Kabenin Allah tarafından korunduğu, yıkılmasının olanaksız olduğu ve bunun sebepleri Kuran da Fil süresinde anlatılır. Fakat tarihi kaynaklarda da şunu yazar "Haccac 684 yılında Arafat'ta Abdullah bin Zübeyr'in ordusunu mağlup ederek Mekke'yi kuşattı. Haccac, 7 ay boyunca Mekke'yi kuşatma altında tuttu. Bu sürede şehri mancınıklarla vurdu ve Kabe'yi yıktı." şimdi buna nasıl bir yorum getireceğiz. Buna da bazı kaynaklarda ilginç yorumlar yapılır "efendim yıkılmak derken tamamen yok olmasından bahsediyoruz, aslolan temel taşlarıdır, temel taşları yerinde duruyordu". kabe yeniden inşa edilirkende şu tartışma yaşanmıştır "efendim Hz ibrahim zamanından kalan temeller hangi tarafta idi, kuzeydeki mi güneydeki mi, ..." Şimdide ISIS diye haricilerin bir kolu çıktı kabeyi yıkacağını söylüyor.
Bir birey olarak kendime soruyorum ve araştırıyorum "fil süresinde anlatılanlar göre Allahın kabeyi koruması gerekiyordu, bir taşına bile zarar verilemezdi, öyle ise Haccac nasıl olduda kabeyi yıktı, yoksa müslüman olanlar kabeyi yıkamamaktan muaf mı? kabeyi tamamen yok edemediler, temel taşları duruyordu, bilim şunu söyler" hiçbir şey yoktan var edilemez, vardan da yok edilemez".
Kabenin tamamen yok edilmesi taşlarının dahi yok edilmesimidir, evrenden silinmesimidir, yoksa binanın yıkılmasımıdır? yada Ebrehe kabeyi yıkmak isterken başka bir şey mi yapmak istiyordu da anlaşılmıyor?
Bazılarıda şunu söylüyor "ISIS müslüman değil, dürziler müslüman değil, aleviler müslüman değil, sünniler müslüman değil, şiiler müzlüman değil, vahabiler müzlüman deği, Haccac müslüman değil, yezid değil, muaviye değil, emeviler değil ..." tüm bunlar müslüman değil ise kim müslüman?
Diyorumki "ya arkadaş, islam aleminde var mı ki bir grup diğerinin müslüman olmadığını iddia etsin".
Anlatmaya çalıştığımı kısaca özetleyecek olursam;
Her bireyin kendi evrim sürecine göre dini, yaradanı, kutsalı olabilir. Bu gün kuran dan, arapçasını okuyan dahi farklı farklı yorumlar çıkartırken bu böyledir denmesi sadece oluşturulmak istenilen veya oluşturulan egemenliğin devam ettirebilmesi sağlamaya yöneliktir. Dogmalar bireyin sorgulamasını, özgürleşmesini, bağımlılığının yok edilemesini engellemek isteyen egemen grupların yarattığı ve yaratmaya çalıştığı algıdır diye düşünüyorum.
Eğer herşeyden önce birey olarak insan, yani varlık olarak, akıl ve zekaya sahip olarak dogmatik herhangi bir şeyin ortasına kendisini koyarsa sınırlar oluşturur, ağları örer ve oradan çıkamaz. Acaba öylemi diye sorgulayabilmeyi kimseye ve hiç bir düşünceye terketmediği sürece insanoğlu özgür olur, yaşamın her alanında bilimi ön plana çıkartır.
İnsanın insana köleliğinin devam ettirilmesi için yapılanları yok edip en kutsal varlık olan insanı, bireyi değerli kılabilmektir. Bireyin üzerinde ne adına olursa olsun yaratılan, yaratılmaya çalışılan ve hür iradeye yok edecek şeyleri yok edebilmektir. Bireyin özgür iradesi ile karar verebilmesini elde etmesi insanoğlunun yaradanı kavramasını, Allah veya tanrıyı her ne ise çok daha net algılamasını sağlayacaktır.