Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: AREOPAJ - (EKEİR – 46)  (Okunma sayısı 12986 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 09, 2010, 11:48:02 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin 17. derecesi istisna sayılacak olursa, 18. dereceye kadar olan dereceler başka ritlerce de paylaşılmış olduğu için, ritin asıl öğretisinin 19.-30. derecelerde çalışan biriminde yer aldığı söylenebilir. Bu birime “areopaj” adı verilmiştir.

Areopaj sözcüğü Yunancadaki “arius pagus” teriminden türetilmiştir. Bu ise, Antik Yunan’da Atina’daki yüksek yargı kurulunun adıdır. Bu kurulun toplantılarını yaptığı tepe de aynı adla anılmıştır.

Bir yüksek yargı kurulu ne yapar; böyle bir kuruldan ne yapması beklenir?

Bu sorunun yanıtını «Suçluları yargılar ve gerektiğince cezalandırır.» diye verecek olursak, işi çok basite indirgemiş oluruz. Bir soru daha sormamız gerekir: «Bu kurul ne işe yarar?»

Bunun yanıtı da şöyle verilebilir: Yasaların yaptırımcılığını korumaya ve suç işleme eğilimlerini azaltmaya yarar.

«Yalnızca bu kadar mı?... Böyle bir kurulun bireyler ya da topluluklar arasında doğan uzlaşmazlıkları gidermek bakımından herhangi bir işlevi yok mudur?»

Yanıt: Elbette vardır.

Soru: «Peki, o zaman bu kurulun asıl işlevinin adaleti sağlamak olduğu söylenebilir mi?»

Yanıt: Evet!

İşte zaten anahtar terim bu: Adaleti sağlamak.

«Bu kurul hangi adaleti sağlayacak?... Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin örgütlenmiş olduğu her bir ülkedeki genel adaleti mi?»

Böyle bir şey düşünmek yalnızca saçmalamak olur. Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin hiçbir organının, böyle bir yetkisi ya da iddiası olmamıştır. Söz konusu adalet, ritüelik öğretinin içeriğinde yer alır. Bu, herhangi bir ulusa ya da topluma özgü bir adalet değildir. Bu, toplumlar üstü, evrensel olduğu söylenen ama tüm dünyayı içermeyen bir adalettir.

Bu adalette “haklar” söz konusudur. Birilerinin ellerinden alınmış olan birtakım hakları vardır. Sözü edilen adalet, onların bu haklarına yeniden kavuşmalarının sağlanmasıdır.

Bu “birileri”, Kutsal Roma İmparatorluğu tahtının sahipleridir. Onlar, şimdi çoktan ortadan kalkmış gibi görünse de, aslında var olan Fransa Krallığı’nın varisleridir. Onlar, yüzyıllarca önce çevrilmiş olan entrikalar sonucunda güçleri ellerinden kapılmış Franklardır. Onlar, soyları tarihe gömülmüş sanılan fakat günümüzde bile varlığı süren Merovenjlerdir. Onlar, bu hakların yeniden sağlanması uğruna can vermiş olan Tapınak Şövalyeleridir. Onlar, Kudüs’ün asıl sahipleri olan Benjaminlerdir. Söz konusu edilen adalet, onların hakları olana kavuşmasıdır.

Areopaj’da, Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin 19. derecesiyle birlikte, tarihsel izlenimli öyküler sürer. Bunların birbiri ardınca dizilmiş derecelerdeki sırası bakımından “geriye dönüm” yöntemi yine uygulanmıştır. Bazı derecelerin ritüellerinde yer alan bir alegorik öykü bir öncekinin devamıdır; fakat buna pek ender rastlanır. Çoğu kez belli bir yerden ve bir tarihten bir diğerine atlanır. Tevrat’tan ve İncil’den esinlenmeler elbette gene çoğunluktadır. Fakat bu kitaplarda anlatılanlarla hiçbir ilgisi olmayan öykülere de rastlanır. Yer yer, Orta Çağın kimi Hıristiyan din adamlarının sınırlı bilgileriyle ve salt dinsel bir yaklaşımla yazmış oldukları tarih kitaplarını, ayrıca gene Orta Çağda kimi halk ozanlarının dile getirdiği efsaneleri birer kaynakça olarak kullanıp düzenlenmiş öyküler de vardır. Bunlar, çeşitli simgeler, sözcükler, öz deyişlerle donatılmıştır.

Herhangi bir derecenin öyküsü, bu öyküde geçen simge, sözcük ve öz deyişler, ritin tüm öğretisini anlayabilmek bakımından yetersizdir. Çünkü bunlardan her biri, ayrı ayrı ve genellikle bağımsız gibi görünmekle birlikte, aslında bir bütünün parçalarını oluşturur. İçlerinden hiçbiri, tek başına incelendiğinde ritin öğretisini yansıtmaz. Her birinin kapsamı, bir bulmaca gibi bölünmüş olan bir tablonun ancak bitiştirildiklerinde tümü ortaya çıkan parçaları gibidir.

Areopaj derecelerine gelmiş olan bir mason, yükseldiği her derecenin ritüelik içeriğini diğerlerinden bağımsız olarak değerlendirecek olursa, ritin öğretisinin tümünü kavrayamaz. (En azından bence öyle!) Bunun tümünü kavrayabilmek için 30. dereceye varmış olmak, sonra da önceki derecelerin hepsini birleştirip tümüne bir arada bakmak gereklidir. Üstelik bu derecelerden herhangi biri, diğerlerini göz ardı ederek incelenecek olursa, tümüne ilişkin yanlış bir kanıya kapılma olasılığı da vardır.

Örneğin belli bir derece için «Burada açıkça Hıristiyanlık propagandası yapılıyor.» denilebilir. Oysa bu bir başka dereceyle birleştirildiğinde, önceki kanı «Burada aslında Hıristiyan dininin yanılgıları vurgulanıyor.» biçiminde değiştirilebilir. Bunlara bir derece daha eklenecek olursa, bu kez «Katolik mezhebinin dogmalarına karşı Kathar inancı yüceltiliyor.» diye bir yargıya varılabilir.

İşte areopaj budur ve Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin bu derecelerine yükselen bir mason ancak dayanırsa, direnirse, sonra da tüm bu derecelerndeki ayrı ayrı gibi görünen öğretileri birleştirmeyi başarabilirse ritin öğretisinin tümünü edinir ve “Areopaj” sözcüğünün ne anlama geldiğini, bu bağlamda söz verişleri uyarınca kendisinin de ne yapması gerektiğini kavrar.

Gerçi Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin bundan sonra üç derecesi daha vardır ama kimilerinin benimseyişine göre onlar sadece yönetsel nitelikli dereceler olup, ritin öğretisi bu aşamada sona erer.




Madem öyledir, o halde izninizle ben de bundan ötesine gitmeyip, Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin tarihcçesi ve özellikleri üzerine düzenlediğim bu yazı serisine burada son vereyim.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 09, 2010, 12:05:28 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın ADAM,

bu yazı dizisiyle,bizleri aydınlatmak için verdiğiniz bilgiler ve tüm emek için kendi adıma teşekkür ederim.

İnanıyorum ki,istekli olanlar kapasitelerinin elverdiği kadarıyla faydalanmışlardır.


Saygılar
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Şubat 09, 2010, 01:18:11 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 159
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Adam,

Bu yazı dizisi ve diğer katkılarınız için aslında yapılmasından çok da hoşlanmadığım ama bu noktada yapılması gerektiğine inandığım birşeyi yapıyorum ve teşekkür ediyorum. (Forumda her yazıdan sonra yapılan teşekkür mesajlarını kastediyorum.) Sizin yazılarınızı  okuyan ve düzenli takip eden kişiler olduğunu bilmenizin yazma şevkinizi artıracağını düşünüyorum.

Özellikle Sayın Popperist'in ve sizin bu forumdaki yazılarınız, okuyan herkese çok olumlu "katkı"lar yapmıştır.

Yeni yazılarınızı da merakla bekliyorum.

Saygı ile.
« Son Düzenleme: Şubat 09, 2010, 01:21:40 ös Gönderen: alcyone »
veritas lux mea.


Şubat 09, 2010, 05:45:35 ös
Yanıtla #3
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 102
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Adam,

Keyifle okudugum bir baska yazi serisi sonlandi boylece, sahsim adina tesekkur ederim...

Bilmiyorum algida secicilik yuzunden mi, yoksa rituel farkliliklari mi, ama asagida yazinizdan kopyaladigim kismi tam olarak sindiremedim;

"... Sözü edilen adalet, onların bu haklarına yeniden kavuşmalarının sağlanmasıdır.

Bu “birileri”, Kutsal Roma İmparatorluğu tahtının sahipleridir. Onlar, şimdi çoktan ortadan kalkmış gibi görünse de, aslında var olan Fransa Krallığı’nın varisleridir. Onlar, yüzyıllarca önce çevrilmiş olan entrikalar sonucunda güçleri ellerinden kapılmış Franklardır. Onlar, soyları tarihe gömülmüş sanılan fakat günümüzde bile varlığı süren Merovenjlerdir. Onlar, bu hakların yeniden sağlanması uğruna can vermiş olan Tapınak Şövalyeleridir. Onlar, Kudüs’ün asıl sahipleri olan Benjaminlerdir. Söz konusu edilen adalet, onların hakları olana kavuşmasıdır.
"

Bu gorusun direk rituellerden geldigini zannetmiyorum, yaniliyorsam lutfen duzeltin.

Rituellerden gelmiyor ise, kaynak neresidir diye merak ediyorum... Belki de ben ne demek istediginizi anlayamadim o yuzden gereksiz bir takiniklik yasiyorum...

19-30. derecelerin bir kac kelime ile ozeti nedir diye bana sorulacak olsa, benim verecegim cevap: "Adaletli, hosgorulu, tarafsiz olma" olacaktir; ve yukarida verdiginiz ornekler ile sinirlandirilabilecek erdemler degildirler.

Sevgiler, saygilar,

aashooter.
Masonry is not a secret society, it is a society with secrets...


Şubat 09, 2010, 06:01:09 ös
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Her ne kadar kimi forum üyeleri karşı çıkıyorsa da, ben Masonluğun gerek ilk oluşum ve örgütlenmesinde gerek İskoç Riti'nin kuruluş ve gelişmesinde Prieuré de Sion başta olmak üzere birçok etkileme gücünden söz ettim.

Kimilerine göre EKEİR'nin ritüelleri kendi içlerinde çok masumdur. Ancak ben bu yazı dizisinde şuinu vurgulamaya çalışıyorum: Bu ritüellerin böyle düzenlenişinin bir özel nedeni vardır; bu işi içinde bir art niyet vardır; bu öyküler ve anlatımlar belirgin ve aslında tümüyle politik içerikli bir amaçla bu biçimde düzenlenmiştir. Eğer her bir ritüel ayrı arı ele alınırsa bunun hiç farkına varılmaz. Fakat bunlar bir bütün haline getirilince bu etkileme kendini ortaya çıkarıyor. Dolayısıyla konu adalet olunca bu öyle bildiğimiz ve düşünebildiğimiz toplumlardaki adalet değil. Yahudiler Benjaminlere adaletsizlik etmiş, Katolik Kilisesi ve Karolenjler bu adaletsizliği Merovenjler (Franklar) üzerinde uygulamış.    Sonra da Fransa Krallığı bunların üzerine oturmuş.  Beri yanda elbette Stuartların da uğradığı iddia edilen bir adaletsizlik var.

Öyle diyorlar... Daha doğrusu, bu ritüellerin düzenlendiği sıralarda öyle diyorlardı. 19. yüzyılda daha hâlâ bu ülkü peşinde koşuluyordu. Hatta bunu 20. yüzyıla bile sarkıtmışlardı. Yakında bir başka anlatım yapacağım Rennes-la-Château başlığı altında. İşte o zaman mason ritüelleriyle bağlantısız olmak üzere bu ülkünün 20. yüzyıl başlarında b.ile nasıl sürdürüldüğünü göreceğiz. (Sayın Amerbach kıyametleri koparacak okursa.)

Sevgiler.
 




   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 09, 2010, 06:25:01 ös
Yanıtla #5
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 102
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Adam,

EKEIR derecelerinde bugune kadar cizdiginiz cercevede bir tasarim dikkatimi cekmedi; belkide benim kisitli tecrubem bu tasarimi gormeme yeterli degil...

Oyle veya boyle, gozumu acik tutup bu konuyu biraz irdeleyecegim...

Sevgiler, saygilar,

aashooter...

Masonry is not a secret society, it is a society with secrets...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
8141 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2009, 11:00:38 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
7296 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2009, 11:55:12 ös
Gönderen: ozak1977
2 Yanıt
5251 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2009, 01:12:50 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
7375 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2010, 08:54:06 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6118 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2010, 10:30:45 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3519 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 28, 2010, 09:06:31 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4593 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2010, 08:14:46 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3171 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2010, 08:29:13 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2838 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 07, 2010, 09:21:27 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3404 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 08, 2010, 09:36:15 öö
Gönderen: ADAM