Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: VITRIOL  (Okunma sayısı 35818 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 23, 2014, 05:43:19 ös
Yanıtla #10

VITRIOL ifadesinin bendeki çağrışımları şöyle. İnsan sürekli etrafına bakar fakat kendi içine bakmaz. Kendi içine baksa bile orada hep iyi ve aydınlık şeyler görmek ister. Oysa gelişebilmesi için (gelişmek zorundadır zaten ama bu başka bir konu) kendi iç dünyasındaki iyiliği ve kötülüğü görebilmeli, neyin üzerinde çalışması gerektiğini tespit edebilmelidir.

Dolayısıyla VITRIOL kavramı, kişinin gelişebilmesi için evvela dış dünyayla uğraşmayı bırakıp iyisiyle kötüsüyle kendi içine dönüp bakması gereğini anlatır diye düşünüyorum.


Nisan 23, 2014, 08:36:00 ös
Yanıtla #11
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

Mason olma yolunda adım atmış birisi hamtaş olarak mı değerlendirilir?
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


Nisan 23, 2014, 10:02:59 ös
Yanıtla #12

Sayın Ruzber, sanırım Sayın Adam bundan bahsetti bir iki yazı geride ama ben tekrar edeyim, yanlış anlamadıysam mason olma yoluna adım atmış biri değil, herkes ham taştır.


Nisan 27, 2014, 04:27:20 öö
Yanıtla #13

Benim iki üç yanıt evvel bu sayfanın başında yaptığım tarif size hiç mi bir şey anlatmıyor, en ufak bir ipucu dahi yok mu? meraktan soruyorum tamamen, alıntılıyorum buraya da, kolaylık olsun diye:

VITRIOL ifadesinin bendeki çağrışımları şöyle. İnsan sürekli etrafına bakar fakat kendi içine bakmaz. Kendi içine baksa bile orada hep iyi ve aydınlık şeyler görmek ister. Oysa gelişebilmesi için (gelişmek zorundadır zaten ama bu başka bir konu) kendi iç dünyasındaki iyiliği ve kötülüğü görebilmeli, neyin üzerinde çalışması gerektiğini tespit edebilmelidir.

Dolayısıyla VITRIOL kavramı, kişinin gelişebilmesi için evvela dış dünyayla uğraşmayı bırakıp iyisiyle kötüsüyle kendi içine dönüp bakması gereğini anlatır diye düşünüyorum.
« Son Düzenleme: Nisan 27, 2014, 07:06:53 öö Gönderen: ADAM »


Nisan 27, 2014, 07:12:39 öö
Yanıtla #14
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın resurrected tarafından yapılmış yorum elbette değerlendirilmeye değer. Hatta bu bağlamda doğrudan kendisi, yorumunun ayrıntılı açılımına girerse çok daha iyi olur. Belki o zaman mason olma niteliği kazanamayacak kimselere niçin hamtaş denilemeyeceği de daha iyi anlaşılır.
« Son Düzenleme: Nisan 27, 2014, 07:40:59 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 27, 2014, 06:40:57 ös
Yanıtla #15

Yaptığım yorumun ayrıntılı açılımına girmeye çalışayım:

Ezoterik yol, hakikati arama faaliyeti, birkaç esas üzerine kuruludur. Bunlardan biri, insanın şuursuz olduğu ve ne yaptığını bilmeden yaptığıdır. İnsan hayatını otomatik pilotta geçirir. Kendisinin ve etrafının farkında değildir. Zannetmeler içinde yaşar. Kendine anlatılanlara inanır. Herhangi bir anda, o ana kadar bildiği öğrendiği şeylerden hareketle yargılarda bulunur, yeni bir şeyle karşılaşma ihtimalini düşünemez.

Ancak bazı insanlar, kendilerinin o ana kadar öğrenebildiklerinin ötesinde bir gerçeklik olabileceğini sezerler. Yine de insanın yapısı gereği, farklı bir şeyler olabileceğini sezmelerine rağmen o farklı şeyin ne olduğunu algılayamazlar. Bu aşamaya gelindiğinde kişinin kendi iç dünyasıyla çalışma gerekliliği doğar. Bu gereğin nedeni şudur: İnsan çevreyi ve kendini algılarken, kendi kapasitesi ölçüsünde algılar. Bu kapasitenin dışında kalan herhangi bir şeyi algılaması mümkün değildir. Bunun nedeni ise beş duyusunu kullanırken bile oradan gelen veriyi yorumlayarak alıp kabul ediyor olmasıdır. Nerede kaldı ki sezgiyi kullanabilsin.

İnsanın daha fazlasını algılayabilmesi; daha iyi bir göz ve kulakla mmkün değildir çünkü onları kullanan kendisidir ve kendi kapasitesi kadar kullanabilmektedir. Çözüm insanın kendi kapasitesini artırmaya çalışmasındadır.

Bu aşamada, bilmediği, bilemediği bir şeylerin varlığını farketmeye başlamış insana hamtaş diyelim mi?

Bilmediği şeyin ne olduğunu bilmesi ise mümkün değildir. Bu aşamada artık birilerinin ona ışık tutması gerekir. Burada çok az konu dışına taştığımı düşünüyorum ama taşmadan anlatılamazdı.

Şimdi bu durumdaki insan, daha fazlasını algılayabilmek deyince yine etrafına bakmaya çalışır. Taşı toprağı güneşi havayı suyu vs. yi farklı gözlerle algılama çabası içindedir. Ancak dış dünyayı algılama kalitesi kişinin kendi iç dünyasıyla alakalı olduğundan yerin altna girmesi (kendi iç dünyasına dalması) ve orayı elinden geldiğince tanıyıp gerekiyorsa farklı biçimde organize etmesi lazımdır.

Buraya kadar gelebildim. Belki bu noktada yönlendirirsiniz ya da gereken kritiği sunarsınız.
« Son Düzenleme: Nisan 28, 2014, 08:57:58 öö Gönderen: ADAM »


Nisan 28, 2014, 01:42:06 öö
Yanıtla #16
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

Bilgiyi almaya hazır olmak...
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


Nisan 28, 2014, 09:51:24 öö
Yanıtla #17
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Peki, sonrası nedir?

Yerin içi... Nasıl iniliyor? Nasıl aranıyor? Nedir aranan? Bulunuyor mu? Bulunursa, ne yapılıyor?

Bunlar bilinçsiz (şuursuz) öztepiyle gerçekleştirilen eylemler olamaz.  Burada bir istem olmalı, buyrultu olmalı... Belki bu istem ve buyrultu özgür belki yönlendirilmiştir fakat olmazsa olmaz.

Burada sanmalardan, sezmelerden çok bilmeler ve anlamalar söz konusu olmalı.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 28, 2014, 11:30:46 öö
Yanıtla #18
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Yerin içine inmek, bilmek evet bilgi ve bilgelikle oluyor. Bazılarının iddia ettiği gibi sezgisel bilgi herkes tarafından aynı şekilde anlaşılamayan, kavranamayan bilgi elbette bilimsel değildir.

Masonluk araştır, öğren diyor ama bunun nasıl yapılacağını doğrudan söylemiyor. O zaman masonluğun elinde bir formül olurdu, ne kadar da iyi olurdu.

Ancak şu gerçektir ki bilimsel bilgi seviyeniz arttıkça, özgür düşünceli oldukça, kavrayışınız ve kendinizi tanımanız daha ileri düzeyde ve daha kolay olacaktır.

Masonluğun bağnazlık ve dogmalardan kurtulmaya verdiği önem işte bu nedenledir. Aslında kişi kendini bütün bunlardan kurtaramazsa da farkına varabilir. Farkındalık ta masonlukta önemlidir.

Masonluğun yolu bilgeliktir. Ancak bu bilgelik doğuya ait pasif değil, aktif, eylemsel bir bilgelik anlayışıdır.

Doğu ile batı felsefesi ve bilgeliği arasındaki en önemli fark budur. Ulaştıkları sonuçlar aynı olsa dahi pratikte farklıdırlar.

Acaba masonluk doğuda ortaya çıkmış olsaydı acaba VITRIOL'ü nasıl yorumlardık? Eylemsel olarak ona nasıl ulaşılırdı. Kavramları ortaya çıktıkları coğrafya ve düşünüye göre yorumlamak gereklidir.
« Son Düzenleme: Nisan 28, 2014, 11:33:59 öö Gönderen: asimov »
Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Nisan 28, 2014, 01:40:16 ös
Yanıtla #19
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay


Peki, sonrası nedir?

Yerin içi... Nasıl iniliyor? Nasıl aranıyor? Nedir aranan? Bulunuyor mu? Bulunursa, ne yapılıyor?

Bunlar bilinçsiz (şuursuz) öztepiyle gerçekleştirilen eylemler olamaz.  Burada bir istem olmalı, buyrultu olmalı... Belki bu istem ve buyrultu özgür belki yönlendirilmiştir fakat olmazsa olmaz.

Burada sanmalardan, sezmelerden çok bilmeler ve anlamalar söz konusu olmalı.

Burada Sn. ADAM "nasıl" diyerek yöntem sormakta. Korkarım ki yöntem açık kaynaklarda belirtilmemiş. Sn. ADAM bu dediğime kızacak ama işin "nasıl"ını bilmek için ancak Masonluğa girmiş olmak gerekir diye düşünüyorum.

Tahminde bulunmak gerekirse de, ecnebilerin "soul searching" diye bir tabiri vardır. Kişinin içinde kendi kendiyle hesaplaşması, yaptığı iyilik ve kötülüklerin farkına varması, pişmanlıklarını ortaya koyması, yanlış yaptığına inandığı şeyler varsa bunları düzeltmeye çalışması olabilir belki. Aynen "My Name is Earl - Benim Adım Earl" dizisindeki gibi. Dizide Earl, o güne kadar yaptığı yanlışların, kırdığı kişilerin bir listesini çıkarıyor ve bunların her birini düzeltme yoluna gidiyor. Yıllarca önce kırdığı kişileri ziyaret edip gönüllerini alıyor veya yardıma muhtaç olanlara yardım ediyor, vb... Ancak liste epeyce uzun... Earl'ün işi zor. Böylece "Karma"sının düzeleceğine ve daha iyi bir hayat yaşayacağına inanıyor. Yani "iyilik yap iyilik bul" ya da "ne ekersen onu biçersin" felsefesini benimsiyor ve hayatını bunun üzerinde şekillendiriyor.

Belki de VITRIOL'ün yöntemi budur. Tamamen desteksiz atış... Doğrusunu ancak Masonluğa girmiş kişiler bilir.
Live long and prosper.