Murray Bookchin, 14 Ocak 1921'de New York Şehri'nde, çarlık döneminin Rus devrimci hareketi içinde aktif olan bir göçmen ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1930'un hemen başında Komünist gençlik hareketine dahil oldu, ama 1930'ların sonlarına doğru onun otoriter karakterinden artık iyice hayal kırıklığına uğramıştı. İspanyol İç Savaşı sırasında (daha büyük olan iki arkadaşı Madrid cephesinde ölen [Bookchin] yaşının küçük olması nedeniyle [savaşa] doğrudan katılamadı) yürütülen faaliyetlerin örgütlenmesiyle yakından ilgilinen [Bookchin], Eylül 1939 Stalin-Hitler antlaşmasına kadar Komünistlerle birlikte oldu, ve [bu tarihte] "Troçkist-anarşist eğilimleri" nedeniyle [örgütten] atıldı. New Jersey'de dört yıl dökümhane işçisi olarak çalışırken işçi hareketine dahil oldu ve Endüstriyel Örgütler Kongresi [Congress of Industrial Organizations, CIO] içinde, (o zamanın ağır endüstri bölgesi) New Jersey'in kuzeyindeki sendika örgütlenmesinde aktif olarak çalıştı. Troçki hayattayken Amerikan Troçkistlerine sempati duymaya başladı ve onlarla beraber çalıştı; ama birkaç yıl sonra özellikle Troçki'nin ölümünün ardından onların geleneksel Bolşevik otoriterliğinden rahatsız oldu.
1940'larda ABD Ordusundaki görevini tamamladıktan sonra, o artık bir otomobil işiçisiydi; ve Walter Reuther'in lider olmasına kadar oldukça liberter bir sendika olan Birleşik Otomobil Emekçileri [United Auto Workers, UAW] içinde çalıştı. 1948'deki büyük General Motors grevine katıldıktan sonra daha sonraki yıllarda yoğun bir şekilde hakkında yazacağı bir konuda, [yani] endüstriyel işçi sınıfının "hegamonik" ve "öncü" rolü hakkındaki geleneksel görüşlerini sorgulamaya başladı. Nihayet liberter bir sosyalist oldu, ve muhalif Marksist olan ve giderek liberter bakışa doğru yönelen [International Komunisten Deutschlands] New York'taki sürgün Almanlarla beraber çalışmaya başladı. 1950 başlarındaki bir çok yazısı "Dinge Der Zeit"de ve onun ingiliz-dilindeki ikizi olan "Contemporary Issues"da M.S. Shiloh, Lewis Herber, Robert Keller ve Harry Ludd gibi takma adlarla basıldı. Oldukça uzun olan "Gıdalarda Kullanılan Kimyasallar Sorunu" adlı makalesine dayanan ilk kitabı, Gotz Ohly'nin ortaklığında Almanya'da 1952 yılında basıldı. ABD ve Almanya'da ekolojik konulardaki yazılara öncülük etti, ve Alman dostlarından gelen bilgilere göre yazılarının Alman gıda ve ilaç yasalarının reforme edilmesine katkısı oldu.
1960'larda, hemen hemen başlangıcından itibaren karşı-kültür ve Yeni Sol hareketleriyle yakından ilgilendi, ve ABD'nde toplumsal ekoloji fikirlerine öncülük etti. Rachel Carson'un "Sessiz Bahar" adlı eserinden yaklaşık altı ay önce, Amerika'daki ilk kitabı olan "Sentetik Çevremiz" Alfred A. Knopf tarafından 1962'de basıldı. Bu yapıtı Rene Dubos ve William Vogt gibi bilim aleminin önde gelen üyeleri tarafından olumlu eleştiriler aldı. Bunu 1965 yılında basılan "Kentlerimizdeki Kriz" adlı kitabı takip etti. Ekoloji konusunun radikal önemini ve her çeşit ilerici hareket için alternatif teknolojileri geliştirdiği öncü iki makalesi "Ekoloji ve Devrimci Düşünce" (1964) ve "Özgürleştirici Teknolojiye Doğru" (1965)'nun da içinde yer aldığı derlemesi "Kıtlık-Ötesi Anarşizm" adlı kitabını 1971'de yayınladı. Geleneksel Marksizme karşı eleştirilerinin yer aldığı, "Dinle Marksist!" ABD ve Büyük Britanya'da 100.000'i aşkın bir sayıda satılarak, 1960'ların sonunda Amerikan Yeni Sol'unda derin etkiler yarattı.
1960'ın sonlarında, ABD'ndeki en büyük "özgür üniversiteler"den birisi olan New York'daki Alternatif Üniversite'de dersler veren Bookchin, daha sonra Staten Adası'ndaki New York Şehir Üniversitesi'nde [de dersler verdi]. 1974 yılında Vermont'da Plainfield'de kurulan, [kendi] düşüncelerini yansıtan ekofelsefe, toplum kuramı ve alternatif teknoloji gibi ileri seviyedeki programlarıyla uluslararası bir saygınlık kazanacak olan Toplumsal Ekoloji Enstitüsünün ortak kuruculuğunu ve yöneticiliğini yaptı. Yine 1974 yılında, 1983'de onur üyesi olarak emekliye ayrılacağı New Jersey Ramapo Koleji'nde dersler vermeye başladı.
Takip eden çalışmaları "Kentin Sınırları" (1974), "İspanyol Anarşistleri" (1977) ve "Ekolojik Bir Topluma Doğru" (1981) oldukça olumlu karşılandı; ve "Özgürlüğün Ekolojisi" (1982) kitabına birer giriş teşkil ettiler. 1950'lerden beri makaleleri, aralarında Win, Liberation, Ramparts, Co-Evolution Quarterly, Rain, Telos, New Politics, Our Generation, Environmental Ethics gibilerinin de olduğu pek çok dergide yayınlandı. "Kentleşmenin Yükselişi ve Yurttaşlığın Düşüşü" (1985) adlı kitabı yurttaş özyönetiminin ve konfederalizmin tarihsel bir incelemesidir. "Toplumu Yeniden Kurmak" (1989) ve "Toplumsal Ekolojinin Felsefesi" (1990) en son yayınlanan kitaplarıdır.
70 yaşının başlarında olan Bookchin Vermont'da Burlington'da yarı-emekli olarak yaşamaktadır. Sağlığı nedeniyle faaliyetleri giderek sınırlansa da, onursal yönetici konumunda bulunduğu Toplumsal Ekoloji Enstitüsünde her yaz iki ders vermektedir; ve zaman zaman da Kuzey Amerika ve Avrupa'da dersler vermektedir. "Anarchist Studies" ve "Society and Nature" dergilerinin danışma kurulunda yer almaktadır. Arkadaşı Janet Biehl ve diğerleri ile birlikte, "Green Perspectives" adlı teorik gazetenin halihazırda otuz sayısını yayınlamıştır. Bugün --1994-- diyalektik doğa felsefesinin tarihsel ve toplumsal bir dökümü olan "Kozmoloji'nin Politikası" (1998'de yayınlanacak) adlı kitabı üstünde, ve devrimci halk hareketlerinin iki ciltlik bir tarihi olan "Üçüncü Devrim" adlı kitabının ikinci cildi üstünde çalışmaktadır (1. Cilt 1996'da yayınlanacak).
Bookchin 1930'ların geleneksel Marksistlerinden Peter Kropotkin'in anarşist geleneğindeki sol-liberterliğe doğru ilerledi. Anarşist düşüncenin yakın zamandaki tarihinin (Peter Marshall, "İmkansızı İstemek", 1992) vurguladığı üzere, onun anarşist geleneğe en önemli katkısı geleneksel merkezsizleştirici, hiyerarşik olmayan ve halkçı geleneğini, sol-liberter felsefi ve ahlaki bir görüş noktasından ekoloji ile içiçe geçirmesidir. 1950'lerde ve 1960'larda oldukça orijinal olan bu görüşler, Fritz Schumacher ve diğer ekofeministlerin yazıları sayesinde zamanımızın genel bilincine yerleşmiştir. Onun yaklaşımının radikalizmi, bizim doğaya hakim olma kavramımızın tarihsel oluşumunun temel olarak insanın insana hakimiyetinden --özellikle de gerontokrasilerden [yaşlıların hakimiyeti], babaerkillikten, ve diğer tahakkümcü katmanlardan-- [kaynaklandığında] yatmaktadır. Yazılarında sınıf ve sömürü ilişkilerinin ötesine geçerek, kökleri uzak geçmişte olan hiyerarşik ve tahakkümcü [ilişkileri] anlamayı hedefler.
Onun fikirlerinin desteği [dayanağı, ing. underpinning], diyalektik geleneği "doğallaştırmak" için ekolojik düşünceyi Hegel'in diyalektik mantık sisteminin emrine veren bir diyalektik düşüncenin yeniden gözden geçirilmesidir. Onun "diyalektik doğacılığı", Hegel'in diyalektik idealizmi ve Marksist diyalektik materyalizmi --özellikle de Marks ile uzlaşır görünen Fredrich Engels tarafından geliştilen maddeci yaklaşımı-- ile bir zıtlık oluşturur. Onun diyalektik doğacılığı "Toplumsal Ekolojinin Felsefesi" adlı kitabında oldukça ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.
1970'lerin sonundan itibaren, Bookchin Yeşil hareketlerin tüm dünyada gelişmesinde önemli bir uyarıcı [itki] olmuştur, ve Yeşil politikanın doğası ve geleceğiyle ilgilenen pek çok eser kaleme almıştır. Son onyıllardaki en önemli taleplerinden birisi "yeni bir politika" talebi olagelmiştir; yani belediye, komşuluk ve kent seviyelerinde doğrudan-demokratik halk meclislerinin tekrardan canlandırılmasına dayanan bir politika, ya da onun adlandırmasıyla liberter belediyecilik. Yurttaş [belediye içinde yaşayanların] yerelciliğinin tehlikelerinden sakınmak için, merkezi devletin zıttı olan merkezsizleşmiş toplumun konfedere hale geleceği yurttaş konfederalizmini geliştirmiştir. Mülkiyet ve yönetimin mevcut şirketler kapitalist sisteminin, Marksist sosyalistler tarafından ilan edilen kamulaştırma ekonomisinin, ve sendikalistlerce savunulan işçi sahipliği ve endüstrinin özyönetiminin aksine [Bookchin] belediyeleştirilmiş ekonomi talebini savunmuştur. Bu fikirler Kuzey Amerika ve Avrupa Yeşil hareketlerinde geniş bir şekilde tartışılmıştır.
Murray Bookchin'in hayatı ve çalışmaları iki tarihsel devreye [ing. era] yayılmaktadır; çalışan-sınıf ayaklanmaları ve klasik faşizme karşı mücadeleleri ile geleneksel proleter sosyalizmi ve anarşizm devri; savaş sonrasının büyüyen şirketler kapitalizmi, çevresel çürümesi, devletçi politikaları ve teknokratik zihniyeti. [Bookchin çalışmalarında] toplumdaki bu kapsamlı değişiklikleri dondurmaya; ve bilinci, yaşanmış bir geçmişten gelen ve özgürleşen bir geleceğe doğru yönelen ahenkli bir bakışın içinde dondurmaya çalıştı.