Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ON"lara  (Okunma sayısı 2258 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 31, 2013, 02:14:01 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811



Maltepe Belediyesi tarafından yaptırılan Mahir Çayan, Hüseyin Cevahir ve Ulaş Bardakçı'nın isimlerinin verildiği, "Mahir Hüseyin Ulaş Parkı"nın açılışı yapıldı.

Maltepe Belediyesi tarafından yaptırılan Mahir Çayan, Hüseyin Cevahir ve Ulaş Bardakçı'nın isimlerinin verildiği, "Mahir Hüseyin Ulaş Parkı"nın açılışı yapıldı. Açılışta konuşan 68'liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, "68 Devrimci gençliğinin emperyalizm ve faşizme karşı tam bağımsız ve demokratik bir Türkiye için mücadele etti" dedi.

DHA'nın haberine göre, Maltepe Gülensu Mahallesi Emek Caddesi'ndeki "Mahir Hüseyin Ulaş Parkı"nın açılışı Mahir Çayan ve arkadaşlarının yaşamını yitirdiği Kızıldere Katliamı'nın 41. yıldönümünde yapıldı.

Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin'in katılamadığı programa 68'liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, Maltepe Belediyesi yetkilileri, Emek Mahallesi sakinleri ve vatandaşlar katıldı. Parkın açılış kurdelesini kestikten sonra bir konuşma yapan Sönmez Targan, Kızıldere Katliamı'nın 41. yıldönümü nedeniyle hayatını kaybedenleri sevgiyle ve özlemle andıklarını belirterek, "Kızıldere'de ölenler boş yere ölmediler. Ülkelerinin bağımsızlığı, halklarının mutluluğu, emeğin kurtuluşu için savaştılar. Onları onurla anmak herkesin tarihsel ve toplumsal görevidir" diye konuştu.

Targan konuşmasının ardından Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin'in gönderdiği yazılı mesajı da okudu. Parkta, Mahir Çayan, Hüseyin Cevahir ve Ulaş Bardakçı'nın resimlerinin olduğu anıt duvar önünde bazı vatandaşlar fotoğraf çektirirken, mahalle sakinleri de çocuklarıyla birlikte park içinde oyun oynadılar.




Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan'ın idamlarını engellemek için NATO dinleme üssünde görevli İngilizleri kaçıran Mahir Çayan ve arkadaşlarının, jandarma tarafından düzenlenen operasyonla katledilmelerinin üzerinden 41 yıl geçti.

Türkiye'de devrimci mücadelenin öncü isimlerinden Mahir Çayan ve arkadaşları, 41 yıl önce bugün Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde kolluk güçleri tarafından katledildi. Çayan ve arkadaşları, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan'ın idamlarını engellemek için NATO dinleme üssünde görevli İngiliz askerleri kaçırmışlar; bunun üzerine jandarma tarafından Çayan ve arkadaşlarına yönelik operasyon düzenlemişti.
 
Denizlerin idamını engellemek istediler
 12 Mart 1971 darbesinin ardından, 1972'nin ilk aylarında THKP'nin İstanbul örgütlenmesi büyük ölçüde teslim alınmıştı. Ankara'da da barınmanın zorlaşmasının ardından, örgütün merkezinden geriye kalan Mahir Çayan ve Ertuğrul Kürkçü, THKO üyeleri Cihan Alptekin ve Ömer Ayna ile birlikte, partinin Doğu Karadeniz'deki çalışma alanına geçmek üzere gizlice Fatsa'nın Yapraklı köyüne yerleştiler.
 
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan hakkında idam kararının çıkmasının ardından, idamları engellemek isteyen Mahir Çayan ve arkadaşları, idamları önleyecek yasal yolların tıkanması durumunda, NATO dinleme üssünde görevli İngilizlerin rehin alınmasını kararlaştırdı.
 
Bu sırada 26 Mart 1972 günü, kalabalık bir komando birliği, Fatsa'yı kuşatarak aranmakta olan THKP-C ve THKO militanları hakkında bilgi almak için grubun Fatsa'da deşifre olan bağlantılarını işkenceye aldı.
 
Arkadaşlarının işkencede olduğunu öğrenen grup, İngiliz görevlileri de kaçırarak, arkadaşları Sinan Kazım Özüdoğru, Sabahattin Kurt, Saffet Alp ve Ömer Ayna'nın bulunduğu Kızıldere köyüne ulaşmaya karar verdi.
 
NATO üssündeki İngilizler rehin alındı
 Yapılan keşfin ardından eylem gerçekleştirildi, üç İngiliz görevli rehin alındı. Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ertuğrul Kürkçü, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy ve Nihat Yılmaz, İngilizlerin aracı ile Kızıldere köyüne doğru yola çıktılar. Ertan Saruhan ve Nihat Yılmaz arabayı uygun bir yerde terk ederek Ankara ya da İstanbul'a gitmekle görevlendirildi.

27 Mart sabahı köye ulaşan ve ağıllarda sabahlayan devrimciler, arkadaşlarının kalmakta olduğu muhtarın evine ulaştı. Aynı sabah İngilizlerin evine gelen hizmetçinin ihbarı üzerine durumdan haberdar olan güvenlik güçleri, bölgede topçu keşif uçakları ve helikopterlerle geniş bir arama çalışması başlattı. Aynı gün uçaklar köyün girişinde aracın izlerini tespit ettiler.
 
30 Mart 1972 günü sabah 05:00'te muhtarın, evine bilgi almak için gelen jandarmalara önceden hazırlanmış ihbar mektubunu teslim etmesi üzerine operasyon başlatıldı.
 
Rehine ile görüşme bahanesiyle pusu kuruldu
 Evin ve köyün binlerce komando tarafından sarılması üzerine Mahir Çayan ve arkadaşları , taleplerine karşılık verilmez ve yaylım ateşi açılırsa rehineleri öldürüp çarpışma kararı aldı. Güvenlik güçlerinin İngilizlerin kendileri ile konuşturulması talebine olumlu yanıt veren grup, rehineleri çatıya çıkardı. Mahir Çayan, Ertuğrul Kürkçü, Cihan Alptekin ve Saffet Alp görüşme için çatıda beklerken, gruba makineli tüfeklerle ateş açıldı. Üç kişi deliklerden eve atlamayı başarırken, Mahir Çayan başından yediği altı kurşunla can verdi.
 
Operasyon toplu katliama dönüştü
 Açılan ateşin ardından alınan karar gereğince teknisyenler öldürüldü ve çatışma başladı. Jandarmanın açtığı ateşte Ömer Ayna gözünden, Cihan Alptekin karnından vuruldu. Fiilen kurşuna dizilen devrimciler jandarmayla görüşmeyi reddederek kendilerini savunmak üzere sahanlıkta toplandı ve el bombaları hazırladı. Ancak roketatarlarla yapılan saldırıda sahanlık isabet aldı ve yıkılan bölümde hayatını yitiren kişinin elinden serbest kalan el bombası patlayarak bir dizi patlamaya neden oldu. Ertuğrul Kürkçü dışındakilerin önemli bölümü hayatını kaybederken, ateşin kesilmesi üzerine eve giren güçler yaralı Saffet Alp'i kurşuna dizdiler. Ertuğrul Kürkçü ise, jandarma güçlerinin muhtarın verdiği sayı ile ölü sayısının tutması üzerine köyden ayrılması sayesinde hayatta kalabildi. Kürkçü daha sonra ağır yaralı olarak yakalandı.
 
Katliamın ardından bu koşullar altında teknisyenleri ve devrimcileri sağ olarak ele geçirmenin askeri olarak mümkün olduğu belirtilmişti. Ancak bir arada kıstırılmış devrimcilerin bir an önce temizlenmesi hedefiyle hareket eden cunta güçleri, devrimcileri tereddüt etmeden öldürmeyi tercih etmişti.
 
(soL-Haber Merkezi)

Grup Yorum - Kızıldere
« Son Düzenleme: Mart 31, 2013, 02:19:15 ös Gönderen: Tij »


Mart 31, 2013, 09:40:54 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sanki Ülke fetih  ediyorlar , makinalı tüfek vb. demek ki o zamanın askeri attığını vuruyormuş  şimdikiler hep karavana atıyor . Az gelmiş tuğay la gelseydiler 6 . filoda destek için hazır bekleseydi tam bir komedi sonuçta misafir perveriz  ya hizmette kusur etmemek lazım büyük abiye mahçup oluruz sonra neme lazım ...

Saygılar nerede ne kadar kaldı ise ...
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
49 Yanıt
30239 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2014, 11:29:47 öö
Gönderen: ABCDEF
15 Yanıt
13258 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2015, 01:28:57 ös
Gönderen: _SplendouR_
8 Yanıt
9903 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 09, 2018, 12:28:29 öö
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
4574 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 30, 2010, 02:58:20 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
1259 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 21, 2013, 10:58:53 ös
Gönderen: Melina
2 Yanıt
1917 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 31, 2014, 11:24:27 ös
Gönderen: MEDUSA
0 Yanıt
1356 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 07, 2015, 04:06:39 ös
Gönderen: MEDUSA
0 Yanıt
1577 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2015, 04:43:17 ös
Gönderen: MEDUSA
0 Yanıt
1255 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 18, 2015, 05:41:17 ös
Gönderen: Risus
0 Yanıt
1419 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2015, 03:46:51 öö
Gönderen: MEDUSA