Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: DARBE  (Okunma sayısı 2221 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 05, 2007, 11:04:26 ös
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 788
  • Cinsiyet: Bay

Ahmet ALTAN
5 Haziran 2007


Yıl 2007...

Biz askeri bir darbeden konuşuyoruz..

Bunu konuşabildiğimize göre,toplum olarak artık iyice utanma duygumuzu yitirmişiz demektir.

Üstelik bizim okur yazarların bir kısmı , "darbe savunuculuğunu" ilericilik olarak göstermeye çalışıyorlar.

Fikir ayrılığını anlarım, değişik ideolojilere sahip olmayı anlarım, farklı ekonomik çözümleri benimsemeyi anlarım…

Ama, darbe yandaşlığını anlamam.

Darbe, **** bir suçtur benim için.

Askeri yetenekleri kısıtlı, disiplinsiz ordular tarafından gerçekleştirilir.

Hiçbir zaman da bir ülkeye ve topluma huzur getirmez.

Arjantin ordusu, darbeci, rezil bir orduydu, binlerce kilometre öteden gelen İngiliz donanmasına mağlup oldu.

Çünkü askerlikle uğraşacağına siyasetle uğraşıyordu.

Siyaset, bir ordunun en önemli vasfını, savaşçılığını ve disiplinini kaybetmesine yol açar.

Eğer genelkurmay başkanı, kendi üstü durumundaki başbakanı dinlemez de hiyerarşi zincirini bozarsa, onun altındaki kuvvet komutanları da onu dinlemez, kuvvet komutanlarının altındaki generaller de o komutanları dinlemez, generallerin altındaki subaylar da generalleri dinlemez, sonunda iş “genç subaylar rahatsız” noktasına gelir dayanır.

Cuntalar oluşur.

Ordunun omurgası gevşer.

İçinde hizipler olan bir siyasi parti gibi davranmaya başlar.

Genelkurmay başkanı, başbakanla ve devlet görevlileriyle özel olarak konuşması gereken hayati konuları basın toplantılarıyla açıklamaya koyulur.

Devlet ciddiyetini kaybeder.

Dost ülkeler güvenmez, düşman ülkeler “kolay bir lokma” olarak görür.

Türkiye için gerçekten istediğiniz bu mu?

Alay konusu olan, küçümsenen, Avrupa’nın ve dünyanın “paryası” durumuna düşen, ciddiyetsiz bir ülke olması mı?

Hukukun dışına savrulmuş bir Türkiye mi istiyorsunuz?

Bunun “ilericilik” olduğuna inanıyor musunuz?

Ben, ciddi, güvenilir, ağırbaşlı, hiyerarşisi oturmuş, disiplinli, sözü dinlenen, güvenilir bir devlet istiyorum.

Geceyarıları muhtıra yayınlayan, devlet meselelerini hükümetle değil gazetecilerle tartışan bir orduyla ciddi bir devlet olamazsınız.

Evet, bu yapı sizi Avrupa Birliği üyesi olmaktan “kurtarır” çünkü kendini bilen hiç bir organizasyon böyle bir devleti arasına kabul etmez.

Biz de kendi içimize kapanır, Rusya’yla ittifak kurmaya uğraşır, Rusya’nın Amerika’yla yapacağı pazarlıklarda kullanacağı zavallı bir piyon oluruz.

İçerde hukuku yok eder, Kürtleri öldürür, aydınları vurur, dindarları evlerine hapseder, ekonomiyi çökertiriz.

Çocuklarımız, kendi yaşıtlarıyla hiçbir zaman rekabet edemeyecek bir pespayelikte yetiştirilir, hayatlarını ve geleceklerini daha şimdiden kaybederler.

Bu mu istediğiniz?

Hukuksuz, demokrasisiz, bir “büyük” devletin kölesi olmuş, askeri bir diktatörlüğün kabulü karşılığında bütün varlığını teslim etmiş bir ülke olmak mı?

Buna mı vatanseverlik diyorsunuz?

Bu vatanseverlik değil…

Bu, kendi toplumuna karşı hastalıklı bir nefret taşımak, kendi insanına, kendi çocuklarına düşman olmak.

Darbe yandaşlığının başka hiçbir anlamı yok.

Kendi halkından korkmayı, kendi halkından nefret etmeyi, halkı darbeyle bastırmayı “ilericilik” olarak sunuyorlar.

Kendi halkına zulmetmek “ilericilik” ise…

Gericilik ne?

Halkından yana çıkmak, onun hakkını korumak mı?

Halkını silahla susturmayı ilericilik, “bırakın halk konuşsun” demeyi gericilik olarak niteleyenlere bir sormak gerek:

Siz “***” ilericiliği birbirine mi karıştırıyorsunuz acaba?
« Son Düzenleme: Haziran 06, 2007, 05:35:45 ös Gönderen: SublimePrince »
Vostede é vostede. . Nunca perder o caducidade. .


Ocak 27, 2008, 02:31:08 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

12 eylül  Darbesinin sonuçları
* 650.000 kişi göz altına alındı
    * 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
    * Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
    * 7 bin kişi için idam cezası istendi.
    * 517 kişiye idam cezası verildi.
    * Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
    * İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
    * 71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
    * 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
    * 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
    * 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
    * 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
    * 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
    * 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
    * 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
    * 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
    * 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
    * 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
    * 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
    * Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
    * 31 gazeteci cezaevine girdi.
    * 300 gazeteci saldırıya uğradı.
    * 3 gazeteci silahla öldürüldü.
    * Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
    * 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
    * 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
    * Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
    * 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
    * 14 kişi açlık grevinde öldü.
    * 16 kişi kaçarken vuruldu.
    * 95 kişi çatışmada öldü.
    * 73 kişiye doğal ölüm raporu verildi.
    * 43 kişinin intihar ettiği bildirildi.

Kaynak: "Darbenin bilançosu", Cumhuriyet Gazetesi, 12 Eylül 2000


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
21 Yanıt
10025 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 31, 2007, 03:54:17 öö
Gönderen: Asi
3 Yanıt
4942 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 26, 2011, 05:22:11 ös
Gönderen: 418