Hz. İsa ile bağlantılı olarak bilinenlerin tek kaynağı İncil…
Başka kaynak olmayınca, anlatılanların doğruluk düzeyi tartışmalı…
Ha, kimine göre İncil tartışmasız gerçek (dogma) olduğu için bu konuda kuşkuya yer yok; o ayrı.
Ancak kimilerine göre tarihte İsa adlı böyle bir kişinin gerçekten yaşamış olup olmadığı bile kuşkulu.
Böyle bir iddianın bilimsel yaklaşımlı olduğu söyleniyorsa da, öyle bir iddia bilimsellikten yoksun. Çünkü kanıt gerek bilimsel olabilmesi için.
Bir kişinin "yaşamış" olduğunu kanıtlayabilirsiniz; belgeleriyle, bağlantılarıyla, mezar taşıyla falan… Fakat "yaşamamış" olduğunu nasıl kanıtlarsınız ki!... Olmayan bir şeyin kanıtı olur mu?
Dolayısıyla Hz. İsa’nın da en azından yaşamış olduğunu varsaymak hem daha akla yatkın hem daha uyuşmacı bir tutum olur.
Ancak işte başta dediğim gibi bu bağlamdaki tüm bilgileri, Hıristiyanlığın ilk yıllarında, İncil yazarları vermiş. Onların niyeti de elbette tarihsel bilgi vermek değil, insanları, ortaya koydukları ve önerdikleri bu yeni dinin inançlısı olmaya ikna etmek.
Önerdikleri bu yeni dinin sonradan çok farklı biçimlere uğrayacağı hiç akıllarına gelmemiş olsa gerek.
Üstelik İncil’de yazılmış olanların birçoğu birer tarihsel öykü gibi anlatılmaktaysa da, hemen her sözün ardında başka bir anlam olduğu da söylenir. (Orada bir de dil karmaşası var İbranice-Yunanca-Latince arasında)
Ancak Hz. İsa ile ilgili bilgiler bu kadarla bırakılmamış. İncillerden bazılarının aralarında çelişkiler olduğu ya da istenilen kalıba uymadıkları için uygun görülmeyip ortadan kaldırılışı bir yana dursun, bunlara bir de Hıristiyan inancının temel ilkeleri sayılan dogmalar eklenmiş.
Dogmaların baş oluşturucusu da elbette Kilise… Ancak ona gelmeden önce, paylaşımcı katılımcılarımızdan kimilerinin belki Hz. İsa ile bağlantılı olarak ekleyecekleri vardır diyerek burada biraz duralım.
Ancak dikkat!...Kilise’nin dediğinden farklı bir İsa'dan söz etmeyin sakın. Maazallah, sapkın sayılırsınız.