Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine Bir Çalışma  (Okunma sayısı 2715 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 28, 2016, 01:22:46 öö
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Zamanla gördüm ki;  ilgi ve ilişki aranması gerektiğinde, etkileşime girdiğimiz birçok şeyi uzaktan-yakından Masonlukla  bağlantılandırmak zor olmuyor. Bu durum, belki de Masonlukla ilgilenen kişilerin onu zihinlerinin merkeze yakın bir konuma çekmiş olmasıyla açıklanabilir. Neticede çevre çoğu zaman merkezden bağımsız hareket edemez. Bu ilişki örnekteki gibi sarmal olmak zorunda değil, doğrusal(lineer) da olunca, bu bağımlılık başlangıç noktasına karşı aynı hassasiyeti göstermeye devam eder.

Ancak Masonluğun insan zihninin merkeze yakın bir yere çekilmesi sonucunda oluşan bu ilişkiler demeti, bazen zorlama iliştirmelerin doğmasına da sebep olabilir..Onun için, Masonlukla ilgili ortaya çıkmış veya henüz çıkacak olan birtakım yanlış yargıların birçoğu da bu yanlış bağlantılardan kaynaklanıyor denilebilir. İlişkinin de bir dozu, ölçüsü var. Masonluğun bir şeylere yakınlık kurması, var olan mesafeyi ortadan kaldırmaz.

Ben, geçtiğimiz günlerde okuduğum ve hâlâ dönüp dönüp okuduğum bir kitabı Masonlukla bağlantılı bulduğum için,  kitabın bazı bölümlerini sizlerle paylaşmayı uygun gördüm.  Eģer siz de uygun görürseniz üzerine konuşmak(yazışmak) niyetindeyim.

Ancak paylaşımı yapmadan önce, daha öncekilerde de yapmış olduğum gibi sizlerden bir fikir almak istedim. Böylelikle yapmayı planladığım bu aktarımı, gelecek olan bu fikirlerle şekillendirme fırsatı yakalamış olurum.

Kitabın adı : Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine.

Yazarı ise, kimileri için(burada kast edilen kişi benim) telaffuzu zor olan, Schopenhauer.

Seçkinlik ve Sıradanlık sizce nedir, ölçüleri nelerdir ?

Bu kavramların Masonlukla ilgisi var mıdır; varsa ne boyutta, nasıldır ?





« Son Düzenleme: Mayıs 28, 2016, 01:55:20 öö Gönderen: İNSAN »


Mayıs 28, 2016, 01:28:52 ös
Yanıtla #1

  Seçkinlik ve sıradanlık; bireyin hangi sosyokültürel yapıya mensup olduğu, ve bu yapıdaki sosyolojik tabakasının,standartları ile alakalı olduğuna inanıyorum.

Seçkinliği tanımlamak için kullanabileceğim kişisel ifadem "Kaos" olur.Kaos ifadesini kullanma sebebim:Akla gelebilecek her faktör de Kaos; yüksek enerji, yüksek olasılık ve bulunduğu cevre de, bir fark yaratma güdüsünü tetikler.Yüksek enerji ihtiyacı olan ve ya barındıran her kavram, kendi için de kaos barındırır.

Sıradanlık  ise: enerjinin düşük olduğu, ve bu düşük enerjinin, olasılıkları tetikleyemiyecek seviye de kalmasıyla da tanımlana bilir.



Sen Özelsin


Mayıs 28, 2016, 08:40:43 ös
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın İNSAN ilginç bir konular demeti getirmeye hazırlanıyor.
Bu kavramların Masonluk ile elbette bağlantısı var; ya da tersine, Masonluğun elbette bu kavramlarla bağlantısı var.
Olasıdır ki, bu konu sadece Masonluk ile ilgilenenler için değil, masonlar için de ilgi çekici olur. Sadece Masonlukla ilgilenmeyen masonların ilgisini çekmez.
Önerim, çalışmanın bölümlere ayrılması ve her birinin uzun tutulmamasıdır.
Bekliyoruz.
(Bu arada Sayın Zig-Zag tanımlarını gözden geçirse iyi olacak.)
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mayıs 28, 2016, 10:07:42 ös
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Seckinlik ve sıradanlik, ilginç bir konu olacağı kesin şirazeden çıkmazsa.
Küçük bir söz edivereyim, Dünün siradani günün seçkini.

Hıtler sıradan biri iken seçkin biri oluverdi yaptıkları ile.
Yaptığımız eylemlerin neticesi değilmidir bu statü.
Konuyu yalın hali ile irdelenmesi daha dogru bana göre, buradan yola çıkıp masonluk ile bağlantı kurmak ne kadar dogrudur?

Seckinlik te sıradanlik ta kişinin eylemlerinin ve toplumdaki konumunun bir tezahurudur ve tek başına asla herhangi bir şeyi işaret edemez.
Kişinin seçkin yahut sıradan olduğu hali ne ye göre belirleyecegiz?
Masonlar seçkin insanlardır. ..
O zaman seçkin olmak için mason olmak yeterlidir?
Karahan
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mayıs 29, 2016, 12:41:48 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 402
  • Cinsiyet: Bay

Seçkinlik ve Sıradanlık konusu Bence de forumda irdelenmesi ve incelenmesi gereken bir konu. Foruma yakışan bir konu.

Bu nedenle önce tanımlardan yürümek isterim Ben.

Nedir "seçkin", nedir "sıradan"?

Acaba aralarında bir bağlantı var mıdır?

Öncelikle seçkin kelimesinin anlamını vermek isterim: Sözlükte " seçilmiş, ayrılmış benzerlerinden üstün olduğu için ayrılmış, mümtaz, güzide" biçiminde bir tanıma sahip.

Devamında sıradan kelimesinin anlamı ise "hiçbir özelliği ve değeri olmayan, sıra işi, bayağı, değersiz, niteliksiz" şeklinde verilmektedir.

Acaba bu iki kavram arasında oluşları açısından bir bağlantı var mıdır?

Burada iki nokta önemli. İlki acaba sıradan ve seçkinlik arasında geçişler var mıdır?

İkincisi ise; seçkinler seçkindir ve kendi zümresi mi vardır?

Veyahutta öncesinde sıradan olarak nitelendirilebilecek bir insan belli şartlar altında seçkin olabilir mi?

Seçerken nelere dikkat edilir? Ölçütler geröekten ölçücü müdür?


Cevap hayırsa, bu durumda seçkinlik soydan gelen bir olgudur diyebilir miyiz?   

Hal böyleyse, bu durum acaba ara bir sınıf olan "lümpen" sınıfı oluştur mu?

Bu soruların yanıtlarının önemli olduğunu düşünüyorum.

Bir harici olarak okuduğum kadarıyla, bu konunun Masonluk ile çok ilintili olduğunu düşünüyorum.

Masonluk ile ilgili olarak forumumuzda bulunan Sayın mason üyelerin katkısı çok önemli.

Çünkü masonlar kendi aralarına kardeş kabul ederken iyi ahlaklı, özgür düşünceli ve kendini daha da geliştirebilecek istekli  insanlar içinden seçim yaparlarmış.

Bence bu saydıklarımın hepsi seçkinlik alameti.

Okuduğum kaynaklarda Masonluk iyiyi daha iyi yapar yazmaktaydı (bu konu forumda da işlenmişti). Bu durumda iyilik veya seçkinlik Masonluk açısından oldukça önemlidir demek yanlış olmaz. Sonrası daha da önemli girmek isteyen kişi daha iyi olmayı da koymalı kafasına.
Nosce te Ipsum


Mayıs 29, 2016, 07:21:05 ös
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Schopenhauer'un bu kavramlara nasıl yaklaştığına geçmeden önce, bu kavramların kendi zihinlerimizdeki oluşumlarını hatırlamaya çalışalım. Bunu da üyelerimizden gelen görüşlerden kopmamak için alıntılar halinde yapalım.

Sırayı da bozmadan Sayın zig-zag'ın yapmış olduğu yorumla başlamak istiyorum.


Seçkinliği tanımlamak için kullanabileceğim kişisel ifadem "Kaos" olur.Kaos ifadesini kullanma sebebim:Akla gelebilecek her faktör de Kaos; yüksek enerji, yüksek olasılık ve bulunduğu cevre de, bir fark yaratma güdüsünü tetikler.Yüksek enerji ihtiyacı olan ve ya barındıran her kavram, kendi için de kaos barındırır.

Posptpozitivist paradigmanın izlerini taşımaya gayret eden bu açıklamalar,bahsini ettiğimiz kavramlarla ne kadar örtüşür, buradan kestirmek zor. Ancak Sayın zig-zag kurduğu bu ilişkinin zeminini biraz daha "bilinebilir" örnek ve analojilerle anlatmaya çalışırsa, daha belirgin fikirler yürütülebiliriz diye düşünüyorum.


Sayın İNSAN ilginç bir konular demeti getirmeye hazırlanıyor.

Önerim, çalışmanın bölümlere ayrılması ve her birinin uzun tutulmamasıdır.

Bekliyoruz.



Sayın ADAM'a teşekkür ediyorum. Öneriyi dikkate alıp çalışmayı güzel bir şekilde bitirmeye çalışacağım.


Küçük bir söz edivereyim, Dünün siradani günün seçkini.

Hıtler sıradan biri iken seçkin biri oluverdi yaptıkları ile.

Yaptığımız eylemlerin neticesi değilmidir bu statü.

Seçkin veya sıradan olan şeyin zamandan bağımsız olduğunu düşünüyorum. Dünde kalan seçkinliğini sürdürebilirken, yarın doğacak olan ise sıradan, küt ve bön bir şekilde doğabilir.

Schopenhauer'u okuduktan ve onun bu kavramları nasıl kullandığına baktıktan sonra, ben Hitler için aynı şeyleri söyleyemiyorum. Hitler sıradan biriydi, sıradan bir hayat yaşadı ve sıradan bir şekilde de öldü.

Sonradan kazanılan, doğuştan gelmeyen bir seçkinlik bana da yakın geliyor. Ancak toplumda seçkin diye adlandırılan kesimin, bu avantajını dönem dönem yapılandırılmış, önceden belirlenmiş şartlardan aldığını da görmek mümkündür.

Sayın karahan bilir, eskiden Türk devletleri kurduğu meclislere farklı farklı isimler verirdi. Kimi "Kurultay" derdi, kimi "Nâzırlar Meclisi" derdi.

Avrupa Hun Devleti ise "Seçkinler Meclisi"ni kullanırdı.


Nedir "seçkin", nedir "sıradan" ?

Sözlükte " seçilmiş, ayrılmış benzerlerinden üstün olduğu için ayrılmış, mümtaz, güzide" biçiminde bir tanıma sahip.

Devamında sıradan kelimesinin anlamı ise "hiçbir özelliği ve değeri olmayan, sıra işi, bayağı, değersiz, niteliksiz" şeklinde verilmektedir.

Sayın Propulsion'un getirdiği bakış açısı hakkında konuşmak gerekirse, verilen bu tanımlarla başlamak daha doğru olur. Yukarıda kullanılan bu anlamlar, yaygın kullanılan anlamlarıdır. Ancak verilen bu sözlük aktarımlarında bazı ifadeler dikkatimi çekti. Sıradan kavrami için verilen "değersiz" ve "hiçbir özelliği olmayan" kısımları fikrimce hatalar barındırıyor. Çünkü sıradan şeylerin de kendilerine özgü birtakım özellikleri vardır. Onları sıradan yapan şey sadece başkaları gibi olması ve onlarla benzer özellikler taşımasıdır.

Tabi farklı yorumların çıkmaması için "özellik" ve "başka" kavramlarını da konumlandırmak gerekir.

Biraz daha açalım ve şöyle diyelim. Acaba bir şiir, bir eser için "sıradan bir eser" dediğimizde onun değersiz ve özelliksiz olduğuna vurgu yapmış olur muyuz ?

Yoksa "bu eserin farklı bir özelliği yok" demeye mi çalışıyoruz.

Ya da tersini düşünelim, bu eser farklı özelliker taşırsa, onun için "seçkin eser" diyebilir miyiz ?

Eğer diyemiyorsak "seçkin" dediğimiz şeyin pozisyonunu  zihnimiz, özneler için belirliyor demektir.


Burada iki nokta önemli. İlki acaba sıradan ve seçkinlik arasında geçişler var mıdır?

İkincisi ise; seçkinler seçkindir ve kendi zümresi mi vardır ?


Fikrimce seçkinlik bir statü değildir. Batı dillerinden sabitleme fikri ile dilimize geçen ve sonra da hiyerarşik yapı kazanan statü, seçkinlikten uzak tutulmalıdır.

Almanca'da seçkin için kullanılan "Elite" kelimesi "kesim" olarak görülüyor, bu kelime de dilimizde farklı ölçülerde algılanıyor olabilir. Ancak kavramın böyle oluşu, geçişleri zorlaştırsa da, imkansız kılmamaktadır. Schopenhauer sıradanları "toprağa bağlı ırgatlar,köleler" olarak görür. Aslında böyle görmesi geçişin zorluğuna işaret eder. Ona raģmen ırgatların, iradelerini kullandığında bu durumdan kolay bir şekilde kurtulabileceğini de söyler. Bunu söylerken iradeye, akla vurgu yapıp seçkinleri de "deha"  olarak görmeyi ihmal etmez.

Elbette geçişlerin olabileceği ihtimali, onu tamamen kontrol edilebilecek, her denemede üstesinden gelebilecek bir süreç yapmaz. Şans ve tesadüf  de kişiyi hiç beklenmedik bir şekilde seçkin veya sıradan yapabilir.

Burası için de şöyle der Schopenhauer:

"Sıradan insan gibi deha da, öncelikle kendisi için vardır. Bu onun tabiatı için temel ve aslî bir özelliktir.Bundan ne kaçılabilir ne de değiştirilebilir. Onun başkaları için olan tarafı ikincil bir şey olarak şansa ve tesadüfe bağlıdır."



« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2016, 07:46:08 ös Gönderen: İNSAN »


Mayıs 29, 2016, 08:43:35 ös
Yanıtla #6
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bu yazacağım, şu aşamada bir katkı değil, bir rica.
Şu seçkinlik-sıradanlık konusuyla bağlantılı olarak, bir Tarlabaşı-Taksim olayı anlatısını anımsadım.
Fakat şimdi değil, tüm çalışma bittiğinde anlatacağım; ben o zaman hala burada olursam ve hatırlatılırsa...
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Haziran 03, 2016, 01:04:53 öö
Yanıtla #7

İnsanı tanımlayan benzer ve ortak değerlerimizden dolayı; "sıradan" ifadesi ile tanımladığımız bir kimliğimiz vardır.Ama her zaman ,ruhumuz da seçkin bir karakterin eserini ararız.Bu arayışta bir fark yaratan sayın Masonların fikirleri,eminim her üye için  bir ilham olur du.
Sen Özelsin