Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: REGIUS - 2  (Okunma sayısı 4635 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 11, 2010, 03:18:42 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


REGIUS’UN ŞİİRSEL NİTELİĞİ

Regius’un bir şiir biçiminde yazılmış olması garip ya da yazarın özentisi olarak görülmemeli. Orta Çağda, bu tür bir yapıtın şiir biçiminde kaleme alınması doğaldı. Çünkü bu bir "tarihsel belge" niteliği taşımak ve bir yana kaldırılıp saklanmak üzere değil, zaman zaman locada yüksek sesle okunmak üzere hazırlanmıştı. Hatta bu bakımdan, daha önce baştan sona vermiş olduğum Cooke El Yazması'nın düz yazı (nesir) biçiminde olmasını yadırgamak gerek. O dönemlerde yazılmış olup, bir sanat değeri olan yapıtların çoğu şiir biçiminde yazılmıştır.

Regius'ta tam 794 dize (mısra) var. Arada iki dizelik bir alan boş bırakılmış. Ayrıca, tıpkı Cooke El Yazması’nda olduğu gibi bunun da yer yer kopuklukları olduğu görülüyor. Konunun uzmanlarına göre, özgün yazımda bulunup kopyalanmamış bölümleri olduğu açıkça belli.

Yazımında, Orta Çağ İngiliz edebiyatının tipik çift dizelik kafiye düzeni kullanılmış. Buraya kadar tamam da, aynı uzmanlara göre; bu kullanımda çok belirgin birtakım yanlışlıklar da yapılmış; kimi yerde hem vezin hem kafiye tutsun diye, aslında yerli yerine oturmayan sözcükler kullanılmış, buna karşın becerilememiş. Bu da yazarın şiir yazmada yeterince güçlü ya da deneyimli olmadığının göstergelerinden biri sayılıyor.

Ne diyebilirim ki… Bu sözler onların uzmanlık alanının gereği.

Yapıtın başlıkları her nedense Latince olarak konulmuş. Aynı başlık altında birkaç ayrı konunun yer alabildiği de dikkati çekiyor. Fakat bir konudan diğerine geçerken, dizeler arasında herhangi bir boşluk bırakılmamış ya da özel noktalama işaretleri kullanılmamış. Bunun nedeninin, bir bölümün baştan sona bir çırpıda okunmasını sağlamak olduğu söyleniyor.

İşte bu kitabın iki sayfasının bir resmi. (Merakınız varsa, benzerlerini internette bulabilirsiniz.)



Regius'un ele alınıp okunmak üzere değil, birisince okunurken diğerlerince topluca dinlenmek üzere yazılmış olduğu belli. Bunun belirtilerini asıl yazımı incelerken açıkça göreceğiz.

Orta Çağda bu tür kitapların genellikle "şarkı" biçiminde okunduğu da biliniyor. Nitekim "şiir" biçiminde düzenlenmesinin bir nedeni de bu olabilir. Seyrek de olsa, yer yer nakaratlara yer verilmiş olması da bu görüşü destekliyor bence.

Regius'un kapsamının üç bölümü olduğunu söyleyebiliriz:

1.   Tarihsel ve Masonik Bölüm (1.-576. dizeler);

2.   Dinsel Yükümlülükler Bölümü (577.-692. dizeler);

3.   Davranış Kuralları Bölümü (693.-794. dizeler).

Bunlardan özellikle ilki pek dağınık. Konular birbirini düzenli bir biçimde izlemiyor. Bence bu bölümün başı sona alınıp kimi dize kümelerinin yerleri değiştirilirse, daha mantıklı bir sıralama elde edilebilir. Ancak böyle yazılmış işte; ne denilebilir ki!

Orta Çağda tarih yazmanın bir alışılagelmiş yöntemi uyarınca; başlangıçta yakın geçmişten söz edilir, sonra konu edilen en eski tarihe dönülerek bir kez daha yakın geçmişe gelinir. Regius'ta da böyle bir şey yapılmasına çalışılmış fakat becerilememiş. Uzmanların "beceriksizlik" olarak niteledikleri bu olgu, kopyalama sırasında yapılmış bir karıştırmadan da kaynaklanmış olabilir.

Regius'un zayıf yönlerinden biri de, yazarının, inşaatçılık mesleği ve zanaatının kuralları ile o tarihlerde geçerli yasalarını olduğu gibi yansıtmayarak, bunların üzerine kendince birtakım yorum ve değerlendirmeler katmış olması.  Bunu da metni okurken açıkça sezebiliyoruz. Nitekim bu bakımdan Regius'u "yozlaştırılmış" olarak niteleyenler bile çıkmış.

Okurken, anlatım tarzı bakımından insan yer yer şaşkınlığa düşüyor. Aynı bölüm içinde tutarsız tümce yapıları var. Özne olarak "üçüncü tekil kişi" kullanılırken, birdenbire "ikinci tekil kişi" kipine, sonra yine öncekine dönülüyor. Genellikle bu değişim, ya bir kuralın anlatımına başlandığı ya da sonuna gelindiği noktada yer alıyor. Eğer bunu unutursak, yazarın o anda neden ve kimden söz etmekte olduğunu kaçırabiliyoruz. Arada bir de "birinci tekil kişi" kipinin kullanıldığı da görülüyor ama o pek önemli değil.



Bu şiirsel özelliklerden sonra, ana metne geçmeden önce bir de Regius’un çevirisinden söz etmek gerek. İzleyecek bölümde de onu yapalım.
[/i]


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
11027 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2006, 11:01:25 ös
Gönderen: MASON
0 Yanıt
3454 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2009, 10:01:20 öö
Gönderen: TRca
3 Yanıt
11207 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 01, 2011, 02:47:16 ös
Gönderen: Mustafa Kemal
0 Yanıt
3953 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 12, 2010, 06:44:15 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3837 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2010, 11:33:54 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3470 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 16, 2010, 11:17:46 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3063 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2010, 02:15:53 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3034 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2010, 01:38:09 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2991 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 20, 2010, 01:22:00 ös
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
7559 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 27, 2012, 02:50:04 ös
Gönderen: BULGARIA