Yerden metrelerce yüksekte olan bir kılıcın üzerinde yolculuk...

[shaGrot]

Baktığımda şunu görüyorum Mason'luk iyilik çerçevesinde elit bilgili maddi ve manevi konularda yeterli ve kendine kefil olacak kadar güvenen insanların kefilliğiyle, kurallar  eşliğinde ulusal bir kardeşlik cemiyeti... (Şahsi görüşüm)

-   Ne kadar güzel ne ala böyle bir cemiyetin üyesi olabilmek... (Şahsi düşüncem)
        ?> Mason olmayanlar Masonluğu Masonlardan öğrenmelidir, elbette örneğin bir eşya alacağımız zaman o eşyayı satan profesyonel satıcı bize o eşya ile ilgili en ayrıntılı bilgileri ve kullanım koşullarını öğretendir, o ürünü başka birinden ne denli doğru öğrenebiliriz ki, öğrensek de özelliklerini ne kadar fazla kullanabiliriz ki...
-   Elbette bu iletiyede katılıyorum...
        ??> Ama ortadayım kafam allak bullak, ben zor ikna olurum ama tam ikna olurum örneğin bir malı satıcıyada sorarım, malı benden önce almış kulanan kullanıcıyada sonuçları birleştirir kararı veririm (malı alırım veya almam)...
        > Evrende bu kadar iyilik kardeşlik üzerine kurulmuş kesinlikle zararı ve kötülüğü görülmemiş bir grup, cemiyet, insan var mıdır?     
-   Yoktur, her insan mükemmel dört dörtlük değildir... (Şahsi düşüncem)
       ?> Masonluk ne kadar bilinirse bilinsin Mason mertebesine ulaşmadan ne kadar bilinebilir ki, iyilikler gün yüzünde, yanlışlar ve kötü denilebilecek olan uygulama veya hareketler Masonluğun gizeminde olabilir mi ? 
-   Yüksekteki kılıcın üzerinde bırakan, ortada kalmamı sağlayan kafamı allak bullak eden sorulardan bazıları bunlar dikkat çekmek ve en iyi şekilde aydınlatılmak için başlatıyorum bu konuyu... (Şahsi düşüncem)
                                                                                                             
                               Saygılarımla,
( Sadece sorularım bunlar itham veya bilgi vermek amaçlı açılmış bir konu olmadığını belirtmek isterim, yanlış bir kavram sözcük kullanmışsam affınıza sığınıyorum... )
                                                                                                                                                                                               

[ozkann]

Amaç zaten dört dörtlüğe ulaşmaya çalışmak değil midir?
Ne kadar muhteşem bir ülkü öyle değil mi?

Evrende bu kadar iyilik kardeşlik üzerine kurulmuş kesinlikle zararı ve kötülüğü görülmemiş bir grup, cemiyet, insan var mıdır?     
-   Yoktur, her insan mükemmel dört dörtlük değildir... (Şahsi düşüncem)

Ancak her kurumda, her örgütlenmede, insanın olduğu her yerde 'kötü' insanlar var olacaktır.
Başvurularda sizi tanıyan iki üstat masonun sponsorluğu, detayı belli olmayan derin araştırma safhası da bunun için sanırım.
Bu yöntem ne kadar başarılıdır veya yöntemin getirileri götürüleri nelerdir, ayrı bir konu.

Saygılar

[ADAM]

Şu konuya da bir lokmacık sokulayım...

Masonluk, ilkeleri ve amaçları bakımından yeryüzünde tek örgüt değildir. Benzer ilke ve amaçları edinmiş, benzer biçimde çalışan başka kurum ve örgütler de vardır. Ancak Masonluğun diğerlerinden en önemli farkı, gerek bireysel gerek toplumsal nitekilki amaç ve ilkeleri birbirlerine bağlayıp bütünleştirerek edinmiş olmasındadır.

Bence o "Masonluk Masonlardan Öğrenilmelidir." deyişinde bir yanlışlık var. "Masonluk, Masonluğu bilen masonlardan öğrenilmelidir." biçiminde olmalıydı.

Ancak şunu da teslim edelim: Masonluğun dışından Masonluk zaten öğrenilemez. Sadece Masonluğa ilişkin bilgi edilnilebilir. Nitekim bu nedenle mason olmayan birçok kişinin Masonluk ile bağlantılı olmak üzere mason olan birçok kişiden daha bilgili oluşunun nedeni de budur.  Masonluğu öğrenmeye gelince... İşte o ancak Masonluğun içinde koklanarak, görülerek, dokunularak, duyumsanarak, severek, anlayaraük, benimseyerek, özetle YAŞANARAK  öğrenilebilir. Mason olmayanların böyle bir şansı da olmadığına göre, Masonluk masonlardan öğrenilemez.

Bir de Sayın Ozkann'ın belirttiği şu dört dörtlük üzerine bir eklemede bulunayım. Masonlukta sadece o dört dörtlüğe bireysel olarak ulaşmaya çalışmak değil, bunu her toplumsal katmanda paylaşılması öngörülmektedir. Onu diğer benzer örgüt ve kurumlardan farklı kılan öğlerden biri de budur.
 

 

[shaGrot]

Sayın Adam diyorsunuz ki, Yaşanmalı ki öğrenilsin yani ben bunu anlıyorum...
- Diyelimki yaşamaya başladım ama olmadı kendime uyduramadım ''ee efendim bu bana uymadı eyvallah diyemem ki''
- Öğle bi bilgilendirilmeli ki, ufacık bir bilgi açığı kalmasın ondan sonra seçimi kişisel yapalım...

[ADAM]

Sayın ShaGrot'un ne demek istediğini tam olarak anlayabildiğimi söyleyemem.  Şöyle bir şey çıkardım, bilmem doğru mu?

"Diyelim ki ben Masonluğa girdim. Mason oldum. Ancak Masonluğun kendi içindeki yaşam tarzını kendime uyduramadım. Şimdi ne olacak? Ayrılamam da... Öyle bir öğretim verilmeli ki, kişi her bakımdan donansın ve hiçbir açığı kalmasın."

Yanlış anlamış olabilirim. Öyleyse Sayın ShaGrot düzeltsin.

Doğru anlamışsam, o zaman ister bu kadarıyla isterse başka eklemeleri de varsa onlarla birlikte bu bağlamdaki görüş ve düşüncelerimi aktarayım.


 

[shaGrot]

Sayın Adam, evet doğru anlamışsınız... (Sadece sorular malum halk bilinçsiz, benim birşeyi yargılama gibi bir amacım yok sadece sorular işte kafamı karıştıran sorular...)             
                                                                        Saygılarımla...

[ADAM]

Bir kişi Masonluğa girer. Belki daha önce kendisine yeterince ayrıntı bilgi verilmemiş olduğundan, belki verilmiş  bilgiler abartılmış olduğundan, şu ya da bu şekilde eksik ya da tersine fazla belki yanlış düşündüğünden, bu kuruma girdikten sonra buradaki beklentilerinin peşiine düşer. Aaa!... Burası hiç de onun düşündüğü ve beklediği gibi değil. Masonlar bambaşka tellerden çalıyor. Oysa o sanmıştı ki....

Ne yapmalı?... Üç seçenek var:

1. Kendisini bu kuruma uyduracak yani "mason" olma yolunu tutacak, böylece Masonluğu yaşamaya girişecek;

2. Bu kurumu kendi istediği ve öngürdüğü biçim ve kapsama yönlendirecek ve burada kendi örgördüğü bir masonik yaşam tarzını kurmaya gireşecek;

3. Burada boşuna zaman harcamayıp ayrılacak.

Birçok masonun başından geçiyor bu... Pek azı birinci seçeneği izliyor. İkinci seçenek pek ender bir durum; bunun için o kişinin çok güçlü ve etkileyici olabilmesi gerek ama olmamış şey de değildir. Üçüncütsü birçoğunun tuttuğu yol; nitekim bu nedenle Masonluğa şöyle bir girip çıkmış olanların sayısının etkin olarak Masonlukta kalanlardan daha çok olduğu bile söylenebilir.

O birinci seçenek var ya... Onun kapsamında bir de Masonluğu yaşıyormuş gibi görünüp de aslında hiç de öyle olmayan, sadece arada sırada loca toplantılarına katılan hatta belki de toplantıları hiç kaçırmayan ama "mason" olma younda ilerlemeyen, bunu umursamayan, sadece bir mason locasının üyesi olmakla yetinenler de var.  İşin ilginç yanı, korkarım bu nitelikteki kişiler de Masonluğu yaşayarak "mason" olma yolunu tutanlardan daha fazla. Sanırım Sayın ShaGrot'un dedikleri de onlar; "Masonluğa girmişim bir kere, ama bana uymadı. Ben de ona uyamadım. Şimdi ayrılamam da. Eh, ne yapalım, gittiği yere kadar gider." 

   

[shaGrot]

Gerçekten kafamdan büyük bir soruyu daha sildiniz sayın adam size minnettarım, teşekkür ederim...