Uzun bir on dördüncü nokta var örümüzde.
On dördüncü nokta iyi yasadır tümüyle,
Huşu altında olana bütün benliğiyle;
Tam içtenlikle ant içerek etmeli yemin
Önünde üstadıyla diğer kardeşlerinin;
Sağlam kişi olmalı, gönülden bağlı hem de
Bütün bu düzenlere, gideceği her yerde,
Ve tam egemen efendisi olan kralına,
Her şeyin üzerinde ona bağlılığına.
Ve daha önce belirtilmiş tüm noktalarda
Yemin etmen gerekir hepsinin karşısında
Masonların bu aynı yeminini hepsi de
Vermeli, isteseler de istemeseler de.
Burada belirtilmiş olan bütün noktalar,
Tüm iyi bilgilerle düzenlenip kondular.
Herkes her birini dikkatle incelemeli
Kendi çevresinde, yapabileceği denli,
Herhangi bir kişi kusurlu görüldüğünde,
Özellikle de bu noktalardan birisinde,
Her kim olursa olsun, çekilmeli sorguya,
Ve getirilmelidir o sonra toplantıya.
Bu yazı dizisinin asıl konusunun, Masonlukta eski yükümlülükler olarak anılan kuralların günümüzde de geçerli olup olmadığı ya da bunun ne ölçüde veya nasıl bir simgesel anlamda geçerli sayılabileceği üzerinde düşünce üretmek olduğunu anımsayalım.
Bu noktada (14) üzerinde durulan en önemli konu bir masonun bağlılığı… Bu bağlılığın en önemlisi de krala bağlılık. Şimdi, bugün, buradaki kral yerine, ülke ya da ulus gibi kavramlar getirecek olursak, bu noktada belirtilenler günümüzde de geçerlik kazanıyor mu? (Bu arada bazı ülkelerde günümüzde bile “kral” var. Başını Birleşik Krallık çeker. Onlar ne olacak)