Aktarımını yaptığım kitabın bu başlık altındaki bölümünü bitiriyoruz. Umuyorum ki çok faydalı oldu.
Ben bu aktarıma başlarken "Dogma" ve "Bağnazlık" kavramlarının tanım ve içeriklerinin yanında " Özgürlük" kavramı ile nasıl bir ilişki ve etkileşim içerisinde olduklarının da irdeleyelim istemiştim. Nitekim bu yönde çok güzel katılımlar da oldu.
Öte yandan aktarımını yaptığım kitapta yazarın da bu yönde açıklamaları var. Bir de buna bakalım. Bu aktarımla bu bölümü bitiriyoruz. Fakat aktaracaklarımız henüz bitmedi. Başka bir kavramın irdelemesiyle devam edeceğiz. İlgilenenler için bir ön bilgi de vereyim. Sonrasında Masonluğun temel ilkelerinden biri olan " Eşitlik" kavramı üzerinde duracağız.
Devam...
Masonlukta “din” konusu gündeme getirilemez mi?
Bazı mason örgütlerinde, toplantılarda dinler ya da inançlar üzerinde herhangi bir görüşme yapılması kesinlikle yasaktır. Çünkü böyle bir konu gündeme getirilecek olursa mutlaka bir zıtlaşma çıkacağından, bunun masonlar arasında kırgınlıklara yol açabileceğinden çekinilir.
Bazılarında ise, yapılan çalışmanın salt bilgisel bir nitelik taşıması koşuluyla buna olanak tanınmıştır ama belli bir din ya da inanç sisteminin yüceltilip övülmesi, buna karşılık diğerlerinin küçültülüp yıpratılması yasaklanmıştır.
Böyle yasaklamalar özgürlüğü kısıtlamaz mı?
Bunu “özgürlüğün kısıtlanması” olarak niteleyenler de vardır ama bu yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü mason örgütlerinin ve masonların uymaları gereken kurallar, özgürlüklere karşı herhangi bir saldırıda bulunulmasını önler. Özgürlüğümüzün sınırlarını zorlarken, bir başkasının özgürlük alanına zarar vermeye kalkışabiliriz. Yasaklamalar ya da “yasalar, kurallar ve gelenekler “düzeni korumak içindir. Masonlukta birtakım kurallara uyma koşulu, çalışmaların uyumlu ve düzenli olmasını, masonlar arasında özgürlük kadar “eşitlik” ilkesinin de korunmasını sağlar. Bu bir kısıtlama sayılmaz; düzenin gereğidir.
Tüm mason örgütleri, “özgür düşünce” konusunda aynı görüşü paylaşır mı?
Dünyadaki mason örgütleri arasında bu bakımdan yer yer görüş ayrılıkları vardır.
Bazı mason örgütleri, Masonluğa alınabilecek kimselerin nitelikleri bakımından, her şeyden önce “belirli bir Tanrı inancı” olmasını zorunlu tutar. Bu mason örgütleri, özgür düşünceyi ancak dinsel inançları kapsamamak üzere benimseyebilir.
Bazı mason örgütleri ise vicdan özgürlüğü konusunda “sınırsız bir tolerans” anlayışını benimsedikleri için “özgür düşünce” kavramını dinsel inançlar ile bağdaştırmaksızın sınırsız bir biçimde savunur.
Bu durum dünyadaki mason örgütleri arasında bir uyuşmazlık bulunduğunu göstermez mi?
Gösterir… Tüm mason örgütleri, Masonluğun evrensel amacında birleşmektedir. Fakat bu amaca ulaşılabilmesi için benimsenen ilkelerin tanımı ve yorumu ile uygulanan çalışma yöntemi bakımından aralarında uyumsuzluklar vardır. Bu da, Masonluğun evrimsel gelişimle uyumlu bir değişim doğrultusunda gerek zamanla gerekse ilgili kültürün etkisiyle farklılıklar gösterebildiğini ortaya koyar.