Yazmasam olmaz... Sondan başa gideyim. Sn. Alşah, görüşleriniz için teşekkür ederim, ama sanki biraz abartmıyor musunuz? Peygamberler bile insandır, insani hataları olabilir derken, siz Masonları neredeyse Peygamberden de üstte bir yere oturttunuz.
Yapmayın, Masonlar da insandır, her insan gibi zaafları vardır. Hata yaparlar... Belki fark bu hatalarını görmek ve düzeltmeye çalışmak yönündeki farkındalıklarının biraz daha fazla olmasıdır.
Sn. enelsır'ın sorusuna gelirsek...
Önce "muntazamlık" konusunda sayfalarca yazılan yazıları bir daha hatırlatmam gerekiyor. Muntazam derseniz, bunun karşısında çok doğal bir soru gelir, "kime göre?".
Bu forum özelinde konuştuğumuz zaman "muntazam Mason" ifadesini HKEMBL üyeleri ve bunlarla tanışma içerisinde olan diğer BL'lar için kullanabiliriz.
Ama hep söylediğimi tekrarlamak zorundayım. “Muntazamlık” Masonların bir iç meselesidir aslında. Dışarıdan birisine hangisi muntazam demek, çocuğa "anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı" demek gibi bir şeydir.
Peki, “Muntazam” olarak yukarıda verdiğim tanımı kullandık, peki bir Mason bu muntazamlığın gereklerine aykırı davranırsa ne olur?
Masonik değerlere aykırı bir davranışı bulunan kişi kesinlikle harici aleme iade edilir. Bunun 1-2 değil çok sayıda örneği vardır. Büyük Üstatların bile bundan muaf olmadığı defalarca görülen bir durumdur.
Bunları örneklendirmek daha açıklayıcı olur tabi ki. Eğer Sn. enelsır biraz daha açık sorsaydı, daha somut cevaplar verebilirdim. Ama konuya muntazamlık diyerek girdiğine göre, aklıma gelen konular şunlar:
Birisi kalkar bir kadını Masonluğa önerirse ne olur? Hiçbir şey olmaz. Daha önce karşılaşılmış bir durumdur. Konu bir heyet görevlendirilerek enine boyuna araştırılmış, bunun mümkün olmayacağına karar verilmiştir. Bunun üzerine hala bunda ısrar etmek bir suç değildir, ama gerçekten "abes"tir...
Peki, sonradan kişinin ateist olduğu anlaşılırsa? Hiç tereddüt göstermeden ihracı gerekir. (Ben kişinin Mason olduktan sonra ateist olacağına inanmadığımı defalarca söyledim. Ama velev ki hatalıyım, oldu. Sonuç aynıdır)
Yeminine aykırı davranmak? Aynı durum. Gereği yapılır, bunda da tereddüt yoktur.
Belki de soru şu şekilde: Kişi BL kurallarına uymuyor, ama bunu bilen başka kimse yok. Sadece kişi bunun farkında… Part-time Masonluk olmayacağına göre, kişiden gereğini beklemek en doğrusudur. Olabilir, kendisine ters gelen, aklına yatmayan, içine sinmeyen konular vardır. Belki baştan beri vardır, belki sonradan fark edilmiştir, aynı kapıya çıkar. Kişi gereğini yerine getirmeli, kendisi ayrılmalıdır. Örneği var mıdır, yeteri kadar çok var hem de…
Son ihtimal, BL bir şey diyor veya yapıyor, bir kısım Mason bunu yanlış buluyor. BL otoritesi tartışılamaz. Bu durumda da bu Kardeşlerin gereğini yerine getirmeleri, toplu halde ayrılmaları icap eder. Örneği var mıdır? Olmaz mı… Küçük boyutta Azim Locası, en büyük boyutta 1965 hadisesi…
Sn. enelsır cevabımı yeterli bulmazsa, yetersiz kalan yerleri yazsın lütfen. Elimden geldiğince fikirlerimi belirtmeye devam ederim.
Saygılarımla.