Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ahuramazda Böyle Dedi …. 5  (Okunma sayısı 2412 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 25, 2012, 09:16:55 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Önceki aktarımdan devam…


Havariler sıralarını bozmadan yollarına devam ettiler.

Bunlardan hiçbirinin sakalı yoktu; beyaz, kumral, sarı ve siyah, fakat uzun saçları vardı. Fırtına bu saçları, onların başlarından yolup götürmeye çalışırken, yıldızlar da, hepsinin ruhundan birer kıvılcımmış gibi, onların gözlerinde titreşiyorlardı. Sopaları yerlere değdikçe, aynı tempo ile sesler çıkarıyor daha çok uzaklara ve ıssızlıklara bir takım esrarlı yabancıların yaklaşmakta olduğunu müjdeliyordu.

Gittiler, gittiler.

Onlar, hiçbir şeyi incitmeyen ve incinmeyen gölgelerdi ve bu sessizlik içindeki ilerleyiş, Ahuramazda’nın da hoşuna gitmişti; böyle olmasaydı, Zerdüşt ve müritleri, çalılarla örtülü tepenin arkasından gelen ve işitilmedik bir ahenkle yankılar yapan şu sesi işitemezlerdi:

Durun ve bakın!..

Bu artık ümidin sona erdiği ve kavuşmanın başladığı andı. Tepeye baktılar; Akdeniz renginde bir dalga ve nebülöz biçimli bir parıltı gördüler; gözleri kamaşmadı; fakat harikalar karşısında hissedilen bir şaşkınlıkla, aşka benzeyen bir duygunun sarsıntısı içinde, Ahuramazda ile karşılaştıklarına emin olarak yere kapandılar; yalnız Zerdüşt ayakta kaldı; gözlerinde, gördüğü olağanüstü görüntü ile işittiği sesin sırlarına dalmış, bir kurşun donukluğu ve ruhunda hayal ettiklerine kavuşanların duydukları sevinçle hayranlıktan yoğrulmuş bir zafer coşkunluğu belirmişti. Sopasını yere attı; ellerini yıldızlara uzatarak:Ahuramazda, Ahuramazda!.. diye haykırdı; sesi titrekti; bir müddet yalvaranlarla dua edenlerin tavrı içinde, bir medyum gibi, olduğu yerde donup heykelleşti; sonra bu baygınlıktan ayılmış gibi yineledi: Ahuramazda, Ahuramazda!.. Karşısında, göklerin son noktasında açılan yırtıktan gittikçe büyüyen Akdeniz renkli dalganın şekiller değiştirerek bakılamayacak kadar sert bir ışın, tutulamayacak kadar saydam bir alev gibi hareket ettiğini fark etti. Artık cesur kalbinin çarpıntısını hissediyor; ne olduğunu bilmediği korku ve yorgunluğun bir engerek yılanı gibi kendisini sarıp sıkıştırdığını anlıyordu.

En genç olduğu için, en sabırsız olan havari, başını kaldırdı; bir büyücünün cinleri ve şeytanları çağırırken veya onları kovarken yaptığı gibi garip ve düzensiz hareketlerle seslendi: Hazretim, Hazretim!..

Bu ses Zerdüşt’ü şaşkınlıktan ve öteki havarileri korkudan kurtardı ve sanki bu sesin bir yankısı imiş gibi, hepsinin titrek dudaklarından: Ahuramazda, Ahuramazda!.. kelimeleri döküldü; sonra kutsal bir metin okuyacaklar veya dinleyeceklermiş gibi kalktılar, ellerini göğüslerine götürdüler, başlarını eğdiler. Ve ışık, türlü şekillere büründü; tabiatın derin sessizliği içinde sonsuzluk ve yüksekliklerin içine sığamayacakmış gibi kabardı, zafer törenlerinde görülen, ipekten, atlastan ve yaldızdan örülmüş renk şimşekleri arasında göksel bir ahenk: Zerdüşt, Zerdüşt!.. diye hitap etti.

u sesleniş, bir şarkı nakaratı ve bir şiir kafiyesi gibi, ufukların hafızasına ve havarilerin gönüllerine yerleşti; hepsi bir heykel gibi donup kaldıkları yerde, merakla kaygının vermiş olduğu bir cesaretle başlarını kaldırdılar; içlerinde bir zorba karşısında geleceklerini bekleyen kölelerin duydukları heyecanlar çalkanıyordu.

En ihtiyar olduğu için en sabırlı olan havari, hepsinden evvel kendine geldi: Hazretim, Hazretim!.. dedi, emret, ne yapalım?..

Zerdüşt: Arkasında sıralanın; Ahuramazda’nın huzurunda olduğunuzu düşünerek , şükredin, dua edin!..emrini verdi; fakat en genç havari: Bütün ömrümüz bunlarla geçti, hazretim!.. Onun yüce katından ve kutsal ışığından uzakta iken de bunları yapıyorduk!.. diyebildi.

Kendisini başkalarından büyük zanneden ölümlülerin ilk sıfatı, cesarete karşı öfkelenmektir; fakat Zerdüşt, nerede ve kimin katında olduğunu anlayabildiği için sadece: Sus ve dinle!.. dedi.

O vakit, bütün kıpırdamalar durdu; sanki dünya ilk defa, sonsuz gürültüsünü terk etmiş ve âlem, yaratılmadığı devirlerdeki sonsuz hiçliğin yasını tutuyormuş gibi nefes almaktan, içini çekmekten korkarak tükenmez gürültülerine son vermişti. Büyük olaylardan evvel beliren derin sessizlik içinde şimşek gibi bir parıltı oldu ve sonra: Sen kimsin? Ne istiyorsun? dedi ve Zerdüşt: Ey uluların ulusu, ey ölümlüleri yaratan sonsuzluk, ey kutsal
Ahuramazda!.. Emirlerini bekliyorum; yollarını şaşırmış olan kullarından ışığını esirgeme; yollarını şaşırmayanlar varsa, onları aydınlık yolundan ayırma...

Kutsal ses: Öğren, dedi, senden evvelkileri ve kendi çağında yaşayanları öğren!..

Zerdüşt, insanlara hükmetmek isteyenlerde görülen bir soğukkanlılıkla dedi ki: Başkalarının düşünce ve ülkülerine kapılırım diye öğrenmekten korkuyorum; başkalarının söylemlerine tutulurum diye, onları dinlemekten çekiniyorum! Ey Ahuramazda, cesaretimi bağışla; gerçekleri bana sen öğret; başkalarından gelecek bir nimet ve servet gibi, onlardan gelecek gerçekler de benim için bir beladır. Onlar, bir şeyler bildiklerini zannediyorlardı; söylediler, yazdılar, fakat inkâr olundular... Ey Ahuramazda, onları taşlayanlar, kendilerine inanmış görünenlerdi; onları çarmıha gerenler, kıskanç olanlardı; onlar, emirlerini yerine getiremediler; ben onlar gibi olmak istemem. Huzuruna çıkabilmek için çok eziyet çektim; beni yargıla, bana acı, bana sen öğret!..


Devam edecek…


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
9616 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 31, 2013, 12:20:11 ös
Gönderen: ceycet
2 Yanıt
3728 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 07, 2013, 06:12:30 ös
Gönderen: Samuray
0 Yanıt
2873 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 21, 2012, 06:17:00 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3916 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 11:57:02 öö
Gönderen: kurt
2 Yanıt
3481 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 12:12:38 ös
Gönderen: kurt
4 Yanıt
3361 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2012, 05:55:46 ös
Gönderen: ruzber
1 Yanıt
3198 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 12:42:09 ös
Gönderen: kurt
0 Yanıt
2742 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2012, 02:36:29 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2678 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 18, 2012, 01:54:26 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2453 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 20, 2012, 10:11:57 öö
Gönderen: ADAM