Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: YORUMSUZ  (Okunma sayısı 2305 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 07, 2017, 10:36:21 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

https://www.facebook.com/ilberortaylihayranlar/photos/a.1768217780056891.1073741827.1768198410058828/1964813927063941/?type=3



GENEL
BAŞARININ SIRRI


İş adamının işleri bozulmuştu. Ne yaptıysa olmuyordu. Bir zamanlar çok başarılı bir insan olmasına rağmen şimdi büyük olan sadece borçlarıydı. Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken, diğer taraftan da bir sürü insan ödeme bekliyordu.

Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu bulamıyordu. Nefes almak için parka gitti. Bir banka oturdu, başını ellerinin arasına aldı ve bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı.

Tam bu sırada birden, önünde yaşlı bir adam durdu. ‘Çok üzgün görünüyorsun. Seni rahatsız eden bir şey olduğu belli… Benimle Paylaşmak ister misin?’ diye sordu yaşlı adam. İş adamının yakınmalarını dinledikten sonra da, ‘Sana yardım edebilirim’ dedi. Çek defterini çıkardı.

İş adamının adını sordu ve ona bir çek yazdı. Çeki ona verirken de şöyle dedi: ‘Bu para senin. Bir yıl sonra seninle burada buluştuğumuzda bana olan borcunu ödersin. Hadi al’ dedi. Ve yaşlı adam geldiği gibi hızla gözden kayboldu.

İşadamı elindeki çeke baktı. Çekte 500 bin dolar yazıyordu ve imza ise John Rockefeller’ e aitti, yani o gün için dünyanın en zengin adamına. ‘Tüm borçlarımı hemen ödeyebilirim’ diye düşündü. John Rockefeller’ e ait bu çekle her şeyi çözebilirdi.
Ama çeki bozdurmaktan vazgeçti. Bu değerli çeki kasasına koydu. Onun kasasında olduğunu bilmenin güveniyle yepyeni bir iyimserlikle işine tekrar dört elle sarıldı.

Büyük küçük demeden tüm işleri değerlendirmeye başladı. Ödeme planlarını yeniden yapılandırdı. İyi yapılan işler yeni işleri doğurdu. Birkaç ay sonra tekrar işlerini yoluna koyabilmişti.

Takip eden aylarda ise borçlarından tümüyle kurtulup hatta para kazanmaya başlamıştı. Tüm bir yıl boyunca çalıştı durdu. Tam bir yıl sonra, elinde bozulmamış çek ile parka gitti. Kararlaştırılmış saatin gelmesini bekledi. Tam zamanında yaşlı adamın hızla ona doğru geldiğini gördü.

Tam ona çekini geri verip başarı öyküsünü paylaşacakken bir hemşire koşarak geldi ve adamı yakaladı. Hemşire ‘Onu bulduğuma çok sevindim, umarım sizi rahatsız etmemiştir’ dedi. ‘Çünkü bu bey sürekli olarak huzur evinden kaçıp, bu parka geliyor. Herkese kendisinin John Rockfeller olduğunu söylüyor’ diye ekledi. Hemşire adamın koluna girip onunla birlikte uzaklaştı.

İşadamı şaşkın bir şekilde öylece durdu kaldı. Sanki donmuştu. Tüm yıl boyunca arkasında yarım milyon dolar olduğuna inanarak işler almış, yapmış ve satmıştı.

Birden, hayatının akışının değiştiren şeyin para olmadığını fark etti.
Hayatını değiştirenin yeniden kendinde bulduğu kendine güven ve inançtı.

Başarının sırrı, kasamızda duran değil, kendi kalbimizde ve kafamızda olanlardır. Başka yerde aramaya gerek yok.


ALINTI
« Son Düzenleme: Ekim 07, 2017, 11:30:41 ös Gönderen: NOSAM33 »
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Ekim 09, 2017, 12:16:14 öö
Yanıtla #1
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 212
  • Cinsiyet: Bay

Her ne koşulda olursak olalım Yunus Emre'nin de dediği gibi kendini bilmek gerekli değil midir?

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır...

Daha da öz bir ifadeyle "Gnothi Seauton" da diyebiliriz. Aslında ışık içimizde. Yapabilme gücü var. Sadece bizim tarafımızdan dışarı çıkartılmayı bekliyor...

Güzel paylaşımınız için teşekkürler...


Ekim 09, 2017, 12:47:46 öö
Yanıtla #2

Her ne koşulda olursak olalım Yunus Emre'nin de dediği gibi kendini bilmek gerekli değil midir?

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır...

Daha da öz bir ifadeyle "Gnothi Seauton" da diyebiliriz. Aslında ışık içimizde. Yapabilme gücü var. Sadece bizim tarafımızdan dışarı çıkartılmayı bekliyor...

Güzel paylaşımınız için teşekkürler...

"Kendini bilmek" sizce nedir ?
Sen Özelsin


Ekim 09, 2017, 01:18:44 öö
Yanıtla #3
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 212
  • Cinsiyet: Bay

"Sizce" dediğiniz için kendi yorumumu söyleyeceğim ancak sizin de değerli katkılarınız olursa sevinirim. Kendini bilmek, kendini tanımaktır. Eksik yönleriyle, başarılarıyla, yaptıklarıyla ve başarmak istedikleriyle kendini tanımaktır. Eğer bu tanıma işi dürüstçe yapılmışsa, bizleri daha da olgun bireyler yapacaktır...


Ekim 09, 2017, 01:37:34 öö
Yanıtla #4

Gerçek sanılan olgunun, doğru ve yanlışları ortasında, bireysel ve duygusal bir doğrultuya yönelen seçimsel eğilimin ,zaman ve menfaat ile yoğrulmuş kişisel hakikatları kadarmıdır "kendini bilmek" ?.Yoksa; bireysel var oluştaki benzersizliğin bir bütünün parçası olmakla birleştiği evrensel ahlakı mı anlamaktır "kendini bilmek" ?

Aslında gercek sebebi duygular yüzünden inkar ederiz.Egomuzun arkasında duran ve inkar ettiğimiz gerçek ise, sadece doğamızdır; "kendini bilmek" O yüzden sadece herkesin kendi hakikati ile tanımlanır.Lakin gerçeklik; sadece kitlesel olan ve bütüncül yapılan her seçim ile tanımlanabilir ve farklı gerçeklikler yaratır.

Bu yüzden her yazımıza, bireyleri bir doğrultuya yöneltmek yerine, kendi özleri ile zenginleşen bir bütüne benzersiz değerler katmak üzere dizayn vermeliyiz.
« Son Düzenleme: Ekim 09, 2017, 01:50:15 öö Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin


Ekim 10, 2017, 12:11:11 öö
Yanıtla #5
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 107
  • Cinsiyet: Bay

Sayın NOSAM33,
Soluksuz okuduğum ve çok beğendiğim muhteşem bir yazı. Paylaşımın için teşekkür ederim :)
Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız;
Ya okumaya değer şeyler yazın ya da yazılmaya değer şeyler yaşayın!


Ekim 10, 2017, 11:11:22 öö
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Rica ederim . Sevindim
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Ekim 10, 2017, 02:39:52 ös
Yanıtla #7
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Bazı işletmelerde ise , 2 kişinin yaptığı işi tek bir kişi yapar hale getirirsin ,Tebrik yerine kapının önüne konursun ...
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Ekim 10, 2017, 03:39:26 ös
Yanıtla #8

Newton'un 3. "Hareket Yasası"'nı İnsan kendi eylemlerine uyarlar ise,kanımca tüm başarı,durağanlık ve başarısızlık nedenselliğini çözebilir.

Saygılar
Sen Özelsin


Ekim 11, 2017, 07:35:33 ös
Yanıtla #9
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 228
  • Cinsiyet: Bay

Her iki hikaye de çok güzel. Paylaşımda bulunanların eline sağlık.

Bu hikayelere benzer bir olay paylaşacağım. Olayın her iki hikaye ile ortak yönleri olmakla beraber sonuç biraz farklılık göstermekte. Olay fantastik olarak algılanabilir ama gerçektir.

Olay, 1999 yılında iş değiştirmem sebebiyle çalışmaya başladığım yeni iş yerinde çalışanlardan birinin yaşadığı durumu özetlemektedir.


 Bay X fabrikada mavi yakalı olarak ücretli çalışmakta ve atasından kalan mal varlığı ile de biraz rahat yaşamaktadır. Bay X dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan sıradan aile babasıdır.

Bay E yurt dışından mal getirip yurt içinde satan ve birazda siyasetle ilgilenen iş adamıdır.

1990'ların başında Bay E yurt dışından getirdiği malların parasını, kriz dolayısıyla sattığı malların karşılığını alamadığından alıcılara ödeme yapamamaktadır. Bay E Etrafında güvenilir ve parasının olduğunu bildiği bay X'e birlikte iş yapmayı teklif eder. Derki: "Senin birikmiş paran var galiba, ben ödeme yapmakta zorlanıyorum. Beraber iş yapalım, senin yapman gereken gemiyle getirttiğim limandaki malların bir kısmını maliyetine benden satın alman, sana müşteriyi de ben bulacağım, yapman gereken bu kriz döneminde bana yardımcı olman, söz veriyorum hiç bir zararın olmayacak. İstersen fabrikada çalışmaya devam et. yanına yardımcı veya ortak alırsın, ofiste o çalışır. Hiç zararın olmayacak." der.

Bay X düşünür. "Ticarete ilk atılmanın zorluklarını yaşamayacak, müşteri hazır, sadece kriz döneminde biraz hazır nakdini kullanacak, fabrikadan da ayrılmasına da gerek yok. Bay E de tanınmış, saygın bir iş adamı. Arkadaşım Y yi de yanıma alırım veya ortak olur, beraber iş yaparız, müşteriye gidip gelmeyi o yapar. Hem ailecek de görüşüyoruz, onlar da muhafazakar aile." der ve işe atılır.

İlk başlarda biraz sıkıntı çeker ama krizden sonra Bay E nin de yardımıyla iyi para kazanır. İşleri yoluna koymuştur.

1990 ların sonunda Bay E yeni teklifle gelir ve derki: "Bana yardımcı olduğun için teşekkür ederim. İşleri düzelttim. Sen de para kazanıyorsun. İşlerimizi ayıralım, sıkışırsan eğer sana her zaman yardım ederim." der ve ortaklıklarını bitirirler.

Bay X yeni şirket kurar, arkadaşı Y de kurduğu şirkete ortak olmuştur. Arkadaşı Y dışarıda işleri iyi idare eder. Kendisi fabrikadan da ayrılmamıştır. Yeni ve lüks evde yaşamaya başlamıştır. Arabayı en lüksünden alır. Yani gayet mutlu, paralı günler geçirir.  Hatta çalıştığı fabrikada amiri konumundaki mühendisin birine hava atarak "senin gibi çalışkan, zeki, işi bilen, bilgili bir mühendise ihtiyacım var, istersen gel benimle çalış." diye de ukalaca teklifte bulunur. Mühendis kibarca teklifini reddeder.   2004 yılında Bay X sigortadan emeklilik süresini doldurduğundan fabrikadan ayrılır ve emekli olur.

(Bay X in fabrikadan ayrılmasından yaklaşık 2 yıl sonra mühendis, Bay X ile ortak arkadaşlıkları olan  arkadaşlarından biri ile sohbet ederken bay X in ne yaptığından konu açılır. Karşıdaki kişi "bay X in battığını, bir müddet define aradığını, güvenlik güçlerince yakalandığını, hapisten çıktıktan sonra da çaycılık yaptığını şu anda da bir kaç gün önce "dut" ağacından düştüğünden mütevellit  hastanede yattığını" söyler.   Mühendis ile arkadaşı Bay X i hastanede ziyaret ederler. Mühendis Bay X in durumunu görünce bay X in vücudundaki yaraların düşmeden değil de dut ağacından yapılmış sopadan kaynaklandığını sezer. Hastane ziyareti sonrasında mühendis arkadaşına bay X in dut ağacından düşme sebebi ile değil de dut sopasına kendisini vurması nedeni ile bu hale gelmiş olabileceğini söyledikten sonra olayın devamını dinler.)

Emekli insandır artık. Boş vakti çoktur. Arkadaşı Y ile kurdukları iş yerinin ofisinde vakit geçirmeye ve ufak ufak işlerle de ilgilenmeye başlar. Biraz işlerin içine dalıp faturaları incelediğinde arkadaşı bay Y nin İzmir'de, İstanbul'da, Adana'da,  Bursa'da yani mal sattıkları yerlerde harcamalarının yüksek olduğunu, lüks yerlerde yemek yendiğini, lüks otellerde kaldığını fark eder. İlk başlarda ses çıkarmaz ama faturaların kabarıklığının hiç azalmadığını görünce dayanamaz ve sebebini sorar. Arkadaşı Y ayrıntılı olarak yanıtlar, derki: "Bunlar müşterilerle yenilen yemeklerin faturası, müşteriyi bağlamak için yemeğe çıkarıyorum, bazen de lüks otellerde ağırlıyorum. Bazı müşterilerde dindar olduğundan onlara da ona göre yaklaşıyorum. Sen fabrikada çalışırken de böyle idi şimdi de,   İstersen seninle de gidelim gör. Bunları yapmazsam bu kadar işin bağlanamayacağını anlarsın." der. Der ama bizimki kabul etmez. Birazda dindar olduğundan ayıplar. Bay X in morali bozulur, zaman zaman arkadaşına sert çıkışlarda bulunur. Arkadaşı Y hoş görülü davranır.

Bay X ofise sabah gelip akşam gittiğinden bir müddet sonra da sekretere kafayı takar. Sekreter kendisi ile hemen hemen hiç konuşmamaktadır. Kendisi ile zorunlu olmadıkça konuşmadığı gibi zaman zaman arkadaşı Y nin odasına girip uzun zaman çıkmadığını fark eder. İş yerinde müşterilerle ilişkiler kendi anlayışına uymayacak yöntemlerle yönetildiği gibi bir de sekreter ile arkadaşının ilişkide olduklarını anlayınca artık arkadaşı ile ipleri koparmaya karar verir.

Arkadaşı ile işleri koparmaya karar vermiştir ama öyle arkadaşı Y ye haddini bildirmeden ortaklığı bitirmeyecektir. Nasıl olur da kendisi gibi mutaassıp birine bunları yapar. Biriktirdiği tüm negatif enerjiyi aktarıp boşalmadan da ortaklığı bitirmemeye kararlıdır. Toplantı yapar ve ağzına ne geldi ise arkadaşına  söyler. Fakat ilginçtir ki arkadaşı Y tüm hakaretlere rağmen tek kötü laf etmez. Sadece derki: "bak yapma, ayrılmayalım. Bu şirketi beğenmediğin yöntemleri de kullanarak bu seviyeye getirdim. Sen karşı olsan da bu işler böyle yürüyor. Müşterilerin hepsi beni tanıyor, seni kimse bilmez, iş alamazsın, İş yapamazsan şirketi batırırsın. Fakat yok olmaz, İllaki ayrılalım diyorsan sen bilirsin" der ve ortaklığı bitirirler.  Sadece Bay X "aileni tanıyorum" deyip sekreteri de konu edince bay Y arkadaşına sert ifadelerle "karışmamasını, hiç bir yerde lafını dahi etmemesini' rica eder.

Bay X şirketi ayırdıktan sonra ilk başta işini kurmasına yardım eden  Bay E nin de yardımıyla çat pat iş yapar. Bu sırada arkadaşı Bay Y kendi şirketini büyütür, karını artırır. Ancak Bay X işlerinin pek iyi gitmemesinin yarattığı stres, kendi şirketi tökezlerken arkadaşı Y nin şirketini büyütmesi ve arkadaşına karşı silemediği öfke baskısı altında aynı mahallede oturdukları arkadaşı Bay Y nin eşine, yolda karşılaştıkları bir gün arkadaşı olan Y nin eski defterlerini hafiften çınlatmak gibi bir hataya düşer.

Arkadaşı Y eşinin kendisine söylediklerini X in işlerinin iyi gitmemesinden dolayı saçmaladığı gibi sözlerle geçiştirir. Fakat eski ortağı bay X ten desteğini çeker. Bu arada Bay E de durumdan haberdar olur ve yaptığından dolayı Bay X ten o da desteğini çeker. Bay X in şirketi batmıştır. Eskiden arkadaşı ve iş ortağı olan fakat şimdilerde kin duyduğu arkadaşı Bay Y ile karşılaştıkları bir gün içindeki nefreti kusar. Duyduğu hakaretvari sözler karşısında artık dayanamayan ve kendini olayın akışına bırakan Bay Y de elinde tuttuğu dut ağacından yapılmış sopaya eski arkadaşının "kafasının, kolunun ve vücudunu muhtelif yerlerinin çarpmasına" yardımcı olur.

Buda hayattan gerçek kesit.
Madem yersizlik alemi aslım
Artık bana tek bir şey düşecek
Yücelip aslıma gitmek