Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sosyolojik Açıdan Bilinç  (Okunma sayısı 3077 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 29, 2007, 01:21:32 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Sosyolojide bilinç olgusu, bireyin topluluk içinde yaşıyor olmasından kaynaklanan sosyal boyutunu ifade eder. Sosyolojik kuramda bilinç, özellikle toplumsal bilinç, toplumsal yaşamı, varoluş süreçlerini anlamak için oldukça işlevsel bir kullanıma sahiptir.
Bilincin sosyolojik boyutu, onun somuta indirgenebilen ve daha çok toplumsal düzlemdeki algısıyla ilişkilidir. Düşünsel, eylemsel ve insani tüm edimlerimiz bir bakıma sahip olduğumuz bilinç evrenini referans alır. İç ve dış dünyaya ilişkin algılama ve yorumlama çerçevemiz büyük ölçüde bireysel ve toplumsal temelli bilinç formlarının etkisi altındadır.
Erichorn vd.(l985:278), bilincin, tümüyle insana özgü bir gerçeklik olduğunu ve bireyin tüm kavrayıcı etkinlik biçimlerini kapsadığını ileri sürmektedirler. Onlara göre bilinç, “nesnel gerçekliğin toplumsal belirlenimli düşünsel yansımasını bize gösterir”.
K.Manheim, İdeoloji ve Ütopya’da bilince toplumsal bir içerik yükleyerek, insan bilincini kendi toplumsal varlığının belirlediğini ileri sürer. Aksine insanların varlığını bilinçlerinin belirlemediğini savunur (Erichorn vd. l985:99).
Ozankaya da, Toplumbilim Terimleri Sözlüğü’nde, bilinci, sosyolojik bir gerçeklik olarak ele alır. Ona göre bilinç, “insanın çalışma süreci içinde, eş deyişle toplumsal ilişkiler süreci içinde nesnel çevresini ve kişisel varoluşunu anlamasını sağlayan düşünsel süreçlerin tümüdür” (l984: 21). Burada bilinç, bireyin tüm varoluşunu sağlayan ve onun hayatını anlamlandıran duyarlılık biçimlerini ve düşünsel süreçlerini kapsar.
Yine, Hamilton da, bilincin toplumsal boyutuna vurgu yapmaktadır. Ona göre, bilinç, her şeyden önce toplumsal olanın yani toplumsal yaşamın bir ürünüdür ve toplumun ortak zihinsel süreçlerinin bileşkesidir. Düşünce ve dil nasıl toplumsal süreç içerisinde oluşuyorsa bilinç de toplum üyelerinin ortak düşünme, davranma ve bakış açılarının genel ifadesidir. Bilinci oluşturan en temel dinamik toplumsal koşullar ve toplumsal yaşam deneyimleridir. Bilinç sosyal ilişkilerin evrimiyle yakından bağlantılıdır. Bilinci oluşturan öğelerle bilinç arasında etki-tepki ilişkisi bulunmaktadır. Hem bilinç toplumu biçimlendirmekte hem de toplum ve toplumsal koşullar bilinci belirlemekte ve yönlendirmektedir (Oskay, 1983:224).
Oskay (l983:225)’a göre, sosyolojik ele alındığında ‘bilinç’ açısından öncelikle toplumsal yaşam ve bu yaşamın işleyiş biçimleri, nitelikleri ve değişen toplumsal koşullar önem taşımaktadır. Bilinç, bu koşulların kesiştiği noktada oluşur.
Sosyolojik açıdan bilinç, toplumsal yaşama ilişkin farkındalıklarımız ve bundan hareketle oluşan duyarlılıklarımızı ifade eder. Toplumun içinden bakmak, algılamak, düşünmek ve tepkiler vermek vs. toplum bilincini içselleştirdiğimiz anlamına gelir. Toplumsallaşma sürecinde, bireyler toplumun geçerli değer ve norm sistemlerini tanıma, kabullenme ona uygun hareket etmenin yollarını öğrenirler. Bu süreçle birlikte, bireyler ortak bir algılama ve duruş keşfetme imkanı bulurlar ve toplumsallığa içkin ortak coşku, heyecan ve korkular edinirler. Toplumsal bilinç, genel anlamda toplumsallığa ilişkin kuşatıcı bir farkındalık zemini keşfetme anlamı taşır. Bu yönüyle toplumsal bilinç, tek tek bireylerin bilincinden farklı bir gerçekliktir. Bu bilinç, bireyselliğin üstünde, ortak idealler ve heyecanlar paylaşma, toplum penceresinden bakma anlamı taşır.
Toplumsal bilinci, ayrı bir gerçeklik, birey bilinci üzerinde bir realite olarak gören değişik düşünürler vardır. Bunlar arasında, A.Comte nin pozitivizt kuramını, Roberty’nin neo-pozitivist kuramı ve Espinas, İzoulet, Draghicesco, Cooley vb. düşünürlerinin fikirlerini, Durkheim ve izleyenlerinin fikirlerini, Gumplowicz ile Oppenheimer ve formalist ekolün temsilcilerini bu düzlemde sayabiliriz (Kösemihal, l989: 148).



Mayıs 19, 2008, 07:47:54 ös
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 788
  • Cinsiyet: Bay

Bu konuyu üç gün öncede açmışsınız sanırım araya kaynadı kerata :)

paylaşım için tşk ler . .
Vostede é vostede. . Nunca perder o caducidade. .


Eylül 17, 2008, 11:44:57 öö
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Syn Shemuel
bir tanım var tamamen toplumun tanımıyla ilgili ve bilinci sorguluyor, bana ilgi çekici geldi size de gelecek mi merak ettim,
Toplum: Doğal dürtüleri bastırılarak başı boşluktan yoksun bırakılmış enerjilerin sahici hedefleri yerine, kültürün gereksindirdiği nesnelerin konularak düzenlenmesine verilen ad değil midir? Diye soruyor. bilinçle bağı, kültürün oluşumuyla ilintili,paylaşmak istedim, saygılarımla.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2841 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 25, 2007, 11:10:50 ös
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
3656 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 09, 2010, 04:59:43 ös
Gönderen: karahan
1 Yanıt
4071 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 30, 2010, 07:40:33 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3191 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2010, 12:24:23 ös
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
9581 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 22, 2011, 05:29:00 ös
Gönderen: karahan
14 Yanıt
13178 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2017, 07:29:37 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
4 Yanıt
10655 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 10, 2011, 04:17:35 öö
Gönderen: Masor1976
2 Yanıt
4083 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2014, 11:20:56 ös
Gönderen: Melina
0 Yanıt
1579 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 19, 2015, 12:50:47 ös
Gönderen: Risus
2 Yanıt
4247 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 06, 2015, 03:37:35 ös
Gönderen: Risus