Bu tartışma çerçevesinde bence Sayın Mozart haklı... Asıl sorduğunun yanıtını alamamış durumda. Bu o sorusunun uzunca bir paragrafın içinde kaynayıp, dikkati çekmemiş oluşundoan ileri gelmekte olabilir. Belki de tartışmaya katılanlar beklenilen yanıtı bilmediklerinden.
Eğear yanlış anlamadıysam Sayın Mozart ülkemizde niçin karma mason örgütü kurulmadığını, böyle erkek-kadın ayrılığının sürüdürüldüğünü soruyor. Kendince buna bir yanıt da veriyor ama bu daha çok bir sorgulama.
Eğer yanlış anlamışsam, düzeltilmesini dilerim.
Yazacaklarım biraz uzun sürebilir; onun için de özür dilerim. Elimden geldiğince kısa kesmeye çalışacağım.
Türkiye'de bir kadın mason örgütü kurulması daha doğrusu kadınların da Masonluğa girebilmelerinin sağlanması konusu daha 1920'li yılların sonlarına doğru gündeme gelmiş ve tartışılmıştı. Bu bir varsayım değil, belgesi var.
Şayet Türkiye'de Masonluk 1935 yılında uykuya girmemiş olsaydı, belki bu bağlamda çok daha önceki bir tarihte bir atılım yapılmış oldğu görülebilirdi. Bu dediğim ise sadece bir yorum. 1930'lu yıllarda Türk mason litaeratüründe yer almış olan yazıların etkisiyle...
1980'li yılların sonlarına doğru Türkiye'de kadın masonların olabilmesi için nhazırlıklarda bulunulurken, buna veren ÖMBL bile hayli zorlukla karşı karşıyaydı. Çünkü nasıl HKEMBL tüzükleri ve kuralları karınların mason obabilmesini benimsemiyorsa, bu durum ÖMBL için de geçerliydi. Bir fark yoktu.
Sonradan aştılar bunu. Ancak sadece tüzük ve büyük locanın ukralları bakımından aştılar. Üyelerinin kafa yapısını değiştirip, buna ikna edebilmeleri için daha çok yıl geçmesi gerekiyordu. Bu iş öyle birdenbire yapılamıyor.
1990'lı yıllarda, Kadın mason büyük Locası resmen kurulduktan sonra bile ÖMBL localarından birçoğu buna karşı direndi. Kadın masonları, onlar da mason unvanı taşımakta olsa bile localarına kabul etmediler. Bunun aşılması da yıllar aldı.
Günümüzde ÖMBL çerçevesinde kadın masonları konuk olarak localarının toplantılarına kabul etmeyen loca hâlâ var mı, bunu bilmiyorum. Olabilir. Bu çok küçük bir ayrıntı bence.
Bütün bunları niçin böyle uzun uzun anlattım?
Şundan: Kadınların sırf kadınlara özgü bir masonik örgüt çerçevesinde bir araya gelmelerinin sağlanması bile hiç de kolay bir iş değildi. Karma mason örgütü yani localarında hem kadın hem erkek masonların bir arada bulunduğu bir kuruluş, bunun çok daha ötesindeydi . Kimilerinin düşüncesine göre, doğrudan o yola gidilmiş olsaydı çok daha kolay olabilirdi. Ancak o sıralarda bir telaş söz konusuydu. KMBL 1991 yılında kurulmuş olmalıydı; geciktirilmemeliydi. Bu yüzden karma mason localarının kurulmasına girişilemezdi.
Bu noktada «Niçin öyleydi?» diye sorulabilir ama işte o bu başlığın çok ötesine geçer. Onun için bir yana bırakıyorum. Meraklısı varsa anlatılır.
Sayın Mozart'ın "anlayabildiğim kadarıyla" sorusunun yanıtına ancak tüm bunlardan sonra gelebiliyorum.
1990'lı yılların sonlarına doğru Türkiye'de hem kadın hem erkekleri Masonluğa kabul eden bir karma mason locası kuruldu. Bu loca, günümüzde bile varlığını sürdürüyor. Örgütlenişi nasıldır, boyutu nedir, hangi yöntemle çalışır? Bu soruların yanıtını bilmiyorum; sadece var olduğunu ve varlığının yadsınamayacağını biliyorum.
Bu bağlamdaki kritik nokta şu: Nasıl HKEMBL'nın ÖMBL ve KMBL ile ilişkisi yoksa, ÖMBL ve KMBL'nin de o sözünü ettiğim loca ie ilişkisi yok. Haütta biz HKEMBL ile ÖMBL aürasında zaman zaman gayri resmi, daha çok bireysel ilişkiler bulunduğunu haütta bu ilişkilerin her iki büyük locanın büyük üstatları ve en üst düzey yöneticileri arasında iyi niyetlme ve Türk Masonluğu adına ortak davranışlarda bulunmak amacıyla kurulduğunu biliyoruz. Sözünü ettiğim o karma loca ile berikiler arasında ise benim bildiğimce böyle bir ilişki hatta iletişim bile yok. Varsa da ben bilmiyorum.
İşte Türkiye'de henüz karma nitelikli bir mason örgütünden bu nedenle pek söz edilmiyor.
Umarım konuya beklendiğince bir açıklık getirebilmişimdir.
Sevgiler.