Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Albert Einstein; Sosyalizm Neden Gereklidir?  (Okunma sayısı 18476 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 28, 2011, 09:57:42 ös
Yanıtla #20
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
Dünyada kötülüklere neden olan şey, ekonomik sistem değil, adaletsizliktir
Sanirim siz beni veya bizi makaraya sariyorsunuz yada siz????????????????????????????????


Saygilar


Aralık 28, 2011, 10:34:48 ös
Yanıtla #21
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sizin ekonomik sistem dediginiz sey insanlarin üretim araclari karsisindaki konumlari degilmidir?
Sizin adaletsizlik dediginizde bu üretim araclarinin özel mülkiyetin elinde olmasi degilmidir?

Yoksa sizin yeni bir ekonomik sistem taniminizmi var ? Varsa söyleyin bizde yeni birsey ögrenmis oluruz.

Saygilar


Aralık 28, 2011, 11:48:56 ös
Yanıtla #22
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Tij, poperisti ciddiye almamanızı rica ediyorum. Çünkü bu bilge akp ye oy verecek bir seviyede. ona hiç bir şey anlatmanız mümkün değildir. O'na bilimsel gerçeklerin en güzel şeylerini sunsanız, o, süslü kelimelerle kalıplarını korumak derdine düelecek ve aklınzı karıştıracaktır.
Bu site de çok şey söyleyip hiç bişey anlatmayan en yüce insandır gözümde. Bu zata sadece gülüyorum, hemde öyle bi gülüyorum ki, aklınız almaz. Diş doktoru olmuş ama hazmı anlatan bilge kıtafetleri içinde ki bir cahildir.
Neyse konuya dönelim, Alberte çatan, aklı sıra dialektiğe karşı duran tüyden bi duvar zat, kaç kere bildiği konuda motoruna rektefiye attırdığım insan, Bana ALLAH dese ne olur? Bunlar, boş zamanları ziyan için kullanılacak azap dolu zamanları çalan eskimiş saatlerden öte bir şey değildir. Bunlara ayıracağınız her an cehennemde bin yıldan daha beterdir. İçi boş, dışı irin kaplı bir kabuktan öte gitmeyen, üretmeyen ama çok iyi beslenen, haşereden ötürü bir şey olmayan "maalesef" varolmuş yaratıklardır.
Konu uzun, yol kısa, böcekler hep olur, ama biz hep öğrenmek, ve bunlara yenilmek zorundayız. Mikroplar vücudun savunma istemini geliştirmek için şarttır. Bunlarda bizi geliştiren böcektir. Onlara DDT sıkmanın hiç bir anlamı olamaz.
Neyse konu uzun yolumuz çok zor.
ama gelişimimiz hiç durmadı..

Şu şarkı sözüne hangi bilgiye aç insan itiraz edebilir ki?

Bize neler neler öğrettiler sevdalar üstüne,
Aldatıldık aldatıldık sevda böyle değil...
Ne masallar ninniler söylediler dünya üstüne,
Aldatıldık aldatıldık dünya böyle değil

Ufalana ufalana kaç kuşak
Eridik bu yollarda
Kimimiz yerle yeksan
Kimimiz zorla ayakta

Kolu kanadı kırık kuşlar gibiyiz
Ayrı diyarlarda
Bize saadet nasip şimdi
Uçuk rüyalarda
« Son Düzenleme: Aralık 28, 2011, 11:55:50 ös Gönderen: Prometheus »
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Aralık 29, 2011, 12:06:54 öö
Yanıtla #23
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Uçuk rüyalarda saadet nasip şimdi bize.

İşte kapitalin bize nasip ettiği ve ön gördüğü harika gelecek bu. cenneti de bundan ibaret olmalıydı ve hiç olmadı.
Tanrıları metafizikseldir, elle tutulamaz gözle görülemez ama vaadlerin de  hep meta yı bize hediye eder aklınca; ırmak, tüyü bitmemiş oğlanlar(fordçumuyuz lan?), şarap, çimen.(Nooluyoruz lan inekmiyiz?)
Arabın hayali, cenneti başka ne olurdu ki?
İnsan aç olduğu her konuya tapmıştır. Dönem dönem ve coğrafyaya göre cennetini seçer. İşte oğlancı ile zenginlik düşkünü ve rızkını ticarete bulan zihniyet burada çürümüştür ve bu dur.
Kim neyi, hangi güzel cümle ile süslerse süslesin. Hayat, yani doğa, karşımızdaki hala en dirayetli, en dürüst haikattir. O bizle uğraşmaz, dinler gibi kin duymaz. O; sadece var olmanın ne kadar büyük bir erdem olduğunu çağlar öncesinden ilkel kabile dilinde bile bize anlatır.
Anlamamak bizim keyfiyetimiz. yarattıklarımız hep acıya sebep oldu. Hnagi orman dilinde liberalizmi açıklayabilirsiniz ki? Hiç birinde...

Saygısızlarım ve basit sorgulamalarımla...
« Son Düzenleme: Aralık 29, 2011, 12:09:10 öö Gönderen: Prometheus »
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Aralık 29, 2011, 11:39:00 öö
Yanıtla #24

Sizin ekonomik sistem dediginiz sey insanlarin üretim araclari karsisindaki konumlari degilmidir?
Sizin adaletsizlik dediginizde bu üretim araclarinin özel mülkiyetin elinde olmasi degilmidir?

Yoksa sizin yeni bir ekonomik sistem taniminizmi var ? Varsa söyleyin bizde yeni birsey ögrenmis oluruz.

Saygilar

Güzel, böyle soruları sormakla tartışmış oluyoruz.

Ekonomik sistem deyince benim anladığım, daha doğrusu okuduğum ve gördüğüm şey şu: İnsanların serbest olarak mal alıp satabilmesi, iş kurabilmesi, iş akdi imzalanmasıyla bu işte çalışmaya niyetli insanları işe alması, veya doğrudan bir insanın bir işte çalışmasıdır. Burada iş kuran insan veya o işte maaşla çalışan insanın herhangi bir şeyin karşısında olması gibi bir durum yok. Üretim araçlarının karşısında olan bir insan da yok. Sadece o üretim araçlarına sahip olan ve üretim yaptıran biri, ve bu işte bu üretim araçlarını kullanarak üretim yapan işçiler var. İşçi biri de bir gün üretim araçlarına sahip olursa, o da işveren konumuna yükselebilir ve kendi işyerini açabilir. Lokantada çalışan bir garson da ileride kendi lokantasını açabilir. Yani üretim araçlarına sahip olmak herkese açıktır. Dolayısıyla bir dönem bu araçlara sahip olmamış olması, o kişinin ilelebet sahip olamayacağı anlamına gelmez. Yeter ki, yasalar o insana bir engel çıkarmasın. Antik yunanda mesela sizin dediğiniz doğruydu. Köle sınıfı veya halk sınıfı vardı ve bu insanlar sadece köle olarak veya işçi olarak çalışırlar, kendi işlerini kuracak bir girişimde bulunmaları yasa ile engellenirdi. Bu son durum kapitalizmde yoktur, ve işte bu çeşit bir durum "adaletsizlik"tir. Böyle bir engel olmayıp bir serbesti olduğu için de kişiler sermaye biriktirme sürecinde bir dönem bu araçlara sahip olmaz, ama biriktirdiği anda bu araçları temin edebilirse, o da bu araçlara sahip olabilir. Sistem, herkese açık bir sistemdir. Dolayısıyla kayrılan ve "sen hep işçi olarak çalışacaksın, bu aile ise daime işveren olarak çalışacak" türünden, hukuki eşitsizlik doğruran bir uygulama olmadığı sürece, insanların üretim araçları önündeki durumu geçişken ve serbest olacak, ve bu durum bir adaletsizliğe yol açmayacaktır.

Diyebilirsiniz ki, şu zamanda, hangi işçi maaşından bir şeyler arttırıp kendi işini kurabiliyor. Böyle bir şey mümkün mü?

Bu konuda kişinin önüne yasal engeller çıkarsa elbette böyle bir şey mümkün olamaz. Fakat yasal engel yok dedik. O halde neden kuramıyorlar. Herhalde maaşlarından arta kalan değerin ve işlerinden arta kalan zamanın az olması dolayısıyla böyle bir girişimde bulunamıyorlar. Bunun adı da zaten fakirlik, bir dereceye kadar da orta hallilik oluyor. Kapitalizmin bu fakirlik konusundaki görüşleri neler? Ne yapılırsa bu önlenir? Bunu sorarsanız, vergilerin asgari düzeye indirilmesi ve sosyal sigorta gibi uygulamaların kişilerin kendisine bırakılmasını bir çözüm olarak söyleyebilirim. Her ne kadar bugün hakim sistem kapitalizm olarak görülse de, aslında kitabına uygun bir kapitalizm, vergiler bu kadar arttığı sürece yoktur. Bir işçi işinden 1 milyar maaş alıyor, ve bu işçi için işveren sigortaya 400-500 lira para ödüyor. Ne için? Bu kişi ve ailesi hastalanırsa hastaneden tedavi alsın ve belli bir yaşa geldiğinde emekli olabilsin ve çalışmasın diye. Şimdi düşünelim. Böyle bir sistem olmasa, işveren, elde ettiği kârı sigorta havuzuna aktarmak yerine işçiye verebilir. Ve işçinin maaşı artar. Ve hastalandığında kendi hastalğını kendisi öder duruma gelir. Ayrıca emeklilik de ortadan kalkar ve kişiler, "iş göremez" raporu alıncaya kadar çalışmasına devam eder, ve hem üretim yapan yaş skalası artar, hem de tüm işçi tabanında aylıklar %40-50 ye varan bir artış gösterir. Bu durumda harcama da artar, harcama arttıkça da işler açılır, işler açıldıkça da daha fazla istihdam olur. Kapitalizmin özü budur. Belki hala bu işçi bir şeyler arttıramaz, ve ilerde kendi işini kuramaz, fakat aldığı maaşla zaten standartları yükselmiş olacaktır. Artı, bu çeşit bir minimal vergili sistem, ilerleyen yıllarda istihdamı da arttıracağı için, kar ve maaşlar da o ölçüde artacak, işsizlik sorunu da önemli ölçüde düşecektir. Kapitalizm bunu der, ama sosyal kaygılar devlet denen organa büyük bir para aktarımını hala destekler, bu yüzden bugün karma ekonomi var ve bu yüzden bugün insanlar az maaşla yaşıyor, fakat hastalandığında devlet ona bakıyor, ve emekliliğinde maaş bağlanıyor. İnsanlar yüksek maaşla çalışmaya başladılar mı zaten bir bıkkınlıktan doğan arzu olan emeklilik arzusu da ortadan kalkacaktır. Öte yandan insanlar kendi sağlık masraflarını kendileri ödemek durumunda kaldıklarında, sağlıklarını korumak için dah fazla çabalayacaklar, devlet hastaneleri ortadan kalkıp, özel muayenehane ve hastaneler çoğalacağı için de zten tedavi fiyatları düşecektir. Buna rağmen, ekstrem durumlar için, bir sigorta sistemi olabilir, ve isteyen yine maaşından bir miktarı ilerde emekli olmak veya sağlığı bozulduğunda tedavi olmak için, zaten bugün de var olan özel sigorta şirketlerine katılım payı verebilir. Kapitalizmi suçlayıcı "işsizlik" "düşük maaş"  da ortadan kalkar. Ayrıca büyük bir havuz olan devlet yolsuzlukları da, devlete minimal para gideceği için bu şekilde önlenebilir.

Saygılar

Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Aralık 29, 2011, 11:45:56 öö
Yanıtla #25

Sayın Tij, poperisti ciddiye almamanızı rica ediyorum. Çünkü bu bilge akp ye oy verecek bir seviyede. ona hiç bir şey anlatmanız mümkün değildir. O'na bilimsel gerçeklerin en güzel şeylerini sunsanız, o, süslü kelimelerle kalıplarını korumak derdine düelecek ve aklınzı karıştıracaktır.
Bu site de çok şey söyleyip hiç bişey anlatmayan en yüce insandır gözümde. Bu zata sadece gülüyorum, hemde öyle bi gülüyorum ki, aklınız almaz. Diş doktoru olmuş ama hazmı anlatan bilge kıtafetleri içinde ki bir cahildir.
Neyse konuya dönelim, Alberte çatan, aklı sıra dialektiğe karşı duran tüyden bi duvar zat, kaç kere bildiği konuda motoruna rektefiye attırdığım insan, Bana ALLAH dese ne olur? Bunlar, boş zamanları ziyan için kullanılacak azap dolu zamanları çalan eskimiş saatlerden öte bir şey değildir. Bunlara ayıracağınız her an cehennemde bin yıldan daha beterdir. İçi boş, dışı irin kaplı bir kabuktan öte gitmeyen, üretmeyen ama çok iyi beslenen, haşereden ötürü bir şey olmayan "maalesef" varolmuş yaratıklardır.
Konu uzun, yol kısa, böcekler hep olur, ama biz hep öğrenmek, ve bunlara yenilmek zorundayız. Mikroplar vücudun savunma istemini geliştirmek için şarttır. Bunlarda bizi geliştiren böcektir. Onlara DDT sıkmanın hiç bir anlamı olamaz.
Neyse konu uzun yolumuz çok zor.
ama gelişimimiz hiç durmadı..


Sayın Prometheus, ben size alıştım, benim sizden ricam siz de bana alışın, boş yere birbirimize çene çalmayalım :) Diş doktoru oldum ama adam olamadım, Akp'ye oy verdim, kapitalizmi savundum, cahil kaldım. Mazur görün, ben de kendi halimde yaşıyorum işte :)

Saygılar
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Aralık 30, 2011, 01:21:50 öö
Yanıtla #26
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 319
  • Cinsiyet: Bay

Uçuk rüyalarda saadet nasip şimdi bize.

İşte kapitalin bize nasip ettiği ve ön gördüğü harika gelecek bu. cenneti de bundan ibaret olmalıydı ve hiç olmadı.
Tanrıları metafizikseldir, elle tutulamaz gözle görülemez ama vaadlerin de  hep meta yı bize hediye eder aklınca; ırmak, tüyü bitmemiş oğlanlar(fordçumuyuz lan?), şarap, çimen.(Nooluyoruz lan inekmiyiz?)
Arabın hayali, cenneti başka ne olurdu ki?
İnsan aç olduğu her konuya tapmıştır. Dönem dönem ve coğrafyaya göre cennetini seçer. İşte oğlancı ile zenginlik düşkünü ve rızkını ticarete bulan zihniyet burada çürümüştür ve bu dur.
Kim neyi, hangi güzel cümle ile süslerse süslesin. Hayat, yani doğa, karşımızdaki hala en dirayetli, en dürüst haikattir. O bizle uğraşmaz, dinler gibi kin duymaz. O; sadece var olmanın ne kadar büyük bir erdem olduğunu çağlar öncesinden ilkel kabile dilinde bile bize anlatır.
Anlamamak bizim keyfiyetimiz. yarattıklarımız hep acıya sebep oldu. Hnagi orman dilinde liberalizmi açıklayabilirsiniz ki? Hiç birinde...

Saygısızlarım ve basit sorgulamalarımla...

Dalga geçtiğiniz inanç olgusu, sizin ve sizin fikir edindiğiniz felsefelerin temel düşüncesini oluşturur.
Sizler de kabahat var mı bilemiyorum, fakat sizi yanlış yönlendirmişler. Siz de şimdiye dek gerçeği aramamışsınız.

Marx, Engels İslamiyeti tanısalardı bu adamlar dini bütün Müslüman olurlardı lakin Mevlana varken bu 2 zatı muhtereme gerek yoktur. Olsalardı iyi olurdu ama kendi  düşüncelerinin özü ile kaynağın insan olduğunu zaten göstermişlerdir.
İnsanlık üzerine güzel sözler, faydalı düşünceler paylaşıyorsunuz fakat bu fikirlerin kaynağı olan erdemli insanlara gereken saygıyı göstermediğiniz gibi, hakaret ve küfürler ediyorsunuz. Şimdi söyler misiniz? Sizin bu düşüncelerinizden sonra söylediklerinizin bir gerçeklik payı olabilir mi? Benim açımdan olamaz. Çünkü size öğretildiği ve kendi zihin çıkarlarınız doğrultusunda konuşuyorsunuz. Fikir ve düşüncelerinizde gereken hürriyet de yoksunluk var. Bu saygısızlık bundandır. Burada kimse sizi korkutmuyor ki düşüncelerinizi öfke ve bağırarak aktarasınız.

Benim gerçek sormak istediğim, kapitalizmin kölesi olanlar ile sosyalizm hayallerinde boğulanlar acaba ne kadar gerçekler?

Şüphe yok ki, onlar bir zamanlar hayal görüyordu :) fakat artık içinden çıkılması zor bir vehime saplandılar.

Allah, Akıl Fikir Versin. Uyanmaları için gereken adımı atmalarında yardım etsin. Amin.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
5583 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 08, 2008, 12:01:54 ös
Gönderen: shemuel
5 Yanıt
12639 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2007, 01:39:43 öö
Gönderen: shemuel
14 Yanıt
16031 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 25, 2012, 12:45:33 ös
Gönderen: BULGARIA
3 Yanıt
12571 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 12, 2012, 02:16:15 ös
Gönderen: Tij
12 Yanıt
25158 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2014, 12:56:34 öö
Gönderen: ThomasReid
2 Yanıt
4956 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2015, 05:09:15 öö
Gönderen: karahan
0 Yanıt
4217 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 11, 2012, 09:30:25 ös
Gönderen: Tij
0 Yanıt
2166 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2013, 02:45:34 öö
Gönderen: Ares
0 Yanıt
2830 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2013, 02:52:30 öö
Gönderen: Ares
33 Yanıt
19657 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2015, 01:15:40 ös
Gönderen: Erbeks