Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bir Tapınak Yapıldı - 45  (Okunma sayısı 2365 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 26, 2011, 09:33:18 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Yoapert Adoniram’dan görevi devir ve teslim aldıktan birkaç gün sonra Adoniram ile Akizar, Fenike’ye kesin dönüş yapmak üzere birlikte yola çıktılar. Elbette ayrılmadan önce son bir kez daha Süleyman’ın sarayına gidip veda ettiler. Süleyman, sarayının dış kapısına kadar çıkarak her ikisini birden resmi ziyarete gelmiş birer komşu ülke kralı gibi uğurladı. Hatta çoğu kralı geçirirken bu kadar zahmete katlanmazdı. Gerek tapınağın yapımında gerekse diğer işlerde görev almış olan herkes, bir de üstüne tüm Kudüs halkı, binlerce kişi yollara dökülerek onlara “güle güle” dediler. Armağanlar verdiler. O kadar çok ki, artlarına iki deve daha eklemek gerekti. Anlı şanlı bir tören oldu bu, hiç kimsenin özel olarak düzenlemediği.

Ancak, ayrılmadan bir gün önce Adoniram, bir zamanlar kendi kullandığı ve şimdi Yoapert’in olan çalışma odasına gitti.

Yoapert o sırada yalnızdı; çalışıyordu.. Adoniram’ı görünce hemen saygıyla ayağa kalktı ama Adoniram ona «Yoapert, Olmaz! Büyük Mimar Usta şimdi sensin. Böyle bir durumda benim senin önünde ayağa kalkmam gerekir.» dedi. Kuşkusuz bu sözüyle her zaman olduğu gibi büyük bir incelik gösteriyordu ama bir bakıma dediğine hak vermek de gerekirdi.

Bireye kişiliği nedeniyle gösterilen saygının başka, görevi nedeniyle gösterilmesi gereken saygının başka olduğunu Yoapert’e bir kez daha göstermiş oldu.

Yoapert de ona «İnsan ne kadar üstün bir görevde bulunursa bulunsun, kendinden önce aynı görevi yürütmüş olan kişiye içtenlikle saygı gösterirse hiçbir şey yitirmiş olmaz.» deyince, bu kez Adoniram ona hak verdi.

Adoniram, zamanı varsa onunla özel olarak, baş başa görüşmek istediğini, kendisi için bunun bir vicdan borcu olduğunu söyledi.

Yoapert pek anlayamamıştı. Zaten görevini her şeyi anlatarak devretmişti. Bundan başka ne gibi bir vicdan borcu olabilirdi ki? Adoniram’a yer gösterdi. Karşılıklı oturdular.

Adoniram, «Bir görev devredilirken sıradan anlatılması ve aktarılması gereken olağan şeyler vardır. Bunları zaten yaptık.» dedikten sonra sözünü şöyle sürdürdü: «Bir de aslında anlatılması ve aktarılması zorunlu olmayan ama görevi sona eren kişinin, -eğer isterse- kendinden sonrakine yararlı hatta kim bilir belki de gerekli olabilecek şeyleri anlatması söz konusudur. Anlatmazsa, bu bilgiler kendisiyle birlikte gider. İşte “vicdan borcu” olarak sözünü ettiğim budur.»

Sonra Hiram Usta durup dururken, beklenmedik bir anda öldüğü için, birçok bilgiyi de birlikte götürdüğünü, sağlığında kendisiyle çok şeyi paylaşmış olduğundan ötürü aslında pek sıkıntı çekmediğini, buna karşın birçok şeyi yeni baştan keşfetmek zorunda kaldığını söyledi.

Bundan sonra da bitirmiş oldukları tapınak ile bağlantılı olmak üzere öyle şeyler anlattı ki, Yoapert onu dinlerken ağzı açık kaldı.

Yoapert, Adoniram’ın anlattıklarından hiçbirini bilmiyordu. Bunları öğrenince, çok zaman önce kafasını kurcalamış olan birçok sorunun yanıtını da bulmuş oldu. Tapınağın ve ötesinin gizlerinden birçoğunu asıl şimdi öğrenmişti.

Üstelik Ardoniram’ın dediğine göre; Kral Süleyman bile bunların hepsini bilmiyordu.

Yoapert bu konudaki şaşkınlığını belirtince, Adoniram «Onun bilmesi gerekmez.» dedi. «Çünkü o öldüğünde yerine yeni bir kral seçilmeyecek. Biliyorsun ki krallık soya bağlı kalır. Kral Süleyman da ne zaman öleceğini bilmediği ama bir gün gelip de öleceğini bildiği için, krallığıyla bağlantılı olarak bizim bilmediğimiz, bilmemiz gerekmeyen birçok sırrını daha şimdiden ardından gelecek olanlara gerektiğince aktarmıştır, aktarmaktadır. Belki bazılarını daha sonra, sırası gelince aktaracaktır. Fakat benim sana anlatmış olduklarım, şu ya da bu krallığa bağlı onların uyruğu olan kişilerin değil, sırların korunması gerektiğine inanan kişilerin bilmesi gereken şeylerdir. Kralların bile bu konuda boş boğazlık etmeyeceğine güvenemeyiz. Dolayısıyla bunları sadece sen bileceksin ve sen de sırası geldiğinde görevini devredeceğin kişiye aktaracaksın.»

«Bak şimdi çok önemli bir noktaya değinmiş oldun.» dedi Yoapert, «Hiram Usta hiç beklenmedik bir anda öldü. Eğer sen onunla yedi yıl paylaşmalı bir çalışma yapmış olmasaydın ve öldürüldükten sonra doğrudan bu göreve getirilmiş olsaydın, bana anlatmış olduğun gibi sırların büyük bölümü de onunla birlikte gidecek ve sen bunları edinemeyecektin. Nitekim her şeye karşın onun ani ölümü üzerine erişememiş olduğun birtakım bilgiler de var. Öyle değil mi?»

Adoniram «Öyle olmasına öyle!» dedi, «Ancak nereye gelmek istediğini tam olarak anlayamadım. Açıklarsan sevinirim. Hatta o zaman bu bağlamda belki sana daha çok yardımcı olabilirim.»

«Şimdi sen bana öyle şeyler anlattın ki... Artık gidiyorsun ve bunları bir tek ben bilir olacağım. Kimin başına ne zaman ne geleceği önceden belli olur mu?»

Adoniram durdu. Yanıt vermedi. Yoapert’in devam etmesini bekliyor gibiydi. Yoapert de kendi sorusunu kendisi yanıtlayarak devam etti sözüne.

«Hayır, belli olmaz. Ben de apansız bir kaza geçirip ölemez miyim?... Ölebilirim. O zaman bu değerli bilgiler, bu sırlar ne olur?... Bunları bir başkasının koruyup saklaması, böylece kuşaklar boyu sürekliliği nasıl sağlanır?... Benim de bunları bir an önce güvenebileceğim kişilere açıp onlarla başından paylaşmam doğru olmaz mı?... Gerekmez mi?»

Adoniram «Bu konuda sana ne yapman, neyi nasıl yapman gerektiği konusunda yönlendirmede bulunamam. Bu yanlış olur.  Büyük Mimar Usta sensin ve en doğrusuna sen karar verirsin.» dedi. Sonra da veda ederek ayrıldı.

Bu Yoapert’in Adoniram ile yaptığı son baş başa görüşme oldu.

Adoniram’ın verdiği bilgilerle Yoapert’in sorumluluğu birkaç kez artırmıştı. Bu yükü tek başına nasıl taşıyacaktı? Olacak şey değildi.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
5941 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 22, 2017, 11:53:28 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
2858 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2010, 10:31:32 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3305 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 02, 2010, 05:25:21 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
2664 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 03, 2010, 12:40:35 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2394 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2010, 06:31:13 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2469 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 06, 2010, 12:03:30 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2346 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2010, 03:31:59 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2483 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2010, 06:09:00 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2456 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 06:33:54 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3576 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2012, 03:17:13 ös
Gönderen: ADAM