Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: (Masonik) Mabed - Ibadethane  (Okunma sayısı 8520 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 28, 2022, 05:43:15 ös
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 198
  • Cinsiyet: Bay

Sayin Mars,

Acikcasi "Eski- Ahit temelli gelenler" tabiri benim icin yenidir. Degerli Adam' in karsi oldugu bir fkir yurutme yapacagim, ama bence temeli yoktur: 2. Samuel 7:5-7, 1. Krallar 8:27 ve Yesaya 66:1 ' de mabetlere elestirel bir aciklama ile karsilasiyoruz.  Onun icin olsa gerek boyle bir kavram kullanmaktan kaciniyorlar.

Ayrica Anglosakson temelli gelenlerin bu alana veya mekana niye "mabet" demeyi tercih ettiklerini teosofistlerin etkisi veya bazi uyelerin Bede Venerabilis' in yorumunun etkisinde kalarak boyle bir tercihe gitmesi mumkundur. Halbuki rituellerinde halen "loca" kavrami geciyor.


Sevgiler 


Mart 01, 2022, 12:49:27 ös
Yanıtla #11
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 198
  • Cinsiyet: Bay

"Order" kelimesi Turkce' ye genelde "Tarikat" olarak ceviriliyor, bu bazi aciklama zorluklarini beraberinde getirdiginden dolayi olsa gerek ek olarak " Duzen" kelimesi de kullaniliyor.

Bati ulkerinde de "Order" kelimesi sadece dini akimlar icin kullanilmamistir! Bu ayni zamanda bir meslek grubun haklarini ve onu belli bir duzene koymak icin olusturulan olusum icin de kullanilmistir ve halen de kullaniliyor.

Ornegin dunya da Avukatlar icin her ne kadar Fransizca "Barreau" kelimesinden tureyen "Bar - Baro vs " kelimesi kullanilsa da bunun yaninda "Order" kelimesini kullananlar da az degildir. Ornegin; The Order of Lawyers/ Attorneys Brazil, Tunisina, Geneve, The Netherlands vs. veya The Order of The Notaries vs.

Masonluk' ta kullanilan "Order" kelimesinin herhangi dini bir kavram ile alakasi yoktur.


Mart 15, 2022, 11:10:00 öö
Yanıtla #12
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 198
  • Cinsiyet: Bay

Sayin Burakc’ ye paylasimi icin tesekkur ediyorum. Onun vesilesi ile bazi kaynaklara rahat bir sekilde ulasabildik. Sanirim daha boyle pekcok sayfa vardir, arayan bulur, derlermis.

Sayin Sanver’ in  kitaplarindan “Unutma beni ciceklerinin devrim hikayesi” ‘ni ilgi ile okudum. Okudukca gercekten de devrimler yapmis diye dusundum. Sizi bilmem ama ben cok sasirdim…

Zamanimizda bizler bir vatandas, herhangi bir kuruma bir uye, bir calisan olarak, bir uretim/ hizmet zincirinin herhangi bir yerinde bir tedarikci veya isveren olarak yukardan gelen ( pushed top-down) talimatlari mantiksal bir suzgecten gecirmeliyiz yoksa farkinda olmadan haklarimizdan vazgecmek zorunda kaliriz veya icinde oldugumuz durum farkinda olmadan olmasi gereken yerden uzaklasabilir. Buna ornek vermek icin cabuk unutamayacagim iki tane olay veya hikaye paylasmak istiyorum musadenizle.
 
Uzun yillar suren zorlu bir calismanin ardindan bir mucit veya istiyorsaniz bilim adami- insani deyin ates yakma sanatini kesfetmisti. Atesin ozellikle buyuk bir ihtiyac oldugu, her tarafi karla kapli olan ulkenin kuzeyine gitti, beraberinde ona lazim olan aletlerini de goturdu. Orada insanlara ates yakma sanatinin bircok faydasini, anlayisli yani sade bir dil ile anlatti.

Insanlar, onun soyledikleri ile o kadar ilgilendiler ki, bir gun mucidimizin ordan ayrildigini bile fark edemediler, ve hatta ona bir tesekkur etmeyi bile aklillarina getirememislerdi. O, insanlarin icadindan faydalanmasini yeterli gordu, ve icadini buyuk topluluklara iletmeye de karar vermisti. Derken kendisini buyuk bir toplulugun icinde bulmustu.

Burada da insanlar onun buluslarindan fevkalade memnundular. Ancak rahipler… insanlar uzerindeki etkisinden dolayi o garip adami kiskandilar ve onu uyduruk bir nedenden oturu zindana attilar.

Bir daha hickimse ondan bir haber alamadi. Herhangi bir suc suphesini onlemek icin de rahipler, kilisenin sunagina (ALTAR) bu buyuk bilimadamin buyuk bir resmini yerlestirdiler. Ve ritueller bile sonradan onun anisini taze tutmak icin yeniden dizayn edildi.

Rituellerin tek bir harfinin degistirilmemesi veya cikarilmamasi veya bunlarin degistirilmesinin teklif dahi edilmesinin onlenmesi icin yeni kanunlar hazirlandi. Ates yakmak icin kullanilan arac ve gereclerin saklanmasi icin ozel bir bolme yapildi. Ve kim elini inanarak bunlarin uzerine koyarsa iyilesecegi inanci olusturuldu. Bas rahip bu buyuk bilim adaminin hayat hikayesini bizzat kendisi yazdi. Bu hikayeye buyuk bilim adaminin insan, doga ve hayvan sevgisi, yaptigi mucizeler ve diger fevkalade isleri eklenerek bir kitap haline getirldi ve sonradan bu bir kutsal kitap olarak kabul edildi.   

Rahipler, bu kitabi gelecek nesillere aktarmayi ve gozetmeyi kendilerine gorev edinmisti. Buna uymayanlar siddetli bir sekilde cezalandirildi.

Ha bu arada ates yakma sanati da hemen hemen tamamen unutulmustu artik…

Sonra forumda bir baslik okuyordum, ve paylasimda locanin herhangi bir yeri icin “kutsallar kutsali” veya altar gibi terimler kullanilmisti. Onun icin birisinin Goethe’ e ait oldugu (one surulen) bir hikaye ve bir olay paylasmak istiyorum.

Seytan, bir gun ahbaplarindan birisi ile sokakta yuruyor. Onlerinde hayatin agir yuku altinda ezilmis perisan bir insan gorurler. Ahbabi, efendisine “bu insan ne yapiyor olabilir” diye sorarak bir diyaloga baslarlar.

Seytan, “O kisi muhtemelen bir kez daha varolusun anlamini, arayisinin yolunu aydinlatabilecek ilahi gercekleri ariyordur” diye acikliyor.

“Ama bu senin icin hic de iyi degil,” diyor ahbap, “cunku o kisi her ilahi gercegi buldugunda, sen gucunden bir parca kaybedersin.”

“Ahh! “diye devam eden seytan, “Ben o oyunu uzun zamandir bilirim. Ben o insanlardan hep ondeyim. Insan ne zaman ilahi bir hakikat bulsa, ben onun etrafinda bir institut veya muessese kurarim.” …
 
Bati dunyasinda Masonlugu topluma anlatmak icin yilda bir veya iki defa aksamlari “Bilgilendirme toplantilari” duzenlenir. Ilgi duyup o aksam locaya gelen bir vatandas programin sonunda sorularin sorulabilecegi zaman diliminde soyle der:

"Sizler hep mabetler insa ettiginizi soyleyip duruyorsunuz, eger oyle ise burasi bana gore bir yer degildir. Oysa ki ben hayatimda onca sahte mabetlerden ve anlayislardan kurtulmak istiyorum, ve bu hic de oyle kolay degildir. Buraya gelip yeni yeni mabetler mi insa edecegim, hic te degil!" …




Mayıs 06, 2022, 09:29:14 öö
Yanıtla #13
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 68
  • Cinsiyet: Bay

Sevgili Mars Kardeşim, Caliper Kardeşim ve Kıymetli Anarchosa yine öyle güzel açıklamışlar ki feyz aldım, ziyade olsun! Ben de yukarıdaki sorulara birkaç ekleme yapayım madem. Sevgili Caliper Kardeşim demiş ki iki farklı Kutsal vardır, bunlardan biri Sacred, diğeri de Holy. Bunların anlamları üzerinden yola çıkıldığında aradaki fark nedir? bir de yine Kıymetli Anarchosa çok güzel bir konuya değinmiş ''Her mabedi oranın mabudu (Tanrısı)na inananlar yapmaz. Her usta, işçi yaptığı mabette tapılacak din/Tanrıya inanmaz. Beratları ve serbest dolaşım izinleri ile pek çok coğrafya ve kültüre seyahat eden yapıcıları düşünün...

Bunlar bulundukları yerde yapı şantiyesinde localar oluştururlardı. Ama bu localar mabedin içi (ve tapınma amaçlı) değil, buluşma, çalışma ve planlama yani üretim amaçlı olurdu. Bunu  içinde "porch" denen avlularda (sundurmalarda) kurulurdu localar. Nitekim bahsettiğiniz ayrımda Eski Ahitte bu şekilde belirtilmiştir. Mevzubahis yapının ustalarının Diyonisos işçileri olduğu Sidon, Tyre gibi Fenike bölgelerinden geldiklerini unutmayalım.''

Bu da bize bu kavramların operatif dönemde nasıl bir yapıda olduğunu gösterir farklı bir açıdan.

Peki temelde yatan Masonluk din midir, dini bir olgu mudur konusu uzun uzun konuşulmuşken kafamızda hala soru işareti bırakan konu nedir diye sorsam?

In lumine tuo, videbimus lumen....