Burada bir hoşnutsuz durum göreceğiz.
Aydın Kırılganlığı
Üzülerek belirtmek gerekirse, ülkemiz aydınının, ölümcül olmayıp ancak süründürücü seyreden "aydın kırılganlığı" hastalığı toplumumuzun aydın olma yolunda ilerlemeye çalışan büyük bir bölümüne de bulaşmış bulunmaktadır. Bu olumsuz özellikler:
1. Alınganlık,
2. Kırılganlık,
3. Kaçış sendromu,
4. Ben bilirimcilik,
5. Üretken olmayan eleştiri tutkunluğu,
6. Üretenleri küçümseme, üretilenleri beğenmeme,
7. Bir kurtarıcı önder mucizesi bekleme,
8. Sürekli pohpohlanma isteği,
9. “Yalnızlığımda ben mutluydum, bizden bir şey olmaz abi" teranesi,
10. Küskünlük ve inzivaya çekilmedir.
Kendiliğinden her şeyin düzelmiş olduğu bir ülkenin hayalini kurup, sürekli bu hayal içinde yaşama ve bu hayali sayıklama biçiminde seyreden bu alınganlık ve kırılganlıklar şeklindeki hastalık, maalesef ki ülkemiz aydınının genlerine değin işlemiştir.
Oysaki aydın kişi çok düşünen eleştiri bilincine sahip, sorunları aklın ışığında irdeleyen sorgulayan ve sorulara yanıt arayan, bilgisini arttırmak için sürekli araştıran okuyan, tartan gelişmeye ve ilerlemeye inanan, değerlendirme kabiliyeti gelişmiş kimseye demiyor muyuz?
Düşünmesi istenilmeyen kimseden bütün bu vasıflara sahip olması beklenebilir mi?
Zaten sahip olması da gerek yoktur aslında. Aydının tek dayanağı ödünsüz düşünce ve ifade özgürlüğüdür.
Aydının, profesyonel geleneklerinin yanı sıra toplumuna ait kültürel geleneklere de bağlı olması gerekmektedir. Bu gelenekler aydının halkıyla arasındaki iletişim kanalıdır. Daha açık bir deyişle, halk ile aydının aynı dili konuşuyor olmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, birbirlerinin dillerini anlamamaları durumunda aydın, halkı tenvir eden, ülkeye hizmet eden bir "münevver" değil, bir yabancıdır.
“Aydın olmak”, bencillikten uzak, cesur, dürüst, yetenekli ve sorumluluk bilincine sahip olmakla eş anlamlıdır. Ve ağır bir bedeli vardır.
Aydını sırf bir düşünce insanı olarak değil, sırtında ağır bir sorumluluk olan toplumun ona inanması ve güvenmesi sonucu bazı sorumlulukları ve görevleri olduğuna inanan ve aksiyonda da bu doğrultuda çaba sarf eden kimsedir.
Katılıyorum. Öyledir.
Nitekim bundan ötürü kimileri aslında aydın falan değildir ama aydın gibi görünür; kendisini öyle gösterir.
Yazarımız da izleyen bölümde bu konuya değiniyor.