Forumda eskiden yazılmış neler var diye dolaşırken, Türkiye'deki Masonluğun Tarihi alt bölümüne girdim.
Bu bölüme daha önce hiç girmemişim meğerse... Buna kendim de şaşırdım.
Daha büyük şaşkınlığım ise, bu bölümde Sayın MASON'un vermiş olduğu pek kısa bir özetten başka dişe dokunur hiçbir şeyin bulunmayışı üzerine oldu.
Hayret bir şey... Forumun bunca yıllık geçmişine karşın niçin bu konu üzerinde dolo dolu bir şey yaüzan olmamış acaba? Masonluğu ve Türkiye'deki gelmişini geçmişini merak eden üyeler, niçin sormamışlar?
Gerçi yer yer başka bölümlerde bu konularda sorular ve yanıtlar var; onları biliyorum ama şöyle başından sonuna dek, özet bile olsa derli toplu bir anlatım yok.
Bu işi üstlendim.
Neresinden başlamalı?... Osmanlı Devleti döneminden. Sonra Meşrutiyet'e geliriz, daha sonra Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'deki Masonluğa. Sonra bir uyku dönemi var; ardından masonluğun ülkemizde yeniden uyanışı. Onu bir karmaşık dönem izliyor, derken bir dinginlik. 1960'lı yılların ortasında bir bomba; bölünme olayı. Sonra belki daha bakien olarak yakın geçmişimize dek olan bitenler.
Bütün bunları internette bulmak olanaklı mı acaba? Doğrusu hiç bakmadım. Zaten biliyorsunuz internette çoğunlukla Mıasonluğa karşıt yazıları içeren siteler yer alır. Gerek HKEMBL gerek ÖMBL'nin birer web sitesi var. Oralarda verilen bilgiler pek yetersiz.
Peki ya kitap? Benim bildiğim Türkiye'deki Masonlmuğun Tarihi'ni konu almış iki kitap var. Birisi Kemallettin Apak'ın, öteki Celil Layıktez'in yapıtı. Önceki 1960 yılında biter, sonraki daha yakın tarihlere kadar gelir. Mim Kemal Öke'nin de bir kitabı var ama daha dar kapsamlı. Masonluk üzerine Türk yazarların kaleme almış olduğu genel kitapların bazılarında da Türkiye'de Masonluğun tarihçesine değiniliyor. İlhami Soysal'ın birkaç baskısı yapılmış kitabı bunlardan bir örnek. Bu arada Orhan Koloğlu'nun Abdülhamit ve İttihatçılar ile bağlantılı iki kitabı da göz ardı edilemez. Bir de özellikle 1964-66 dönemindeki olayları anlatan kitaplar var; biri Enver Necdet Egeran'ın anlatımı, diğeri Nafiz Zeki Ekemen'in derlemesi.
Özetle... Aslında kaynakçca yok değil, yeterince var. Şalet tarihçi olsaydım yetersiz bulur, belgeleri de inceleme gereksinmesi duyardım. O işi Celil Layıktez yapmış bir nebze. Oysa ben burada bir forum ortamında bir tarihçe anlatacağım. Çok ayrıntıya girersem sıkılırsiniz; çok kısa kesersem yalap şap bir şey olur. İkisinin ortası bir şeyler yapmaya çalışacağım. Tümk değenmiş olduklarımdan yararlanmak suretiyle yapacağım bir derleme olacak bu.
Dedim de...
Acaba böyle bir işe girişmeli mi, girişmemeli mi? Bu bağlamda destek istiyorum. İster bu yazıya yanıt ister özel mesaj biçiminde. İstiyor musunuz?... Kaç üyemiz istiyor?... Yöneticilerimiz ne diyor?...
Bunu görmek, teşvik almak benim hakkım sanırım. Çünkü az buz bir iş olmayacak yapmayı düşündüğüm anlatım. Sıfırdan yazılacak ve kim bilir ne kadar sürecek...
Kim bilir, belki de şu adını verdiğim ve şimdi ezberimde olmadığı için değinmediğim bir sürü kitap varken, böyle bir işe girişmenin hiç anlamı ve yararı yok.
Ne dersiniz? Söz sizin.