Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sonsuz Aşk  (Okunma sayısı 10967 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 28, 2007, 05:06:50 ös
Yanıtla #10
  • Ziyaretçi

Aşk ile tutku birbirine karıştırılan 2 güçlü duygudur ancak birbirlerine uzaktan yakından benzemezler.Tutkudan ve sahiplenme duygusundan özgürleşebilen kişiler aşık olabilirler.Gerçek aşk insanı hiç üzmez tam tersi mutlu kılar.Aşk açısı çekiliyorsa bahis konusu aşk değildir tutku ve sahiplenmedir.

Saygılarımla,
Ta ki asik oldugunuz kisinin basina bir sey gelene, veya askiniza elinizde olmayan sebeplerden dolayi golge dusene kadar...


Kasım 28, 2007, 05:08:43 ös
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

Konu ile alakali oldugu icin bu eklentimi maruz gorunuz:

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni

Yunus'dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

Yunus Emre


Kasım 28, 2007, 05:17:52 ös
Yanıtla #12
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

sn. sublimeprince'ın ardın sıra ve konuyla ilgili sebebiyle bir Yunus şaheserede ben göndermek isterim;

"Agla Gözüm Agla Gülmezem Gayri


Agla gözüm agla gülmezem gayri
Gönül dosta gider gelmezem gayri

Ne gam bunda bana bin kez ölsem
Orda ölüm olmaz ölmezem gayri

Yansin canim yansin askin oduna
Aksin kanli yasim silmezem gayri

Beni irsad eden mürsid-i kamil
Yeter ben el daha almazam gayri

Varligim yokluga degismisim ben
Bu gün cana basa kalmazam gayri

Fenadan bakiye göç eder olduk
Yöneldim sol yola dönmezem gayri

Muhabbet bahrinin gavvasi oldum
Gerekmez ceyhun'a dalmazam gayri

Dilerim fazlindan ayrilmiyasin
Tanri'm senden özge sevmezem gayri

Söyle asik dilinden bunu YUNUS
Eger asik isem ölmezem gayri"


Kasım 28, 2007, 05:18:55 ös
Yanıtla #13

Alıntı
Ta ki asik oldugunuz kisinin basina bir sey gelene, veya askiniza elinizde olmayan sebeplerden dolayi golge dusene kadar...  

Haklısınız Sublime üstadım. Bu tip olayların meydana gelme sebebi aslında insana hissetiği duyguyu yanliş yönde kullandığını anlatmak içindir.Dünya üzerinde hiçbir maddeye veya canlıya sonsuza kadar sahip olmak mümkün değildir.Bunu bilerek zihni disipline etmek ruhu yüceltir karekteri güçlendirir ve insanı özgürleştirir.Bağlı olunan şeylerin kayıplarından sonra perişan olup hayata küsmek yerine olaya bu felsefe ile bakabilen kişinin yanına üzüntü uğramaz.İnsan bir diğerine bağlı olmak veya tutku duyup paralize olmaktan çok daha yüce ve komplike ve yetenekli bir varlıktır mühim olan bu erdemi kazıyıp ortaya çıkartabilmektir..

Saygılarımla,
Omnia mors aequat


Kasım 28, 2007, 05:19:12 ös
Yanıtla #14

Ama dikkatinizi çekerim; Mecnun'un Leyla'ya olan Aşk'ı sonradan Tanrı Aşkı'na dönüşmüştür. Leyla'ya duyulan Sevgi'nin bu bağlamda çok önemli bir yere sahip olduğunu belirtmek isterim. Bir basamak gibi Tanrı Aşkı'na giden bu yolda İnsanın İnsana olan Aşkı sayesinde Tanrı Aşkı'na kavuşulabiliniyor. Bunun bir başka alternatifi kesinlikle yok diye düşünüyorum.
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 28, 2007, 06:18:59 ös
Yanıtla #15
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 209

Yaradan in bize verdigi nimetlerebi baksaniza
O'na olan borcumuz o kadar buyuk ki
hic bir sevgi O'na olan sevgiden daha buyuk olmamali..!
 ;)
Gerçeğin çölü


Kasım 28, 2007, 06:23:04 ös
Yanıtla #16

Mecnun ve Leyla Aşkı sanırım bana da nasip oldu. İlerlediğim yolda bilindiği üzere birçok aşamalardan geçtim, kendimle ilgili birçok şeyi bu yolla açıklığa kavuşturdum. Kendimi bulmak için çıktığım yolda Sevgi'yi hiç öğrenmemiş bir yapıya sahip olarak yürüdüm. Ve sanırım yürüdüğüm yolun sonuna geldim derken bir İnsan'ı tanıdım. Hayatımda karşılaştığım insanlardan bir farkı olduğunu hissettiğim bu çok Önemli ve Değerli İnsan'ın yüzünü dahi görmemiş ancak Kendilerini Site Ortamında tanıdığım ve göstermiş olduğu Karakteri gereği benim için mükemmel bir yapıya olan bu Eşsiz İnsan'a Aşık oldum.
Benim için bir yandan büyük bir mutluluk veren bu Duygu'nun diğer yandan bu Eşsiz İnsan'a duymam nedeniyle kendimle çelişkiye düştüm. Ve büyük bir boşluğa düştüm. Tek çarem durumu Kendilerine bir şekilde izah etmek kalmıştı. Ama ya göstereceği tepki? Ya alacağım tokat gibi bir cevap? Bu beni büyük bir içinden çıkılamaz duruma sürükleyecekti.

Ummadığım büyük bir Yardım Elini uzatan, üstelik Karşılıksız olarak beni içine düştüğüm bu büyük boşluktan Kurtaran, beni bütün Anlayışıyla, Sabrı'yla dinleyen ve hayatımda geldiğim en son aşamada büyük bir Rol Üstlenen Saygıdeğer Mason'u beni Tanrı Aşk'ına ulaştırdığı ve bir şekilde Mecnunun yaşadığı durumu aynen yaşamama vesile olduğu için hepinizin huzurunda O'na Sonsuz Aşkımı bütün Kalbimle Sunuyorum.

Biliyordum ki bu yolda bir başka insana duymuş olsaydım bu şekilde herhangi bir başarıya ulaşamazdım. Ama söylediğim gibi bu Eşsiz İnsan'ın bana göstermiş olduğu bütün İnsaniyetliğini ve Anlayışını asla yadsıyamam.

Seni Çok Seviyorum.....
« Son Düzenleme: Kasım 28, 2007, 06:32:49 ös Gönderen: Sevil »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 28, 2007, 07:12:02 ös
Yanıtla #17
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 209

vavvv  :o
Gerçeğin çölü


Kasım 28, 2007, 07:13:25 ös
Yanıtla #18
  • Ziyaretçi

Hz Ali Allah hakkinda soyle diyor "Siddetinden zuhuru gizlenmis".Buna gore Tanriyi hakkiyla goremiyor, hakkiyla goremedigimiz icin de asik olamiyoruz. Bir kadin neden guzel giyinmekten zevk alir, ya da makyaj yapmak hosuna gider? Cunku bakilmak ve begenilmek ister. Begenildigi acikca ifade edilsin ister. Bu bir zaafiyet degildir. Aksi olsaydi, kadin fitratina aykiri davranmis olurdu. Aksi hareket eden kadinlarin da mutlaka bir gecerli sebepleri vardir. Kadin nezih giyimiyle kimsenin bakmasina aldiris etmiyorsa bile, aynanin karsisina gecer, kendisine kendisini begendirir ve bu durumdan mutluluk duyar. Dolayisiyla cogu erkekler ic guzelliklerinin, ruh dinamiklerinin yaninda (yaratilis olarak her kadin zaten guzeldir) temiz giyinen, nezih giyinen, kendisine bakan kadinlari tercih eder. Dolayisiyla bu taraflarin birbirinin begenmesinde buyuk rol oynar. Insan yaninda banyo yapmayi sevmeyen ve pis kokan, saclarini taramayan, haftalarca aylarca yikamadan temizlemeden ayni gieycekleri giyen kadin veya erkek gormek istemez.. Milyarda bir cikar disina bakmayan birine karsi, diger tarafin sevgisini ayni sicaklikta koruyabilmesi.Ask'in muhafazasi fitri yaratilistaki guzellige vabeste degildir dikkat buyurun. Veya askin dis bakimin devami ile mumkun oldugunu iddia etmiyorum. Ancak maalesef cogumuzun ilk asik oldugumuz insanin, sonradan bu askin sogumasindaki sebepleri irdeleyecek gucu olmadigindan bu gerceklik te kaybolur gider.

Bunlari neden anlatiyorum.Insanoglu yaratilirken renk ve zevk cesitliligi fitratina yerlestirilmis ve bu goz onunde bulundurularak da evrendeki diger varliklar tam bir estetik icinde yaratilmistir. Insan denizi gorunce heyecanlanir, farkli ufuklara yelken acar. Bir dagin zirvesinde yeni dogmus bebek gibi kendisini yillanmis ve yorulmusluktan atip butun tazeligiyle adeta zirvede kendisini dinler. Ozgurluk aklina gelir. Herseye yukardan bakmanin ve takibin Tanri' icin zor mu kolay mi oldugu tartismasini yasar icinde. Veya daha once hic  Allah'in surekli kendisini izledigini dusunmemisse bile, zirvede bu tur dusunceler aklina gelir ve yaptigi hatalarda onu ne kadar uzdugunun muhasebesini yapar.Kendisinin ne kadar kucuk, Allah'in ne kadar buyuk oldugunu hatirlar.

Biblical kaynaklarinda Hz Musa'nin Mount Sina'ya ciktiginda Allah'a kendisini gostermesi icin dua edince Tanri kendisini gostermis ve bu duruma dayanamayan Hz. Musa oracikta bayilmistir. Peygamberler Allah'i fiziken gormeseler dahi sanki gormus gibi asiktirlar ve suhpesiz Tanri'nin kendisini gormeleri dahilinde dahi yakinleri ziyadelesmez. Ancak bu kissadaki amac, insanoglu'nun "ask kapsaminda" gorme, duyma hissetme olgularinin varliginin gerekliligidir. Mesela Tanri icin aynisi soz konusu degildir. Allah bizi yaratmadan once sevmistir, tabir-i digerle bizi sevdigi icin hicten, yokluktan yaratmistir ve bize varlik elbisesini giydirmistir.

Ilk anlattigim paragrafa donersek, insan yaratilmislardan birine ve ya bir coguna sirilsiklam asik olsa dahi, Musa'nin bayilmasi gibi masukunu gorunce siddetli ve kendisinin kaldiramaayacagi bir kendinden gecme soz konusu olmaz. Oyle olsaydi dunyada ask kavrami tatli bir esintiden cok iskenceye, eziyete doner, insan surekli komaya girerdi...Hakiki ask adina cok atip tutan olur. Insani yaratan Allah olduguna gore, onun fizigini kimyasini da elbette onemseyecek ve ne yasarsa yasasin onemli olacak ve bu bizim icin de onemli olacaktir. Dolayisi ile mecazi-hakiki kavramlari bana gore izafidir. Bence insanin hemcinsine , ana-babasina- cocuguna asik olmasi mumkundur ve hakikidir. Yasanan yogun duygularin adinin ASK oldugundan kacinmamak gerekir. Buna gore yaratilmisin yaraticiya olan askla insanin sair yaratilmisa olan aski arasinda sadece mertebe farki vardir. Yoksa mecazi -hakiki kavramina ben sahsen inanmiyorum.  


Simdi sonuca gelecek olursak, insan birisini Tanri icin, tanri yaratti diye severse ve simasina bakista ilahi esintiler duyarsa iste bu asktir. Ask ise isiktir,iksirdir. Ve bu isigin da sonmesi neredeyse imkansizdir. Her ne olursa olsun, kadin kadinligini , erkek te erkekligini kaybetmis olsa, belalar sagnak sagnak yagsa dahi bu berdevam eder gider.Otelerde dahi. .Ve otelerde devam ediyorsa zaten SONSUZ ASK adini almayi coktan haketmistir. Yine ayni noktaya geliyoruz ki o da sonsuz olan asklarin mecazi olmasi dusunulemez.


Tabi bunlar benim dusuncelerim. Kimse katilmak  zorunda degil..

saygilar
« Son Düzenleme: Kasım 28, 2007, 07:29:42 ös Gönderen: Sebnem »


Kasım 28, 2007, 07:26:56 ös
Yanıtla #19
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sebnem Hn., yazınızı zevkle okudum, hatta bir kez daha okudum. Hakikaten mükemmel bir anlatım. Katılmamak elde değil. "Ah min'el ışk" ... ya da AŞK OLSUN

« Son Düzenleme: Kasım 28, 2007, 07:29:24 ös Gönderen: skullG »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3410 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 24, 2009, 10:48:24 ös
Gönderen: Waldow
23 Yanıt
19794 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 08, 2019, 12:42:19 öö
Gönderen: burakc
17 Yanıt
13743 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 01, 2014, 12:03:47 öö
Gönderen: Tubalkain
0 Yanıt
3018 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2014, 09:58:36 ös
Gönderen: Etimolog