Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Diger Konular => Konuyu başlatan: karahan - Mayıs 12, 2009, 10:33:36 öö

Başlık: Armagedon mu? ORDO AB CHAO MU?
Gönderen: karahan - Mayıs 12, 2009, 10:33:36 öö
Armagedon savaşı acaba birilerinin “ORDO AB CHAO” yani “ kaosla gelen düzen” için mi kullanılmaktadır. 1994 yılında Birleşmiş Milletler iş konseyi toplantısında bir savaş beklentisini şöyle açıklanıyor;

“Küresel bir değişimin eşiğindeyiz. Beklediğimiz şey, tam zamanında gelecek bir bunalımdır. Uluslar “YENİ DÜNYA DÜZENİ“ni o zaman kabul edeceklerdir.”

Irak Fatihi başkan Bush bir konuşmasında inandığı misyonu şöyle izah ediyor:

“Adalet ile zulüm her zaman birbirleriyle savaş halindedir. Allah bunlar arasında tarafsız değildir. Biz iyiyle kötü arasında bir savaştayız. Amerika, kötülüğü iyilikten ayırt edecek.”

Bu anlayışta olan Başkan Bush ve Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac , Irak savaşından önce bir araya gelmişler. O toplantıda Bush, Chirac ‘ı birlikte savaşa girmeye ikna etmek için:

“Ortadoğu ‘da Yecüc ve Mecüc harekete geçti. İncil‘in öngördükleri yaşanmaya başlandı, bana yardım etmelisin“

demiş. Bu konuda daha fazla bilgi için kitabın sonunda ki EK-7′ yi okuyabilirsiniz.

Hele 11 Eylül’de ABD’ye yapılan saldırıların sonunda dünyaya bir bakalım. 11 Eylül saldırıları dünya için yeni bir milat olacak gibi. Bu saldırıdan sonra Hıristiyan Dünyaya yıkılan Komünizm’in yerine yeni bir düşman bulunmuştu. Bu yeni düşman İSLAM ve İSLAM DÜNYASI’YDI, daha doğrusu RADİKAL İSLAM’DIR. Kendilerine karşı olan her müslüman radikal İslam. Bu kurguda gerçekten Müslümanlar baş rolde miydi, yoksa perde arkasında olayları belli hedefler için kurgulayan başka birileri mi vardı? 11 Eylül saldırılarında, bu uçakları gerçekten ABD’ye kastetmiş teröristler mi, yoksa birileri uzaktan kumanda ile hedeflere sevk ederek mi gerçekleştirdi? Pentagon’a çarpan uçak mıydı yoksa başka bir şey miydi iyice anlamaya çalışalım. Bu binalarda en çok yaşayan insanlardan ölenlerin, neden en az sayıda olduğunu anlamaya çalışalım. 13 Eylül 2001 tarihli İsrail’de yayınlanan jerusalem Post gazetesi, ikiz kulelerde çalışan 4000 Yahudi’den 3 kişinin öldüğünü yazdı. Daha sonra bu sayının 1 kişi olduğu anlaşıldı.81 Çok garip değil mi? FBI’nin hava korsanı ilan ettiği 19 kişinin ismi, ne ikiz kulelere, ne Pentagona (zaten Pentagona çarpan uçak ta görülemedi) ve ne de Pennsiylvania’ya düştüğü iddia edilen uçakların yolcu listelerinde bulunmadığı ortaya çıktı.82 O halde bu olayın perde arkasında ne var? Mistik Kabala’nın en önemli kitabı Zahor’ın 8. cildinde 2001 yılında Mesih’in gelişiyle ilgili ilginç kıyamet alametlerinden birinde şunlar yazmaktadır.

“Bu günde, uzun büyük şehirde, ateş alevi olacak. Ses bütün dünyayı uyandıracak. Birçok kuleyi yakacak. Birçok kule yıkılacak ve birçok önemli insan ve görevli o gün ölecek”83

Aynen böyle olmadı mı? Bu durumda yeni dünya düzeninden bahsedenlerin, birilerinin ince planlarına göre yönlendirmelerinin olup olmadığını iyi gözlemlemeleri gerekir. MOSSAD’ın kurucusu ve İsrail istihbaratının 1947′den 1963′e kadar başkanlığını yapan Isser Harel, Amerikalı ünlü gazeteci Michael D. Evans’a 1980 yılında gelecekle ilgili yaptığı ve hepsi bir bir gerçekleşen söyleşideki ABD‘ye karşı olası terör saldırıları hakkındaki kehanetlerinden biri:

“New York, sizin özgürlüğünüzün ve kapitalizmin sembolü. İlk olarak oraya saldırmaları olası. En yüksek binanıza, gücünüzün sembolüne.”84

Aynen böyle olmadı mı? İşin şakaya gelir yanı yok. 2006 Ağustos’unda İsrail’in Lübnan’a saldırmasıyla başlayan şiddetli çatışmalar sürerken, Kıyamet savaşının başlangıcı için, ünlü tarihçi ve oryantalist Prof. Dr. Bernard Lewis Neo-Con’ların yayın organı Wall Street Jurnal gazetesinde tarih bile verdi:

” 22 Ağustos ” başlıklı yazısında ve yine İsrail istihbaratına yakınlığı ile bilinen DEBKAfile internet sitesinde “Miraç Kandili günü (22 Ağustos ) dünyayı sarsan bir eylem olacak” diye tarih bile verdiler“85

Dünyamızı Allah korudu ve ucuz kurtulduk. Önceki kehanetlerde olduğu gibi birileri bir yerden düğmeye her an basabilir. Bu tarihi neden mi bu kadar önemsedik. Çünkü Mıchael Drosnin yazdığı ve dilimize de çevrilen “TEVRAT’IN ŞİFRESİ” isimli eserin 1.cildinin 159 sayfasında, kıyamet savaşının 2006 yılında başlayacağını belirten bir Tevrat şifresinden bahsedilmekte. Birileri bu kehanetleri gerçekleştirmek için düğmeye basacak diye ödümüz koptu. Bu durumda, kehanetleri yazanlar da uygulayanlar da galiba ayni kişiler diye ister istemez düşünmekteyiz.

Başkan Clinton’u Irak’a müdahale etmeye ikna edemeyenler, CFR teorisyenleri Pentagon ve Dışişlerinde şahinleri yerleştirerek, 2000 yılında Cumhuriyetçi Parti başkanı BUSH’u ABD başkanlığına taşıdılar. Ardından malum 11 Eylül kaosu ve sonunda küresel düzen için küresel güç, ABD‘nin uluslararası kamuoyu ve Birleşmiş Milletler onaylamasa da Afganistan ve ardından Irak müdahalesi meşrulaşmış oldu. Bush’un Ortadoğu danışmanı Michel Ledeen:

“Roosevelt Amerikan halkını savaşa sokmayı başaramadı. Pearl Harbour baskını bir mucize yarattı. 11 Eylül’de İslamcı terör harekete geçince Amerika yeniden şans yaşadı” 86

Tennessee’deki Memphis Theological Seminary’nin başkanı ve “Armageddon Yolunda: Evanjelikler Nasıl İsrail’in En İyi Dostları Oldu?” adlı kitabın yazarı Timothy Weber:

“Tehlikeli olan şu ki; insanlar şeylerin nasıl meydana geleceğini bildiklerine inandıklarında ve daha sonra bu inançlarına göre hareket ettiklerinde, bu kehanetlerin kendilerini doğrulamasını sağlayabilirler ve kehanetlerin öngördüğü şeylerin bazılarına sebep olabilirler.” diyor.

1960′larda Ortadoğu’da savaşlar patlak verdiğinde Beyaz Saray’da katip olan ve dünya üzerinde bir çok ülkede çeşitli görevlerde bulunan, daha sonra Jimmy Carter ve Ronald Regan’la çalışırken hep Armagedon savaşı, yeniden doğmak, semaya yükselmek gibi tartışmaları çok duyan Grace Hallsell, sonunda bu konuları araştırmak için ünlü Evanjelik vaiz Jerry Falwell organizasyonlarına katılarak, 1980 yılında kutsal topraklara iki kez seyahat eder. Araştırmaları sonucunda “Kehanet ve siyaset” isimli bir kitap yazar.87 Dindar bir aileden gelen Halsell, araştırmasına başlamadan önce, ülkenin ve dünyanın geleceği açısından Evanjeliklerin bu denli ‘tehlikeli’ olduklarını düşünemediğini itiraf ediyor. Ancak, işin içine girip literatürü karıştırmaya başlayınca, tarikat mensuplarıyla görüştükçe, olaya yaklaşımı bütünüyle değişmiş. Şimdi, “Dünyanın sonunun kendi nesillerinde geleceğine o kadar inanıyorlar ki” diyor, “Bunu sağlamak için gerekiyorsa olayları zorlamaktan geri durmazlar...” Zaten süratle silâhlanıyorlarmış… 1999 yılında kaleme “Tanrıyı Kıyamete Zorlamak” isimli kitapta, dünyanın bir yerlerinde, bir kaç yıla kadar, ‘kıyamet savaşı’na yol açacak çapta terör eylemleri beklentisi yer alıyordu… İkiz kuleler ve Pentagon’a yönelik terörist saldırıları ilk duyduğunda Grace Halsell’in ilk tepkisi ne olmuştur acaba? O da “Üsame bin Laden” mi demiştir, yoksa “Bizimkiler harekete mi geçtiler yoksa?” kuşkusunu mu dışa vurmuştur? 88

Yani olayların kurgulanmasında bazı odakların etkin olduğunu, onların çok yakınlarında bulunmuş uzmanların itirafları bizi doğrulamaktadır. Bütün bunlardan sonra bu savaşı Tanrı’nın istemediği çok açık belli olmuştur ama, Tanrı istemese de birilerinin onu bu savaşa zorladığı çok açık ortada. Bu durumda ARMAGEDON SAVAŞINI KİMLER BAŞLATACAK sanırım anlaşılmıştır.
Başlık: Ynt: Armagedon mu? ORDO AB CHAO MU?
Gönderen: Escalation - Kasım 22, 2010, 01:30:00 öö
Sizce bu 11 eylül olaylarında 19 teröristin bulunamayışı ve de aslıdna uçakların hava tankeri çıkışı  ve binaların kontrollü patlamayla havaya uçuruluşu Amerika'ya olan güvenimizi sarsmıyor mu? Doğru Afganistan'a girdi kökten dinci Osama'yı kovaladı ama bulmak istemedi veya bulamadı, Irak'a demokrasiyi getirdi. Osama bin laden'de Amerika'nın yakından tanıdığı Suudi ailesinin damadı ve 11 eylül saldırıları olduktan sonra ülkeden çıkış izni olan elit kesimlere akraba oluşu Fahreneit 911 belgesilinde de bahsedilemekte, kökten dincileri besle sonra yalandan saldırı düzenlet, sonra onları kovalama bulup öldürme ayağına maden ve petrol yataklarını ele geçir, benzer bir oyun jitem uzantısı hizbullahtada var ve doğuda faili meçullarımız var. Sizce böyle oyunlar yaparak Amerika güvenilirliğini sarsmıyor mu, sinsi entrakacı olarak anılmıyor mu?