Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: EGO  (Okunma sayısı 2671 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 21, 2008, 03:56:11 ös

       Bilimsel aciklamasi sanirim herkesce biliniyor bu yuzden de ben '' Ego '' uzerinde birtakim kisisel dusuncelerimi belirtmekle birlikte Sizlerin de guzel paylasimlarinizi bekliyor olacam :) Bana istirak ederseniz sevinirim.

       Insanligi cok kotu sonuclara vardiran ve sonuclarini suanda - ilerde acikca gortecegimiz ve bizleri rahatlikla Insanliktan cikaran / cikartan Ego' muzu nasil ve ne sekilde yenebiliriz? Bunun yontemleri Sizce de ne olabilir?

       Peki ben İnsan olmak icin burada yeraliyorsam ve amacim buysa bir secimim olmussa bu yonde o halde Egomu yikici yonde kullanmak yerine yapici yonde kullanabilir miyim?


       Bunun asilmasi zannediyorum ki imkansiz denilecek derecede zordur ancak gelincen surecleri dikkate aldigimizda ise bunun icin bir savasim verildigi acikca gorulmektedir.

       Peki beni rahatlikla canavara donsuturebilecek bu korkunc seyden nasil kurtulabilirim ? Tehlikeli ve bir o kadar da saldirgan tutumlar icersine koyan haliyle de hayvandan bir farkim kalmayacak derecede bir sekle sokan bu kotu duygudan / benlikten kurtulmak istiyorum. 

      Hepimizin ortak bir icgudusu vardir, bulunmaktadir. Aslinda butun Insanlar ayni yoldan gecerler. Ayni senaryo herkese farkli bicimlerde yasatilir. O halde hepimizin de ayni konumda oldugumuz bir gercektir. Baslangictaki halimizden sondaki halimize dogru bir yol almis durumdayiz. Farkli yerlerde bulunan Insanlar, aslinda Evrimlerini kismen yasamis veyahut tamamlamis Kimselerdir. Bilinc farkliliklari bundan kaynaklanmaktadir. Hepimiz ayni yasiyoruz ve yasatiliyoruz. Bunu enkarne yasamlarimizla acik ve ve net bir sekilde ifsa edebiliriz.

Degerli Paylasimlar..   
« Son Düzenleme: Eylül 21, 2008, 03:58:39 ös Gönderen: Sevil »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 22, 2008, 02:19:35 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

İnsanın egosu için basit olan bir meydan okuma değildir; zor olandır meydan okuma; imkânsız olan, gerçekten büyük bir meydan okumadır.

Ne kadar büyük bir ego istediğin, kabul ettiğin meydan okuma ve hırsın aracılığıyla bilinebilir; o ölçülemez. Ancak, basit olan ego için cazip değildir, basit olan egonun ölümü demektir.

Ve insan hiç karmaşıklığa ihtiyaç dahi olmayan yerlerde, onun sayesinde egosunu büyütmeye ve güçlendirmeye devam edebileceği gibi basit bir neden yüzünden karmaşıklığı seçmiştir. O politikada, dinde, toplumda — her yerde — giderek daha çok ve daha çok önemli hale gelmeye devam eder.

Psikolojinin tümü egonun nasıl daha güçlendirileceği üzerine kurulmuştur. Şu aptallar, psikologlar bile insanın güçlü bir egoya sahip olması gerektiğini vurgularlar. Bu yüzden eğitim sana ceza ve ödül aracılığıyla hırs vermek, seni belli bir doğrultuya sürüklemek için bir programdır. Ebeveynlerin en başından itibaren senin için çok fazla şey umut ediyor. Belki de onlar kendilerine Büyük İskender’in geldiğini ya da kızlarının Kleopatra’nın reenkarnasyonu olduğunu düşünüyorlar. Anne babalar en başından itibaren kendini kanıtlamadığın sürece hiçbir işe yaramayacağın konusunda seni şartlandırır. Basit bir insanın ahmak olduğu düşünülür.

Basit insan şu ana kadar insan toplumunun hedefi olmamıştır. Ve basit insan hedef olamaz çünkü sen basit doğdun! Her çocuk basittir, sadece temiz beyaz bir sayfadır. Sonradan anne babalar onun üzerine — onun ne olması gerektiğini — yazmaya başlarlar. Ondan sonra öğretmenler, din adamları, liderler; onların tümü senin bir şey olman gerektiğini sürekli hatırlatırlar. Aksi takdirde hayatını boşa harcamışsındır.

Gerçek olan bunun tam tersidir.

Sen bir varlıksın. Senin başka bir kimse olmana ihtiyaç yoktur. Basitlikten kastedilen şey budur: Kişinin varlığı ile huzur içinde kalması ve hiç bitmeyen bir şey olma yoluna girmemesi.

“Artık yolculuğum tamamlandı. Arzu ettiğim en yüksek noktaya ulaştım,” diye hissedeceğin bir yer yoktur. Tüm insanlık tarihinde hiç kimse bunu yapamamıştır. Bunun basit nedeni insanın bir çember içinde hareket etmesidir. Bu yüzden birisi her zaman için şu ya da bu şeyde senin önünden gider.

Sen Amerikan Başkanı olabilirsin fakat Muhammed Ali’nin önünde aşağılık kompleksine kapılacaksın. Sende bu hayvansı kuvvet yoktur. Muhammed Ali Ronald Reagan’ın burnuna okkalı bir yumruk atabilir ve Ronald Reagan yere sırt üstü yapışır. Sen bir ülkenin başbakanı olabilirsin ama Albert Einstein ile karşılaştırıldığında sen bir pigme gibi görüneceksin; bir başbakan değil, bir pigme.

Hayat çok boyutludur. Tüm yönlere ulaşmak ve tüm yönlerde en önde olmak imkânsızdır. Bu sadece imkânsızdır; varoluş bu şekilde işlemez.

Ego insanın hastalığıdır.

Menfaat grupları senin hasta olarak kalmanı ister. Onlar senin sağlıklı ve sağlam olmanı istemez. Çünkü senin sağlıklı ve sağlam olman menfaat grupları için bir tehlikedir. Bu yüzden hiç kimse basit olmak istemez, hiç kimse bir şey olmamak istemez. Ve benim tüm yaklaşımım senin kendinle barışık olman, varlığını kabul etmendir.

Bir şey haline gelmek hastalıktır, olmak sağlıktır. Ancak sen basitliği, bütünlüğü, sağlıklı olmayı, mutluluğu tatmadın. Senin toplumun sana tek bir an dahi izin vermedi. Bu yüzden sen sadece tek bir yol biliyorsun: Egonun yolu.

Sana İsa Mesih olman söylendi. Herkesin bir Tanrı olmasını amaçlayan toplumlar vardır. Şu çılgın dünya! Tüm bu programlamaların dışına çıkmalısın. Şayet varoluşun güzelliğini ve huzuru hissetmek, rahatlamak, keyif almak istiyorsan bu sahte egodan vazgeçmek gerekiyor.

Senden, başka hiçbir şey almak istemiyorum. Senden yalnızca zaten bir hayal ürünü olan egoyu almak istiyorum. O bir gerçeklik değil bu yüzden senden gerçekte hiçbir şey almıyorum. Ve sana kendi varlığını vermek istiyorum. Elbette onu sana vermeme gerek yok: Ona zaten sahipsin! Senin sadece masumiyetin muazzam güzelliği için sarsılman ve uyandırılman gerekiyor.

Riske edilen hiçbir şey yok. Ve sen dünyaya beraberinde getirmiş olduğun tüm hazineleri unutarak asla yakalayamayacağın gölgelerin peşinden koşup duruyorsun. Egon tatmin edilmeden önce ölüm seni yok edecek. Hayat çok kısa, o ego gibi aptalca oyunlarla mahvedilmemelidir.

Ve bu sadece bir anlayış meselesidir.


Osho