Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Diger Konular => Konuyu başlatan: LuckyEye2 - Ağustos 17, 2007, 12:07:23 öö

Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LuckyEye2 - Ağustos 17, 2007, 12:07:23 öö
Sn. LEON siz Said Nursi nin Risale sini okudunuz mu ?
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: sun - Ağustos 17, 2007, 12:15:02 öö
Bence hiç uğraşma.
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 12:19:12 öö
Sizce okurmuyum? Siz Kürt Said'i nekadar tanırsınız? Ayrıca kendisine Bediüzzaman denmesini kendisi istemiş nekadarda alçakgönüllü(!) biri değilmi? Peki kendisinin özgür bir kürdistan tohumu ekiyorum onu geliştirip büyütün dediğini bilirmiydiniz? Kürt Said'in içinde büyük bir Türk düşmanlığı yatmaktaydı belirtmek isterim ki yazdıkğı söylenen(!) risalelerinin hepsi Kur'an ı Kerim'de zaten varmış sadece kendisi birkaç ekleme yapmış. Bugünkü fetullah Gülen'de tıpkı hocası Kürt Said gibi onun izinden gitmektedir!!!
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 12:23:06 öö
Bence hiç uğraşma.
İyide sana ne oluyor? LuckyEye bana bir soru sormuş bende cevapladım ayrıca o dahi bu konuda sana katılmamış ki yandaşmışsınız gibi yazıyorsun. :)
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: sun - Ağustos 17, 2007, 12:27:13 öö
Yandaşlıkla ne alakası var. Bir insanın mesajlarına bakarak nasıl birisi olduğunu anlayabilirsiniz. Ve sorunusun da gayet net bir şekilde bence Said Nursiyi savunuyor.
Belki de yanılıyorumdur.

İlk defa sizden duyuyorum. Böyle büyük bir suçlama hayatımda ne duydum ne yaşadım. Demek ''Özgür bir kürdistan tohumu ekiyorum onu geliştirin büyütün.'' demiş. Böyle bir şeyin olması neredeyse imkânsız bunu söylese bile eski Said söylemişti. Said Nursi hayatını ikiye ayırmıştır. Eski Said yeni Said.

Hani bana diyorsunuz ya senin beynini yıkamışlar bana görede senin beynini yıkamışlar.Bunları neye dayanarak söylüyorsun anllayamıyorum.
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 12:38:04 öö
Ben Kürt Sait'ten değil Sn. Lucky'nin İskender Evrenesoğlu'nu savunmadığından bahsettim.

Eski Said'i yeni Said'i yok Said Said'dir. Kürt Sait'tir. Bu lafı söylemiştir kendisi evet.

Benim beynimin yıkanması mümkün değil çünkü ben herhangi bir tarikata, cemaate onuda geçtik hiçbirşeye mensup değilim. Benim beynimi kim yıkayacak? Hadi diyelim beynim yıkanmış ama Atatürkçülükle yıkanmış eee bunun neresi kötüdür? Bundan iyisi Şam'da kayısı... En azından birilerini  peygamber pardon mehdi kabul etmiyorum. Buarada bu kişi neden Amerika'da yaşıyor açıklamadınız? Bakın Fetullahçılar hocamız ameliyat için gitmişti diyorlar bu ameliyat 10 senedir bitmedi(!) İskender Beydemi hastalıktan Amerika'ya kaçmış? Ayrıca İskender Evrenesoğlu'nun müridleri ile Amerika'da yaşadığını iddia ediyorsunuz ama kendisinin bir eşi varmış ayrıc açokta modern(!) biri imiş. Siz Said'i falan bırakınız. bakın Sayın Skull onca soru sordu cevaplarsınız herhalde ben artık izliyorum zira Mizah bölümünde sizin burada yazdıklarınız kadar gülmüyorumda. :)
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: sun - Ağustos 17, 2007, 12:43:20 öö
O sizin espiri anlayışınızdır ben karışamam. Eğer gözden kaçırdığım soru varsa teker teker sorarsa kendisi sevinirim. Ayrıca Peygamber efendimiz de kendi memleketinden gitmişti çünkü o zaman da ona karşı çıkıyorlardı. Bu da işte aynısı Allah dostları hep hor görülmüştür. Amerika özgürlükler ülkesi orda dini yaşamaya irtica demiyorlar.
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: paragon - Ağustos 17, 2007, 12:50:08 öö


Eski Said'i yeni Said'i yok Said Said'dir. Kürt Sait'tir. Bu lafı söylemiştir kendisi evet.


Haklsıısnız sanyın leon ..said said dir .ozaman' kürt said 'ifadesi gereksiz sanırım  ...nede olsa ardından milyuonları sürükleyen birinden bahs ediyorsunuz     
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: sun - Ağustos 17, 2007, 12:53:11 öö
Herkese iyi geceler. Mesajlarınıza yarın cevap yazarım.
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 12:57:43 öö
Bakın bir üye taoculuk esastır gibi bir imza kullanmış sizede takiyyecilik esastır yakışırdı!

Lafta en azılı ABD-Yahudi düşmanı esasta ise en büyük ABD-Yahudi hizmetkarı takiyyeci tarikatçı-cemaatçi Müslümanlar(!) dinler arası diyalog adı altında kimlere hizmet ediyorlar? Bu dincilerin kıblesi neden hep Amerika? Şeyhleride neden Bush acaba?

Sen Peygamber efendimizden niye örnek veriyorsun? O devirle bu devir birmi? Yada kişiler tarafından sahtekar olarak kabul edilen biri ile Hz. Muhammed'i aynı anda ağza almak - aynı lafta geçirmenin ve dahası o kişiye Allah dostu demenin Müslümanlıkla ne alakası vardır? Hadi diyelim Fetullah Gülen'in suçları vardı Amerika'ya kaçtı. Peki İskender şeyhiniz burada dinini yaşadıda kim karşı geldi? Kim irticacı dedi? Yoksa Bay Mehdi'nin kulağına Amerikan kiliselerinin çan sesi dahamı hoş geldi?


Sevgiler, saygılar, hörmetler, arz-ı endamlar, saygılar bizden, sevgiler sonsuz. vs. vs...
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: sun - Ağustos 17, 2007, 01:01:22 öö
Evet Haklısınız...
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 01:04:12 öö


Eski Said'i yeni Said'i yok Said Said'dir. Kürt Sait'tir. Bu lafı söylemiştir kendisi evet.


Haklsıısnız sanyın leon ..said said dir .ozaman' kürt said 'ifadesi gereksiz sanırım  ...nede olsa ardından milyuonları sürükleyen birinden bahs ediyorsunuz     
Kürtlüğüyle övünen ve özgür bir kürdistan tohumu ekiyorum onu geliştirip büyütün diyen birine kürt sait derler tabi ki. Oldu o zaman AKP'ye milletin yarısı oy verdi(güya) o zaman eleştirmeyelim? Kürt Saidin ve Fetullah Gülen'in peşinden kimler gider? Pkk'lılar, kürt ümmetçileri, sözde müslümanlar, nurculuk dinine inananlar, kıblesi amerika olanlar, bahailer, uğursuzlar vs. haklısınız gerçekten eleştirmeyelim milyonlar peşlerinde!!!
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: paragon - Ağustos 17, 2007, 01:21:04 öö


Eski Said'i yeni Said'i yok Said Said'dir. Kürt Sait'tir. Bu lafı söylemiştir kendisi evet.


Haklsıısnız sanyın leon ..said said dir .ozaman' kürt said 'ifadesi gereksiz sanırım  ...nede olsa ardından milyuonları sürükleyen birinden bahs ediyorsunuz     
Kürtlüğüyle övünen ve özgür bir kürdistan tohumu ekiyorum onu geliştirip büyütün diyen birine kürt sait derler tabi ki. Oldu o zaman AKP'ye milletin yarısı oy verdi(güya) o zaman eleştirmeyelim? Kürt Saidin ve Fetullah Gülen'in peşinden kimler gider? Pkk'lılar, kürt ümmetçileri, sözde müslümanlar, nurculuk dinine inananlar, kıblesi amerika olanlar, bahailer, uğursuzlar vs. haklısınız gerçekten eleştirmeyelim milyonlar peşlerinde!!!
sn leon halkların kardesliğini çok duymuşsunuzdur sanırım .Sizin said nursi hakkında yaptıklarınız birer ideadır .idealar muhakeme edilmeden hüküm taşımazlar bilirisinz..ama görüyorumki siz zaten kendinizce herşeyi muhakeme etmiş suçluyu bulmuşsuz bravooo..
    Sözüm ona diyelimki said nursi ,zamanının en fanatik etnik bölücü unsuru olsun .bu neyi deiştirir.siz o sözü her agıza alışınızda kişinin etnik kökeninin vurgulamanın yanında aynı zamanda kışkırtıcılık da yapmış oluyorsunuzdur ..Atatürk hayranı oludugunuz belli oluyor..Ozaman birazcık tarih bilginiz varsa Mustafa kemelin  bu konuya nasıl yaklaşdıgınıda bilkirsiniz ...siz hem bu kelimeyi, bu üsupla kullanır. hemde atatürkün devletin üniter yapısı hakkındaki görüşünü nasıl savunabilirsiniz ...

  Sizi bu konuda Ata dsediğiniz ,kişinin üslubuna çagırmaktan başka birşey gelmiyor aklıma
   
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: paragon - Ağustos 17, 2007, 01:25:25 öö
ayrıca'' kürt ümmetçileri, sözde müslümanlar, nurculuk dinine inananlar, kıblesi amerika olanlar, bahailer, uğursuzlar vs. haklısınız gerçekten eleştirmeyelim milyonlar peşlerinde!!!''
demişsiniz
   
Görüyorumki ikazımı kavramaktan  çok uzaksınız ..
  Size eleştirmeyin diyen oldumu a be kardesim .eleştiride mahşeri adaba davet eddik ama anlamadınız..
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: paragon - Ağustos 17, 2007, 01:32:10 öö
  Bikaç eklenti daha .en iyimser ihtimalle üslübunuzun farkında degilsinizdir ...ozaman size öneri yapmak boynumuzun borcu ...böylesi etnik meselelrede (tecrübe ile sabittirki)karşı taraf nekadar haksız ve fanatik olursa olsun.amacınız hangi ölçüde bu sorunun çözülmesine yönelikse ,o ölçüde tahrikkar iddealardan ve hitaplardan kaçınırsızız.. ;)
   tabi amaç provakasyonsa o mesele ayrı .ozaman üslubun kaideleri yoktur tabii..  :)
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 01:38:43 öö
Halkların kardeşliği masallarına inanalı çok zaman geçti. Ben Kürt Said'i aşağılamak için Kürt Sait demiyorum bilakis kendisi öyle olduğu için o şekil hitap etmekteyim. Ayrıca birçok kişi Kürt Sait diye hitap eder. Kendi isteği üzerine talebeleri gibi Peygamber Bediüzzaman diyecek değilim herhalde.

Demişsinizki Atatürk'ün konuya nasıl yaklaştığını bilirsiniz? Evet Tarih'i biraz bilirim Atatürk'ün o ileri görüşlülüğünü dahasıda asıl konuşmaları ve o konuşmalarının geçiştirilmeye çalışılmasınıda çok iyi bilirim. Atatürk tarihin gördüğü en büyük İlerici-Milliyetçi ve Türkçüdür.

"DOĞUŞUMDAKİ TEK OLAĞANÜSTÜLÜK TÜRK OLARAK DÜNYA'YA GELMEMDENDİR"

”MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.”

”TÜRK IRKINDAN OLMAYAN ASKERİ MEKTEPLERE GİREMEZ.”

“BU VESİLEYLE MUHTEREM MİLLETİME ŞUNU TAVSİYE ETMEK İSTERİM Kİ,BAŞINA GEÇİRECEĞİ İNSANLARIN KANINDAKİ CEVHER-İ ASLİYİ TATBİK ETMEKTEN BİR AN BİLE YOKSUN OLMASINLAR.”

”BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR!”

”BEN SİZİN GİBİ ASİL BİR ADAM DEĞİLİM.FAKAT ASİL BİR MİLLETTENİM.”

"KANINI TAŞIYANDAN BAŞKASINA İNANMA" Eski adliye bakanı ve profesör Mahmut Esat Bozkurt'un "Atatürk İhtilali" kitabında yer alan sözdür.

BU SÖZLERİN HEPSİ BENİM ATAMA AİTTİR.


Merak ettim kürt said'iniz sizin Said Nursi'niz oluyor. Lakin bana diyorsunuz ki sizi Ata dediğiniz kişinin üslubuna çağırıyorum. Sizin Atanız başka birimi acaba? Yada Kürt Sait'mi idi?

Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 01:43:50 öö
(http://www.turksolu.org/91/foto/saidi_kurdi.jpg)

Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün”


Yalnızca bir dakika durup düşünün. Yukarıdaki tümceyi kim söylemiş olabilir? Apo mu? Aklınıza hemen Apo geldiyse, aslında bir bakıma başarılı oldular demektir. Görünen düşmana karşı Türk’ün savaşması zor olmaz.

Ama saf Türk halkının görünmeyen sinsi düşmana karşı savaşması çok daha zordur. Yukarıdaki tümceyi söyleyen kişi amansız bir Türk düşmanı olan ve son soluğuna kadar Türkiye toprakları üzerinde bir Kürdistan kurma düşüyle ölen Kürt Said ya da çoğunun bildiği adıyla Nurculuğun kurucusu Said-i Nursi’dir.

Bu tümce, bir zamanlar çıkarılan ve kime hizmet ettiğini herkesin çok iyi bildiği Özgür Ülke gazetesinde yayınlanmıştır. Yine bu gazetenin ifadesinde ve diğer Kürtçü yayın organlarında Kürt Said için “devrim şehidi” ifadesinin kullanılması nurculuğun hangi ereğe hizmet ettiğinin en kesin kanıtıdır

Nurculuk savaşla ulaşılamayan bir hedefin sinsi bir düşünce yapısı ile başarılması uğraşıdır. Bu uğraşın ana hedefini de Türkiye’nin doğusunda bağımsız bir Kürdistan kurmadır. Yukarda da anlattığımız gibi bu işi ilk başta savaş ile başarmaya çalışmışlar fakat devlet ve ordu gelenekleri olmadığından dolayı sonları hep bozgun, hezimet olmuştur.

1876 yılında Bitlis’in Nurs köyünde dünyaya gelen Said-i Nursi bağımsız Kürdistan çalışmalarına II. Abdülhamit zamanında başlar. Bu zamanlar, Türk topraklarının birer birer elden çıktığı zamanlardır. Said-i Nursi de bu durumdan yararlanmak için Abdülhamit’e bir dilekçe ile başvurur. Dilekçede Kürdistanın geleceği (!) için Kürdistan olarak adlandırdığı bölgede 3 tane medrese açılmasını ve bu burada Kürt gençlerinin eğitim görmesini ister. II. Abdülhamit bunun altındaki sinsi planı hemen fark eder. Her ne kadar Türklük akımlarını engellemekteyse de, Türk toprağını kendi eliyle teslim edecek kadar Vahdettinleşmemiştir. Bu dilekçeden sonra Said-i Nursi’yi önce sürgüne göndermeyi düşünür fakat akli dengesinin yerinde olmadığını anladığından tımarhaneye kapatılması kararlaştırılır. Said, “Zalimler için yaşasın cehennem!” sözünü Abdülhamit için söyler.

31 Mart ayaklanmasında da Kürt Said, Volkan gazetesi ile beraber yeniden sahneye çıkar. İngilizlerin tek bir kurşun atmadan bir Türk toprağı olan Kıbrıs’ı ele geçirmesinden büyük bir sevinç duyarlar. İnsanın midesini bulandıracak şekilde, Volkan gazetesinde İngiliz propagandası yaparlar. Çünkü umdukları şey Kürdistan için İngilizlerden görecekleri yardımdır. 31 Mart ayaklanmasında birçok Türk subayını vahşice katlettikleri halde Hıristiyanların kapısına birer nöbetçi koyarak onları korurlar. Yağmalanan Türkler ise umurlarında değildir. Fakat Mustafa Kemal’in kurmay başkanlığını yaptığı Yıldırım Orduları çok geçmeden bu isyanı bastırınca Isparta’ya sürülür. Bu andan itibaren Kürt Said Mustafa Kemal’i artık unutamayacak ve onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı tüm kinini kusacaktır.

Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkınca Said-i Nursi tekrar sahneye çıkar. İngilizlerin güdümünde Kürt Teali Cemiyeti’ni kurar ve İngilizlerin işgal planlarına uygun olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yeniden Kürdistan düşleri görmeye başlar. “Uyan ey Selahattin Eyyübi’nin torunları Kürtler!” diyerek Kürtleri ayaklanmaya çağırır. 16 Eylül 1919’da İkdam gazetesinde bir bildiri yayınlayarak, Türk Ulusunu Kuvayı Milliye’ye destek vermemeye, hatta onlara karşı mücadele etmeye çağırır.

Cumhuriyet’in ilanından sonra da Kürtlerin isyan dalgası devam eder. Said-i Nursi de bu isyanlara katılır. “Biraderi azamım” dediği Şeyh Sait’in isyanına katıldığından dolayı yeniden sürgüne gönderilir. Onun biraderinin, “Bir Türk öldürmek yetmiş gavur öldürmekten daha üstündür” sözü Said-i Nursi’nin düşünce yapısını dolaylı yoldan bize gösterir. Şeyh Sait Türk Ulusu’na karşı bu hainliğinin bedelini darağacında sallanarak öder. Said-i Nursi bunu asla unutmaz. Hasta yatağında yatarken şimdi Hakpar Başkanı olan Abdülmelik Fırat’a “Biraderi azamım Şeyh Sait’in öcünü alacağım.” der. Öcünü almak istediği kişi, yaşamını Türk’ü sırtından vurmakla geçiren, İngilizlere ruhunu satarak Musul ve Kerkük’ün Türklerin eline geçmesini engelleyen, Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalayarak bir Kürdistan kurma düşü olan kişidir.

Sıkça hezeyanlara kapılan Said-i Nursi’nin bir hezeyanı ise Atatürk ile ilgilidir. Emirdağ Lahikası’ndaki “Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlığını Mustafa Kemal’e vermediğim için bana hücüm ediyorlar.” sözü, en koyu ikinci cumhuriyetçilerin bile akıllarına getiremeyecekleri ve kargaları bile güldürecek kadar komik bir laftır.

İslam ile çelişkileri

Said-i Nursi’nin düşünce yapısı da İslam inanışı ile çoğu yerde çelişki gösterir. Ve bu çelişkiler İslam alimi olmayanlar tarafından bile hemen anlaşılacak şekilde çok açıktır. Hiç evlenmemesi, Cuma namazına gitmemesi, kendisine Kuran öğreten hocalarına karşı gösterdiği saygısızlık gibi. Ne Yunus Emre ne de diğer İslam büyükleri kendilerini yetiştiren hocalarına karşı “Sen bir şey bilmiyorsun.” lafını kullanmamıştır. Belki de bundan dolayı Said-i Nursi ders almak üzere gittiği tüm medreselerden kovulmuştur. Cuma namazı kalabalık olarak kılındığından ve kendisinin kalabalık yerlerde namaz kılmaktan huzur bulmadığını söyleyen Said’in durumu son derece ilginçtir. Çünkü Cuma namazı inananlar için müminlerin bir araya toplandığı bir andır ve cemaat ile kılınması zorunludur. Üst üste üç Cuma namazı kılmayan bir Müslümanın cenaze namazı bile kılınmaz.

Risaleleri ile ilgili söylediği sözler bile İslamı nasıl yorumladığını bizlere gösterir. “Risale-i Nur okumak ona hizmet etmek bir ibadettir. Ona hizmet üç aylarda yapılan zikirlere bile tercih edilmelidir.” Kısacası Said-i Nursi kendi yazdığı kitapları okumanın Allah’a karşı yapılan ibadetten daha hayırlı olduğunu söyler ve İslam’a yeni bir yorum getirir.

Bu noktada akla İngiliz casus Hempher’in anıları geliyor. Az sayıdaki İngiliz casusa verilen “İslam’ı Nasıl Yıkarız” adlı kitapta da cihadın geçici bir farz olduğu ve artık cihad yerine başka işlerle uğraşmasının Müslümanlar için daha iyi olduğu propagandasının yayılarak İslamiyetin zayıf düşürülmesi öneriliyordu. Kurtuluş Savaşı sırasında da İkdam gazetesinde Kuvayı Milliyecilerin İngilizlere karşı savaşmaması için bildiri yayınlayan Said-i Nursi’nin davranışının bir nedeni de bu olabilir mi?

Said-i Nursi, “Risale-i Nur okumak ya da yazmak alim olmak için yeterlidir. Başka şey istemez.” sözü ile Kuran’ı, hadisleri ve diğer tüm İslam bilimlerini bir çırpıda silmiş temel kaynak olarak kendi risalelerini koymuştur. Hattâ Hizbullahın öldürdüğü Zehra Vakfı’nın bir üyesinin cenazesinde de Kuran yerine risale okuyacak kadar ileri gitmişlerdir.

Bu ve bunun gibi İslamdışı yorumlarından dolayı nurcular, diğer bazı tarikatlar tarafından “narcılar” yani cehennemlikler diye adlandırılmaktadır.

Said-i Nursi’den sonra Bayrak Fethullah’ta

Said-i Nursi’nin ölümünden sonra nurcular kendi aralarında bölünmüş Fethullahçılar, Med Zehracılar, Kırkıncılar, Aczmendiler gibi çeşitli akımlar türemiştir.

Jandarma Genel Komutanlığı’nın hazırlamış olduğu rapora göre, nurcular dokuz gruba ayrılmış olup, içlerinde en güçlü konumda bulunan Fethullahçılardır. Ekonomik yönden inanılmaz bir güce ulaşan bu grubun en tanınan şirketleri ise Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonudur. Finans sektöründe Asya Finans eğitim sektöründe ise yurdun her tarafına yayılmış olan dersaneler ve Fatih Üniversitesi ile faaliyet göstermektedir. Bu dershaneler ve üniversite Fethullahçılar için bir numaralı insan kaynağıdır.

Bu çalışmalar yalnızca yurtiçinde değil yurtdışında da sürdürülmektedir. Dünyanın neredeyse yarısında Fethullah’a bağlı şirketler aracılığı ile okullar kurrulmakta ve İngiliz kültürü adına önemli hizmetler verilmektedir. Buna en güzel örnek olarak bir Türk yurdu olan Yakutistan’ı verebiliriz. Ana dili Türkçe olan bu ülkede, Fethullah bir üniversite ve 5 okul açarak İngilizce eğitim vermeye başlamış ve nihayet 1999 yılında ülkenin resmi dili Türkçe yerine İngilizce olarak değiştirilmiştir. İngiltere’nin Kazakistan Büyükelçisi 1995 yılında Fetulla’ın Kazakistan’daki okulları için “Bu okulları açmak suretiyle İngiliz kültürüne yaptığınız hizmetler ve İngiliz kültürünü yaymakta gösterdiğiniz katkılar için İngiliz milletinin minnettarlığını bildiriyor ve teşekkür ediyoruz” diyordu. Londra’da Fethullah için düzenlenen ödül töreninde de Lord Rotherham Fethullahçıların okul sayısını kendi okulları olarak kabul ile övünerek “50’den fazla ülkede 500’den fazla okulumuz var.” demiştir. Böylece Said-i Nursi gibi Fethullah’ın da kime hizmet ettiğini tüm Türk Ulusu görmüştür

Fethullah saf insanları etkilemek için üstadının taktiklerini birebir uyguluyor. Sabah gazetesinde yayınlanan bir röportajında, cehennemin önünde kollarını acıp beklediğini insanların yığınlar halinde cehenneme doğru giderken kendi cemaetinden kimsenin olmadığını Allah’ın adını vererek yemin ediyor. Böylece Fethullah İslam dünyasına Hıristiyanlıkta bulunan ruhbanlığı sokmuş oluyor. Hz. Muhammed bile sahabelerden en fazla 10 kişiyi cennet ile müjdeleyebilirken Fethullah tüm cemaatini cennet ile müjdelemektedir.

28 Şubat’tan sonra

28 Şubat sürecinde eski hastalıkları yinelediğinden ABD’ye giden Fethullah ne hikmetse bir türlü iyileşememiş ve ülkesine dönememiştir. Aradan 6 yıl geçmiştir. Ezan sesini ve minareleri çok özlediğini söyleyen Fethullah her ne hikmetse Türkiye olmasa bile başka bir Müslüman ülkeye gidip bu özlemini gidermeyi akıl edememiştir. İnsanın aklına gelen başka bir soru da insanın bir emekli maaşı Amerika’da nasıl yaşamayı başardığıdır. Bizim emeklilerimiz devlet hastenesine bile gidemezken kendisinin Mayo Clinic gibi tüm dünyanın bildiği bir sağlık kurumunda nasıl tedavi olduğunu açıklarsa en büyük hizmeti yapmış olur.

Fethullah şu an yaşamını Pensilvanya’daki bir çiftlikte CIA tarafından en düzeyde korunarak sürdürmektedir. 11 Eylül’ün ardından tüm dünyada Müslümanlar için sürek avı başlatan ABD neden Fethullah’ı korumak için en üst düzeydeki örgütünü görevlendirmektedir?

Bunun nedeni aslında çok açıktır. ABD’nin ılımlı İslam uygulaması için Fethullah biçilmiş kaftandır. Irak-ABD savaşında ABD’yi desteklediğini açıklaması, savaşta ölen İsrailli çocuklar için üzüldüğünü söylerken, Iraklı çocuklar için tek laf etmemesi onu İslamı Protestanlaştırmak için en uygun aday yapmaktadır. ABD eski başkanlarından Bill Clinton’un danışmanı Eckelman da Fettullah Gülen’i “İslam’ın Martin Lutheri” olarak tanımlıyor. Vatikan’ın bundan dolayı Fethullah’ı sevmesinden daha doğal birşey olamaz. Vatikan’ın Türkiye temsilcisi Maroviç’in, “O şeriatı getirmez çünkü ‘Muhammedun resulullah demeyen de cennetlıktır’ dedi. Onun için biz onu çok seviyoruz?” diyerek bağrına basmıştır.

Türk Birliği’nin önündeki en büyük engel: Nurculuk

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından önce ABD, ortaya çıkacak yeni durumu çok iyi değerlendirmiş, tüm Türk dünyasının tek bir çatı altında birleşmesinin kendisi için en büyük tehdit olacağını anlamıştır.

İşte tam bu noktada doğan boşluğu doldurmak üzere Fethullah devreye girer. Orta Asya ülkelerinde birbiri ardınca İngilizce eğitim veren okullar açılır.

Katledilmeden önce Necip Hablemitoğlu, Fethullah’ın ABD adına üstlendiği rolü de yazdığı bir rapor ile ortaya çıkarmıştı:

“Bizzat kendi yandaşlarının açıklamalarına göre; hocaefendileri yakın zamana kadar Türk devletinin istihbarat örgütlerine ajanlık yapmaktaydı. Bir başka ifade ile gerekli ve önemli bulduğu sakıncasız bilgileri -sırf gizli ilişkilerin ve amaçlarının örtülmesine yönelik olarak (second cover)-Türk ilgili makamlarına iletmekteydi. CIA ile bağlantının gelişmesinden sonra bu tür enformasyon hizmeti, (double-agent) statüsü içinde bir süre devam etti. CIA bağlantısı, Fethullahçıların ve de Hocaefendilerinin yerinde yani kendi vatanlarında taraf değiştirmesi (defection in place) sonucuna yol açtı. Ta ki bu çarpık ilişkiyi Türk Silahlı Kuvvetleri ve MIT farkedinceye kadar! CIA nezdinde tüm Fethullahçılar (walk-in) diye tabir edilen bir kategoride tutulmaktadır. Yani kendi ayaklarıyla ve gönüllü olarak ajanlık hizmetine talip olmuşlardır”

Kısacası kendi gizli amaçlarına ulaşmak için Fethullah, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve MİT’in işine yaramayacak bilgiler veriyor ve bu arada gerçek görevi olan CIA ajanlığını sürdürüyordu. Kısacası çift taraflı oynuyordu. Türk tarihinde devletini, ulusunu satanların sonu her zaman bellidir.

Rapordaki bir tümce son derece dikkat çekicidir:

“Fethullahçılar, Türkiye’nin hasmı olan ülkeler için en uygun ve en zengin ajan borsasını oluşturmuşlardır”

İngiliz kültürüne yaptığı çok büyük katkılardan dolayı ödül alan, yüzlerce yıllık Türk yurdu olan Yakutistan’ın ana dilinin İngilizce olmasını sağlayan Fethullah’tan bunları beklemek hiç garip olmasa gerek.

Fethullah’ın eğitim alanındaki hizmetleri yalnız yurtdışı ile sınırlı değildir. Fethullah Heybeliada’daki ruhban okulunun açılmasının en büyük destekçilerinden birisidir. Bu konudaki çalışmaları için Patrik Bartholomeos her seferinde ona teşekkür etmekte ve “Ona bir emrimiz değil ancak bir ricamız olur.” diyerek gözlerimizi yaşartan bir dostluk tablosu sunmaktadır. Aynı Fethullah ise Batı Trakya’da yaşayan Türk yurttaşlarımızın eğitim hakkı için en ufak çaba göstermemektedir. Hoş! Aslında bu çabayı gösterse ne için olacağı da oldukça açıktır.

Fethullah Türk milliyetçileri arasına girerek onları bölmeye çalışmakta ve nabza göre şerbet verme ustalığını en iyi şekilde kullanmaktadır. Askerliğinde Cemal Tural adlı komutanının milliyetçi olduğunu öğrendikten sonra bir anda milliyetçi söylemlere başlayan Fethullah tüm Türkler için “Peygamber Ocağı” sayılan ve bu görevi tamamlamayanlara kız bile verilmeyen askerlikten yırtmak için neler yaptığını anlatır. Ona göre askerlik yılları tüm yaşamının en kabuslu yıllarıdır. Korkulu bir rüya gibi sürekli olarak askerliğinin bitmesini beklediğini söyler. Herkesin 24 ay askerlik yaptığı bir zamanda 17 ay askerlik yaptığını böbürlenerek anlatır.


Zaman kime hizmet ediyor?

Tüm bu süreç içinde Zaman gazetesine biçilen rol ise Türk tezlerine karşı Ermeni ve Kürt tezlerini desteklemektir. Sayfalarında Ermeni soykırımı masallarını büyük puntolarla duyuran Zaman, şehit haberlerini ise küçük puntolarla bir köşeye sıkıştırma gayreti içindedir. Sabrının sınırları zorlanan Türk halkının Bözüyük’te PKK sempatizanlarına hak ettikleri karşılığı vermelerine “Provokasyona gelmeyin” diyen gazete, Türk insanı ile bir avuç PKK sempatizanına eşit uzaklıkta durduğunu son derece net şekilde göstermektedir. Türk insanının PKK yandaşlarına nasıl davranmalarını bekliyorlardı? Davullar calıp kurban keserek mi?

Samanyolu Televizyonu aynı yolda Türk insanına hizmetlerine (!) devam etmektedir. Bilal Ercan adını çoğunuz duymamış olabilir. Bu adam PKK propagandası yapan ve Türk Devleti’nin kapatmak için büyük uğraş verdiği Danimarkayı defalarca uyardığı Kürtçü ROJ TV’de düzenli olarak program yapan bir adam. Berat Kandili nedeniyle Samanyolu televizyonu bu adamı programına çağırıyor. Ve bu adamın kasetlerinin reklamı, Fethullah’a bağlı kırtasiye mağazalarının vitrinlerini süslemekte. Bir PKK sempatizanını Samanyolu neden ekrana çıkarıyor dersiniz? Yanıt oldukça basit. Çünkü Fethullah’ın şiirlerinden birini bu adama bestelemiş. Bundan dolayı bu adama sponsor oluyorlar. Etraflarında herhalde PKK sempatizanı olmayan bir besteci bulamamış olsalar gerek... AB üyeliği uğruna Apo’yu salıverdiklerinde de Samanyolu’nda kahramanlık türküleri okuturlar artık.

22 Eylül 2005 tarihli Zaman gazetesinde şöyle bir yazı geçmekte: “...Bize karşı yapılanlara karşı devleti bir sorgulamaya kalksak çoğu zaman dengeyi koruyamayız. Farkında olmadan devletine karşı milletin güvenini sarsmış oluruz...” Bu sözlerin kime ait olduğunu hemen anladınız herhalde. Yani Fethullah diyor ki: Bu devlet bana karşı haksız davrandı, ben bana yapılan haksızlıkları açıklarsam millet galeyana gelir, devletinden soğur. Doğrusu gözlerim yaşardı. Ne yurtsever ne mazlum insanmış Fethullah. Ama burada ince bir nüans var. Fethullah aslında aba altından sopa gösteriyor. Yazının devamında milletin güveninin sarsılması halinde anarşi doğacağını söylüyor. Yani bana yapılan haksızlıkları bir açıklarsam Türkiye Cumhuriyeti anarşiye boğulur diyor Hocaefendi.

Artık Türk gencinin böyle laflara karnı tok. Atatürk’ün dediği gibi içteki düşmanlar hiç ara vermeden calışmaktadır. Eğer günün birinde Türk toprakları üzerinde bir Kürdistan görmek istemiyorsak, nurculuk gibi ABD çıkarlarına hizmet eden sapık tarikatların oyunlarına karşı dikkatli olmalıyız. Bu yurdu atalarımızdan aldığımız şekilde çocuklarımızı da bir Türk yurdu olarak bırakmak için nurcu hareketi engellemek her Türk için bir namus borcudur.
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 01:47:06 öö
  Bikaç eklenti daha .en iyimser ihtimalle üslübunuzun farkında degilsinizdir ...ozaman size öneri yapmak boynumuzun borcu ...böylesi etnik meselelrede (tecrübe ile sabittirki)karşı taraf nekadar haksız ve fanatik olursa olsun.amacınız hangi ölçüde bu sorunun çözülmesine yönelikse ,o ölçüde tahrikkar iddealardan ve hitaplardan kaçınırsızız.. ;)
   tabi amaç provakasyonsa o mesele ayrı .ozaman üslubun kaideleri yoktur tabii..  :)
Ben üslubumun ve doğruları yazdığımın farkındayımda senin yazdıklarını anlamak zor oluyor? Anlatım sorunumu var sizde? Buarada nurculuk konusu size bukadar niye dokundu anlayamadım. :) Zira biz burada başka birşey tartışırken hemen daldınız. Konu nurculuk yada kürt said değil yeni bir topic açılırsa tartışabiliriz. Burada konuyu dağıtmayalım, Alaaddin'in istediğide zaten bu...
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: paragon - Ağustos 17, 2007, 01:57:01 öö


Merak ettim kürt said'iniz sizin Said Nursi'niz oluyor. Lakin bana diyorsunuz ki sizi Ata dediğiniz kişinin üslubuna çağırıyorum. Sizin Atanız başka birimi acaba? Yada Kürt Sait'mi idi?


[/quote] elbettde hayır demek ten ilerisine gidersem konu dagılır ...mesele benim atama duydugum saygımı ...bilin ki onu anlamak ona enbüyük saygıdır ..ve görüyorumki siz hala onu anlayamamışsınız .. sizinle bu durumu sürdürömek beni yormaz..
   
  tek bir şey ....benim üslübum kışkırtmaya yönelik degildir aksine said e kürt oldugu için kürd said diyorum kışkırtmak gibi bir niyetim yok . diyorsunuz ...bu sözü normalde anlayışla karşılardım ...ama üzerine birde beni tanıımadan ,atatürk  ve said nursi hakkında tek düşüncemi beyan etmeden nurculukla itham edip ,ataya saygımı sorguluyorsunuz ..asıl şimdi hangi arkadas bu sözleri bir kışkırtma için söylemdiginize inanır sorarım...
   
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: paragon - Ağustos 17, 2007, 01:59:09 öö
ben konuyu takip ediyordum eger bu konuyu esası dışına taşıran biri varsa sizsimniz .bakın bakalım nurcular meselesini ,saidin kürtlüğünü ,ve diğer bütün alakasız konuları yazılarında
lk kim kullanmış
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 02:00:44 öö
Konuyu yine Said'e getiriyorsunuz. Daha fazla tartışmayacağım yukarıya bir yazı astım buyrunuz okuyunuz.
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: paragon - Ağustos 17, 2007, 02:05:02 öö
  siz provakasyonu konu ile alakalı yazıların içlerine saklayıp yapıyordunuz ...ben karşılıgını açık açık  verdim onun için konu dagalmış gibi göründü sn leon ...ama korkmayın bunun çaresi çok zahmetli bi iş degil..rica ederseni hal olacaktır
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 02:13:27 öö
Bak artık sinirleniyorum senmi düşüncelerini açık açık yazıyormuşsun? Açık açık yazmıyorsun ama kimleri savunduğun besbelli. Ben Atatürk'ü anlamamışmışım Atatürk düşmanı kesimleri fazla belli etmedende olsa savunan benmiyim? Şimdi birdahaki yazındada başka kıvraklıkla yok işte ben şöyle değilim, böyle değilim, onlardan değilim, şuna karşıyım, sizin gibi düşünmüyorum gibi yazacaksınız ve yine konuyu dağıtacaksınız. onun için cevap vermeyeceğim. Yukarıdaki alıntı yazıyıda bi zahmet okuyuverin. En azından bir göz gezdirin. Milyonlarca seveni var dediğiniz kişilerin Milyonlarca sevmeyenide var bunuda unutmayınız.
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: paragon - Ağustos 17, 2007, 02:18:18 öö
Bak artık sinirleniyorum senmi düşüncelerini açık açık yazıyormuşsun? Açık açık yazmıyorsun ama kimleri savunduğun besbelli. Ben Atatürk'ü anlamamışmışım Atatürk düşmanı kesimleri fazla belli etmedende olsa savunan benmiyim? Şimdi birdahaki yazındada başka kıvraklıkla yok işte ben şöyle değilim, böyle değilim, onlardan değilim, şuna karşıyım, sizin gibi düşünmüyorum gibi yazacaksınız ve yine konuyu dağıtacaksınız. onun için cevap vermeyeceğim. Yukarıdaki alıntı yazıyıda bi zahmet okuyuverin.
ben düşüğncelerimi üslubunuz konusunda açık açık yazdımda ,siz benim bu ikazımdan fanatik nurcu oldugumu çıkardıgınız için .düşüncelerimi(nurcu oldugumu)gizlediğimi sanıyorsunuz ..ben nurcuys am nurcyum derim sizin sinirlenmenizden yada tutumunuzdan korkacak yaşta  degilim sn leon..
(site yönetiminden belirli bir  kısmı uygun görülen yere taşımalarını rica ediyorum) konuı benim açımdan kapanmıştır...
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 02:23:04 öö
Evet Haklısınız...
Buarada sevgili alaaddin unutmuştum Said Nursi'den bahsetmiştin. Avatarında kullandığın 2. Abdülhamit Said Kürdi'yi deli olduğu gerekçesiyle hapse tıktırmıştır. Said Kürdi'de II. Abdülhamit için zalimler için yaşasın cehennem ifadesini kullanmıştır. Bilginize...
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: nietzsche - Ağustos 17, 2007, 02:24:45 öö
Bir kişiyi milyonların sevip sevmemesi kimin umrunda. Önemli olan yapılanlardır. Bugün %50den fazlası Atatürk'ü anlamayan kemalizme sırtını dönen bir halk var karşımızda ama bu Atatürk'ün başarısını yaptıklarını ve ona düşman olanların kaybetmeye mahkum olduklarını değiştirmez asla da değiştirmeyecektir. Çağımızda herkes kendini daha ileri seviyeye yükseltmeye çalışırken biz hala tarikatlarla cemaatlerle uğraşıyoruz zamanımız bol ne de olsa!
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: sun - Ağustos 17, 2007, 12:18:50 ös
Alıntı
Burada konuyu dağıtmayalım, Alaaddin'in istediğide zaten bu...
Resmen komplo kurmuşsunuz.

Eski Said Abdulhamite zaten karşıydı. Yani dalalette olduğu zaman. Ama doğru yolu bulduğu zaman ( yeni Said ) Abdulhamitin hiç bir görüşüne karşı değil.

Konuyu dağıtmayın diyorsunuz şimdide Abdulhamin te saldırıyorsunuz.  Siz şimdi Abdulhamid e vatan haini de dersiniz...
Başlık: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 17, 2007, 01:19:22 ös
Bak kardeş eski sait, yeni sait diye birşey yoktur. Said Kürdi vardı oda bir vatan haini idi. Şimdi yazacağım. Ayrıca  gerçekleride eski - yeni hali diyemi geçiştiriyorlar?

Sanırım sizin eski dediğiniz Said-i Kürdi yeni dediğiniz Said Nursi adını aldığı zamandan bahsediyorsunuz galiba.

Bakınız o dönem yaşamış olan Hüseyin Nihal Atsız Said Kürdi hakkında ne demiş?

Kürt Sait 1926 yılından sonra Said-i Kürdi adını kullanmayıp said-i Nursi adını kullanır. Bu ad değişikliği ile ilgili Büyük Türkçü Hüseyin Nihal Atsız şu tespiti yapar:" Kürtlerin mevhum meziyetlerinden bahsediyor. Kısacası, onlara devlet kurdurmaya çalışıyor. Tabi devletin buna müsaade etmeyeceğini anladıktan sonra 180 derece çarkla said-i Kürdi olan adını Said-i Nursi yaparak ve nur risaleleri diye cehlin ve taassubun örnegi olan karalamalar düzerek bir din mürşidi gibi ortaya çıkmayı başarıyor." (Atsız, makaleler 111- makale adı" nurculuk denen sayıklama)

Doğrusunu söylemem gerekirse ben II. Abdülhamit'i çok sevmem. Lakin kardeşi vahdettin gibide vatan topraklarını açık açık verecek ve toprakların işgaline hiçbir zaman göz yumacak biride değildir. Ama yaptığı çok hatalarda vardır bunları ben geçmişte buradada yazdım okumuşsundur...

Said-i Kürdi 1907 yılında İstanbul'a gelerek II. Abdülhamit'e hitaben bir dilekçe yazar ve saraya verir. Dilekçede kullandığı ad "molla Said-i Meşhur"dur.

Dilekçenin içeriğinde kürdistan(!) da eğitimin türkçe yapıldığını, kendisinin buna karşı olduğunu ve kürdistanda(!) kürtçe eğitim yapılması için üç okul açılmasını talep etmektedir. Bu dilekçeden sonra Said-i Nursi (namı diger Said-i Kürdi) Abdulhamit han tarafından mişahade için toptaşı Akıl hastanesine gönderilmiş ve bir süre orada tutulmuştur. Yani Abdulhamit Han tarafından tımarhaneye gönderilmiştir.
Ve bu olayı daha sonra yazılarında kendisi şöyle açıklamıştır: "Nasılki zaman-ı istibdatta tımarhaneye düştüm, divanelerin hükmüne konuldum, eğer müdahaneye, kelbi tabassusa, şahsi menfaat için umumi menfaatı feda alan aklın icabı ise, ben divaneligi kabul ettim.Şahit olunuzki böyle akıldan istifa ediyorum. Ey Kürtler tımarhaneyi bunun için kabul ettim. Kürtlüğü lekedar etmemek için irade-i padişahiyi, maaşını, ihsan-i şahaneyi kabul etmedim."

Yani Said kürtçülük için artık her şeyi göze aldığını ve kürtlüğü ayakta tutmak için tımarhaneyi bile kabul ettiğini söylemektedir.

Yine Said- Nursi 31 mart vakasında başrol oynar ve Volkan gazetesinde kışkırtıcı yazılar yazar.

Mütareke ve Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında İstanbul'da kürt ileri gelenlerinin(!) serv in uygulanması için oluşturdugu " Kürt teali cemiyeti" vardır, bu cemiyetin üç nolu kurucu üyesi olarak karşımıza çıkar Said-i Nursi(namı diger Said-i Kürdi ve bir diger namı Bediuzaman) ve bu cemiyetin kurucu üyelerinin( ki 61 kişidirler) 1920 koçgiri, 1925 Şeyh Said( Bu Said başka Said'dir karışmasın),1938 Tunceli kürt kalkışmalarında önderlikleri vardır. Ayaklanmaların tarihlerine dikkat edilecek olursa kurtuluş savaşı, Hatay ve Musul -Kerkük meselesi gibi Türk Milletinin en kiritik dönemlerinde yurt içinde kalkışma yaparak arkadan vurmuşlardır.

Yine Said-i Kürdinin Şark ve Kürdistan(!), Kürt Teavün ve terakki gazetesi gibi gazetelerde kürtlerle ilgili bir hayli yazıları yayınlanmıştır.

Ama daha sonra arkasından gidenler tarafından onu Türk milletine kabul ettirmek için yazdıkları bile değiştirilir. Türk harfleriyle basılan kitaplarında "kürdistan" gibi kelimelere rastlanmaz.

Örnegin Said-i Kürdinin "İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi yahut Divan-i Harb-i Örf-i ve Said-i Kürd-i" adlı kitabının "Hatime" bölümü türkçe harflerle basımı sırasında yandaşlarınca değiştirilmiştir.

" Hatime'nin" esas metni şöyledir: " Ey Asuriler ve Keyanilerin cihangirlik zamanında piştar kahraman askerleri olan arslan kürtler, beş yüz senedir yattıgınız yeter . Artık uyanınız sabahtır.............................. Hemde milliyet denilen mazi derelerinde ve hal sahralarından ve istikbal daglarında haymenişin olan Rüstem-i Zal Selahaddin-i Eyyubi gibi kürt dahi kahramanlarıyla bir çadırda oturan aile gibi.............................." Ama Türk harfleriyle basılan basımda Türk milletinin duygularını okşayacak bir şekilde" Ey eski çağların cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin ahfadı olan vatandaşlarım ve kardeşlerim............................ Selahaddin Eyyübi ve Celaleddin-i Harzemşah ve Sultan Selim ve Barboros Hayreddin ve Rüstem-i Zal gibi ecdatlarımız..............." haline getirilmiştir.


Sevgiler, saygılar
Başlık: Re: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LuckyEye2 - Ağustos 17, 2007, 02:07:10 ös
   Sn. LEON konu bölünmüş diğer konudada yazıklarınızda var aklımda kalan bir kaç şey.

İlk olarak alakasız bi konuda her yorumunuza Atatürk ü katmışsınız bu Atatürk kimdir ya? Cumhuriyeti kuran üstün hizmetleri olan yalakalık ve dalkavukluktan nefret eden Ulu Önder mi yoksa dün Tv de çıkan eski şarkıcılardan biri Allah la konuşuyorum falan filan saçmalıyor sonunada Atatürk ü öven bir kaç söz ekliyor ve O 6. boyuttan geldi diyordu  herkesin azğında bir Atatürk almış gidiyor kimileri hangi takımı tutuyor diye tartışır kimileri tarikatçıların yüzüne tükürür der ama eminim yaşasa bu kemalistiz diye yaşayan topluluğun yüzüne tükürürdü O'nun  gibi şahsiyetlerin bir ulaşılmazlığı karizması olması taraftarıyım alakalı alakasız yerde ileri sürülere adeta bir kalkan gibi kullanılıp yıpratılması hiç hoş değil yakında İmralı'dakde İnkilaplardan bahsetmeye başlarsa  şaşırmayın!!!

Gelelim konuya Said Nursi Kürt olabilir bu O'nun hain olduğunumu gösterir hep şunu demiş bunu demiş lerle iş görüyorsunuz Osmanlı - Rus savaşına katılıp 4 Yıl Rusların elinde Kürt Milliyetçiliği içinmi esir kalmış Nursi hakkında bilgi edinmek oldukça zor bence yapıtlarını okuyup nasıl biri olduğunu anlamalısınız.

Sn. Leon beni azbuçuk tanıyorsunuz Türkiye hatta yurt dışında çeşit çeşit cemaat  ve tarikatların içinde bulundum sizin sorununuz cemaatlerle tarikatleri ayıramayışınız nakşibendilerle kürtleri ilişkilendirmeniz bile bu konudaki yüzeysel bilginizi gösterir kürtlerin hemen hemen hepsi Şafî dir nakşibendilik Hanefi mezhebine göre hareket eden bir tarikat olduğuna göre kürtlerle kıyaslamak çok saçma ötesi bilgisizce önyargılı bir yaklaşım.Nurcular özellikle son zamanlarda Fetullahçılar diye ayrı bir grbun türemesiyle 2 ye ayrıldılar Nurcuların çoğu Gülen in CIA ajanı olduğunu düşündüğü için oldu bu bu tür cemaatler genelde para düşkünü oluyor  yani uzun uzun anlatmak istemiyorum tarikatler ayrıdır öyle her ağzına gelen mürşid mürid ilişkisini bilip bilmeden ağzına almasın ikisi ayrı şeyler Türkiye de Kadiriller ve Nakşibendiler toplu halde karar almayan tarikatlerdir ve mürşid leri yeni size göre şeyhleri öyle tahmin edilen tipler değilllerdir Nakşibendilerin Marmara da ki sorumluları emekli bir tarih öğretmenidir ve sadece dini sorulara cevap vermektedir (İHL de öğretmendi dini bilgisi yüksektir) siyasi ve bir çok konuda ortak karar alınmaz tarikat ler deyip genelleme yapmaın lütfen.
Başlık: Re: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: SublimePrince - Ağustos 17, 2007, 06:47:23 ös
Sevgili uyeler,

Lutfen sahislar hakkinda "CIA ajanidir" vs. seklinde yorum yapmaktan kacininiz.
En son duyduguma gore bahsi gecen sahsin yesil kart basvurusu geri cevrilmis (ne kadar dogrudur bilmiyorum, ilgilenmiyorum da) fakat eger dogru ise bir CIA ajani olma ihtimali azdir. Hele ki CIA tarafindan korunuyor olma ihtimali de azdir.

Amerika'nin yapisini cogu kimse bilmez, her devlet kurulusu birbirine bagli calisir fakat, bu genel bir yanilgidir. Cogu zaman istihbarat, gocemenlik, meclis ve diger kuruluslar birbirleri ile REKABET halindedir ve COGU zaman bu rekabet ellerinden geldigi kadar karsi tarafin aciklarini cikarmaktan gecer.

111 Eylul olaylarindan sonraki butun komplo teorilerini hatirlarsiniz. Bu size bir ornek olacaktir.
Sevgiler, saygilar.
Başlık: Re: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: LuckyEye2 - Ağustos 18, 2007, 11:20:16 öö
Ben CIA ajanıdır demedim CIA ajanı olduğu iddia ediliyor dedim.
Başlık: Re: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: SublimePrince - Ağustos 18, 2007, 06:19:46 ös
Ustunuze alinmaniza gerek yok sevgili Lucky eye, mesajim direk size degildi.
Başlık: Ynt: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: Mozart - Temmuz 22, 2009, 05:59:15 ös
SAİD-İ NURSİ RUS AJANI

Adı Nurettin Peker.
Balkan Savaşı'nda, Çanakkale Savaşı'nda, Irak Cephesi'nde bulundu.
Kurtuluş Savaşı'nın gönüllü subaylarından oldu.
İki kez ağır yaralandı, ölümden döndü.
Irak Cephesi'nde esir düştü.
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin temeline ilk harç koyanlardan biriydi.
Nurettin Peker'in anılarını yazdığı "Tüfek Omuza" adlı kitap Doğan Kitap'tan çıktı.
Kitabın 311'inci sayfasına bir göz atalım:
"Kastamonu Valisi Ahmet Avni Doğan'dan aldığım gizli emir üzerine,  kendisini daha önce askerden tanıdığımdan, Kastamonu'ya sürgüne gönderilen Şeyh Said-i Kürdi (Nursi) ile eski dost olarak görüşmeye başladım. Çünkü müftüler tarafından verdirilen vaazlar kimi zaman yeterli olmuyordu. Bu vaizler hala cemaate göre konuşuyordu ve Şeyh Said-i Kürdi'nin Nurcuları hala faaliyetteydi. Ruslar! Ruslar! Ah! Ruslar!
Bu kişi babamın da arkadaşıydı ve 1. Dünya Savaşı'nda  cephede benimle de beraber savaşmıştı. O Ruslara, ben İngilizlere esir düştük. 'O Moskova'dayken görevlendirildi' derim ben! O ise 'Kaçtım Rus hainlerden' der. Tarih ve devletimiz ne der?
Ben, 1916-1918 yılları arasında Kürtlerin yaşadığı Kuzey Irak, Batı İran ve bizim Osmanlı devletinin güneydoğusunda İngilizlerle, Ruslarla, Ermenilerle bunların aldatıp isyan ettirdikleri Kürt aşiretleri ve Şii asi Arap aşiretleriyle savaştım. 30 ekim 1918'de Dicle grubuyla Musul petrolünü teslim etmemiştik. Ben esir olmuştum. Peki Said-i Nursi neden bizim geçit bölgeden olarak gidip faaliyet yapmadı? Yapabilirdi çünkü gizli örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa'dandı.
Kendisiyle beş yıl boyunca görüştüm ama bana açılmazdı. 'Sen gizli görevini yap oğlum' derdi. Daha çok savaş anılarımızı konuşarak görüşürdük. Balkan Savaşı, Hamidiye Alayları, Edirne Olayı gibi özel görüşmeler yapardı.
Kendisine Kastamonu sevenleri tarafından her öğün tepsiyle yemek getirilirdi. Çamaşırlarını yıkayan hizmetçisi de eski bir Kürt subayıydı.
Bu konu hakkında yazı ve raporlarım vardır. Allah rahmet eyleye..."

Nurettin Peker'in anılarında Said-i Nursi'ye ayırdığı bölüm bu kadar.
Görünen o ki devletin istihbarat birimlerinde Said-i Nursi'nin "Rus Ajanı" olduğuna dair raporlar vardı

Kaynak: http://www.odatv.com/Siyaset/said-i_nursi_rus_ajani-16965.html
Başlık: Ynt: Said Nursi Tartismalari
Gönderen: baris - Temmuz 23, 2009, 10:35:12 öö
Sayın M.Akyol;
Genel anlamda yazılarınıza baktığımda Laiklik,Çağdaş Cumhuriyet temelleri üzerindeki yazılarınızı ve tutumunuzu gerçekten çok beğeniyorum ve bu düşünce yapınızın yaşamınız boyunca devam etmesini temenni ediyorum.Aynı şekilde Laik,Çağdaş bir Türk genci olarak aynı fikirde olduğumuzu beyan etmek isterim.Özellikle ülkemizin düşürüldüğü bu konumda...
Said Nursinin Yaradan'a olan aşkı takdire şayan olmakla birlikte yaptıkları savunduğu fikirler ve bugünkü cemaatine bıraktıkları bir okadar da sapkındır.Cumhuriyete olan düşmanlığı,sürekli bir şeriat düzeni oluşturma arzusu ile yaptığı teşkilatlanmalar bugüne,bugünki müritlerine miras kalmıştır.Bugün Cumhuriyetimizi,demokrasimizi,sosyal hayatımızı ciddi olarak tehlike altına sokmaktadırlar.
Oysa yüreği Yaradan'a sevgi ile bağlı olanlar,İnsanları da bir o kadar severler.Maddi bedenin bu dünyaya ait olduğunu,Ruhun ise Yaradan'dan eserler taşıdığını ve birgün Bedenden kurtulup Yaradan'a ulaşacağını bilenler hiçbir zaman Şerri düzeni,O düzenin kurallarını kabul edemezler.Şerri düzen insanın hayatına saygı duymaz.Şerri düzen sosyal hayatı düzenlemez,Şerri düzen Işığı ve Bilimi göremez takip edemez.
Bugünkü müridleri çağdaş uygar toplum olabilme seviyesine sıcak bakmamakla birlikte sürekli geriye doğru giden,teknolojiden yararlanmayan,sosyal hayata kaynaşamayan,sürekli geri atmaktadır ve atmaya da devam edeceklerdir.Şeriat onların düzenidir ama Bizim düzenimiz asla olmayacaktır.Dinler Her yaradılan ile Yaradanı arasında yaşanacak ve vicdani muhasebeyi yaradılan Yaradanına karşı yapacaktır.Onlar bunun önüne asla geçemeyecektir.
Said Nursi Bir Rus Ajanı da olabilir,Bir CIA Ajanı da olabilir.Veya Başka istihbarat servislerinin de Ajanı olabilir.Kendisi Bu topraklarda yaşamış birçok cephe görmüş,kaçan padişahlar vezirler görmüş ama malesef Cumhuriyetin,Demokrasinin,Medeniyetin,Hürriyetin,Eşitliğin,Sosyal Adaletin güzelliklerini görememiş ve haliyle müridlerine de bunu gösterememiştir.