Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: dünya nüfusunun korkutucu artış hızı  (Okunma sayısı 9303 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 11, 2010, 07:29:53 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 159
  • Cinsiyet: Bay

En güncel tahminlere göre dünya nüfusu 2010 ocak ayı itibariyle 6.800.000.000'u aşmıştır.

Dünya nüfusu;

1 milyara 1802 yılında ulaşılmıştır.
2 milyara 1927 yılında ulaşılmıştır.
3 milyara 1961 yılında ulaşılmıştır.
4 milyara 1971 yılında ulaşılmıştır.
5 milyara 1987 yılında ulaşılmıştır.
6 milyara 1999 yılında ulaşılmıştır.

Yukarıdaki rakamlara göre, son 81 yılda dünya nüfusu üçe katlanmıştır.

Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında yayınlanan tahminlere göre:

7,2 milyara 2010 yılında ulaşılacaktır.
8,5 milyara 2020 yılında ulaşılacaktır.
9,6 milyara 2030 yılında ulaşılacaktır.
10,3 milyara 2040 yılında ulaşılacaktır.
12 milyara 2050 yılında ulaşılacaktır.
30 milyara 2075 yılında ulaşması beklenmektedir... (ABD'nin Milli İlimler Akademisi'nde yapılan bir araştırmaya göre)

Peki, Dünya bu kadar nüfusu beslemeye yetecek kaynalara sahip midir? Yada bu nüfus artış hızı sürdükçe insanlık için bir tehlikenin yaklaştığı da söylenebilir mi? Dünyada sadece insanların nüfusu bu şekilde parabolik olarak artmaktadır. Diğer canlıların ise nüfus hareketleri ya minumum düzeyde artış ve azalış içermekte veya giderek azalım yönünde bir hareket izlemektedir.

Bu noktada işin önemi anlatabilmek için ekologların bir adada yaptığı deneyi aktarmak isterim:

Daha önce geyiklerin bulunmadığı bir adaya erkekli dişili bir grup geyiği bıraktılar. Amaç geyiklerin artış hızını tespit etmektir. Adadaki geyik nüfusu başlangıçta çok yavaş arttı. Sonra giderek hızlandı. Geyiklerle insanlar arasında bir benzerlik olmamasına rağmen artışları insanın artışına benzer "Deli J" artışı şeklindeydi.

Ancak bu hızlı çoğalış da devam etmedi. Bir zaman sonra nüfus artışı "geometrik dizi"den ayrılarak yavaşladı ve sonunda durdu. Böylece adada yıldan yıla pek değişmeyen bir geyik nüfusu kaldı.

Bunun nedeni konusunda ekologlar şöyle diyorlar: "Başlangıçta bol yiyecek bulan geyikler çoğalma kapasitelerine uygun şekilde çoğaldı. Nüfus arttıkça baştaki yiyecek bolluğu azaldı. Yem azaldıkça beslenmek ve hayatı devam ettirmek zorlaştı. Yiyecekler ve su (kaynaklar demek de mümkün) güçlülerin inisiyatifine girdi, onların ayrıcalığı haline geldi. Kaynaklar azaldıkça geyiklerde saldırganlık arttı, kıtlık başladı. Bu kıtlıktan nasibini önce yavrular, sakatlar, güçsüz yetişkinler ve dişiler aldı. Annelerin sütü azaldı. Kısırlık ve ölü doğumlar arttı. Bireylerin vücut dirençleri düştü ve hastalıklardan ölümler çoğaldı.

Sonuçta nüfus artışı yavaşladı ve adada ancak kaynakların yettiği kadar geyik kaldı.

Deneyde de görüldüğü üzere insan nüfusunun artış hızının bu hızla sürmesi durumunda yaklaşık olarak 2060 yılında dünyadaki besin ve su kaynakları insan nüfusu için yeterli kalmayacağı için insanlığı bir felaket beklemektedir.

Böyle bir felaketin önüne geçebilmek için geri kalmış veya az gelişmiş ülkeler ya nüfus artış hızını yavaşlatmalılar ya da ekonomik kalkınmalarını veya ülkelerinin kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirme çalışmalarını hızlandırmalıdırlar. Her ikisini de yapabilmek en ideal çözümdür, fakat bize göre birinci seçenek daha kolaydır. Gelişmiş ülkeler de az gelişmiş ülkelere yardımcı olmalıdır.

Çünkü, rakamların gösterdiği bu dengesizliği, dünya çapında büyük patlamalara meydan vermeden ciddi tedbirlerle gidermek gerekmektedir.

Kaynak: Doç.Dr. Hayri ÇAMURCU, DÜNYA NÜFUS ARTIŞI VE GETİRDİĞİ SORUNLAR
« Son Düzenleme: Ocak 11, 2010, 07:44:38 ös Gönderen: alcyone »
veritas lux mea.


Ocak 11, 2010, 10:28:50 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Klasik popülasyon hareketi :) Geldiği en uç nokta ise , yaşlı, hasta ve sakat olanların diğerleri tarafından yenilmesidir...Umarım dünya bu vahşeti görmesin ; yani umarım...


Ocak 11, 2010, 11:39:07 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Sn alyone, paylaşımınız için teşekkürler oldukca dikkat çekici bir konu,

ancak sn Çamurcu'nun 2005 yılındaki makalesine haddim olmayarak bir atıfta bulunucam;

2004 yılında bayağı detaylı hazırlanmış bir başka raporda, muhtemel senaryolar ile birlikte 2300 yılına kadar kapsamlı ve bölgesel veriler hazırlanmış, paylaşımınıza ek olarak zannederim konuya ilgi duyan, *ve vakti olanlara* faideli olacaktır.... Genel itibarla Sn Çamurcu'nun yaklaşımı bana biraz fazla karamsar geldi...

http://www.un.org/esa/population/publications/longrange2/WorldPop2300final.pdf

saygılar
« Son Düzenleme: Ocak 11, 2010, 11:41:09 ös Gönderen: cardiffmonster »


Ocak 12, 2010, 02:25:33 öö
Yanıtla #3
  • -M-
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 357
  • Cinsiyet: Bay

İmza -M-


Ekim 28, 2010, 12:28:36 ös
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Bence aşırı iyimser bir senaryo.
Ayrıca geyiklerle insanı karşılaştırmak büyük hata. Geyikler kaynaklarını genişletip adaya zarar vermediler.
Hem geyiklere gerek yok, yaşanmış gerçek bir hikaye var.

Paskalya adası sakinleri Rapanuiler...
Dünyanın en ıssız adasında yaşayan Rapanuiler, tüm kaynaklarını sonuna kadar harcadı ve kurdukları medeniyet daha fazla ayakta kalamadı.
Bir zamanlar adalarında yükselen dünyanın en yüksek palmiye ağaçları yok oldu. Rapanuiler kereste için tüm ağaçları kestiklerinden toprak erezyonuyla karşılaştılar. Kano yapabilecekleri ağaçları kalmadığından artık balığada çıkamıyorlardı.
Rapanuiler pasifikdeki en görkemli medeniyeti kurmuştu, girişimci çiftçileri, heykeltraşları, müstesna denizcileriyle birlikte, artan bir nüfusa ve azalan kaynaklara sahiptiler.
Ada sosyal karmaşaya, ayaklanmaya ve kıtlığa sahne oldu. Pek çoğu bu karışıklıktan sağ çıkamadı.

Paskalya adasının esas gizemi, garip heykellerinin oraya nasıl gittiği değil, Rapanui halkının neden zamanında tepki vermediği.

Bu adanın akıbetiyle günümüze en çok uyan teori.
(Home belgeselinden alıntıdır.)

Saygılarımla.
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
19748 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 03, 2012, 12:56:32 ös
Gönderen: yazbenide
29 Yanıt
13191 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2017, 10:02:35 öö
Gönderen: Gezdirici
Bir Dünya Yönetmek

Başlatan alpacino Mizah

1 Yanıt
2977 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 06, 2007, 09:46:56 öö
Gönderen: Prenses Isabella
27 Yanıt
18132 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 29, 2009, 02:10:56 öö
Gönderen: de_hund
9 Yanıt
6675 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 01, 2014, 12:02:42 öö
Gönderen: propulsion
0 Yanıt
5615 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2008, 05:46:12 ös
Gönderen: bugfree
Ot Hızı

Başlatan akasya Siirler ve Sairler

0 Yanıt
1899 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 17, 2008, 01:01:51 ös
Gönderen: akasya
2 Yanıt
4128 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2011, 01:20:47 ös
Gönderen: Eser
9 Yanıt
14311 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 10, 2009, 05:42:42 ös
Gönderen: martı
1 Yanıt
2468 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 16, 2014, 07:01:20 ös
Gönderen: Kadim