Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Anlatilmaz, okunmaz, seyredilmez bilakis yasanilir  (Okunma sayısı 7721 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 15, 2020, 11:34:04 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Dusunceme gore kalbinde mason olmus bir insan aydinlanma/tekris/( ...) olmadan hic bir ritueli okumaz. Okursa ve bir gun kabul edilirse sadece kendine yazik eder cunku o aksam(larda) tamamen körlesir. O aksami yasamadiktan sonra zaten kuru bir metinden baska birsey de degildir.


Nisan 16, 2020, 05:31:03 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 75
  • Cinsiyet: Bay

Dusunceme gore kalbinde mason olmus bir insan aydinlanma/tekris/( ...) olmadan hic bir ritueli okumaz.

Öncelikle bu cümle üzerinde bir açımlama yapmak ve bazı sorulara işaret etmek isterim.

1) Kalpte mason olmak ne demektir?

Localara resmi olarak kayıt olmamış olmasına rağmen bir masonun taşıması gereken erdemlere ve entellektüel birikime sahip olan ve bunun yanında masonluğa belirli bir düzeyde sempati duyan kişi olarak tanımlayabilir miyiz?

2) Masonluğa bir kişi yeni kayıt olmuş olsa bile belirli bir ritüelden geçerek mi yoluna başlar?

 Yani masonluk, girişten en üst derecelere kadar ritüellerle örülü müdür?

3) Bu ritüellerin içeriklerinin mason olmayanlarla paylaşılması yasaksa yani bunlar sırsa, ve sırlar girişten en son dereceye kadar uzanıyorsa, resmi olarak mason olanlar dışındaki kimseler masonlukun yapısına yabancı kalmayacaklar mıdır?

4)Masonluğa yabancı kalan bu kişinin, "kalbinde mason" olduğunu iddia etmesi ne kadar inandırıcıdır?

Dikkat ettiyseniz burada 1. madde ile 4. madde arasında bir paradox oluşuyor. Masonlukla ilgili iç bilgiye sahip olmayan birisinin, bu bilgilerin alegorik anlamlarına vakıf olan masonlarla kendisini dolaylı yoldan bir tutmasını sağlayacak bir biçimde " kalbinde mason " olduğunu iddia edebilmesi ne kadar mümkündür?


Mesela her iyi niyetli ve bilgili kişi çıkıp "ben kendimi kalbimde mason hissediyorum" derse bu doğru olur mu?

Yanlış anlaşılmak istemem. Burada "kalpte masonum" ifadesinin içi boş bir ifade olduğunu kastetmiyorum.  Bana göre "kalbinde mason" , masonluğun (hepsine değil de) en azından birtakım sırlarına kendi araştırmaları sonucu vakıf olmayı başarabilecek araştırma kapasitesine sahip ve aynı zamanda da bunları ulu orta yerlerde paylaşmak yerine gizlemeyi tercih edecek olgunluğa da sahip bir kişidir. Bu kişinin locaya kayıt olmasına engel teşkil eden bir durum vardır mutlaka. Yaş ile ilgili bir sorun olabilir, Para ile ilgili olabilir. Ya da aile yapısı, çevresi mason olmasına müsait bir çevre değildir.Veya henüz hazır değildir sadece.Ancak  bu durum onu "masonluk"la ilgili bilgi edinmeye devam etmekten alıkoymaz. Eğer locaya giremiyorsa oradan öğrenemiyorsa tabi ki doğal olarak başka kaynaklara yönelecektir. Burada asıl soru ritüellerle ilgili kaynaklara rastlarsa ne yapacağıdır. Elbette şüphe ile yaklaşmak ve öğrendikleri ile ilgili kesin hükümlere varmamak onun için en doğrusu olacaktır. Ancak kafasını kuma gömüp, locaya girebileceği o ulvi günü bekleyene kadar (ki o günün gelip gelmeyeceği kesin değildir) bunları göz ardı etmek hiçbir işe yaramaz. Zaten kişi ortada locaya girmesine engel teşkil eden bir durum olduğunu bildiği için, başka kaynaklara yönelmek zorunda kalır.


Gelelim "anlatılmaz, okunmaz, seyredilmez, yaşanır" kısmına. İnsan ömrü oldukça kısadır. Bu kısa zaman içerisinde insanın herşeyi "yaşayarak" bilebilmesi mümkün değildir. Bu yüzden başkalarının deneyimlerinden ve bilgilerinden yararlanırız. Bilgi dediğimiz şey sadece kendimizin değil, başkalarının da deneyimlerinin söze dökülmüş soyutlanmış halidir. Eğer bizden önceki nesiller deneyimlerini yazıyla geleceğe aktarmasaydı, her yeni doğan insan evrene dair bilgi konusunda 0 noktasında başlamış olurdu. Bu yüzden okumak da en az "yaşayarak bilmek" kadar önemlidir.

Peki bir şeyi yaşamadan önce onu "okumuş" olmak bizi körleştirir mi? Bu konuda farklı fikirler mevcut. Kimileri bunun deneyimi bir kalıp altına sokup onu bayağılaştıracağı fikrini savunurken, kimileri ise kişinin olanı biteni daha iyi kavrayıp dikkkatini daha iyi vermesiyle sonuçlanacağını savunur.

Peki söz konusu olan ezoterik bir öğretiyse durum ne olur? Elbette daha önce hiç okumadan, ilk elden deneyimlemek kişide daha derin duygular uyandırabilir..Ama şunu unutmamak gerekir ki aslolan alegorilerdir... Yani orada olup biten fiziki olayların kendisi değil de onların altında yatan anlam. Hal böyleyken fiziki olayların detaylarını önceden iyi bilmek kişinin idrakını daha da kuvvetlendirecektir. Yani kısacası, zahir hakkında detaylı bilgiye sahip olanın batını anlaması daha kolay olacaktır. Diğer yandan doğrudan hiçbirşey bilmeden deneyimleyen kişi o an zahiri anlamlandırmakla meşgul olacağından aynı anda bunun altında yatan bir anlam arayıp bulması hiç de kolay değildir. Sırf bu yüzden, şahsi fikrim, önceden okumanın deneyimimizi körleştirmeyeceği, aksine zenginleştireceği yönündedir.


Race of man!
The errors of a wise man make thy rules
Ye shall see
Rather than the perfection of the fool


Nisan 16, 2020, 07:27:39 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 289
  • Cinsiyet: Bay

Cevaplanması gereken başka yerlerde var elbette ama cevapları bir Mason verebilir.
Benim dikkat çekmek istediğim nokta ise Masonluğun amaç (yani varılması gereken yer) değil, o yere varmak için yolculukta araç olarak görülmesi gerektiğidir.
Saygılarımla.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine...


Nisan 16, 2020, 08:59:33 öö
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Solda nick’imin altinda HKEMBL/OMBL/KBL uyesi (uye) tabiri olmadigi icin kurumsaligin disindaki bir noktadan acilimlariniza bakis acimi belirtmeye calisabilirim. Muhakkak ki uyelerin daha aciklayici acilimlari olacaktir.

Bazi alanlarda temel sorular var ki cevap aranmaz ama soru ve sorular ile son duragi olmayan bir yolculuga cikilir. Bu alanlarda sorularin olusmasi yolcuyu hareket ettirir ve son durak olmadigi icin yolcu surekli hareket halindedir.

Ama bazi durumlarda yazili olmayan (direkt, net ve basit) temenniler vardir. Park edilmez uyarisi gibi, genelde uzerinde durulmayan bir semboldur, acik ve nettir. Benim ifade etmek istedigim iste buydu. 

Size hitap eden ve cok Istediginiz bir film icin sinemaya gidiyorsunuz, ilk seyrettiginizde sizin uzerinizde (anlatilamayacak) bir sekilde etki ediyor. Baska bir semtte veya sehirde o etkiyi tekrar yasamak icin yine ayni filme gidiyorsunuz ama uzerinizdeki etki ilkinden farklidir. Boyle bir durumda daha filme gitmeden filmi evde internetten izlermiydiniz? …

Sanirim forumda ‘kalbinde mason olma’ kavraminin uzerinde durulmus. Kalbinde mason olmus tabiri ile yolun ehemmiyetini anlamaya baslamis bir birey icin genelde ( bazi yerlerde)  masonlarin kullandigi, sakincasi olmayan bir kavram oldugunu dusunuyorum. Aday ile yapilan ilk gorusmede yazili formlarin disinda ustad masonun aday hakkinda hissi olarak ta bir kanaati olusmustur. Genelde bu kanaat gorusmeden sonra tutulan raporda  ‘kalbinde mason olmus’ tabiri ile ifade edilir. Bildigim kadari ile bu kurumlarda ‘kalbinde mason olmus’ kontenjani yoktur.

Adayin kabul edilme prosedurunden sonra vuku bulan bir rituelde kardes sifati verilir. Her geciste ayri bir rituel varddir.

18 yy baslarinda ritualler sizdi, yani gizli olan bir sey yoktur. Sir ( artik nasil tabir edilirse) olan o etki ve rituellerdeki bes duyu ile fark edilemeyen kisimlar icin kullaniliyor.

Umarim dusuncelerinize harici bir katkim olmustur.


Nisan 16, 2020, 10:25:34 öö
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Basligi acmamdaki amac, burda sorulan bazi sorular hakkinda arastirma yapilirken bir yerlerden ritualler ile karsilasma durumu icindir. 

Tabi ki isteyen istedigi sekilde algilamakta hurdur. 


Nisan 16, 2020, 08:36:02 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 75
  • Cinsiyet: Bay

Kıymetli üyeler,

Beni hep dediğim bir söz var, sapla samanı karıştırmamalı!


Sayın Anarchosa, kesinlikle bu söylediğinize katılıyorum. Özellikle de, sayın midyad tarafından başlatılan bu başlık altında ele alınan sorular,

a) masonluğun bir zorunluluk olarak ilk elden yani "yaşayarak" mı deneyimlenmesi gerektiği

b) masonluk hakkında deneyimimiz dışında kalan kaynaklara başvurmanın da bir sakıncasının olup olmadığı yönünde kişisel görüş bildirmek üzere ele alınmıştı

bu konuya, başka bir başlık altında açılmış olan "masonik sır" konusunu dahil etmek, sapla samanı karıştırmak değil midir?



Masonluğa girmeden ritüel okunur mu, isteyen okusun. Ona bir şey katar mı, oradan duyduğu bir kaç şey ile Masonluğu çözdüğünü sanıp gereksiz bir boş bilgelik havasına bürünür hepsi bu.

Buradaki cümlelerden şöyle bir anlam çıkıyor: Ritüel okuyan kişi, masonluğu çözdüğünü zanneder ve gereksiz boş bir bilgelik havasına bürünür. Peki bu ne kadar doğru? "Her" ritüel okuyan kişi için bu geçerli mi? Yani kümenin tamamını kapsıyor mu bu?

 "Ritüel okuyanlardan bazıları duyduğu birkaç şey ile masonluğu çözdüğünü sanar." Evet bir kısmı böyle bir sanı altında olabilir. Peki okumasına rağmen yargılarını askı altına alan, yani bunun masonluğun tamamı hakkında değil, oldukça küçük ufacık bir kısmı hakkında kendisine sadece bir ön bilgi sağlayacağını ve hatta bu ritüellerin locadan locaya farklılık gösterebileceğini fark eden ön yargısız kişiler ne olacak?


gereksiz bir boş bilgelik havasına bürünür hepsi bu.

Bilge olandan nasıl bir tavır beklersiniz? "ben işi çözdüm" diyen mi bilgedir? "Çözdüklerimin çevresinde, henüz çözemediğim tonlarca yeni soru doğdu ve bunları
hala bilmediğimin yani bilgisizliğimin farkındayım" diyen mi bilgedir? Bilgelik her şeyden önce bir tavırdır, henüz kendi içinde cevaplayamadığı sorular varken , dışarıdaki yabancı birisinin bilgelik düzeyi hakkında ön yargılı tanıtlamalarda bulunmaz. Yani bilge kişinin gözünde, "başkalarının bilgelik düzeyini ölçecek" süper güçlü bir gözlük yoktur.




Hatta kimi üyeler, bende tüm ritüeller var zaten, varsın bizi almasınlar diyerek çakma localar kurmaya kalktılar, ama çabuk unutuluyor!


Sadece ritüel bilmenin mason olmaya yetmeyeceği konusunda size tamamen katıldığımı belirtmek isterim. Her şeyden önce masonluk yüzyıllardan bu yana gelen bir "gelenek"e sahiptir. Bu geleneke eklemlenmeden kendi başına hareket eden kişilerin girişimlerinin "masonluk"la bir alakası yoktur.




Amerikan ya da Anglosakson Masonluğu, Türkiye'deki (tüm) anlayışlardan farklıdır. Orada sadece ritüel okuyup kapanan ve ayda bir toplanan localar mevcut. Öyle olunca da ellerine bir ritüel veriliyor. Hatta Netflixteki Masonlar belgeselinde göreceğiniz üzere ezberle deniliyor... Sonra arkasında sorular var, zamanı gelince bu sorulardan seçili bir kaçını sorup sizde cevaplayınca artık sen kalfasın deniliyor. Türkiye'de gerçek anlamda Masonluk yapılır. Hiçbir zaman olay sadece ritüel ile sınırlı değildir.


Buradan şu mana çıkıyor: "Gerçek masonluk" diye yeni bir kategori var? Buna göre Türkiye'deki masonluk bu kategori altına giriyor. Amerikan ya da Anglosakson masonluğu bu kategoriye girmiyor?

"Benim masonluğum daha gerçek", Senin masonluğun gerçek değil?



Şimdi ben 7 yaşında okula yeni başlamış bir çocuğa okuma yazma öğrenip hecelemeye başlayınca  Ela Lale el ele yerine Ritüel kitabı versem, heceleyerek de olsa okusa, bu onu Mason mu yapar?

Bu onu mason yapmaz. Ancak masonlukla ilgili tanışıklık durumu başlar. Sonuçta zikredilenler, daha çok fikredilecektir. Yani ele lale el ele diyenin fikirleri başka konular üzerine yoğunlaşırken, ritüel kitabını heceleyenin fikirleri masonluk üzerinde yoğunlaşır. Elbette bu kişinin fikirleri hala yetersiz olabilir. Ancak, "ele lale el ele" diyenden de bir farkı vardır bu kişinin.

Her şeyden önce ahlaki erdemler taklitle başlar, kişi en başta anlamını bilmediği şeyleri sadece tekrar ediyor olabilir. Ama öğrenmenin başlangıç noktası taklittir zaten. Anlam ve değer bu taklitten sonra yapa yapa gerçekleşir.




Tabi ki insan ilgisi olanı araştırır. Kediyi öldüren meraktır, meraklı ise ritüeli de alsın okusun. Demek ki daha önce kimi masonlar boşboğazlık etmiş, ritüeller sızmış.

Ancak hazır olun, büyük yanlışı söyleyeyim... Ritüeller MASONİK SIR DEĞİL Kİ!?
Bu Masonik Sır olayı çok yanlış anlaşılıyor. Masonluk gizli değil ama kapalı bir topluluk. Her dernekte olduğu gibi üye olmayan giremez. Hal böyle olunca üye olmayanla bilgiler paylaşılamaz. Çünkü onların işi ve konusu değil. Paylaşılmaz demek Sır demek değil ki. Tüzüğü, çalışma yöntemleri vs. Hepsi kendi elimizle dernekler masasına veriliyor. Bu nasıl sır?

Siz SIR olayını tamamen yanlış anlamışsınız...


Sayın Anarchosa, sayın midyad'ın açtığı bu konu altında "masonik sır" anlamında bir sırdan bahseden hiç kimse olmamıştır. Sır kelimesi çok anlamlıdır.  Bu kelimeyi , bu konu başlığı altında yalnızca ben kullanmışım. Bakalım ne demişim:


Bana göre "kalbinde mason" , masonluğun (hepsine değil de) en azından birtakım sırlarına kendi araştırmaları sonucu vakıf olmayı başarabilecek araştırma kapasitesine sahip ve aynı zamanda da bunları ulu orta yerlerde paylaşmak yerine gizlemeyi tercih edecek olgunluğa da sahip bir kişidir.



Burada "masonluğun sırları" şeklinde çoğul bir ifade kullanmışım. Bununla kastettiğim şey, masonluğun o ya da bu sebeple mason olmayanlardan saklı tuttuğu bilgiler bütünüydü.Yani, masonluğun özünde yatan bilgiyi ya da "masonik sır"rı kastetmedim. Sırf bu yüzden de "en azından bir takım sırlarına" vakıf olmaktan bahsettim. Burada kastettiğim şey ritüel okumuş olmaktı. "Ritüel masonik sırra eşit değildir" buna kendim de katılıyorum, ancak ritüel genel anlamıyla sırdır. Hangi anlamdaki sır? "Masonluğun o ya da bu sebeple mason olmayanlardan saklı tuttuğu bilgiler bütünü" anlamıyla sır. Buna sır diyorum çünkü bir mason, ritüelleri dışarıda anlatmamak için ant içmiştir. Bunun bir şekilde sızmış olması, yani birilerinin andını bozmuş olması bir şeyi değiştirmez. Yani sayın Anarchosa, burada hiç kimse "ben masonluğun özündeki sırra eriştim artık oldum ben" demiyor. Sadece saklı tutulması gereken bazı şeylerden haberi olan ve bunları birer ön bilgi şeklinde gören insanlar vardır belki.



Bu konu "bana göre masonluk" ana başlığı altında olduğu için burada kişisel fikirlerimizi belirtmekte bir sakınca olmadığını varsayarak bunları yazdığımı bildirmek isterim.
Race of man!
The errors of a wise man make thy rules
Ye shall see
Rather than the perfection of the fool