danimarka’da Masonluğa karşı bir uygulama bulamamıştır. (Danimarka Kralı Yahudilerin kıyafetlerine sarı yıldız takma mecburiyeti karşısında, “ilk yıldızı ben takacağım” demiştir. Kralın Büyük Üstat olduğu da biliniyor. Danimarka tek işgal edilmiş ülkedir ki Yahudilerle Masonlara zulmedilmemiştir – CL).
• Yazar 1940’da işgal edilen Lüksemburg hakkında da bilgi sahibi olmadığını söylüyor. Grande Düşes Charlotte, Londra’da sürgünde Lüksemburg hükümetini kurdu.
• Molotov-Ribbentrop Antlaşması’na göre, Haziran 1940’da SSCB birlikleri Estonya, Latviya ve Lituanya’yı işgal ettiler. 6 Ağustos 1940’da Estonya SSCB’ye bağlı bir cumhuriyet oldu. Haziran 1941’de Almanlar Estonya’yı işgal ettiler. Bolşeviklerin etkisindeki bu ülkelerde, savaş öncesinde de ciddi bir Masonluk zaten yoktu.