Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Turkiye Masonluk Tarihi  (Okunma sayısı 29293 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 05, 2015, 02:54:52 ös
Yanıtla #30
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın davut buraya yarısı doğru, yarısı yanlış bilgiler yazmış.

Tapınak Şövalyeleri'nin kendi içindeki tarihsel bilgi özeti doğru, yorumu yanlış.

Sözünü ettiği diğer ilişkiler de yanlış. Bunlar hangi kaynaktan, hangi tarihsel belgeye dayanarak geliyor acaba? Belgesi yoksa uyduruk demektir.

Ayrıca ve en önemlisi: Tüm bunların Türkiye'deki Masonluğun Tarihi ile ne ilgisi var?



 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 05, 2015, 09:28:31 ös
Yanıtla #31
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 291
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Adam,

Size vermiş olduğum bilgileri

Cihangir Genel ' in Ezoterik Batıni Doktrinler Tarihi kitabından alıntılar yaparak verdim,

Saygılarımla,
fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla vazgeçmez


Ocak 05, 2015, 09:29:12 ös
Yanıtla #32
  • Forum ve Uye Yoneticisi
  • Aktif Uye
  • *****
  • İleti: 860
  • Cinsiyet: Bay

Daha once yaptigim uyariya itafen konuyla alakasiz butun yazilar tarafimdan silinmistir. Bundan sonrada  bu tur konu basligi ile alakasiz yazilar silinecektir. Bu duruma sebebiyet vermemek emek emek yazdiginiz iletilerin silinmesini istemiyorsaniz uygun baslik altinda uygun konuda ifadelerinizi paylasiniz. Forum kurallarini okumayan uyelerimizin forum kurallarini okumasini rica ederim. Masonlar.org taki mustesna duzen, dikkatli ve hassas olmayi fazlasiyla hakediyor. Masonlar.org taki mustesna ortamin korunmasi icin lutfen biraz daha ozenli ve dikkatli olalim.

Saygılarımla
« Son Düzenleme: Ocak 05, 2015, 09:52:56 ös Gönderen: Arais »
2050 de Türkiye çöl olacak ! Ağaç dikin, ağaç diktirin....
Sayğıdeğer üyeler, forumla ilgili her türlü soru ve sorun için lütfen tarafıma başvurunuz.


Ocak 05, 2015, 10:29:44 ös
Yanıtla #33
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 150

Türkiye'deki Masonluk 

Masonluğun Türkiye'de ortaya çıkışı 19. yüzyılın ortalarına kadar uzanmaktadır. Türkiye'de masonluk tarihi konusunda yapılan ciddi çalışmalarda genellikle 5 dönemden söz edilmektedir. Bunların birincisi "1909 yılı öncesi" dönemdir. Bu dönem, Osmanlı İmparatorluğu içerisinde bir takım locaların kurulduğu, ancak özellikle Sultan Abdulhamid'in sistemli çalışmaları dolayısıyla bunların bir türlü toparlanamadıkları dönemi kapsamaktadır. Mason locaları bu dönemde dışa bağımlıdır ve yönetim mekanizmaları da yabancı localar tarafından belirlenmektedir.

Türk masonluğunun ikinci dönemi "1909-1935 yılları arası"nı kapsar. 31 Mart (13 Nisan 1909) ayaklanmasının ardından Abdulhamid'in tahttan indirilmesi ile başlayan bu dönemde masonlar siyasi iktidarı ele geçirmiştir. Yurt dışından yönetilen mason locaları, halktan gelen tepkiyi hafifletmek amacıyla göstermelik olarak ilk kez milli bir kimliğe bürünmüşlerdir. Bu dönemin başlarında masonların kontrolündeki İttihat Terakki Cemiyeti ön plana çıkmıştır.

Üçüncü dönem "1935-1948 yılları arası" dönem olarak bilinir. 1935 yılında Atatürk'ün, kökü dışarıda ve zararlı kuruluşlar olduğunu söyleyerek locaları kapatması üzerine masonluk Türkiye'de "uyku" dönemine girmiştir. Ancak bu 13 senelik uyku döneminde masonlar faaliyetlerini Halkevlerinde sürdürmüşlerdir.

Türkiye'de masonların örgütlenmeleri "1948-1966 yılları arası"nda yeniden canlanır, ancak masonlar bu dönemde Fransız ve İskoç ritleri paralelinde ikiye bölünmüşlerdir.

Son dönem olarak da kabul edilen ve "1966 yılı ve sonrası"nı kapsayan dönemde masonlar, bölünüp iki farklı çatı altına girdikten sonra, faaliyetlerini sürdürmeye devam ederler. Günümüzde de hala bu durum geçerlidir.               

Masonların Dine Karşı Savaşı

Masonluk, dine ve dini kurumlara karşı cephe alan bir geleneğin temsilcisidir. Tapınak Şövalyeleri, Hıristiyanlık'tan çıktıktan ve sapkın bir öğretiye kapıldıktan sonra Hıristiyanlarla tarihsel bir mücadele içine girmiştir. Avrupa'da asırlar boyunca dine karşı yürütülen mücadelede, öncülüğü Tapınakçıların mirasçısı olan masonlar yapmıştır. Türkiye'de de masonluk, pozitivist ve materyalist fikirleri kitlelere empoze eden ve dindarlara karşı düşmanlık körükleyen bir örgüt olarak işlev görmüştür.

Türk masonlarının kendi metinlerine baktığımızda, dine karşı olan bu garip husumetlerinin ve bundan kaynaklanan eylem planlarının ifadeleri ile karşılaşırız. Örneğin Mason Mahfili'nin yayınlarındaki bir ifadede, "medreseler ve minareler yıkılmadıkça, yani skolastik düşünceler, dogmatik inanışlar ortadan kalkmadıkça, fikirlerdeki esaret, vicdanlardaki ızdırap kalkmayacaktır" denmektedir. Dini kurumların masonları ne kadar rahatsız ettiği ise, Üstad-ı Azam Haydar Ali Kermen'in aşağıdaki ifadelerinden anlaşılacaktır:

Nasıl ki Milli Meclis'te, hiç münasebet almadığı halde caminin sıralarından yükselen ezan sesi "ben yaşıyorum, ölmedim, ölmeyeceğim" diyen onun 'essela'sından başka bir şey midir?... Memleket aydınlarının kulaklarını tırmalayan bu ses, hepimizin ikaz ve basiret görevini ihtar eden bir hatırlatmadır.

Görüldüğü gibi ezan sesi masonların "kulaklarını tırmalamakta" ve onlarca masonik görevlerini hatırlatan bir uyarı gibi algılanmaktadır. "Ben ölmedim, ölmeyeceğim" diyen dinin susturulmasını masonlar en büyük görev olarak kabul etmişlerdir.

Darwinizm ve Masonluk

Masonlar, amaçlarına hizmet edeceğini düşünerek Darwinizm'in kitlelere yayılması konusunda da büyük bir rol oynadılar. Darwin teorisini yayınlar yayınlamaz, etrafında bir grup gönüllü propagandacı oluştu. Bunların en önde geleni ise, o zamanlar kendisine "Darwin'in çoban köpeği" sıfatı bile yakıştırılan Thomas Huxley'di. "Darwinizm'in yayılmasındaki tartışılmaz en önemli faktör" sayılan Huxley , 1860 yılında Oxford Piskoposu Samuel Wilberforce ile giriştiği "Oxford Tartışması"yla tüm dünyanın dikkatini evrim konusuna çekmişti.

Huxley'in kendisini evrimi yaymaya bu denli adaması, onun "örgütsel bağlantı"ları ile birarada düşünüldüğünde ortaya ilginç bir tablo çıkıyordu: Huxley, İngiltere'nin en önemli bilim kurumlarından biri olan Royal Society'nin bir üyesiydi ve bu kurumun neredeyse tüm diğer üyeleri gibi kıdemli bir masondu. Royal Society'nin diğer üyeleri de, hem kitabını yayınlamadan önce hem de yayınladıktan sonra Darwin'e büyük destek ve katkılarda bulundular. Bu masonik kurum, Darwin'i ve Darwinizm'i o denli sahiplendi ki, bir süre sonra, aynı Nobel ödülleri gibi, her yıl başarılı bulduğu bilim adamlarına "Darwin madalyası" hediye etmeye başladı.


Evet bir antimason daha masonlar hiç bir dine karşı felan çıkmaz. Mason olabilmek için zaten bir dine inanman gerekir.
🖖🏻


Ocak 05, 2015, 10:40:27 ös
Yanıtla #34
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 291
  • Cinsiyet: Bay

Evet bir antimason daha masonlar hiç bir dine karşı felan çıkmaz. Mason olabilmek için zaten bir dine inanman gerekir.

Genellikle dinlerin “saltık gerçek” olarak ileri sürdükleri, hiçbir inceleme ya da araştırma yapmaksızın, akıl süzgecinden geçirmeksizin, karşıt görüş ya da olasılıkları göz önüne almaksızın, olduğu gibi inanılmasını önerdikleri ve istedikleri dinsel ilkelere doğma denir ve masonluk doğmalara karşıdır.

Dogmalar, insanların birbirlerine ters düşmelerine, aralarında doğan çelişkiler nedeniyle çatışmalarına, giderek birbirlerini düşman görüp birbirlerine saldırmalarına yol açarlar. Karşıt dogmaları benimseyen insanlar, birbirlerine kin duyarlar. Dogmalarını her şeyin üstünde tutar, bunları koruyabilmek ve bunların üstünlüğünü sağlayabilmek için savaşırlar. Savaşlarını, karşıt dogmaların söylemine değil, doğrudan uygun görmedikleri dogmaları benimseyen insanlara yönlendirirler ve onları ortadan kaldırmaya girişirler. “Dogmalar; kaba güç, hoşgörüsüzlük, dar görüş ve bilgisizliğin yansımasına, evrimsel doğrultuda gelişme sağlanması yerine gerilemeye yol açarlar. Barışa ve esenliğe de engel olurlar”. Bu sonuç Masonluğun amaçlarıyla taban tabana zıttır.
fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla vazgeçmez


Ocak 06, 2015, 08:46:12 öö
Yanıtla #35
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu başlıktaki son yazıların Türkiye'de Masonluk konusuyla hemen hiç ilgisi kalmadı.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 06, 2015, 01:50:26 ös
Yanıtla #36
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 150

O zaman yazıları silin.
🖖🏻


Ocak 06, 2015, 03:12:22 ös
Yanıtla #37
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Silinesi bir şeyi hiç yazmamak daha iyi değil mi?

Hiç olmazsa kirlilik doğmaz.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 06, 2015, 03:14:07 ös
Yanıtla #38
  • Forum ve Uye Yoneticisi
  • Aktif Uye
  • *****
  • İleti: 860
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Chosen,

biz yazıları sileceğimize siz bir durup düşünüpde acaba yazacaklarım bu konu başlığıyla alakalımı gerçek doğru bilgi veriyormuyum diye yazmadan önce düşünseniz yazacaklarınızı araştırsanız. Sağlam temel ve kaynaklara oluştursanız. Nasıl  Olur. Siz dilediğiniz yapın dilediğinizi yazın hem forum üyelerinin vaktinden çalın hemde konuyu al aşağı edin sonra bide o zaman yazanları silin sanırım siz bu forumu pek ciddiye almıyorsunuz.

Sevgili dostlar lütfen konu başlık ve içeriklerine dikkat edelim her yeni üye kazanımın da aynı problemi yaşıyoruz. Yeni üyeler forumu çal kalem kullanıyor.
Masonlar.org çal kalem kullanılacak bir forum değildir.


Saygılarımla
2050 de Türkiye çöl olacak ! Ağaç dikin, ağaç diktirin....
Sayğıdeğer üyeler, forumla ilgili her türlü soru ve sorun için lütfen tarafıma başvurunuz.


Ocak 06, 2015, 03:16:44 ös
Yanıtla #39
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 47
  • Cinsiyet: Bay

Sert olmuş.. Fakat cuk oturmuş..
DÜNYA İKİ GÜNDÜR.
DOĞDUK İLK GÜN, ÖLDÜK İKİNCİ GÜN!


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
19 Yanıt
22346 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 23, 2008, 03:03:04 öö
Gönderen: Fraternis
11 Yanıt
14296 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 01, 2008, 01:36:11 ös
Gönderen: Genius Loci
1 Yanıt
3087 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 11, 2008, 01:50:12 öö
Gönderen: asoraman
1 Yanıt
3299 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 28, 2008, 06:30:12 öö
Gönderen: farmason82
32 Yanıt
16839 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2009, 08:18:09 ös
Gönderen: mosilats
0 Yanıt
3066 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 06, 2009, 08:29:24 öö
Gönderen: semih_tatar
11 Yanıt
11382 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 18, 2010, 03:27:28 öö
Gönderen: Potentate
1 Yanıt
3991 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 17, 2011, 04:40:23 öö
Gönderen: Prometheus
3 Yanıt
4727 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2012, 05:56:33 ös
Gönderen: NOSAM33
16 Yanıt
8362 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 07, 2015, 10:43:36 ös
Gönderen: BULGARIA