Bu sitemimin, ya da öfkemin ana nedeni, toplumsal aydınlanmanın masonların ilgi alanı olmaması.
Ana sorunlardan biri, masonların mason olduğunu söylemeden en azından ana akım medyada, özellikle haber kanallarında çıkıp, politik gündem, sosyal sorunlar üzerine konuşmalar yapmamaları ya da buralarda sayılarının yok denecek kadar az olması.
Bu kadar güzel dünya görüşünüz var ama halka inecek büyük bir aydınlanma çıkaramıyorsunuz.
Bu duruma hem toplum hem de (belki bana düşmez ama)masonlar adına üzülüyorum.
Biraz gözükseniz, toplumu en azından biraz daha sık aydınlatsanız o kadar güzel olur ki... Ama olmuyor maalesef olmuyor.
Yine de sizleri çok seviyorum. Umarım bir gün hem sizin gizli kalmanıza gerek kalmaz hem de toplumsal aydınlanma sağlanmış olur.
Sevgiler...
Toplumsal aydınlanma, bireysel aydınlanma ile başlar. Bireyi aydınlatıp, verdiğiniz ışığı hazmetmesini sağlayamazsanız, bu ışığın etkisi geçici olacaktır. Işığı alıp aydınlanmış kişi, bunu yaşam şekli haline getirirse bu ışığın etkisi kalıcı olacaktır.
Aydınlanmış birey, kendi mikroçevresine ışık vermeye başlar. Etrafındakiler bu ışıktan nafakalarını almaya başlarlar. Sonra bu ışık, bireyin makroçevresine doğru yayılmaya başlar.
Sade bir örnekle anlatmak istediklerimi somutlaştırayım; bir çevre bilimci düşünün, çevresine ve doğaya sahip çıkmamız gerektiğiyle ilgili bilgiler veriyor, konferanslar düzenliyor. Gelin görün ki, bu çevre bilimci, fosil yakıtlı bir araba kullanıyor, yaşantısında oldukça fazla karbon ayak izi bırakıyor ve belki de doğal kaynakları israf ediyor. Şimdi çevre bilimcinin mikroçevresinde olan insanlar için, bu çevre bilimci ne kadar güvenilir olabilir ki?
Birey, aldığı ışığı öncelikli olarak kendisi hazmetmelidir, günlük yaşantısında pratiğe dökmelidir ki söyledikleri ile yaptıkları tutarlı olsun. Böylece bireyin mikroçecresindeki insanlar onun gerçek ışık saçtığını anlayabilsinler ve onlar da. bu ışıktan faydalansınlar.
Neil Armstrong'un bir sözü vardır ya "benim için küçük, dünya için büyük bir adım", Masonluk da böyledir.
Ne diyeyim, siz de kendi pencerenizden haklısınız. Ben de sizin ışığınızdan ara ara yararlandım, yararlanmaya da devam ediyorum. Ama bir harici olarak masonluğu ve felsefesini anlamam yıllar sürdü ki ezoterizme ilgili bir bireyim. Sıradan halk sizlerin anlattıklarınızı nasıl görsün, nasıl aydınlansın? (Bu arada ben de yeterince aydınlandım iddiasında değilim.)
Işığı yayma olayına gelince, umarım içinizden birinin makroçevresi çok büyür ve Türkiye geneline ve hatta Dünya geneline yayılır. Umarım olur ama sanmıyorum. Tahminim Türkiye'de masonlar ancak küçük mikro çevreler oluşturabilecek bireyler bütününden oluşan bir küçük elit zümre (elit kelimesini kötü anlamda kullanmıyorum).
Küçük bir zümre ve etkisi de yaydığı algıya göre çok küçük. Ki verdiğiniz algı bakımından da halk nezdinde kötücül bir yapı gibi gözüküyorsunuz. Nitekim bu da üzücü, empati yaptığımda sizin adınıza üzülüyorum.
Kendi adıma düşeni elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum, ailemde, sosyal çevremde bir bütünleşme, beraberlik olması için çabalıyorum. Bir yandan da devletin ve dünyanın gidişatını da kendime dert ediniyorum, etmemem lazım ama aklım buna engel olamıyor. Kısaca çalışma hayatımın, gündelik işlerimin ve dünya meselelerinin yoğunluğu nedeniyle stres içindeyim. Bu yüzden tamamen doğaya ve ya kendine saygılı bir birey halinde yaşantımı sürdüremiyorum. Nitekim sigarayı bile bırakamıyorum. Sigara benim için dertlerden uzaklaşmak için bir araç haline geldi.
Kişisel penceremden, aydınlanmış ve gücü olan birilerinin artık duruma el atması gerektiğini düşünüyorum. Bu illuminati mi olur, başka bir ezoterik yapı mı olur bilmiyorum. Ama benim kötü yönetimlere ve haksızlıklara karşı dayanacak gücüm kalmadı.
Tahminim sizin Türkiye ve Dünyanın bu gidişatına itirazınız yok. Eğer bu durumdan memnunsanız, böyle devam etmeniz doğal. Çünkü her bireyin ve her kurumun özgür iradesi olması gerekir. Buna da saygı duymaktan başka çarem yok.
Sevgiler sayın Caliper.