Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: Mozart - Eylül 08, 2010, 01:43:42 ös
-
Lafı hiç dolandırmaya gerek yok. Obama, geçen hafta Erdoğan’a posta koydu. Öyle bağırıp çağırmadan. Büyük nakaratlar atmadan. Diyeceğini, Erdoğan’ı kale almayarak çok güzel dile getirdi.
İsrail ve Filistin arasında doğrudan görüşmelerin başlaması onuruna Beyaz Saray’da verdiği akşam yemeğinde Amerikan Başkanı Barack Obama, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve Ürdün Kralı Abdullah’ı da ağırladı. Obama, ertesi günü, Suudi Arabistan Kralı Abdullah ve Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy’ye gelişmeleri aktarmak ve onların görüşlerini de almak için telefon açtı. Erdoğan ise ne davetliydi, ne de arandı.
Obama, Beyaz Saray’da ki konuşmasında anlattı. Bu davada çok insan canını kaybetti; geride kalbi kırık yeterinden fazla insan bıraktı; ve barış hala garanti değil. Washington’da bir araya gelenlerin hiç biri Hamas’ı bu sürecin içine – şu aşamada – dahil etme taraftarı değildi. Ama kapsamlı bir barış için Hamas’ın da müdahil olması gerektiğinin hepsi farkında. Mesele, Hamas’ın, İsrail’in varlığını kabul ettiğini; geçmiş anlaşmaları tanıdığını ve şiddeti bıraktığını açıklamasında.
Hamas ise görüşmelerin başladığı gün biri hamile dört İsrailli sivili öldürdü. Erdoğan’dan henüz “tık” yok. Doğrusu Erdoğan’ın, Hamas’ın hamiliğine bu kadar soyunduktan sonra bir “kınama” açıklamasında bulunmasını da beklemek sanki hafif saflık gibi. Türkiye, eski Türkiye olsa, böylesi bir ikilem yaşanmaz; Hamas’a da yaptığının iş olmadığı rahatlıkla söylenirdi. Ama neyse...biliyoruz ki Başbakan, her yaşamın kıymetli olduğunu deyip deyip, niyeyse hep işine gelen “canlara” içi yanıyor. Bunların arasında İranlı Sakine de dahil, Darfur’da yaşamını hunharca kaybeden minik bedenler de...
Ve tekrar tekrar ne Mavi Marmara olayını gündeme getirmek, ne de Gazze operasyonuna Başbakan’ın tepkisini dillendirmek istiyorum. Önemli olan Erdoğan’ın, bundan sonra ne yapacağı. Zira Obama için sürecin sonunu belirleyecek “adımlar” kilit değerde olacak. Bu bağlamda, Amerikan Başkanı, Erdoğan’ın ve dolayısı ile Türkiye’nin bu sürece etkilerini dikkatle takip edecektir. Erdoğan da büyük ihtimal haftaya pazar günü referendum sonuçlarına göre yeni siyasi hamlelerini kurgulayacaktır. Bekleyelim...
Kaynak: http://www.hasturktv.com/homepage_articles/73.htm
-
Türkiye'nin batı karşısındaki bilindik durumudur/kaderidir bu, örn; AB fotoğrafı çektirilir dönemin başbakanı ecevit de oradadır poz verir, ancak çekilen fotoğrafta ecevit'e yer verilmez, falan filan. Peki neden böyledir? Çünkü zamanında, Türkiye'nin kurucuları ve egemenleri, Batı zihniyetine sahip bir devlet olmak yerine, Batı'nın 'kendi işlerine karışmaması halinde', "Ortadoğu'da, Batı'nın çıkarlarını korumanın ve kollamanın" sözünü vermişlerdir de ondan. örn; http://www.internethaber.com/enver-pasanin-ingilizlere-teklifi-167932h.htm Daha sonra bu sözün sınırları, Türkiye'de askeri darbelerin yapılmasına/iktidarların belirlenmesine kadar genişlemiştir(!) . Yani özetle; Türkiye görünürde bağımsızdır ancak Batı'nın çıkarlarından bağımsız olamayan bir devlettir. Konu hakkında ayrıca Türkiye-Amerika ilişkileri: http://taraf.com.tr/ayse-hur/makale-kucuk-amerika-buyuk-amerika-ya-karsi.htm
-
Birincisi T.C. Başbakanına posta koyulması size nasıl haz veriyor onu hiç anlamış değilim. Sonra da gelmiş vatan, millet vesayre yorumlar yapıyorsunuz boşa konuşuyorsunuz. En hödük adam bile eleştirdiği hatta kin tuttuğu vatandaşına, topluma ve millete yönelik bir atak olduğunda onu kollamasını bilir ve hatalarını örter.
İkincisi ortada posta koyan yok postayı yakın zamanda koyan koymuş. Ortada sadece siyaset var :)
Üçüncüsü tamam argo belli bir yere kadar izin veriliyor fakat konu başlıklarına kadar izin verilmesi ilginç sözüm admine.
-
Bu yazıdan sonra bir son dakika haberi var;
Yazarın dediği gibi "Obama, Erdoğan’a posta koydu" ya, Obama yandaşları ABD halkına sms göndermiş, Beyaz Saray önünde toplanıp "padişahım çok yaşa", "nasılda Davos Fatihi'ne posta koydun ama" diye bağıyorlarmış.
Son olarak, yandaşlar, video paylaşım sitelerine "Dünya Başkan görsün", "Beyaz Saray Fatihi" gibi başlıklarla video yüklüyorlarmış.
-
Yazık sana.
-
Ekte vermiş olduğum kişilik testini doldurun, ben Size gerekli açıklamayı yapacağım.
-
Sn üyeler sınırlarda dolaşmak tehlikeli olabilir. Haddin de bir haddi vardır. Hatırlatmak istedim.
Sevgi ve saygılarımla.
-
Erdogan, mahalle kabadayıları gibi davranıp, tribünlere oynamış, Obama ise gercek bir devlet adamı davranmistir.
-
Zamanında çok doldurdunuz zannediyorum :)
-
Sn II. Abdülhamit,
Bu konuda yapılan genel uyarıyı dikkate almanızı önemle rica ederim.
Forum Kuralları m. 12. Forum bilgi paylaşım merkezi olduğu için gereksiz-kişisel tartışmalara-atışmalara girmek yasaktır.
Konuya gönderdiğimiz mesajlar gerek yukarıda özellikle aktardığım 12. madde ve gerekse 5. maddeyi ihlal eder niteliktedir. Bu mesajimiz konuyla ilgili son uyarı niteligindedir.
Tüm üyelerden üye olurken okuyup kabul ettikleri Kurallara uygun davranmalarını beklemek hakkimizdir. Aksine durumlarda gereken müeyyideyi uygulamaksa forumun ahengi, dengesi ve seviyesinin korunması için olmazsa olmaz gorevimizdir.
Bu vesile ile saygılarımla
-
Sn. Skullg
Tartışmalar forumun tuzu biberidir. Hakaret olmadığı taktirde cezaya gerek olmadığını düşünüyorum.
-
Tartismanın, müzakerenin gerekliliğini kabul ederim. Ama bu konu kapsamında kalmak şartıyla ise yarar. FK 12 kapsamına giren gereksiz-kişisel atismadir. Ki bu kural nihayet başka kurallar da desteklenmistir. Forum Kuralları kapsamında yapılan paylaşım ve tartışmalara zaten yonetim olarak müdahil olmuyoruz. Uyelerimizden de bu kapsam icinde paylaşım ve muzakere bekliyoruz.
Saygılarımla
-
Posta koymak her yiğidin harcı değildir sn. Mozart.
Hem hatırlatmak isterim, 3 ay önce Erdoğan'a güvenlik konseyinde hayır oyu kullanması için 40 takla atan Obamaydı.
1'i hamile 4 israilli sivil öldü diye burada sitem ederken, binlerce Filistin'li şehit olur iken hiç böyle konu açtığını görmedik.
*** Kaldı ki o ölen masum israilli kişileri öldürenlerde israillidir. Mahmut Abbas'ın israilin piyonu olduğunu biliyoruz. Almanya'daki Yahudi katliamından beridir yahudi menşeli yöneticilerin, kendi insanını basiretsiz oyunları için nasıl da harcadıklarını çok iyi biliyoruz.
Ben o ölen 4 sivil için Allah'tan rahmet dilerim. Onları katleden insan değildir, insan dışı adi mahluktur diyorum.
Peki siz binlerce Filistinli sivili haksız yere öldürenlere karşı aynı tutumu gösterebilir misiniz?
Forumdaki eski konu ve mesajlarından zaten biliyorum ki, Filistin de ölen masum insanları savunanlara Filistin özentisi diyorsunuz.***
Toplumları geliştirelim, kıtaları birleştirelim diyorsun da bu sizin ve olmaya çalıştığıniz zümre ile imkansızdır. Bunu zamanında başarmışlardı. Onlarca milleti, farklı dinlere mensup insanları ve 16 mezhebi tek çatı altında özgür ve insan gibi zaten yaşıyordu. Bunu başaran Osmanlı Devletiydi. Osmanlı Devleti'nin arkasında Evrenin Yüce Mimarının, Türk Milleti'ne vermiş olduğu gücü vardı. Bu gün Amerika'nın arkasında olduğu gibi sayamayacak kadar çok gizli örgütlenme ve para hakimi maddi açıdan güçlü aileler yoktu!
Mesaj tarafımca duzeltilmistir. skullG
-
Forum kuralları
Madde 7 - Forum Alanlarımız internetteki diğer forumlardan daha ciddi ve düzeyli niteliktedir. Üye mesajlarının üslubu, içeriği, diğer üyelere hitabı ve benzeri konularda forum teamüllerine ve Masonlar.org Sitesi geleneklerine uygun yazışma yapılması beklenir.
Madde 8- Nezaketsiz, gayrı-ciddi, kırıcı, gereksiz sert, saygısız veya hakaret niteliğinde kabul edilecek mesajlar ile küfür, argo vs. özensiz ve istenmeyen ifade veya üslup içeren mesajlar forumda gönderilemez.
Madde 12- Forum bilgi paylaşım merkezi olduğu için gereksiz-kişisel tartışmalara-atışmalara girmek yasaktır. Paylaşmak dışında yönelim içeren mesajlar uyarıda bulunmaksızın silinir. Aynı mesajların tekrar yazılması ve/veya forum yönetimine mesaj alanında yazılarak soru sorulması eylemlerinde bulunanların erişimleri kısıtlanarak üyelikten çıkartılırlar.
Madde 16- Mesajlarda bir olay anlatıyorsa, olay içinde olumsuz şekilde nitelenen kişi, kuruluş ve marka isimleri gizlenmeli ve forum teşhir amaçlı kullanılmamalıdır.
------
Sn. Barbaros,
Yukarıda gönderdiğiniz mesajla tekraren hatirlatilan yukarıdaki kuralları ihlal ettiginiz saptanmistir.
Forumumuzun statusu ne olursa olsun, gorusleri ne yonde olursa olsun Hicbir uyesine karsı hicbir forum uyesi, nezaketten yoksun, gereksiz bicimde sert, kırıcı. Kişilik haklarına saldırır nitelikte mesaj gonderemez. Göndermesine müsaade edilmez.
Tüm Forum üyeleri eğer bu forumda paylaşımda bulunmak, görüş ifade etmek istiyorsa Forum Kurallarına göre davranmak zorundadır. Aksi yaklaşımlara bugüne degin müsaade edilmediği gibi bundan sonrada görmezden gelinmesi söz konusu bile olamaz.
Burası Haricilerin de görüşlerini paylasabildikleri Masonlar.org'un Genel forum bolumudur. Ve burası diğer forumlarla, internet ortamlariyla karistirilmamalidir. Burada aklınıza geleni fevri bir bicimde saygıdan yoksun, nezaketten uzak bicimde aktaramaz ve yazamazsiniz.
Mesajinizda düzeltme yapmakla birlikte ayrıca yaptırım hususunda da bir karar verileceğini bilmenizi isterim.
Bu vesile ile saygılarımla.
-
Sevgili Dostlar,
Kötü sözleriniz benim için önemli, belki de onlar benim tekamülüm için gerekli. Neyse bunlar bi(r) yana, yazdıklarınız beni heyecanlandırmıyor. Söyledikleriniz klasik gözle bakılmış, sağdan soldan duyma bilgiler. Öyle bir yazın ki içim kıpır kıpır olsun, Size cevap vereyim.
Kimin haklı, kimin haksız olduğu önemli değil, önemli olan yeni bir şey öğrenmek.
Sevgiyle
-
Sn. Skullg bu işi iyice sıkıcı bir hale getirmeye başladınız. Yazmayalım isterseniz, ne dersiniz ?
-
Sn II. Abdülhamit,
Forum Kurallarini okuyunuz. Eğer Anlaşılmayan bir yer varsa sorunuz aciklanacaktir. Forum Kuralları m. 14e de dikkat edınız.
Forumda yüzlerce üye tarafından açılmış binlerce konu var. Bu konulara pek çok mesaj gönderilmiş. Bunlar icinde yonetim tarafından kurallara aykırılık sebebiyle düzenlenen, silinen mesaj sayısı çok küçük bir binde oluşturur.
Her konuda hersey yazilabilir. Yeter ki kurallara aykırı olmasın. Bunu forumun en eski üyelerinden biri olan sizin daha iyi bilmeniz gerekmektedir diye dusunmekteyim.
Ahenkin bozulmasına asla izin verilmeyecektir. Eğer bu durum yazmanıza mani olacaksa yazmaya bilirsiniz.
1,5 yıl evvel (16.03.2009'da) yaZdiklarimi lüzum uzere alintiliyorum:
"Sn. Üyeler,
www.Masonlar.org sitesi ve bu sitenin Harici üyelerinin paylaşımda bulundukları "Harici Forum" bölümü diğer internet paylaşım platformlarından daha ciddi ve daha seviyelidir. Forumun yozlaştırılmasına asla izin verilemez. Tüm Forum üyeleri buraya niçin geldiklerini, neden bu foruma üye olduklarını tekrar kendilerine sormalıdırlar. Eğer anlamsız tartışmalar yaparak günlük sıkıntılardan ve gerçek hayattaki dertlerden sıyrılmak ve bunların stresini sanal dünyada atmak gayesiyle ise ne yazık ki www.Masonlar.org bu isteklerini gerçekleştirebilecekleri bir platform değildir. www.Masonlar.org'un Harici Forum bölümününde bilgi paylaşımının en üst düzeyde olduğu, üyelerin birbirleriyle anlamsız tartışmalara değil güncel bir mevzu üzerinde bile konuşurken bilgi birikimlerini birbirlerine aktardıkları, birbirlerini değil fikirlerini eleştirdikleri bir platform olması çabası içerisindeyiz.
"Hınca hınç ile karşılık verilince hınç nasıl biter" diye sorar veya çok güzel bir ders verir Buda, hakarete hakaretle, aşağılamaya aşağılamayla, hınca hınçla karşılık verilen değil, hıncın, hakaretin, aşağılamanın, hor görmenin olmadığı buna karşılık Hoşgörünün Toleransın karşılıklı saygının, sevgininin, yüceltmenin, farklı fikirlerin özgürce tartışılablidiği ve katılmasam bile söz hakkınızı sonuna dek savunuyorum denilebilen bir Japon şiirinde denilen "Kör bir dilenci de hiç olmazsa çiçeklerin kokusunu duyar" derinliğine sahip, başkalarının kusurlarını gösteren değil onları örten ve kendi kusurlarını açık bir dille söyleyebilen, Protogaras'ın "evrenin ilkeleriyle uğraşmayı bırakın... herşeyden önce kendinize dönün, kendinizi tanıyın. Kendinizi tanırsanız evreni de tanımış olursunuz" Hz. Muhammedini "kendini bilen rabbini bilir" sözüne kulak verip başkalarını değil kendini bilen Şeyh Galipçe "Hoşca bak zatınakim zübde-i alemsin sen / merdüm-ü dide-i ekvan olan ademsin sen" deyip sevgiye ulaşacak olgunluğa erişme yolundaki paylaşımcıların çoğunlukta olduğu bir platformdur www.Masonlar.org ve oyle de kalmalıdır.
Farklı düşünmeliyiz ki tartışabilelim, tartışalım ki ilerleyebilelim. hiçbir şey bilmeyen hiçbir şeyi sevemez der Paracelsus ve şöyle devam eder Anlayan kişi aynı zamanda sever, farkına varır, görür. Bir şeyin aslında ne kadar bilgi varsa daha fazla sevgi vardır. Bunun için daha fazla sevelim, daha fazla sevdikçe eminim ki etrafımıza daha fazla ışık sacacağızdır. "
Sevgi ve Saygılarımla.
-
Sayın SukulG'un son iletisindeki vurguladıklarına katılmamak mümkün değil.
Bulunduğumuz ortamı kişisel gelişimimiz için bir zemin olarak kabullenirsek,duygularımızı kontrol etmekte daha rahat davranabilecğimize inanıyorum.
Tölerans,gelişimin öncül şartlarından belkide en önemlilerinden birisi.Her ortamda olduğu gibi,bu sosyal ortamda da kişilik sorunlarını çözmeyi düşünmeden başkalarını taciz ve tahrik etmeyi alışkanlık haline getiren,bu durumdan haz duyan,bu şekilde eksikliklerini örtebileceğine inanan,henüz gelişime istek duymayan,mevcut durumlarını muhafaza ederek onaylanmayı huzur ve kişisel mutlulukla eşdeğer sanan,güdülerini aklına ikame eden,onaylanmak adına inanmadıklarını savunan,aidiyet adına dikkat çekme yöntemlerini benimsemiş,kusurlarını kabullenmekte zorlanan kimseler olacaktır.
İşte tölerans bunun için gereklidir.Böyle durumlarda,töleranslı davranmayı başarabilenler forumda boşa vakit geçirmemişler demektir.
Umarım,bu kutsal erdemi elde etmeyi ve korumayı hepimiz başarabilecek duruma geliriz.
Saygılar
-
Birkaç çeşit tartışmacı vardır. Büyük resmi gören, ve göremeyen.
Büyük resmi gören, tartıştmanın amacını karşısındakini ikna etmek olarak görür veya karşısından bilmediği bir şeyi öğrenmişse, bunu "veri" olarak kabul edip kendi yanlışını düzeltmek ister ve doğruya, hakikate ulaşmaya çalışır. Bu hakikat ise yarar sağlayan temiz bilgidir.
Küçük hesaplar peşindeki tartışmacı ise, karşısındaki kişiyi ikna etmek yerine, onu alt etmeye çabalar. Bir müzakere salonunda değildir; ringdedir. Savunduğu şey her neyse, girdiği yolu sonuna kadar götürmek ister. Kendi bildiklerinden başkası ona hatırlatıldığında, görmezden gelmeye veya çarptırmaya eğilimlidir. Yanlış yaptığı gösterildiğinde, kabul etmek yerine ego savunma mekanizmalarını devreye sokar. Tartışmada amacı, kesinlikle "iyi niyet" değildir. Motivasyonu merak ve ortak paydadan çok, öfke ve rövanş hissidir.
Hep düşünmüşümdür, özelliklse siyasi tartışmalarda, bu sonuncular, böyle yapmakla neye ulaşmaya çalıştıklarının bilincindeler mi diye. Çünkü tartışırken kullandıkları metodlar, daha baştan, düşmanlık ve öfke üzerine kurulu olduğu için, tartıştığı tarafı hiçbir zaman ikna edemeyecektir. Bariz bir şekilde meseleler, olgular , veriler değil, egolar çarpışır. Söylemlere de (morartmak, posta koymak, alt etmek, yapıştırmak vb.) bunlar yansır.
Öfke tabii ki doğal bir duygudur, ve insan ilişkilerinde zaman zaman gösterilmesi, ifade edilmesi gereken bir duygudur. Fakat hakikate götüren yolda, baştan öfke ile donanmak hakikate değil, düşmanlığa götürür. Konular değil, kişiler tartışılır.
Çok sevdiğim bir sözle bitireyim;
"Büyük insanlar fikirleri, normal insanlar olayları, küçük insanlar ise kişileri tartışırlar"
-
Sayın Forum üyeleri;
Bir Dernek adı altında, Hamas teröristlerine açıkca destek veren insanlari milli kahraman yapmak,onları şehit göstermek hangi etik değerle bağdaştırılabilir ki?
Birileri sizin ülkenizin ortasına füze yerleştirip,her aklına estiğinde sivillerin bulunduğu yerleşim birimlerine bomba yağdırsa,sizin yapacağınız eylem ne olurdu?
Kargaşayı çıkaran ve dünyaya fesat salan,iddia edildiği gibi İsrail mi,yoksa bir cemaate mensup olan 10-15 beyni yıkanmış (sözde dernek mensubu) zavallı mı?
10-15 acizaneyi bir gemiye doldurup, hangi akla hizmet göstermelik yardım kampanyası adı altında savaşı körükleyen eylemlerde bulunuyorsunuz?
Türkiye ulusal arena'da bugün ekonomik anlamda yükseliyor ise bunun tek gerçek sebebi yahudi sermayesidir...
Saygılarımla*
-
Tek gerçek sebebi yahudi sermayesi olduğunu söylediniz Sn. Athens . Bunu biraz açabilir misiniz ? Öncesi ve bugünü söylerseniz daha memnun olurum.
-
Türkiye'nin batı karşısındaki bilindik durumudur/kaderidir bu, örn; AB fotoğrafı çektirilir dönemin başbakanı ecevit de oradadır poz verir, ancak çekilen fotoğrafta ecevit'e yer verilmez, falan filan. Peki neden böyledir? Çünkü zamanında, Türkiye'nin kurucuları ve egemenleri, Batı zihniyetine sahip bir devlet olmak yerine, Batı'nın 'kendi işlerine karışmaması halinde', "Ortadoğu'da, Batı'nın çıkarlarını korumanın ve kollamanın" sözünü vermişlerdir de ondan. örn; [url]http://www.internethaber.com/enver-pasanin-ingilizlere-teklifi-167932h.htm [/url] Daha sonra bu sözün sınırları, Türkiye'de askeri darbelerin yapılmasına/iktidarların belirlenmesine kadar genişlemiştir(!) . Yani özetle; Türkiye görünürde bağımsızdır ancak Batı'nın çıkarlarından bağımsız olamayan bir devlettir. Konu hakkında ayrıca Türkiye-Amerika ilişkileri: [url]http://taraf.com.tr/ayse-hur/makale-kucuk-amerika-buyuk-amerika-ya-karsi.htm[/url]
Son bomba: Clinton Gül ile konuşurken makyaj tazeledi: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1020563&Date=25.09.2010&CategoryID=81
Ancak şunu iyi anlamamız gerekir ki, orada Gül yerine Kılıçdaroğlu olsa da aynısını yapacaktır Clinton. Özetle; bu, Türkiye'nin dramıdır, dışarıdaki durumudur. Umulur ki ileride düzelir ama bu kafayla zor...
-
...
Türkiye ulusal arena'da bugün ekonomik anlamda yükseliyor ise bunun tek gerçek sebebi yahudi sermayesidir...
Sayın Athens, bu noktada sonuna kadar haklısınız. Musevi lobisi olmasa, Türkiye uluslarası arenada da çok zor durumda kalacaktır. Çünkü Türkiye'nin yurtdışında kulis yapabilecek ona destek olacak bir lobisi (maalesef) bulunmamaktadır. Bu sebeple, yahudilerin Türkiye için önemi büyüktür. Saygılar.