Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: adam olmak - 6  (Okunma sayısı 4619 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 21, 2009, 01:11:13 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



ÖZGÜRCE ÖZGÜRLÜK


Bu bölümde ise yazar bir önceki bölümde işlediği “düşünce özgürlüğü” konusundan sonra genel olarak özgürlüğü enine boyuna incelemeye geçiyor. Şöyle sorular soruyor:

Genel olarak özgürlük nasıl bir şey? Bireysel mi toplumsal mı?

Özgürlüğün sınırları var mı?

Yoksa sınırı olunca özgürlük artık özgürlük olmaktan çıkar mı?


Sonra da şöyle yorumlar yapıyor:

Kimileri, kendi özgürlüklerinin sınırlarını olasıya genişletmek, tutkularını doyuma ulaştırabilmek için başkalarının özgürlüğünü kısıtlamaya girişir. Yeterince özdeksel güç elde edince, bu gücü koruyup egemenliğe dönüştürmek için halk kitlelerini özgürlükten olabildiğince yoksun etmeye yönelir.

Özgürlük ve insan hakları birbiriyle örtüşüyor ama tutkular hep buna karşı bir engel oluşturuyor.


Bir de şöyle bir nükte anlatıyor:

Birisi diğerine sormuş: «Tarih boyunca gelmiş geçmiş ünlüler, fatihler, krallar, imparatorlar sence şimdi nerede?» Beriki, «Toprağın bir buçuk metre altında.» diye yanıtlamış.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 21, 2009, 02:10:56 ös
Yanıtla #1


ÖZGÜRCE ÖZGÜRLÜK

Genel olarak özgürlük nasıl bir şey? Bireysel mi toplumsal mı?


Bu çok derin ve kapsamlı bir alan.. Üzerinde düşünülmesi ve bir o kadar da kafa kurcalayan yönlerinin çokluğundan dolayı esaslı bir çözüme gidilmesi gereken bir durum..

Özgürlüğü, bireysel ve toplumsal olarak ele aldığımızda;

1- Bireysel Özgürlük; yüzyıllardır üzerinde felsefe yapılmış ve birçok yorum getirilmiş, hangisinin doğru - hangisin yanlış olduğu hususunda birçok görüşler ileri sürüldüğü için hepsini buraya dökmek yanlış ve bir o kadar da zor olduğunu düşündüğümden ki genelini çoğumuz az y ada çok bildiği gerekçesiyle üzerinde durulmanın vakit zayiinden başka birşey elde edilememesi düşüncesiyle hareket ettiğim gereksiz bulduğumu sadece düşüncemi belirtmek istiyorum.

2- Toplumsal Özgürlüğ ise ; Bireysel Özgürlük kapsamında aynı paralelde düşündüğüm için birbirlerinin haklarını yasalar çerçevesinde ihlal etmemek koşulu ve kaydıyla ön plana alınması gerekenleri mantıklı bir çerçevede tarafsız önyargıyla değerlendirilmesi gerekliliğinden yola çıkara bütün bunların maalesed Dünya Toplum ve Insan yaşamları üzerinde uygulamak çok zor hatta bazan imkansız hale geldiği için birşekilde bizleri sürükleyen bir Anlayış doğrultusunda koşulların ağır ve güç halinden biraz daha kolay ve hafifletici yönleriyle ilerlediğimiz için her geçen zamanın lehimize bir durum teşkil ettiği yargısıyla zamanın gidişatına herşeyi bırakmanın ama bu şekilde bir davranmanın tamamiyle deyim yerindeyse sırtını koltuğa yaslayarak işim bitti dememektense üzerimize aldığımız ya da almamız gereken sorumlulukları da düşünerek hepimizin aynı anlayış çerçevesinde düşünmesi ve olaya tamamiyle kişisel çıkar ve menfaatlerden uzak önyargısız bir şekilde yaklaşımla halledilebilineceğini düşünüyorum.

Bu açıdan baktığımızda gerçektne önemli derecede bir problem söz konusu değil. Ama herkes kişisel sorumluluklarını belirli bir menfaat doğrultusunda yapıyor ve yerine getiriyorlarsa zaten bu sorumluluk olmaktan çıkmış ve kişilerin sadece çıkar amaçlı eylemlerine göz açtırmaksızn devam edilmesi yönünde geçmişteki istenmeyen durumların sürgelmesi birçoğumuza önemli derecede zarar getirdiği hesaba katılırsa ki bunun faturasını şuandaki yaşayan süreçte hepimizin ödediği düşünüldüğünde yapılması gereken en önemli şeylerin başında herkesin üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmeye çalışılmasıdır. Ama yineliyorum, çıkar ve menfaat gözetmeksizin (!)

Özgürlüğün sınırları var mı?

Özgürlüğün sınırları olmalıdır, olması gereklidir. Yoksa herkes bu dünyada kafasına göre eserse ve en önemlisi de Özgürlüğü beyin kapasitelerine göre algılarlarsa o zaman işimiz yaş denilebilinir. İŞte bu sebepten dolayı deyim yerindeyse ipin ucu bilinçsiz çoğunluğa verilmiş olsaydı eminim ki dünyamız ne şuanki durumda olurdu ne de Insanlık bu kadar çok şeyi atlatıp da ileri bir safhaya gelinmesi düşünülebilinirdi? Işin açıkçası yavaş yavaş ferdi kişiliklerden başlanarak tümevarım bir çizgi ile hareket edilmesinin mantığını şimdi çok daha iyi kavrayabiliyorum. Demek istediğim şudur ki, hayatın her alanında kişilerin kendini ön plana çıkarmak isteyişi, benli anlayışı çerçevesinde sadece kendi rahatlığını düşünmeleri Insanlığın geneline yapılan büyük bir saldırı olduğunu düşündüğüm için ne olursa olunsun Bütünün hayrına bir Hizmetin hepimizin yararına olup bizleri daima ileriye dönük önemli atılımlar yapma yönünde aynı zamanda girişimlere açık olarak sağlayabilir, düşüncesindeyim.     

Yoksa sınırı olunca özgürlük artık özgürlük olmaktan çıkar mı?[/i]


Elbetteki değil ama yukarıda sıraladığım koşullar gözlendiğinde eminim ki haklılık payı da ortaya çıkacaktır o yüzden şahsen, kendi yaşam alanımda, eğer ki Insanlığının bütününe bir yararı olacağını düşüneceğimi bilseydim ki, her halukarda bir birey olarak daha çok özgürlük kapsamında kendi istek ve ihtiyaçlarımı, haklarımı ön plandan alarak geriye atıp, Bütüne hizmet etme gayesiyle hareket etmemiş olsaydım eminim ki şuanda çok daha vahim sonuçları yaşayanlardan biri olacağım kesindi. Şunu demek istiyorum, benlik yaklaşımı yerine bizlik anlayışıyla hareket edilmesinin sonuçlarını mantıklı birşekilde düşündüğümde hangisinin daha yararlı olduğunu kendi aklımca analiz yaptığımda Heryein Bütüne Hizmet Yasası doğrultusunda hareket edilmenin haliyle bu tür sorunları da otomotik olarak çözümlediğini anlamış bulunuyorum. Bence tek çıkar yol, budur ve herkesin bu anlayışla hareket etmesi babında zaten herşeyin de bir sonuç bulacağı aşikardır, açık ve nettir ki Insanlığın Bilinç Seviyesinin de bu Anlayış çerçevesine getirilmesinin maksadını şimdi çok daha iyi anlama fırsatını bulabildim.

Saygı ve Sevgilerimle,         
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 21, 2009, 02:15:31 ös
Yanıtla #2

Kimileri, kendi özgürlüklerinin sınırlarını olasıya genişletmek, tutkularını doyuma ulaştırabilmek için başkalarının özgürlüğünü kısıtlamaya girişir. Yeterince özdeksel güç elde edince, bu gücü koruyup egemenliğe dönüştürmek için halk kitlelerini özgürlükten olabildiğince yoksun etmeye yönelir.


İşte bu durumdan dolayı şimdiye kadar yeryüzü bazan tam bir cehennemliğini yaşamış ve aynı zamanda birçok insanın masumiyetinden dolayı hep bir zarar gördüğü saptanmamış mıdır? Şimdiye kadar hangi çözüm yolu bulunabildi ki geçmişte yapılan hataların telafisi yönünde ortak bir uğraş verilsin, üstesinden gelinsin.. Daha ileri Toplum seviyesine yükseltilmesi bağlamında hepimizin Insanca yaşamaya hakkı olduğu gerekçesiyle ki hep şu Sözü anımsarım: '' Ben ne isem Kardeşim de >O'dur '' anlayışıyla hareket edildiğinde eminim ki birçok menfaatin, çıkarın önüne rahatlıkla geçilebilinir ve bazı çıkar egemen rolünde oynayanların da pillerinin bitme aşamasında doluğunun en bariz örneğini teşkil edebilir, düşüncesindeyim.

Özgürlük ve insan hakları birbiriyle örtüşüyor ama tutkular hep buna karşı bir engel oluşturuyor.[/i]

Bir de şöyle bir nükte anlatıyor:

Birisi diğerine sormuş: «Tarih boyunca gelmiş geçmiş ünlüler, fatihler, krallar, imparatorlar sence şimdi nerede?» Beriki, «Toprağın bir buçuk metre altında.» diye yanıtlamış.


Aynen:)
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 21, 2009, 02:39:47 ös
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Isabell'e bir yanıt; dolayısıyla tüm diğer okurlara:

Artık biliyorsunuz ki benim bir yazım üzerine görüş ve düşüncelerinizi belirttiğinizde ben de bunların üzerine başka bir diyeceğim varsa derim.

Ancak bu başlık altında yazdıklarım farklı. Burada sadece o kitaptan pasajlarla bir özet yapmaya çalışıyorum. Bu nedenle de konuları tartışmaya girişmem pek anlamlı değil.

İşin ilginç yanı, bu kitap özetini daha önce yapmışım ama bana sorursanız hiç de başarılı değil. Çünkü başka kitap özetleri gördüm; âdeta okumuş gibi oluyorsunuz. Ben ise becerememişim. Demek ki bu iş bana göre bir iş değil.

Acaba bu durum kitabın çok dolu oluşundan mı ileri geliyor? Bu kitabı özetlemek zor mu?

Kim bilir, belki de öyle. Belki de benim bu kitaptan yer yer alıntılar yaparak sizçe aktarışım da bundan ileri geliyor. Anladığım kadarıyla bu piyasada öyle çok satmış bir kitap değil. Buna karşın her çok satan kitap çok iyi bir kitap olmadığı gibi, her tutulmamış kitap da aslında bir başka açıdan çok iyi olabiliyor. İlgi alanına bağlı bir olay bu.

Bir kez başlamış olduğum işi yarım bırakmak istemem. Onun için yapılmış özetleri aktarmaya devam edeceğim.

Sevgiler.

 





 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
4867 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 12:47:15 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
4533 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 12:28:52 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3773 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 12:37:51 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
4045 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 12:46:11 ös
Gönderen: Prenses Isabella
4 Yanıt
5032 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 19, 2014, 10:18:00 ös
Gönderen: mbulut
4 Yanıt
4865 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 22, 2009, 10:38:25 öö
Gönderen: Prenses Isabella
ADAM OLMAK - 8

Başlatan ADAM « 1 2 » Adam Olmak

12 Yanıt
7677 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 18, 2014, 07:46:32 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3029 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 12, 2016, 04:42:34 öö
Gönderen: Risus
0 Yanıt
2747 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 12, 2016, 04:48:02 öö
Gönderen: Risus
2 Yanıt
4162 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2016, 01:18:56 öö
Gönderen: Risus