Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Nasil Mason olunur? Mason olmak icin neler gereklidir?  (Okunma sayısı 841627 defa)

0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 11, 2014, 12:58:25 ös
Yanıtla #500
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 96
  • Cinsiyet: Bay
    • http://www.masonlar.org

Masonluk ezoterik bir yapılanma...Bu da şu demek oluyor; Masonluğun öğretilerini algılayabilecek yetenek ve donanımda olanlar inisiye olarak seçilebiliyor. Zikredilen kriterler çerçevesinde yani...Hiç bir insanın hata yapması mümkün olmayacağı gibi gerçeği sonsuza dek saklaması da elbette ki mümkün değildir. İyilik ve kötülük sayın ADAM' ın da belirttiği üzere subjektif bir kavramdır,görelidir. Kişinin Masonluğa kabulünde hakkında yapılan tüm araştırmalara rağmen hatalara düşülmüş olabilir. Fakat kişinin kötü bir insan olması durumu veya kişinin kötü olarak nitelenebilecek,toplumca iyi karşılanmayacak,Masonluğun hoş görmeyeceği faaliyetleri karşısında söz konusu kişinin Masonlarca üyeliğine son verilmemesi de mümkün değildir.
"Ayrıca kişi bu gün iyi olabilir. Ama yarın kötü bir kişi olmayacağı anlamına gelmez. Her insan ruhunu mükemmel iyiye kesinlikle ulaştıramaz, sadece yaklaşabilir. Kişi ham bir taştır. Masonluk kişiye ham taşını yontma fırsatını verir. Zira orası kişinin kendini tekamül edebileceği bir akademidir, hayata bakabileceği üçüncü bir gözdür. Bu göz ki zannımca hakikati görmeye yarayacak bir boyuttur."

Güçsüz adalet aciz, adaletsiz güç zalimdir!


Nisan 12, 2014, 12:34:45 öö
Yanıtla #501


Sayın ThomasReid çok güzel bir irdeleme yapmış. İrdelemenin "güzel" olarak nitelenişi, bana göre... Çünkü güzellik nesnel yani objektif bir kavram değl; öznel yani sübjektif bir kavram. Bu nedenle de göreli yani rölatif.

İyi kavramı da böyle; karşıtı kötü de...

Konu kişinin Masonluk bakımından, Masonluğa giriş bakımından durumuna gelince; bu bağlamda Masonluğun temel niteliğini anımsamakta yarar var: Ezoteriklik. Ezoterik bir kurumun herhangi bir öğe ya da birimine nesnel açıdan bakarsak şunu görürüz: Bu kurumun inisiyeleri var yani içerisinde olanlar ve bir de büyük toplam var: Dışarıdakiler.

Şayet içeridekiler dışarıdakileri bir değerlendirmeye tabi tutacak olursa, bu hangi açıdan olursa olsun, onlara göredir. Bu bakımdan Masonluk açısından bir insanın iyi olup olmadığının değerlendirmesini de, masonlar, kendi öznel değer yargılarına göre yapar. Bu bağlamda yansızlık ya da nesnellil (objektiflik) söz konusu değildir.

Nitekim bu nedenle bir mason da bir başka kuruma göre kötü kişi sayılabilir. Bu değerlendirmede genel değil, özel/göreli ahlak ilkeleri geçerlirdir.

Sayın ADAM'a ve Kemal_7 'ye teşekkür ederim.
Konu biraz daha açıklığa kavuşuyor.
İYİ'nin göreli olduğu üzerinde durulmuş.
Eğer iyi göreli ise demek ki Masonluk için "toplumda iyi bilinmek" şartı ortadan kalkıyor.
Çünkü toplumun içerisindeki birçok kurum tarafından "kötü" olarak nitelenen insanların Masonluk'a göre iyi olması çok muhtemel.
Neden?
Çünkü iyilik göreli bir kavram.
Çünkü Masonluk'un kendisine göre bir iyilik tanımı var. Yani "Masonluk için x,y,z özelliklerini taşıyan insan İYİ'dir" gibi bir önerme var. En azından ADAM bunu kastediyor. Başka bir kurumlar için ise "a,b,c özelliklerini taşıyan insan İYİ'dir" önemli. Yani burada tekrar "toplumda iyi bilinmek" şartı önemini yitiriyor. Yani Masonluk "toplumun bütün kurumları tarafından İYİ BİLİNEN insan bizim için İYİ olmayabilir" diyor. (Eğer ADAM'ın ahlaki görececi yaklaşımı doğru ise) Bu durumda yine "toplumda iyi bilinmek" şartı önemini yitiriyor. Ve "iyi" ile "iyi bilinmek" kavramı arasında bir paradoks oluşuyor.  Yani toplum ve toplumdaki birçok kurum tarafından lanetlenen, fakat Masonluğun "iyilik" kriterlerini sağlayan bir birey olabilir. (Çünkü iyilik göreceli) Spinoza'yı alın günümüze taşıyın.


Bunu örneklendirmek için Spinoza ve Leibniz örneğini kullandım. Diyelim ki, günümüzde bu iki insanı temsil eden Ahmet ve Mehmet kişileri var. Ahmet felsefi girişimleri yüzünden toplumdan dışlanmış, düşman kazanmış, zamanının yasalarını da beğenmiyor. Mehmet ise Ahmet kadar felsefeci, fakat bir işbitirici, iktidar sevicisi, yasalara saygılı, toplum tarafından dindar ve iyi bir insan olarak biliniyor, kurnaz, Ahmet'in felsefesinden faydalanarak Ahmet'e yönelik linç kampanyasına ortak oluyor. Ahmet'in yüzüne gülüyor ama arkasından iş çeviriyor. Ve unutmayın, Mehmet toplum ve kurumları tarafından sevilen ve iyi bilinen biri insan fakat Ahmet bu kadar naif, bilge, aydın ve demokrat olmasına rağmen toplum ve kurumları tarafından sevilmeyen ve iyi bilinmeyen bir insan. (Böyle birşey olmaz demeyin, bütün bir tarih bunun örnekleriyle dolu,Türkiye aydınları içerisinde de çok fazla var)

Şimdi Ahmet ve Mehmet masonluğun kapısını çaldı diyelim. Eğer masonluğun kendine has "iyilik" kriterleri var ise (ki ADAM olduğunu söyledi, yani toplumdaki başka kurumlardan farklı olarak, kendine has "İYİLİK" kriterleri olduğunu söyledi. Yani ADAM'IN DEDİĞİNE GÖRE toplumda "iyi bilinmek" bir kriter olmaktan çıktı) burada Masonların asgari olarak benimsemesi gereken kriterler var demektir. Yani tekil bireyler olarak her bir Mason belli iyilik kriterlerini benimsemek durumunda kalıyor.  Çünkü MasonLUK'un belirli "iyilik kriterleri" var. (Herhalde "ben MasonLUK'un iyilik kriterlerini benimsemiyorum" diyen Mason yoktur değil mi?)

Şimdi bu kriterlere göre Ahmet (Spinoza) mı, yoksa Mehmet (Leibniz) mi daha fazla tercih edilir?

Bunun çok net bir soru olduğunu düşünüyorum.
En azından insanlar kendi vicdanları nezdinde içinden geçeni söyleyebilirler?

Sevgiler,

 


Nisan 14, 2014, 08:17:55 öö
Yanıtla #502
  • Ziyaretçi

Sayın Sun:
Önlüksüz mason kavramı forumun başka konuları altında sıkça işlenmiştir. Önlüksüz mason denilen kişi aslında mason olmayan fakat masonluğu temsil edebilecek davranış güzelliğine , bilgi donanıma sahip , çevresini aydınlatan insanı tanımlar. Dolayısıyla hem erkekler hem bayanlar önlüksüz mason olabilir.


Nisan 17, 2014, 05:08:13 öö
Yanıtla #503
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Leibniz'i de bir çırpıda kotulememek lazım diye düşünüyorum. Olayın magazinael boyutunu bilmiyorum ama bildigim Leibniz Spinoza'dan 14 yas küçüktür ve onunla ölümünden bir yıl önce bulunmuştur. Spinoza evet Yahudi cemaatinden dışlanmıştı ama o ta 24 yaşındayken yani Leibniz 10 yaşındayken olmuş bir olaydı. Descartes, Spinoza, Leibniz ve oradan Kanta giden süreçte istisnasiz hepsi Mason olabilir bence :)

Simdi gelelim Ahmet ve Mehmet'e... Bu yazacaklarım tamamen benim kişisel görüşüm ve vicdani kanaatimdir, benden başka da ne bir kardeşimi ne de bir kurum olarak masonluğu bağlamaz. Ahmet de Mehmet de felsefe ile ilgileniyor. Ahmet muhalif bir karaktere sahip e olabilir, Ahmet'e birileri kafir diyor, Ahmet tam tersine bir Yuce Güce inandığını söylüyor, hayatında yüz kizartici bir sucu mevcut degil, üstüne hakikati arama derdinde çabalayan araştıran soran bir kişi Ahmet hakkında yapılan oylamada ben kabul edilmesi yönünde oy kullanırım. Mehmet... O da felsefeyle ilgileniyor, ama töz düşüncesi Ahmetinkinden farklı, biraz da yönetenlerle içli dışlı, buraya kadar bence hic sıkıntı yok, ha ama Mehmet içten pazarlıkli bir kişi, kurnaz, arkadasinı satar anında rabbena hep bana diyor, hayatında bunun görünümleri de var diyelim iste bak simdi soru işaretleri oluştu. Eğer bunlar gerçekse o zaman ben Mehmet için olumsuz oy kullanırım. Ama Mehmet gercekten dediğiniz gibi biri ise...

Sevgi ve Saygılarımla.


Nisan 17, 2014, 11:33:05 öö
Yanıtla #504

Leibniz'i de bir çırpıda kotulememek lazım diye düşünüyorum. Olayın magazinael boyutunu bilmiyorum ama bildigim Leibniz Spinoza'dan 14 yas küçüktür ve onunla ölümünden bir yıl önce bulunmuştur. Spinoza evet Yahudi cemaatinden dışlanmıştı ama o ta 24 yaşındayken yani Leibniz 10 yaşındayken olmuş bir olaydı. Descartes, Spinoza, Leibniz ve oradan Kanta giden süreçte istisnasiz hepsi Mason olabilir bence :)

Sevgi ve Saygılarımla.

Evet galiba örnekleri biraz fazla basitleştirdim. Sonuçta demek istediğim "iyi bilinmek" ile "iyi olmak" arasındaki açıya vurgu yapmaktı. Ama Leibniz kötü bir örnek oldu. Sanırım Spinoza'ya biraz daha meylettiğim içindir.  :) Ama dediğim gibi "iyi olmak" ile "iyi bilinmek" arasındaki açıyı örneklendirmek içindi. (her ne kadar köyü bir örnek olsa da)  ;)

Yani iş bitirici bir "Courtier" ile müzmin bir "heretic" nezdinde "iyi bilinmek" ve "iyi olma" nın Masonluk için ne ifade ettiğini öğrenmek istemiştim. Ki cevabımı almış oldum.

Sevgi ve saygılarımla,



Nisan 18, 2014, 02:25:44 öö
Yanıtla #505

Leibniz'i de bir çırpıda kotulememek lazım diye düşünüyorum. Olayın magazinael boyutunu bilmiyorum ama bildigim Leibniz Spinoza'dan 14 yas küçüktür ve onunla ölümünden bir yıl önce bulunmuştur. Spinoza evet Yahudi cemaatinden dışlanmıştı ama o ta 24 yaşındayken yani Leibniz 10 yaşındayken olmuş bir olaydı. Descartes, Spinoza, Leibniz ve oradan Kanta giden süreçte istisnasiz hepsi Mason olabilir bence :)

Sevgi ve Saygılarımla.

Sayın SkullG
bu arada Descartes'tan Kant'a kadar demişsiniz,
neden
Kant'tan Marx'a olan dönemi dışarıda bıraktık? Diğer ustaları ne yapacağız?

 ;D
Gerçi ben de bir ara erken modern dönem çalışmıştım. Ama erken modern dönemi "Mason" olabilme ihtimali yönünden farklı kılan nedir? Erken dönem aydınlanmacılık mı? Farklı bir tür Hümanizm mi? (bununla ilgili hatta bir başlık da açmıştım).

Sevgi ve Saygılarımla





 


Nisan 18, 2014, 03:01:43 ös
Yanıtla #506
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Ben dışarıda bırakmadım :) spinoza leibniz diye başlayınca soz ister istemez descartes diyoruz. Descartes'tan baslayinca da varacağımız yer kant oluyor. Dizge boyle gittiğinden olsa gerek. E öyle bakarsak kant deyince Hume, Locke, Rousseau ve Newton'da söylenmeli ama onların adını anmamam da onlar olmaz bunlar olur demek icin degil. (Ki zaten saydığım isimler sadece Kant özelinde degil genel olarak modern felsefeyi anlamak icin bilinmesi gerekli kişiler) hele hele Alman dilini felsefenin dili haline getiren -her ne kadar temel çıkışı Leibniz olsa da bence ayrıca değerlendirilmesi gereken- Wolff ve tabiki Baumgarten'da var. 18. Yüzyıl bayağı bereketli bir asır olmuş.

Marx icin apayrı bir şey söyleyeyim. Bana göre devrimin bedenlenmis hali olan proletaryanın kutupyildizi Marx, eğer yaratıcı modern donemde bir elçi gönderseydi kimi gönderirdi sorusunun tek yanıtı olabilir. 

Sözün özü: dışarıda bırakmadan ziyade bir silsileyi anmıştım sadece.


Nisan 18, 2014, 03:30:12 ös
Yanıtla #507

Ben dışarıda bırakmadım :) spinoza leibniz diye başlayınca soz ister istemez descartes diyoruz. Descartes'tan baslayinca da varacağımız yer kant oluyor. Dizge boyle gittiğinden olsa gerek. E öyle bakarsak kant deyince Hume, Locke, Rousseau ve Newton'da söylenmeli ama onların adını anmamam da onlar olmaz bunlar olur demek icin degil. (Ki zaten saydığım isimler sadece Kant özelinde degil genel olarak modern felsefeyi anlamak icin bilinmesi gerekli kişiler) hele hele Alman dilini felsefenin dili haline getiren -her ne kadar temel çıkışı Leibniz olsa da bence ayrıca değerlendirilmesi gereken- Wolff ve tabiki Baumgarten'da var. 18. Yüzyıl bayağı bereketli bir asır olmuş.

Marx icin apayrı bir şey söyleyeyim. Bana göre devrimin bedenlenmis hali olan proletaryanın kutupyildizi Marx, eğer yaratıcı modern donemde bir elçi gönderseydi kimi gönderirdi sorusunun tek yanıtı olabilir. 

Sözün özü: dışarıda bırakmadan ziyade bir silsileyi anmıştım sadece.
Şimdi daha iyi oturdu taşlar.  Evet, 18.yy ile söylediğiniz şeye de sonunda kadar katılıyorum. Söyleyecek çok şey var ama başka bir başlıkta  ayrıntılı tartışmak dileğiyle,

Sevgiler,


Nisan 18, 2014, 04:41:48 ös
Yanıtla #508
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Sayın SkullG'nin  Marx için söylediği çok ilginç geldi bana.
Aslında biraz açsa yararlanmak olası...
Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Nisan 18, 2014, 04:44:57 ös
Yanıtla #509
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bu paylaşıma burun sokmasam olmaz mı?

Olur olmasına da, yanlış sözler de edilmemeli.

Örneğin Locke döneminde henüz Masonluk (bugünün anlayışıyla) yoktu. Newton'un da mason olmasını bekleyişimize karşın on yıl boyunca Masonluğu dışarıdan içerisine sokularak etkilediğini fakat bir loca üyesi olmaması gerektiği için işin içine karışmadığını bilelim.

Öte yanda Roussea sözü geçer de nasıl olur da Goethe ve Voltaire'e değinilmez.

Elbette tüm bunların bu başlık ile bağlantısı yok. 18. ve 19. yüzyılın mason olan ünlüleri diye bir başlık gerek. Ünlü düşünür ve bilim adamlarının Masonluğun ilkeleriyle uyuşan ve çelişen yönlerine belki öyle bir başlık altında daha iyi değinilir.
 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
22 Yanıt
28959 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 25, 2018, 08:54:51 ös
Gönderen: karahan
8 Yanıt
12166 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 25, 2017, 09:17:18 ös
Gönderen: Felix Steiner
39 Yanıt
38651 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 25, 2017, 11:19:30 öö
Gönderen: gfeenatre
21 Yanıt
23287 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 03, 2013, 02:11:33 öö
Gönderen: NOSAM33
30 Yanıt
36166 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 06, 2019, 01:15:27 ös
Gönderen: TARIK KÖSEOĞLU
53 Yanıt
33698 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2017, 08:16:44 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
97771 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2016, 01:27:07 ös
Gönderen: Niko
12 Yanıt
23709 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2014, 12:56:34 öö
Gönderen: ThomasReid
21 Yanıt
29844 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 25, 2017, 11:20:43 öö
Gönderen: gfeenatre
10 Yanıt
9437 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2015, 03:13:42 öö
Gönderen: Risus